Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ateşli silah-zoralım

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-01-2008, 12:35   #1
Av.Günar

 
Varsayılan Ateşli silah-zoralım

Merhaba arkadaşlar,bir akrabamız yaylada evinin bahçesinde bulundurma ruhsatlı silahı ile iki el ateş ediyor.Bana "bahçede çocuğuna başıboş bir köpeğin saldıracağı esnada köpeği korkutmak için" ateş ettiğini söylüyor.Ve karakolda ifade vermediğini bir iki evrak imzalattıklarını söylüyor.Savcılıkta dosyayı inceledim.Bahçenin dışında havaya iki el ateş edilği şeklinde bir tutanak tutulmuş.Akrabamızında "sarhoştum evden biraz uzaklaşmıştım.Havaya ateş ettim şeklinde" ifadesi var dosyada.Savcılık da ifade için çağırıyormuş.
Böyle bir tabloda,akrabamızın silahının zoralımına karar verilmesini nasıl engelleyebilirim.Çünkü,silah alınırsa bir daha ömrü boyunca silah ruhsatı alamayacak.
Old 17-01-2008, 15:26   #2
Av.Günar

 
Varsayılan

Arkadaşlar,ben elimden geldiğince arkadaşların sorularına yanıt vermeye çalışıyorum.Ben neden genelde cevap alamıyorumçYoksa sorularım anlaşılır değil mi
Old 17-01-2008, 16:09   #3
miss_lawyer

 
Varsayılan

tam emin olmamakla birlikte ruhsatı olan silaha zor alım uygulanmaz diye aklımda kalmış..
Old 17-01-2008, 16:37   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 2004/2-26
K. 2004/39
T. 17.2.2004
• ZARURET HALİ ( Evin Avlusundan Çıkan Sokak Köpeğine Ruhsatlı Tabanca İle Ateş Açılması Durumunun Zaruret Halini Oluşturması )
MÜSADERE ( Zaruret Halinde Kullanılan Ruhsatlı Silahın Müsadere Edilememesi )
• NAS-I IZRAR ( Evin Avlusundan Çıkan Sokak Köpeğine Ruhsatlı Tabanca İle Ateş Açılması Durumunun Zaruret Halini Oluşturması )
• RUHSATLI TABANCA ( Evin Avlusundan Çıkan Sokak Köpeğine Ruhsatlı Tabanca İle Ateş Açılması Durumunun Zaruret Halini Oluşturması )
• KÖPEK SALDIRMASI ( Evin Avlusundan Çıkan Sokak Köpeğinin Kişiye Yönelmesi Sonucu Kişinin Ruhsatlı Tabanca İle Ateş Açması )
• SOKAK KÖPEĞİ ( Evin Avlusundan Çıkan Sokak Köpeğinin Kişiye Yönelmesi Sonucu Kişinin Ruhsatlı Tabanca İle Ateş Açması )
765/m.36,49/3
ÖZET : Sanık içinde bulunduğu tehlikenin yarattığı içgüdüyle ruhsatlı silahını korunmak amacıyla kullanmış, nefsine yönelen bir saldırıyı bu suretle uzaklaştırmıştır. Bu nedenle sanığın eylemi hukuka uygun olup, TCY.nın 49/3. maddesi hükmü gereğince cezalandırılması olanaksızdır.

DAVA : Sanık Musa'nın, ruhsatlı tabancasıyla meskun mahalde nedensiz ateş ettiği kabul edilerek bu silahın TCY.nın 36. maddesi uyarınca zoralımına ilişkin Gölyaka Sulh Ceza Mahkemesince 11.10.2001 gün ve 96-110 sayı ile verilen kararın o yer C.Savcısı ve sanık vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 16.09.2002 gün ve 13041-15048 sayı ile;

"Sanığın, aşamalardaki savunmaları, polis memuru tarafından düzenlenen 13.9.2001 tarihli tutanak ve tanık anlatımlarından kendisine saldıran başıboş köpeğe zaruretten dolayı bir el ateş ettiğine göre suçta kullanılan tabancanın iadesi gerekirken yazılı gerekçelerle zoralımına karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur.

Yerel Mahkeme ise 07.11.2002 gün ve 147-147 sayı ile;

"Savcılıktaki savunmaya göre Musa, köpeği önceden görmüştür, aniden arkaya dönerek ateş etmiş değildir. Bu halde dahi köpeğin aniden saldırdığı iddia edildiğine göre silahı çekip emniyeti açıp namluya mermiyi verip tetiğe basana kadar böylesine bariz saldıran köpeğin Musa'yı en azından bir an için ısırması yani ona ulaşması gerekirdi.

Oysa ki, sahipsiz köpeklerin sahipsizliğin ezikliğiyle insanlara saldırmadıkları genellikle korkak ve ürkek oldukları, insanlara saldırmalarının ancak toplu olarak koşuştukları, kavga ettikleri sıralarda veya elinden yemeği alınmak istendiğinde söz konusu olabileceği bilinmektedir.

Sahipsiz tek köpeğin insana saldırması mümkün ise de; vaki değildir. Bir köpeğin bir insana saldırmasında sebepte gerekir. Çok zaman 6-7 yaşlarındaki bir çocuk bile bir sokak köpeğini kovalayabilir ve bu hayvanlar kaçar.

"Musa kendini koru" diye şiddetle uyarmayı gerektirecek bir saldırı ancak sirkten aslan kaçtığında veya dağdan kurt veya ayı indiğinde söz konusu olabilir. Savunmanın bu kısmı mizansen olarak kabul edilmiştir.

Öte yandan Musa'nın böyle bir köpekten korkması da zayıf bir ihtimaldir. Şahsi hak sahibi çok sayıda köpeği, koyunu, keçisi olan yaylaya çıkan böylece yaban hayata da yabancı olmayan bir kimsedir. Samanlıktan çıkan bir köpeğe "kış", "hadi git" diye bağırması dahi yetebilecekken onu vurması yine savunmasında gizlidir, "köpekler samanlığıma yuvalanmıştı, havlıyor ve pisliyorlardı" demektedir.

Gölyaka dahilinde bir kuduz veya ısırma vakası olmadığı evrak ile sabittir. Yine Musa'nın ailesine ve kendisine yönelik bir ısırma vakası da evvelden gerçekleşmemiştir." gerekçesiyle ilk hükümde direnmiştir.

Bu hükmün de o yer C.Savcısı ve sanık vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 18.12.2003 tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, somut olayda silah ve eklentilerinin zoralımının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

İncelenen dosya içeriğine göre;

13.09.2001 tarihinde C.Savcısı tarafından düzenlenen tutanakta, adliyenin yanında bulunan sokaktan silah sesi gelmesi üzerine emniyete telefon açılarak olayın araştırılması istendiğinde, sanık Musa'nın, ruhsatlı silahı ile birlikte yakalanarak getirildiği belirtilmiştir.

Aynı tarihte bir polis memuru tarafından düzenlenen tutanakta ise; yapılan araştırmada adliye bitişiğinde oturmakta olan sanık Musa'nın, evinin bahçesinde bir sokak köpeğinin saldırması sonucunda taşıma ruhsatlı tabancası ile kendini korumak için bir el ateş ettiğini belirtmesi üzerine yapılan araştırmada, evin dış kapı yanında su kenarında bir adet koyu renkli köpeğin olduğu, sağ arka ayağında kan izlerinin bulunduğu, köpeğin sekerek uzaklaştığının görüldüğü belirtilmiştir.

Sanık Musa, C.Savcısı tarafından alınan ifadesinde, dışarıdan geldiğinde samanlıktan bir köpeğin çıkıp saldırdığını, kendisini korumak amacıyla taşıma ruhsatlı tabancası ile bir el ateş ettiğini, elinde başka bir şey olmadığından silahını kullanmak zorunda kaldığını beyan etmiştir.

Duruşmada da benzer şekilde anlatımda bulunmuş, yaylada hayvancılık yaptığını, arkasından köpeğin saldırdığını söylemeleri üzerine dönüp bir el ateş ettiğini, köpeğin yaklaşık 1 m. boyunda olduğunu, ateş ettiğinde aralarında 4 m. kadar bir mesafe bulunduğunu, koyun yetiştirdiği için 3 tane köpeğinin olduğunu, sokak köpeklerinin ise evinin müştemilatından olan ahıra ve avlu içerisine yuvalandıklarını, çocuklarını ve torunlarını rahatsız ettiklerini, pisleyip havladıklarını, önceden beri bundan rahatsızlık duymakta olduklarını söylemiştir.

Tutanak tanığı Yusuf, olay yerine gittiğinde sanığa ait evin yol tarafını çevreleyen kanalın yol tarafında bir adet siyah kurt köpeğine benzeyen yaklaşık 50 cm. boyunda, arka ayağından vurulmuş bir köpek gördüğünü, köpeğin daha sonra sekerek uzaklaştığını beyan etmiştir.

Savunma tanıkları Ali, Cemal ve Halit ise duruşmada dinlenmiş olup, sanık ile birlikte taksiyle meradan geldiklerini, sanığın avluya girmesinden sonra ahırdan bir köpeğin atladığını, kendisini kollaması için sanığa bağırdıklarını ve onun da geri dönüp 3-4 metre mesafeden köpeğe bir el ateş ettiğini, köpeğin sanığa saldırıp saldırmayacağını bilemeyeceklerini beyan etmişlerdir.

Yerel Mahkemece sorulması üzerine Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Gölyaka İlçe Müdürlüğünce 28.09.2001 günlü yazı ile, 2001 yılı içerisinde 55 adet ısırık vakası ihbarı yapıldığı, ancak kuduz vakasına rastlanmadığı bildirilmiştir.

TCY.nın 49. maddesinin 3. bendinde, "Gerek nefsini ve gerek başkasını vukuuna bilerek mahal vermediği ve başka türlü tahaffüz imkanı da olmadığı ağır ve muhakkak bir tehlikeden muhafaza etmek zaruretinin bais olduğu mecburiyetle, işlenilen fiillerden dolayı faile ceza verilemez." hükmü yer almaktadır.

Yasada yer alan bir hukuka uygunluk nedeni olan bu hüküm, uygulamada ve öğretide "zaruret hali" olarak adlandırılmaktadır. Öğretide, zorda kalma halinde korunma zaruretini doğuran ve haklı ya da haksız olarak nitelendirilemeyen bir tehlike halinin bulunduğu, bu tehlikenin doğa olaylarından ve hayvanlardan da kaynaklanabileceği kabul edilmiştir. ( Prof. Dr. Nur CENTEL, Türk Ceza Hukukuna Giriş, sh. 282; ARTUK-GÖKÇEN-YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Genel Hükümler, sh.532 ) Yine öğretide, zaruret halinin oluşması için şu koşulların varlığının aranması gerektiği kabul edilmiştir;

A ) Tehlikeye ilişkin koşullar;

a ) Bir tehlikenin varlığı,

b ) Tehlikenin muhakkak olması,

c ) Tehlikenin nefse ( kişiye ) yönelik olması,

d ) Tehlikeye bilerek sebebiyet verilmemiş olması.

B ) Korunmaya ilişkin koşullar;

a ) Tehlikeden başka türlü kurtulma olanağının bulunmaması,

b ) Tehlikeye karşı koyma görevinin bulunmaması,

c ) Eylem ile tehlike arasında bu oran bulunması. ( Prof. Dr. Nur CENTEL, Türk Ceza Hukukuna Giriş, sh. 283 vd.; ARTUK-GÖKÇEN-YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Genel Hükümler, sh.525 vd. )

Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alınıp değerlendirildiğinde;

Tanık anlatımları ile doğrulanan savunmaya göre, sanık evinin bahçesine girdiğinde, arkasında bulunan ahır kısmından başıboş bir sokak köpeği aniden çıkarak sanığa doğru yönelmiştir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Gölyaka İlçe Müdürlüğünün bildirdiği üzere, ilçede 2001 yılı içerisinde 55 adet köpek ısırması olayı yaşandığı, sanığın yaşadığı çevrede bu tür olayların sıklıkla meydana geldiği anlaşılmakla, sanık yönünden ağır bir tehlikenin ortaya çıktığının kabulü de zorunludur. Uzun süredir evinden uzakta yaylada bulunan sanığın, tehlikeye bilerek neden olduğundan söz etmeye de olanak yoktur. Sanık içinde bulunduğu tehlikenin yarattığı içgüdüyle ruhsatlı silahını korunmak amacıyla kullanmış, nefsine yönelen bir saldırıyı bu suretle uzaklaştırmıştır. Bu nedenle sanığın eylemi hukuka uygun olup, TCY.nın 49/3. maddesi hükmü gereğince cezalandırılması olanaksızdır.

Bu itibarla dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle sanığa ait silahın zor alımına karar verilmesi isabetsiz olup, Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 17.02.2004 günü tebliğnamedeki isteme uygun olarak oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ruhsatsız silah ama ortada silah yok ersen Meslektaşların Soruları 2 17-11-2007 12:58
ölüm bedeli alım şartları av.neslihan özcan Meslektaşların Soruları 2 27-10-2007 00:09
ön alım-kayyum avhalit Meslektaşların Soruları 1 26-03-2007 16:46
Hazine Avukatlığı Alım İlanı Av. Şehper Ferda DEMİREL Adliye Duvarı 6 31-10-2006 12:01
Döviz Alım Belgesi AOZALP Hukuk Soruları Arşivi 0 24-07-2003 23:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03244591 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.