Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararı Arıyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-03-2011, 15:55   #1
Mtaslak

 
Varsayılan Yargıtay Kararı Arıyorum

15. HD. 16.2.2005 T. E: 2004/5141, K: 808
Old 23-03-2011, 16:01   #2
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ


Esas No.
2004/5141
Karar No.
2005/808
Tarihi
16.02.2005


İLGİLİ MEVZUAT
2004-İCRA VE İFLAS KANUNU ( İİK )/105/143/277/278/279/280/281/78


KAVRAMLAR
TASARRUFUN İPTALİ
İCRA TAKİBİNE İTİRAZ
ÖN MESELE


ÖZET
İCRA TAKİBİNE İTİRAZ ÜZERİNE ALACAK KESİNLEŞMEMİŞ İSE DE, ALACAKLI BANKA TARAFINDAN İTİRAZIN İPTALİ DAVASI AÇILDIĞINA GÖRE, BU HUSUS ÖN MESELE KABUL EDİLEREK, SÖZÜ EDİLEN DAVANIN SONUCUNUN BEKLENMESİ GEREKİR


Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı k.davalı ile davalı k.davacı K. Y. vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

1- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, düzenlemesi İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde yapılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

Davacı alacaklı banka 13.4.2001 tarihinde Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinden borçlu aleyhine aldığı ihtiyati haciz karan üzerine, ihtiyati haczi infaz ettirmiş ve 17.4.2001 tarihinde de ihtiyati haczin, icrai hacze çevrilmesi için talepte bulunmuştur. Ödeme emrinin borçlularca öğrenilmesi üzerine, davalı borçlu şirket ile dava dışı borçlular vekili tarafından ödeme emrine itiraz edilmiş, davacı alacaklı banka vekili tarafından da itirazın iptali istemiyle Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/779 esasına kayıtlı olarak itirazın iptali davası açılmıştır.

Tasarrufun iptali davasının açılması koşullanndan birisi de takip tarihinde kesinleşmiş bir alacağın bulunmasıdır. İcra takibi ancak ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmezse kesinleşir. Borçlu, icra takibine itiraz etmişse takip kesinleşmez. Şayet borçlunun itirazı üzerine, alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası açmışsa ortada kesinleşmiş bir icra takibi bulunmayacağından, borçlu hakkında haciz uygulaması da istenemez (İİK. madde 78 vd.) ve dolayısıyla geçici aciz vesikası yerine geçecek, alacaklıya tasarrufun iptali davası açma hakkı veren tutanak düzenlenemez (İİK. madde 105) veya kesin aciz vesikası verilemez (İİK. madde 143). Bu nedenle somut olay açısından borçlu şirket hakkında kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadığından 17.4.2001 günlü haciz tutanağının İİK. 105. maddesinde açıklanan geçici aciz belgesi niteliğini iktisap ettiği de kabul edilemez.

İcra takibine itiraz üzerine alacak kesinleşmemiş ise de, alacaklı banka tarafından itirazın iptali davası açıldığına göre, Daire'mizin yerleşmiş içtihatlarında da belirtildiği gibi (15.H.D. 16.12.1991 gün 5544/6014, 25.10.1995 tarih 3259/5380, 21.11.2002 gün 4561/5440 sayılı kararlar) bu husus ön mesele kabul edilerek sözü edilen davanın sonucunun beklenmesi gerekir.

Mahkeme kararının gerekçesinde, tasarrufun iptali davasının koşulları oluşmadığı için davacı tarafından Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesine açılan itirazın iptali davasının sonucunun beklenmesine gerek görülmediği belirtilmiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeline davalı üçüncü kişi tarafından ödenen ipotek bedeli eklendiğinde, taşınmazın bilirkişi tarafından belirlenen gerçek değeri ile davalı tarafından ödenen ipotekli değerinin aynı olduğu belirtilerek tasarrufun iptali davasının koşullannın oluşmadığı sonucuna varılmış, İİK.nun 280. maddesi açısından bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Oysa iptal davasına konu olabilecek ve neticede iptal edilebilecek tasarruflar İ.İ.Kanununda üç grup halinde 278, 279 ve 280. maddelerde öngörülmüştür. Bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar tahdidi olarak sayılmış değildir. Kanun iptale tabi tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarruflann iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK. madde 281). Dava dilekçesinde İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinden hangisine istinaden iptal istendiğinin belirtilmesi de zorunlu değildir. Hatta bu maddelerden biri gösterilmiş olsa bile mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine dayanarak iptal kararı verebilir ( HGK.nun 25.11.1987 tarih E.1987/15-381 K. 873 sayılı kararı). Bu nedenle İİK. nun 280. maddesi yönünden bir araştırma yapılmadığından mahkemenin tasarrufun iptali davasının koşulları oluşmadığı için itirazın iptali davasının sonucunun beklenmesine gerek olmadığı şeklindeki gerekçesi yasaya uygun değildir.

O halde mahkemece, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesine açılan itirazın iptali davası ön mesele sayılarak bu davanın sonucu beklenmeli, icra takibinin kesinleşmesi halinde, alacaklıdan geçici veya kesin aciz belgesi istenmeli, davanın dinlenme koşullannın gerçekleşmesi halinde az yukanda açıklanan hukuki esaslar doğrultusunda çekişmenin esası incelenerek hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmeli, şayet icra takibi yapılan itirazın hakkındaki dava reddedilip kesinleşirse şimdiki gibi davanın reddine karar verilmelidir. Bütün bu yönler üzerinde durulmadan eksik araştırma ve inceleme ile davanın yazılı şekilde reddedilmesi bozma nedenidir.

2- Karşı davacı K. Y. karşılık davasında ipoteğin fekki isteminde bulunmuştur. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla M. Bank tarafından İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2002/22229 sayılı takip dosyasıyla icra takibine girişmiştir. Karşılık davacı K. bu takibe itiraz etmiş ancak ipotek bedelini de icra dosyasına yatırmıştır. İcra dosyasına yatırılan ipotek bedelinin icra takibine yapılan itiraz nedeniyle M. Bank'a ödenmesi mümkün olmamıştır. Bunun üzerine M. Bank tarafından itirazın iptali konusunda her hangi bir dava açılıp açılmadığı mah*kemece araştırılmamıştır. Bu konuda gerekli araştırma yapılmadan ve itirazın iptali davası açılmışsa sonucu ve kesinleşmesi beklenip gözetilmeden ipoteğin fekkine karar verilmesi de doğru olmamıştır.

SONUÇ; Yukarıda 1. ve 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı ve karşılık davalı yararına BOZULMASINA, davalı karşılık davacı K. Y.'nin harç ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 16.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yargıtay kararı arıyorum yargıtay 10.ceza dairesi müebbet Meslektaşların Soruları 4 16-12-2010 14:00
Yargıtay Kararı Arıyorum Av.Meryem Kaya Meslektaşların Soruları 2 09-08-2010 16:29
Bir Yargıtay Kararı Arıyorum. HakiMavi Meslektaşların Soruları 1 10-09-2009 11:01
Yargıtay Kararı Arıyorum HÜSNIYE Meslektaşların Soruları 3 15-01-2009 15:22
bir yargıtay kararı arıyorum membalik Meslektaşların Soruları 0 18-12-2008 17:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03838110 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.