Ölmüş eş ile resmi nikah yapmak

merhabalar sevgili meslektaşlar
Benim sorum şu.Müvekkilim olan kadın eşini 16 sene önce kaybetmiş.Aralarında resmi nikah yok.Ancak 3 çocukları var ve çocuklar nüfusa anne baba adı doğru bir şekilde kaydedilmiş.Şimdi kadın birazda gündemdeki dul aylığı konusundan sebep ölmüş eşi ile resmi nikah yapmak istiyor.Bu mümkün mü mümkünse nasıl olur?biraz garip farkındayımŞimdiden teşekkürler

Alıntı: Yazan Av.Siya merhabalar sevgili meslektaşlar Benim sorum şu.Müvekkilim olan kadın eşini 16 sene önce kaybetmiş.Aralarında resmi nikah yok.Ancak 3 çocukları var ve çocuklar nüfusa anne baba adı doğru bir şekilde kaydedilmiş.Şimdi kadın birazda gündemdeki dul aylığı konusundan sebep ölmüş eşi ile resmi nikah yapmak istiyor.Bu mümkün mü mümkünse nasıl olur?Şimdiden teşkkürler

Alıntı: Yazan Medeni Kanun II. Yapılışı 1. Tören yeri MADDE 141.- Evlenme töreni, evlendirme dairesinde evlendirme memurunun ve ayırt etme gücüne sahip ergin iki tanığın önünde açık olarak yapılır. Ancak, tören evleneceklerin istemi üzerine evlendirme memurunun uygun bulacağı diğer yerlerde de yapılabilir. 2. Törenin şekli MADDE 142.- Evlendirme memuru, evleneceklerden her birine birbiriyle evlenmek isteyip istemediklerini sorar. Evlenme, tarafların olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşur. Memur, evlenmenin tarafların karşılıklı rızası ile kanuna uygun olarak yapılmış olduğunu açıklar.

Medeni Kanun evlenme yerini ve törenini açıkça belirtmiş olduğu için sorunuzun cevabı 'hayır' olur benim düşünceme göre.

Saygılarımla

Ölmüş bir kişinin evlenme akdi yapması mümkün olabilir mi?
Ölmüş kişi nasıl beyanda bulunacak, ruh çağırma yöntemini hukuk kabul etmez
Kusura bakmayın biraz espirili yaklaşmak istedim konuya.
Hayatta olmayan birinin evlenmesi mümkün değildir.
Dini nikahlı olsalar ve hatta çocukları olsa dahi hukuken taraflar evli değillerdir, maaş bağlanamaz.

Alıntı: Yazan Av.Siya merhabalar sevgili meslektaşlar Benim sorum şu.Müvekkilim olan kadın eşini 16 sene önce kaybetmiş.Aralarında resmi nikah yok.Ancak 3 çocukları var ve çocuklar nüfusa anne baba adı doğru bir şekilde kaydedilmiş.Şimdi kadın birazda gündemdeki dul aylığı konusundan sebep ölmüş eşi ile resmi nikah yapmak istiyor.Bu mümkün mü mümkünse nasıl olur?Şimdiden teşkkürler

16 yıl geçmiş olmasaydı mümkündü. Ama Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 80. maddesine göre ölü kişilerle resmi nikah davalarında zamanaşımı 10 yıldır.

(Şaka olduğunu yazmama gerek var mı?)

Alıntı: Yazan Av.Siya merhabalar sevgili meslektaşlar Benim sorum şu.Müvekkilim olan kadın eşini 16 sene önce kaybetmiş.Aralarında resmi nikah yok.Ancak 3 çocukları var ve çocuklar nüfusa anne baba adı doğru bir şekilde kaydedilmiş.Şimdi kadın birazda gündemdeki dul aylığı konusundan sebep ölmüş eşi ile resmi nikah yapmak istiyor.Bu mümkün mü mümkünse nasıl olur?Şimdiden teşkkürler

Ölmüş kişi ile resmi nikah başlığınız çok yaratıcı ve çarpıcı olmuş. Nikah memuru ayarladınız mı? Malum gün almak kolay değil.

Şunu mu demek istiyorsunuz: Evlilik dışı (=dini nikah ile) birlikteliğin mahkemece tespiti mümkün müdür? Mümkün olursa eğer bu tespite dayanarak davacı, dul aylığına dair kanuni haklardan yararlanabilir mi?

Cevap: Dul aylığı alamaz, yani hayır.

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ 16 yıl geçmiş olmasaydı mümkündü. Ama Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 80. maddesine göre ölü kişilerle resmi nikah davalarında zamanaşımı 10 yıldır. (Şaka olduğunu yazmama gerek var mı?)

Zamanaşımının ne zaman başladığı da önemli değil mi ama?

Sayın Av.Cengiz ALADAĞ,
Yukarıda yer alan açıklamanız ilgimi çekti.Nüfus Hizmetleri Kanununu incelemek istedim.Ancak Kanunda 80.madde yok.Madde numarasında hata olabilir mi?Ya da bende ki kanun metninde mi hata var?

15.7.1965 T 1965-3-3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı" ndan :

" Evlenme işleminin geçerli olması için,evlenecek kişilerin görevliler önünde bu amaca uygun irade bildiriminde bulunmaları yeterlidir.

... Medeni Yasanın uygulamasında.evlenecek kişiler,yetkili evlendirme memuru önünde irade bildiriminde bulunmalarıyla evlenme aktine varlık kazandırırlar.O halde,yetkili memurun, sorusuna,taraflardan aldığı bu olumlu bildirimleri evlendirme defterine yazıp altını imzalaması ve evlenenlerle tanıklara imzalatması,yahut evlenmenin tamamlanmış olduğunu taraflara söylemesi,sadece düzenleyici nitelikte olan bir şekil işleminden başka birşey değildir ve bu bakımdan,evlenmenin geçerli sayılmasını sağlayacak bir şart olarak kabul edilemez ve dolayısıyla bu aktin nüfus kayıtlarına kaydedilmemesi bile onun geçerli olmasına engel sayılamaz. Bu ilke,Medeni Yasanın 1. maddesi hükmünce,yasaların yorumunda gözönünde tutulması gereken hukuk bilimi alanında da benimsenmiştir.

... Şunu da belirtmek gerekir ki,Medeni Yasamızın 35. maddesi uyarınca şahsi haller ve bu arada evlenme,şahsi haller kütüklerindeki kayıtlarla ispat olunmak gerekir. Yani kural kayıtlarla ispattır. Bununla beraber,Medeni Yasanın 7. maddesi hükmünce,resmi kütükler ancak doğru olmadıkları ispat edilinceye değin delil değeri taşırlar ve resmi kütüklerin doğru olmadığını ispat özel bir şekle bağlı değildir. Bu hüküm gereğince ,nüfus ve evlenme kütüğünde bir evlenme işleminin yazılı olmadığının ispatı herhangibir şekle bağlı değildir,tanıkla dahi ispat olunabilir." ( 28 Muhalife karşı 64 oyla karar verilmiştir)

Bu karara göre mesela köy muhtarlığında sözlü olarak aktedilmiş bir evlilik kayıtlara işlenmemişse tanıklarla ispatı ve hükmen tescili mümkündür. Eğer soruya konu olayda öyle bir durum varsa dava açılabilir.

Alıntı: Yazan av.serpil gölge Sayın Av.Cengiz ALADAĞ, Yukarıda yer alan açıklamanız ilgimi çekti.Nüfus Hizmetleri Kanununu incelemek istedim.Ancak Kanunda 80.madde yok.Madde numarasında hata olabilir mi?Ya da bende ki kanun metninde mi hata var?

Hata yok, mizah var.

Alıntı: Yazan Av. Hatun Olguner 15.7.1965 T 1965-3-3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı" ndan : " Evlenme işleminin geçerli olması için,evlenecek kişilerin görevliler önünde bu amaca uygun irade bildiriminde bulunmaları yeterlidir. ... Medeni Yasanın uygulamasında.evlenecek kişiler,yetkili evlendirme memuru önünde irade bildiriminde bulunmalarıyla evlenme aktine varlık kazandırırlar.O halde,yetkili memurun, sorusuna,taraflardan aldığı bu olumlu bildirimleri evlendirme defterine yazıp altını imzalaması ve evlenenlerle tanıklara imzalatması,yahut evlenmenin tamamlanmış olduğunu taraflara söylemesi,sadece düzenleyici nitelikte olan bir şekil işleminden başka birşey değildir ve bu bakımdan,evlenmenin geçerli sayılmasını sağlayacak bir şart olarak kabul edilemez ve dolayısıyla bu aktin nüfus kayıtlarına kaydedilmemesi bile onun geçerli olmasına engel sayılamaz. Bu ilke,Medeni Yasanın 1. maddesi hükmünce,yasaların yorumunda gözönünde tutulması gereken hukuk bilimi alanında da benimsenmiştir. ... Şunu da belirtmek gerekir ki,Medeni Yasamızın 35. maddesi uyarınca şahsi haller ve bu arada evlenme,şahsi haller kütüklerindeki kayıtlarla ispat olunmak gerekir. Yani kural kayıtlarla ispattır. Bununla beraber,Medeni Yasanın 7. maddesi hükmünce,resmi kütükler ancak doğru olmadıkları ispat edilinceye değin delil değeri taşırlar ve resmi kütüklerin doğru olmadığını ispat özel bir şekle bağlı değildir. Bu hüküm gereğince ,nüfus ve evlenme kütüğünde bir evlenme işleminin yazılı olmadığının ispatı herhangibir şekle bağlı değildir,tanıkla dahi ispat olunabilir." ( 28 Muhalife karşı 64 oyla karar verilmiştir) Bu karara göre mesela köy muhtarlığında sözlü olarak aktedilmiş bir evlilik kayıtlara işlenmemişse tanıklarla ispatı ve hükmen tescili mümkündür. Eğer soruya konu olayda öyle bir durum varsa dava açılabilir.

Aslında tam da açıkladığınız gibi bir durum mevcut evlilik kayıtlara işlenmemiş ancak tanıklar var.o zaman bu durumda evliliğin tespiti gibi bir dava açılması gerektiğini anladım

İşin içinde maddiyat olmasa romantik bir evlilik olabilirdi. Yer bakımından tek yetkili şehirde City Of Angles olurdu. Koca ruhani yeteneklerinden feragat eder ölümlü olmayı seçerdi. Ah şu maddiyat yok mu,mevzunun içine nasılda limon sıkıyor.