Haczin Düşmesi-avukatin Sorumluluğu

2011 yılında müvekkil 40.000 TL lik senet getirdi.Bu senedin başvuru harcı ve masraflarını ben cebimden karşıladım.Müvekkil bu icra takibi için hiç masrafa vermedi.Borçluların üzerine kayıtlı araba ve köylerinde tarlalar çıktı.İkisi üzerine de haciz konuldu.Ama ARABA VE TAŞINMAZIN SATIMI YAPILMADI.MÜVEKKİL SATIŞ MASRAFI GETİRMEDİ.Satış istenmediği için tarlalar ve araba üzerindeki haciz düştü.Bu arada borçluların çalıştığı işyerindeki maaşlar haczedildi.Ancak borçlular işten çıktı.7 yıl içinde borçlular 15 farklı işyerinde çalıştılar.Her çalıştıkları işyerine maaş haczi gönderdim.Ama aynı gün borçlular işten çıktı.İşveren dosyaya hiçbir cevap vermedi.Ancak 2 işyeri maaş haczini uyguladı.Dosyaya bu güne kadar 12500 Tl para geldi.Benim borçlu vekalet ücreti ve müvekkil vekalet ücreti toplamı 15000 TL.
Bu arada dün müvekkil ALACAĞINI TEMLİK ETTİ.BENİM KENDİSİNİ DOLANDIRDIĞIMI ,TARLALARI SATTIRMADIĞIMI BENİ ŞİKAYET EDECEĞİNİ SÖYLEDİ.

BU DURUMDA BENİM CEZA VE DİSİPLİN BAKIMINDAN SORUMLULUĞUM NEDİR?

DOLANDIRCILIK VEYA GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇLARI OLUŞURMU?


YUKARDA ANLATILANLARA GÖRE CEVAPLARINIZI BEKLİYORUM.
TEŞEKKÜRLER

Meslektaşım geçmiş olsun .Öncelikle söz konusu olaya dolandırıcılık suçunun oluşmayacağının görüşündeyim .Zira dolandırıcılık suçu için failin denetleme imkanını ortadan kaldıracak şekilde hile desise somut olayda alacaklının zararına olarak, kişinin kendisine veya başkasına yarar sağlaması suretiyle eylem subüta erecektir. Sizin olayınızda hile veya desise teşkil edecek bir durumun söz konusu olmadığı gibi mağdurun denetleme imkanını ortadan kaldıran bir durumda yoktur. Zira alacaklı taraf icra dosyasına baktığı anda kime ne kadar ödeme yapılmış hangi tarihte yapılmış vs gibi bilgileri öğrenebilecektir. Öte yandan burada sizin eyleminizle kendinize veya başkasına bir yararda sağlanmamıştır. Kanuni vekalet ücreti ve akdi vekalet ücretinin keserek tarafınıza ait olan ödemeleri almışsınız. Burada dolandırıcılık suçunun maddi unsurları oluşmamıştır.Güveni kötüye kullanma suçu oluşumu bakımından ise sizin alacaklıya ait bir parayı uhdenizde tutmadığınız aksine vekalet ücreti ve masraflar için yapılan giderleri öncelikle tahsil ettiğiniz bu hususu da Avukatlık Kanunu 166.maddesinde dile getirilen hapis hakkı çerçevesinde mütalaa edileceğinden güveni kötüye kullanma suçuda oluşmayacaktır.(Aynı yönde 15.Ceza Dairesi , 2014/19105 E, 2017/7516 K, 14.03.2017, 15.Ceza Dairesi , 2016/157 E , 2018/488 K , 17.01.2018)

Değerli üstadım öncelikle sorumu yanıtladığınız için çok teşekkür ederim.Benim bu olayla ilgili diğer sorum müvekkil masraf vermediği için araç ve tarlaların satımının yapılamaması ve haczin düşmesi ile ilgili.Bundan dolayı Avukatın sorumluluğu varmı?

Meslektaşım bununla alakalı olarak katılmış olduğum bir seminerde avukatın müvekkilin masraf vermediği durumlarda kural olarak sorumluluğuna gidilemeyeceği dile getirilmişti. Ancak Yargıtay'ın istisnaen düşük sayılabilecek miktarda bulunan ücretlerin vekil eden tarafından verilmese dahi avukat tarafından karşılanması gerektiğini aksi taktirde avukat açısından hukuki sorumluluk doğacağı dile getirilmişti. Burada düşük sayılabilecek miktarda bulunan ücretlere ise temyiz harcı , istinaf harcı , bilirkişi ücreti gibi masraflar yani 200-300 TL gibi bir rakama denk gelebilecek miktarların karşılanması gerektiği söylenmişti.Bu bilgilerden çıkarım yaparak şahsi kanaatim sorumluluğunuz olmayacağı yönündedir.

üstadim Zaman Ayirip Verdiğiniz Yanitlar Için çok Teşekkür Ederim