Yapılan edim sözleşmesinin , sözleşme gerekleri tamamlanmadığı gerekçesiyle feshi

Sanayi esnafı( ltd şirket ) ile yapılan imalat ve montaj sözleşmesinde , esnaf sözleşmede kararlaştırılan bedelin üçte birini peşin , kalan kısımı taksitler halinde senet olarak almıştır. İmal edilecek ürünün montajının tamamlanması süresi on gün olarak belirlenmiştir. Ancak on ikinci günde gelip montajın bir bölümünü yapıp bir bölümünü yapmaz. Sözleşmede montajla ilgili şartları yerine getirmesi için eksiklere ait liste hazırlanıp bir kaç kez sözlü olarak uyarılan esnaf bir süre sonra aradan iki ay geçtikten sonra elindeki vadesi gelmemiş senetleri bankaya kendi hesabına tahsil için verir.

Bir yandan sözleşmede belirtilen sürede temrini tamamlamamış, yapılan sözlü uyarılara dinlememiş ve nihayet telefonlara çıkmayıp , yerinde yok dedirten esnaf elindeki senetleri de bankaya vermiştir.

Sözleşmenin karşı tarafı olan müşterinin yapması gereken en doğru iş nedir ?

Bana göre ; sözleşmenin eksik yerine getirildiğini ispatlamak için önce tespit davası açıp , bu davanın sonucunda sözleşmenin feshi , ödenen tutarların ve senetlerin geri iadesi için dava açmalıdır.
Müşterinin aynı zamanda , manevi tazminat açma hakkı bulunmaktadır. Şayet, ilgili montaj işi vaktinde bitirilmiş olsa idi , evinin diğer bölümlerinin tadilat işlerine başlayacak ve yaşadığı ortamı zevkle yaşanır hale getirecekti. Ancak, bitmeyen işler nedeniyle aylardır evinin içi inşaat sahası gibi durmaktadır. Bu durumda müşterif manevi tazminat davası da açabilir.

ortada yazılı bir sözleşme var mı?

en nihayetinde yapılacak ilk işin sizin de söylediğiniz gibi tespit olduğu kanaatindeyim. tespit sonucu verilecek rapor sizin en iyi kanıtınız olacaktır.

İki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde öncelikle karşı tarafa belirli bir süre verilmeli ve ardından sözleşmenin yerine getirilmemesinden dolayı müspet zararın veya tercihe göre sözleşmeyi feshederek menfi zararın istenmesi gerekir (bk. m. 106). Ancak sizin olayınızdan anlaşıldığı kadarıyla süre vermeye gerek olmaksızın bu haklarınızdan birini kullanabilirsiniz (bk. m. 107). Burada tespit değil eda davası açılmalı ve tercihe göre sözleşmenin yerine getirilmemesinden dolayı uğranılan zararın giderilmesi veya sözleşmeden dönerek yerine getirilen edimlerin geri verilmesi ve menfi zararın istenmesi gerekir.

öncelikle yazılı bir sözleşmenin varlığı gereklidir.korayoz un dediği gibi özncelikle (bk.m.106)ya dayanan zararların istemi gerekir.ve bana göre de burada tespit davası yerine eda davasının açılması daha uygun gelir..çünkü burada sözleşmeye konu olan ve taraflardan birinin edimini gereği gibi ifa etmeyişinden dolayı bir magduriyet söz konusudur..ve burada edimin ifa edilmesinin istenmesi daha uygun olabilir..