Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Faks ile fatura tebliği mümkün mü ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-01-2009, 14:53   #1
cemoka23

 
Varsayılan Faks ile fatura tebliği mümkün mü ?

Müvekkil şirketin herkesçe bilinen faks numarasına gönderilen fatura tebliğ edilmiş sayılmalı mıdır? Aslı elimizde olmayan faks metni gerçek kabul edilebilir mi? Borçlunun eline ulaştırıulması kavramı bu denli geniş bir kavram mıdır?
Old 26-01-2009, 17:23   #2
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Faturanın size tebliğ edilmediğini yada elinize geçmediğini iddia ediyor iseniz:

Bu takdirde faturayı size tebliğ edildiğini iddia eden taraf iddasını ispatlamakla yükümlüdür.Faks gönderimine dair belge aslında fatura tebliğine dair olmayabilir.Bu belgenin fatura olduğunu ve ilgili ve sorumlu kişinin eline ulaştığını "Bu belgenin tebliğinden fayda sağlayan tarafın ispat etmesi gerekir"

Tebliğ sözlükte "Ulaştırmak. Götürmek. * Bildirmek. * Eriştirmek. " anlamına gelmektedir.

Hukukta tebliğ ise http://www.turkhukuksitesi.com/makale_375.htm ayrıntılı olarak incelenmiştir.

Makaleyi incelerseniz tebliğin ilgilisine ulaşmak dışında ispatı için belgelendirilmesi de önemlidir.

Faturanın faks ile tebliği aslında TTK ve VUK kapsamında bir sonucu yoktur.Çünkü önemli olan faturanın aslının tarafınıza ulaşması ve ticari defterlerde kullanılması ya da işlenmesidir.Bunlar dahi faturanın aleyhinize bir borç doğurması için yeterli değildir.

Bu nedenle aşağıdaki kararlar doğrultusunda cevaplarınızı uyulayacağınız yöntemi belirleyebilirsiniz.

Saygılarımla


T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/7061

K. 2007/1082

T. 21.2.2007

• TEMERRÜT ( Muaccel Bir Borcun Borçlusunun Alacaklının İhtarı İle Mütemerrit Olacağı - Fatura Tebliğinin Borçluyu Temerrüde Düşürücü Bir Hukuki İşlem Kabul Edilemeyeceği )

• FATURA TEBLİĞİ ( Borçluyu Temerrüde Düşürücü Bir Hukuki İşlem Kabul Edilemeyeceği - Muaccel Bir Borcun Borçlusunun Alacaklının İhtarı İle Mütemerrit Olacağı )

• MUACCEL BORCUN BORÇLUSU ( Alacaklının İhtarı İle Mütemerrit Olacağı - Fatura Tebliğinin Borçluyu Temerrüde Düşürücü Bir Hukuki İşlem Kabul Edilemeyeceği )

818/m. 101/1


ÖZET : Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Somut olayda icra takibinden önce alacak miktarı gösterilmek ve ayrıca gösterilen bu miktar talep edilmek suretiyle borçluya gönderilmiş bir ihtarname bulunmadığı gibi, fatura tebliği de borçluyu temerrüde düşürücü bir hukuki işlem değildir. Bu itibarla, icra takibinde işlemiş faize hükmolunması da doğru olmamıştır.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-k.davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı, 77.007.967.096 TL. asıl alacak, 1.531.000.000 TL. işlemiş faiz ve 81.000.000 TL.da ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 78.619.967.096 TL.nın takip tarihinden itibaren %64 oranında reeskont faiziyle birlikte tahsili için icra takibini başlatmıştır.
Mahkemece " davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına " şeklinde hüküm kurulmuş olmakla, BK.nun 104/son maddesine aykırı biçimde geçmiş günler faizine temerrüt sebebiyle tekrar faiz yürütülmüştür.
Öte yandan, BK.nun 101/I. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Somut olayda icra takibinden önce alacak miktarı gösterilmek ve ayrıca gösterilen bu miktar talep edilmek suretiyle borçluya gönderilmiş bir ihtarname bulunmadığı gibi, fatura tebliği de borçluyu temerrüde düşürücü bir hukuki işlem değildir. Bu itibarla, icra takibinde işlemiş faize hükmolunması da doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HUMK.nun 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda ( 2. ) bentte açıklanan nedenle mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin dördüncü satırında yer alan "iptaline, takibin devamına" kelimelerinin çıkartılarak, yerine " kısmen kabulü ile takibin 77.007.967.096 TL. asıl alacak ile 81 milyon TL. ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 77.088.967.096 TL. üzerinden devamına ve bu toplam alacağa takip tarihinden itibaren %64 oranını geçmemek üzere reeskont faizi yürütülmesine ve işlemiş faize ilişkin istemin de reddine " cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmiş olan bu hükmün, değiştirilmiş bu biçimiyle ONANMASINA, davalının sair temyiz itirazlarının ise ( 1. ) bent uyarınca reddine, aşağıda yazılı bakiye 2.707,40 YTL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-k.davacıdan alınmasına, 21.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/1562

K. 2007/4483

T. 2.7.2007

• TEMERRÜT FAİZİ ( Alacağın Miktarı Gösterilmek ve Talep Edilmek Suretiyle Alacaklının Göndereceği İhtarname ile Borçlunun Temerrüde Düşürülmesi Gereği - Faturanın Tebliğ Tarihinin Borçluyu Temerrüde Düşürücü Bir Hukuki İşlem Olmadığı )

• FATURA TEBLİĞİ ( Tebliği Borçluyu Temerrüde Düşürücü Bir İşlem Olmadığı )

• İŞLEMİŞ TEMERRÜT FAİZİ ( Bulunduğu Toplam Alacak Üzerinden Takibin Devam Ettiği - Tekrar Temerrüt Faizi Yürütülemeyeceği )

818/m. 101, 104/son


ÖZET : Bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için, o alacağın miktarı gösterilmek ve talep edilmek suretiyle alacaklının göndereceği ihtarname ile borçlunun temerrüde düşürülmesi gerekir. Faturanın tebliğ tarihi borçluyu temerrüde düşürücü bir hukuki işlem değildir. Bu itibarla, işlemiş faize hükmolunması doğru olmamıştır. Öte yandan, içerisinde işlemiş temerrüt faizinin bulunduğu toplam alacak üzerinden takibin devamına şeklinde hüküm kurulmuş olmakla, BK.nuna aykırı biçimde işlemiş temerrüt faizine tekrar temerrüt faizi yürütülmüş olması da hatalıdır.</B>
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat Cengiz Bayender ile davalı vekili avukat Boray Köknel geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece, içerisinde fatura tebliğ tarihlerine göre hesaplanan işlemiş faiz de dahil olmak üzere toplam alacak üzerinden icranın devamına karar verilmiştir.
Bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için, o alacağın miktarı gösterilmek ve talep edilmek suretiyle alacaklının göndereceği ihtarname ile borçlunun temerrüde düşürülmesi gerekir ( BK. m.101 ). Faturanın tebliğ tarihi borçluyu temerrüde düşürücü bir hukuki işlem değildir. Bu itibarla, işlemiş faize hükmolunması doğru olmamıştır.
Öte yandan, içerisinde işlemiş temerrüt faizinin bulunduğu toplam alacak üzerinden takibin devamına şeklinde hüküm kurulmuş olmakla, BK.nun 104/son maddesine aykırı biçimde işlemiş temerrüt faizine tekrar temerrüt faizi yürütülmüş olması da isabetli görülmemiştir.
Bu durumda, yasaya aykırı mahkeme kararının bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HUMK.nun 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca mahkeme kararının 1 numaralı bendinin üçüncü satırında yer alan "45.294.726.751" rakamının çıkartılarak yerine "43.962.407.563" rakamının ve ayrıca aynı bendin altıncı satırında yer alan "18.117.890.700" rakamının çıkartılarak yerine "17.584.963.025" rakamının yazılması suretiyle değiştirilmiş olan hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 500,00 YTL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.833,90 YTL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 02.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/5683

K. 2005/3831

T. 27.6.2005

• TEMERRÜT ( İşlemiş Faizin Karar Altına Alınabilmesi İçin Davalının Takipten Önce Temerrüde Düşürülmesi Gereği - Ödeme İsteği İçermeyen Fatura Tebliğinin Bu Nitelikte Kabul Edilemeyeceği )

• FATURA TEBLİĞİ ( Ödeme İsteği İçermeyen/Temerrüde Düşürücü Nitelikte Kabul Edilemeyeceği - İşlemiş Faizin Karar Altına Alınabilmesi İçin Davalının Takipten Önce Temerrüde Düşürülmesi Gereği )

• FAİZ ALACAĞI ( İşlemiş Faizin Karar Altına Alınabilmesi İçin Davalının Takipten Önce Temerrüde Düşürülmesi Gereği - Ödeme İsteği İçermeyen Fatura Tebliğinin Bu Nitelikte Kabul Edilemeyeceği )

818/m. 101


ÖZET : İşlemiş faizin karar altına alınabilmesi için davalının İcra takibinden önce BK.nun 101. maddesinde belirtilen şekilde temerrüde düşürülmesi gerekir. Ödeme isteği içermeyen fatura tebliği temerrüde düşürücü nitelikte kabul edilemez. Somut olayda davalı icra takibinden önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmüş olmadığına göre işlemiş faiz isteminin reddi ve icra inkar tazminatının asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanması gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle icra takibinin faturaya dayanılarak yapılmış olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece 816.500.837 TL. işlemiş faiz yönünden de itirazın iptaline karar verilmiştir. İşlemiş faizin karar altına alınabilmesi için davalının İcra takibinden önce BK.nun 101. maddesinde belirtilen şekilde temerrüde düşürülmesi gerekir. Ödeme isteği içermeyen fatura tebliği temerrüde düşürücü nitelikte kabul edilemez. Somut olayda davalı icra takibinden önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmüş olmadığına göre işlemiş faiz isteminin reddi ve icra inkar tazminatının asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanması yerine, işlemiş faizin de karar altına alınması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 27.6.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/8385

K. 2005/9627

T. 6.10.2005

• ALACAK DAVASI ( Davacının Fatura Deliline Dayanabilmesi İçin Faturada Yazılı Malı Davalıya Teslim Ettiğini Bu Teslimin Borç Doğurucu Sözleşmesel Hukuki Bir İlişki Sonucu Olduğunu Faturanın da Bu İlişki Sonucu Düzenlenmiş Olduğunu Kanıtlaması Gereği )

• FATURA DELİLİ ( Davacının Dayanabilmesi İçin Faturada Yazılı Malı Davalıya Teslim Ettiğini Bu Teslimin Borç Doğurucu Sözleşmesel Hukuki Bir İlişki Sonucu Olduğunu Faturanın da Bu İlişki Sonucu Düzenlenmiş Olduğunu Kanıtlaması Gereği )

• FATURA TEBLİĞİ ( Sekiz Gün İçinde İtiraz Edilmemiş Olması Hali Faturada Yazılı Malın Alıcıya Teslim Edildiğini Göstermediği - Bu Sadece Malın Fiyat ve Adedi Yönünden İçeriğini Kabul Anlamına Geldiği )

6762/m.23


ÖZET : Davalı alım satım ilişkisini kabul etmemektedir. Bu nedenle davacının fatura deliline dayanabilmesi için, faturada yazılı malı davalıya teslim ettiğini, bu teslimin borç doğurucu sözleşmesel hukuki bir ilişki sonucu olduğunu, faturanın da bu ilişki sonucu düzenlenmiş olduğunu genel ispat kurallarına göre ( yemin teklifi dahil ) kanıtlaması gerekir. Çünkü tebliğ edilen faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemiş olması hali, faturada yazılı malın alıcıya teslim edildiğini göstermez, bu sadece malın fiyat ve adedi yönünden içeriğini kabul anlamına gelir.
DAVA : Dava dilekçesinde 1.200.000.000 lira alacak için takibe vaki itirazın iptali, inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı şirket vekili; çeşitli tarihlerde veresiye mazot alan davalı borcunu ödemediği için alacağı belirtir fatura düzenlenerek tebliğ edildiğini ve ödemenin yine gerçekleşmemesi üzerine ilamsız takip başlatıldığını, takibe vaki itiraz haksız olmakla itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini dilemiş, mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İncelenen icra takip dosyasında alacaklı olarak Ş.Nail Kılınç talepte bulunmuştur. İtirazın iptaline ilişkin bu davayı ise Özkılıç Petrol Tarım Tic.Ltd.Şti. açmıştır. İtirazın iptali davası her ne kadar genel hükümler çerçevesinde yargılamaya tabi ise de davanın temelini icra takibinin oluşturduğunda ve davanın icra takibi ile ayrılmaz bir bütün teşkil ettiğinde kuşku bulunmamaktadır. O nedenle, ancak icra takibini yapan kişinin davacı sıfatı ile bu davayı açabileceği gözetilerek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken bu hususun incelenmesiz bırakılması doğru görülmemiştir.
Kabule göre ise; davalı alım satım ilişkisini kabul etmemektedir. Bu nedenle davacının fatura deliline dayanabilmesi için, faturada yazılı malı davalıya teslim ettiğini, bu teslimin borç doğurucu sözleşmesel hukuki bir ilişki sonucu olduğunu, faturanın da bu ilişki sonucu düzenlenmiş olduğunu genel ispat kurallarına göre ( yemin teklifi dahil ) kanıtlaması gerekir. Çünkü tebliğ edilen faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemiş olması hali, faturada yazılı malın alıcıya teslim edildiğini göstermez, bu sadece malın fiyat ve adedi yönünden içeriğini kabul anlamına gelir. Bu husus gözetilmeden ve davanın kabul gerekçesi de denetime elverişli olacak şekilde belirtilmeden davanın kabulü de doğru değildir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 1998/7170

K. 1998/8312

T. 30.11.1998

• İSPAT YÜKÜ ( Satılan Malın Bedelinin Ödenmediği İddiası )

• SATIM BEDELİ ( Ödenmediği İddiasının İspatı )

• İSTİCVAP ( Davalının Oturuma Gelmemesi Halinde Satım Sözleşmesinin Varlığı Kanıtlanmış Olmaz )

• İRSALİYE ( Satım Akdinin İspatı İçin )

• FATURA TEBLİĞİ ( Satım Akdinin İspatı İçin )

743/m.6

1086/m.230,288

ÖZET : Davacı, davalıya sattığı malın bedelinin ödenmediğini iddia ettiğine göre öncelikle taraflar arasında satım akdi bulunduğunu ve malın davalıya teslim edildiğini kanıtlama yükü MK'nin 6. maddesine göre davacı üzerindedir. HUMK'nin 230 vd. maddelerinde düzenlenen isticvap davetiyesi tebliği ve davalının oturuma gelmemesi halinde satım sözleşmesinin varlığı ve malın teslim edildiği kanıtlanmış olmaz. olup olmadığı konusunda olduğu gibi ) sorguya çekilmesidir. Davacı, irsaliye ile malın teslim edildiğini ileri sürmediği gibi, teslim konusunda bir irsaliye bulunmadığını belirttiğine ve faturanın tebliği konusunda da yazılı belge ibraz etmediğine göre; davacı, malın davalıya teslimini HUMK'nin 288/1. maddesindeki delillerle kanıtlayamamış durumdadır.
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 13.5.1998 tarih ve 128-544 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının 17.2.1997 tarihli fatura ile satın aldığı 159.105.950 TL'lik mal bedelini ödemediğini, fatura bedelinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya tebligat yapılmış, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, fatura, icra dosyası ve dosya kapsamına göre satış ilişkisini davacının kanıtlaması gerektiği, davacının satış ilişkisine ve malın teslimine dair belge sunamadığı, akdi ilişkisinin varlığı ve malın teslimine ilişkin olarak davalıya isticvap davetiyesi tebliğine rağmen, davalının duruşmaya gelmediği, bu nedenle davalının malın teslimini kabul etmiş sayılacağı, bedelin ödendiğine dair da davalı tarafından belge sunulmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının icra dosyasında yaptığı itirazın 249.105.950 TL üzerinden iptaline, asıl alacak olan 159.105.950 TL üzerinden takip tarihinden itibaren %80 temerrüt faizi yürütülmesine, inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir.
1- Dava, satım sözleşmesi sonrası semenin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemidir.
Davalı, ödeme emrinin tebliğinden sonra borca itiraz etmiştir. Davacı, davalıya sattığı malın bedelinin ödenmediğini iddia ettiğine göre öncelikle taraflar arasında satım akdi bulunduğunu ve malın davalıya teslim edildiğini kanıtlama yükü MK'nin 6. maddesine göre davacı üzerindedir. HUMK'nin 230 vd. maddelerinde düzenlenen isticvap davetiyesi tebliği ve davalının oturuma gelmemesi halinde satım sözleşmesinin varlığı ve malın teslim edildiği kanıtlanmış olmaz. İsticvap, bir tarafın kendi aleyhine olan bir vakıa hakkında ( kira sözleşmesindeki imzanın kiracı ya da kiralayana ait olup olmadığı konusunda olduğu gibi ) sorguya çekilmesidir. Davacı, irsaliye ile malın teslim edildiğini ileri sürmediği gibi, teslim konusunda bir irsaliye bulunmadığını belirttiğine ve faturanın tebliği konusunda da yazılı belge ibraz etmediğine göre; davacı, malın davalıya teslimini HUMK'nin 288/1. maddesindeki delillerle kanıtlayamamış durumdadır. Davacı vekili 27.1.1998 tarihli dava dilekçesinde "her türlü delil" demek suretiyle yemin deliline de dayandığı anlaşıldığından, mahkemece davacı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama imkanı bulunmayan HUMK'nin 230 vd. maddeleri gereğince çıkartılan isticvap davetiyesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Kabule göre; HUMK'nin 231. maddesine göre isticvabına karar verilen taraf bir tüzel kişi ise, tüzel kişinin organının ( mümessilinin ) isticvap olunacağı, davalı şirket müdürünün E.A. olduğunun icra dosyasından anlaşılıyor bulunmasına rağmen, isticvap davetiyesinin davalı şirket adına çıkarılmış olması da doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.11.1998 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.
Old 27-01-2009, 14:36   #3
cemoka23

 
Varsayılan

çok teşekkür ederim. Emeğinize sağlık, iyi çalışmalar dilerim...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
fatura tebliği selimaksu Meslektaşların Soruları 6 20-03-2009 01:18
Faks İletisinin Hukuki Niteliği nezireselcuk Meslektaşların Soruları 4 06-10-2008 22:02
Faks ispat aracı olabilir mi.....? av_abay Meslektaşların Soruları 2 19-04-2008 14:41
E-posta ile Faks Almak ister misiniz ? InterFAX Ticari Duyurular 0 31-01-2007 19:48
Fatura fotokopilerinin tebliği Av.Zeynep Sevgi Meslektaşların Soruları 2 19-12-2006 10:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06629109 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.