|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
24-08-2009, 09:14 | #1 |
|
Vekİllİkten İstİfa
Bir şirkete ait yaklaşık üç ay önce aldığım vekalete dayalı olarak birçok hukuki işlerini yaptım.Yazılı sözleşmemiz yok.Ancak bu güne dek vekalet ücreti ödemeye yanaşmadıkları gibi son bir haftadır telefonlarımı dahi yanıtlamıyorlar.Hem ücret ödenmemesi hem de aramızdaki güven ilişkisinin bozulduğu gerekçesi ile istifa etmek istiyorum.Bu iadeli taahhütlü mektup yolu ile mümkün mü ? Ayrıca devam eden dava ve icra takipleri için vekalet ücreti alacağımın akibeti nedir ? Saygılarımla...
|
24-08-2009, 09:38 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Bence vekillikten çekildiğinizi Mahkemeye bildirin.Çekilme dilekçenizin karşı tarafa tebliğ edilmesini sağlayın.Böylece tebliğden itibaren 15 gün içinde dosyalarla ilgili sorumluluğunuz da sona erer. |
24-08-2009, 20:45 | #3 |
|
AVUKATLIK KANUNU
AVUKATIN VEKALETTEN ÇEKİLMESİ: Madde 41 - Belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevi, durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam eder. |
25-08-2009, 14:54 | #4 |
|
Merhabalar;
Sayın Av. Özlem Hanım'ın da belirttiği gibi takip ettiğiniz dosya ve davaların hepsine vekillikten istifa dilekçenizi verip müvekkilinize tebliğ edilmesini sağlamanız gerekir. Tebliğ edildikten 15 gün sonraya kadar da sorumluluğunuz devam edecektir. Öte yandan, devam eden davalarınıza ilişkin vekalet ücretinizi de Asgari Ücret Tarifesi hükümlerinden tespit edeceğiniz miktarlar üzerinden talep edebilirsiniz. İyi çalışmalar... |
26-08-2009, 19:50 | #5 | |||||||||||||||||||
|
istifa edilen davalar için vekalet ücretine hak kazanılmaması gerekir. Aksi halde kötüniyetle kullanılabilir. Bu görüşünüzün dayanağı nedir acaba. __________________________________________ Çalışan kazanır. |
27-08-2009, 16:16 | #6 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Merhabalar; Dayandığım hüküm Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 5. maddesidir.
Saygılarımla... |
27-08-2009, 16:20 | #7 |
|
Bir de Avukatlık Kanunu'nun 174.maddesine baksanız.
|
27-08-2009, 16:43 | #8 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ekleyelim
Hatta bir de içtihat ekleyelim:
|
27-08-2009, 18:12 | #9 |
|
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ E. 2008/5193 K. 2008/7032 T. 22.5.2008 • AVUKATIN HAKSIZ AZLİ ( Nedeniyle Ödenmeyen Avukatlık Ücretlerinin Tahsili - Davacının Görev Aldığı Dosyalarda Herhangi Bir İhmalin Güven Sarsıcı Bir Davranışın Bulunup Bulunmadığının Araştırılması Gerektiği ) • ÖDENMEYEN AVUKATLIK ÜCRETLERİNİN TAHSİLİ ( Haksız Azil Nedeniyle - Davacının Görev Aldığı Dosyalarda Herhangi Bir İhmalin Güven Sarsıcı Bir Davranışın Bulunup Bulunmadığının Araştırılması Gerektiği ) • HAKSIZ AZİL ( Halinde Avukat Ücretin Tamamına Hak Kazanacağı - Azil Haklı İse Avukatlık Ücretinin İstenemeyeceği ) 1136/m.174 818/m.390 ÖZET : Davacı avukat, davalı şirketin uzun yıllar avukatlığını yaptığını, haksız olarak azledildiğini ve ücretinin ödenmediğini iddia ederek ödenmeyen avukatlık ücretlerinin tahsilini talep etmiştir. Avukatlık Kanununa göre, azil haklı ise avukatlık ücreti istenemez. Haksız azil halinde ise avukat ücretin tamamına hak kazanır. Açıklanan nedenlerle, davacının görev aldığı dosyalarda herhangi bir ihmalin, güven sarsıcı bir davranışın bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Azilin haksız olduğu sonucuna varılırsa davanın reddi gerekir; aksi halde davacının talep edebileceği miktar belirlenmelidir. DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı, davalı ile aralarında düzenlenen 10.1 1.1997 tarihli sözleşme ile avukatlık işlerini yürütmekteyken 04.07.2003 tarihinde azledildiğini, azlin haksız olduğunu, davacı vekili olarak davalının adına takip ettiği tüm davaları davalının lehine sonuçlandırdığını, bir kısım masrafları cebinden karşıladığını, davalının toplam 5.000.00 YTL. ödeme yaptığını, bakiye vekalet ücretini ödemediğini ileri sürerek fazlası saklı kalmak üzere şimdilik 20.000.00 YTL.'nin tahsilini istemiştir. Davalı, davacının aldığı işi sonuçlandırmadan karşı tarafın da vekilliğini üstlendiğini, güven sarsıcı hareketleri nedeniyle haklı olarak azil edildiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1- Davacı avukatın 1997 yılından beri davalı şirketin vekili olarak dava ve icra takiplerini yürüttüğü, davalarda temsil ettiği ve 04.07.2003 tarihinde vekillikten azil edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, azlin haksız olduğunu, dava dilekçesinde belirttiği dava dosyaları ile ilgili olarak kendisine ödenmesi gereken avukatlık ücretlerinin tamamını haksız azil nedeniyle hakettiğini, ancak ödenmediğini iddia ederek bu davayı açmıştır. Davalı ise, davacının aldığı işi sonuçlandırmadan karşı tarafın da vekilliğini üstlendiğini, güven sarsıcı hareketleri nedeniyle haklı olarak azil edildiğini savunmuştur. Gerçekten de davacı avukatın, vekil olarak borçları BK'nun 389 ve devamı maddelerinde gösterilmiş olup, öncelikle vekil BK.'nun 390. maddesine göre müvekkiline karşı vekaleti sadakat ve özen ile ifa etmekte yükümlüdür. Vekil sadakat borcu gereği olarak müvekkilinin yararına olacak davranışlarda bulunmak, ona zarar verecek davranışlardan kaçınmak zorunluluğundadır. Şayet vekili görevini yerine getirirken gerekli özen ve dikkati göstermemiş sadakatle vekaleti ifa etmemiş ise, vekil edenin vekilini azli haklıdır. Avukatlık Kanununun 174. maddesi hükmüne göre azil haklı ise avukatlık ücretinin ödenmesi gerekmez; haksız azil halinde ise ücretin tamamına avukat hak kazanır. Davalının azı in haklı olduğuna dair savunması üzerinde gerektiği şekilde durulup araştırılmamıştır. Her şeyden önce bildirilen dosyalarda davacının görevini yerine getirip getirmediği, karşı tarafın vekilliğini üstlenip üstlenmediği, şayet üstlenmişse ne zaman üstlendiği ve dosyalardaki davacı avukatın bir ihmal ve kusurunun olup olmadığı hususu hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilmemiş, mahkemece de bu yönde bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Öyle olunca davacının gerekli şekilde özen ve dikkati göstererek dosyalan takip ettiği, azlin haksız olduğu yönündeki mahkemenin görüşünün, doğru olup olmadığı denetlenememektedir. Zira kararda dosyalara göre değerlendirme ve belirleme olmadığından, davalının bildirdiği dosyalar da görevini layıkı ile yerine getirdiğini göstermez. Mahkemece davacının bildirdiği dosyalarda, davacının bir ihmal ve kusurunun bulunup bulunmadığı, güven sarsıcı hareketlerin nelerden ibaret olduğu, gerektiğinde bilirkişi incelemesi ile araştırılarak, azilin haksız olup olmadığı belirlenmeli, şayet azil haksız ise taraflar arasında geçerli olan sözleşme hükümlerine göre davacının hak ettiği ve talep edebileceği ücret belirlenmeli, sonucuna göre karar verilmeli, azil haklı ise davacı ücrete hak kazanmayacağından dava red edilmelidir. Mahkemece taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2- Bozma nedenine göre davacının sair, davalının tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ : Davalı ve davacı tarafça temyiz olunan kararın ( 1 ) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, ( 2 ) nolu bentte gösterilen nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde 13.10 YTL.'nın davacıya, 108.00 YTL.'nın davalıya iadesine, 22.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx |
27-08-2009, 18:14 | #10 | |||||||||||||||||||
|
________________________ çalışan kazanır. |
27-08-2009, 18:55 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Hangisi haklı sebep? Müvekkilin ücret ödememesi mi (sözleşme olmadığına göre ücret peşin istenebilir mi?), kanıtlanması olanaksız telefona cevap verilmemesi olgusu mu? |
29-08-2009, 08:31 | #12 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Avukatlık kanunun 164. maddesinde;
Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Maddesi ve
cümlesinden sn. filizsonguru'un avukatlık ücretine fazlasıyla hakettiğini düşünüyorum. Yapılan işleri sonuçlandırdığını kendisi ispat etmeli Ayrıca;
|
06-09-2009, 22:05 | #13 |
|
Sayın meslektaşım tüm istifa dilekçelerinizde mutlaka istifa gerekçenizi belirtin. Ancak istifanızın haklı olduğunu ispata yönelik olarak önce müvekkilinize aranızda gelişen olayları ve Vekalet Ücretlerinizin ödenmesi ödenmediği takdirde Avukatlık Yasasına göre istifa edeceğiniz ihtarını içeren bir ihtarname keşide edin. Aynı ihtar içerisinde mutlaka sözlü olarak da olsa aranızda kararlaştırmış olduğunuz vekalet ücretlerinin miktarını belirtin ki aynı zamanda müvekkiliniz temerrüde düşsün ve alacağınız muaccel hale gelsin. İhtarnamede süre de belirtin ve süre geçtiği halde ücretleriniz ödenmezse daha önce dediğim gibi her bir dosya için ayrı istifa dilekçesi sunun ve istifa dilekçelerinizde de gerekçenizi mutlaka belirtin. Çünkü Yargıtay istifa dilekçerlerinin gerekçesi olması gerektiği yönünde son dönemlerde karar vermeye başlamıştır. Tavsiye ettiğim şekilde davranısanız bir sorun yaşamayacağınız gibi yazılı sözleşmeniz olmasa da Avukatlık yasasının ücrete ilişkin hükümlerine göre hak etmiş olduğunuz vekalet ücretlerinizi alacağınıza inanıyorum. Saygılarımla.
|
23-04-2014, 16:05 | #14 |
|
Yorumlarını okuduğum tüm meslekdaşlarıma teşekkür ediyorum öncelikle.
Müvekkil ile sözleşme yapılacağı düşüncesi ile bir dizi dava açtım,birbirine zincirleme gelişen davalar ( aynı konu hakkında ceza- menfitespit-icra takibi- alacak- icra mahkemesi dosyaları ki,toplamda 5 ayrı mahkeme dosyası -2 yargıtay duruşması -tamamı sonuçlandı) ve devam eden 6 tane de fikri-sınai mülkiyet dosyası var halen. Müvekkilden biten dosyalar için ücret istediğimde,asgari ücret tarifesinin çok altında ücret ödemek istedi ve kabul etmedim, devam eden davalarla ilgili alacak haklarımı saklı tutarak sonuçlanan(hatta kesinleşen) dosyalarla ilgili olarak asgari ücret tarifesi gereği alınması gereken rakamı tespit edip ihtar çektim 7 gün de süre verdim..(istifa edeceğimi söylemedim devam eden davalarla ilgili sözleşme yapmaya davet ettim) mail ile cevaplarında talep edilen rakamların ödenmeyeceği ,ancak kendi önerdiği rakamları(muvafakatım halinde) ödeyeceği yolunda oldu.Bu rakamı asgari ücret tarifesinin 1/4 oranında olduğu için kabul etmem mümkün değil. Şimdi sizlerin düşüncesini almak istiyorum; kesinleşen dosyalar için ücret alacağım muaccel halde , istifa etmem halinde (bana göre artık haklıyım istifada)devam eden diğer 6 adet dosya için de ücret alacaklarımı istememi sağlar mı? Ya da muaccel alacaklarım için icra takibi açıp, devam eden dosyalara katılmaya devam mı edeyim..( sonuçlanmalarına az süre kaldı- ancak yargıtay aşamaları da olacaktır muhtemelen ve bu dosyalardaki emeklerimi heba etmek istemiyorum..duygusal olarak da davalara gitmem benim için zulüm olacak :-) ) cevaplarınıza şimdiden teşekkür ederim. saygılar. |
24-04-2014, 06:24 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Biten davalar için ücret ödenmemesi, devam eden davalardan istifanızı haklı kılmaz; bu nedenle onlara devam edip azil beklemenizi öneririm. Biten davalar içinse tarifeye göre icra takibi yapabilir ya da 164/3'e göre dava açabilirsiniz. |
24-04-2014, 07:22 | #16 |
|
Müvekkiliniz ile irtibat sağlayamamanız ve vekalet ücretlerinizin ödenmemesi istifanız için haklı bir nedendir.Bu nedenle mahkeme dosyasına istifa dilekçenizi gerekçesi ile belirtip karşı tarafa tebliğini sağlayınız böylece sorumluluğunuz ortadan kalkacaktır.Buna ilişkin Yargıtay kararları var.
|
24-04-2014, 22:31 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
hem vekil hem de icra takibi alacaklısı olabiliyor muyum kendisine icra takibi açtım diye azleder umudu taşımaktayım |
25-04-2014, 07:27 | #18 |
|
Olamazsınız. Meslek kurallarına aykırı bu nedenle ya istifa edip görevinizi haklı nedenle sonlandıracaksınız ya da görevinize devam edip müvekkilinize sadece ihtar çekmekle yetineceksiniz.Aksi bir durum meslek kurallarına aykırılık teşkil edecektir.
|
25-04-2014, 08:43 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
ben de aynı şekilde düşünüyorum..vekil-müvekkil ilişkisi içinde hangi sebeple olursa olsun hasımlık olamaz.en iyisi istifa ederek dava açmak diye düşünüyorum..Görüşleriniz için hepinize teşekkür ederim. |
25-04-2014, 09:36 | #20 | |||||||||||||||||||||||
|
Meslek kurallarının hangi maddesine aykırı olduğunu yazar mısınız? |
25-04-2014, 09:39 | #21 | |||||||||||||||||||||||
|
Bence yanlış düşünüyorsunuz. Biten işler için ücret istemek hakkınız. Ancak bunlar için ücret ödenmedi diye devam eden işlerden istifa haklı istifa sayılmaz. |
25-04-2014, 14:53 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
devam edenleri gözden çıkarmam gerekiyor,bunu anlıyorum. Ancak şu haklılık konusu da tartışmalı bence.. sonuçta vekalet ücreti ödemeyen, ihtara rağmen de ödememekte direnen müvekkil hep haklı! "zaten ödemiyorum, istifa edersen de ödemem, sonunda hepsini bitir üstüne bir daha benden ücret almak için dava aç!" derse ,bu ömrümüzü doldurur artık avukatın hiç mi haklı tarafı yoktur ben ilk kez bir müvekkilden bu şkilde vekalet ücreti almaya kalkıyorum ( tecrübe yaşla sabit değil tabi) araştırıyorum ki, daha vahim şeyler de var. Mesela vekalet ücreti davalarına davanın olduğu yer mahkemesi bakar diye yazıyor kanunda. Talep ettiğim ücretler Kocaeli-Bandırma-İstanbul.. yani alacaklarımı yine yollarda harcayacağım.. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |