Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

karşılıksız çekte şikayet hakkı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-03-2011, 18:27   #1
avukat 35

 
Varsayılan karşılıksız çekte şikayet hakkı

Merhabalar sayın meslektaşlarım,
Fikrinizi almak istediğim bir durum var. Karşılıksız çek şikayetlerinde, müştekinin ibraz eden hamil olmaması durumunda beraat kararı verilmesi yönünde bir uygulama varmış ve bunun dayanağı Yargıtay kararı imiş. Ancak benim bulduğum kararlar ibrazdan sonraki cirantanın şikayet hakkına yönelik, ibrazdan öncesine ilişkin bir şey bulamadım. Benim de bir dosyamda müvekkilin ciro silsilesinde görünmekte, ibraz eden başkası, fakat çek bedelini müvekkil ödediği için çek bize geri dönmüş, dolayısıyla bu durum bizi de etkileyecek sanırım. Bilgisi olan arkadaşlar paylaşırlar ise sevinirim.
Saygılar.
Old 21-03-2011, 18:44   #2
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat 35
Merhabalar sayın meslektaşlarım,
Fikrinizi almak istediğim bir durum var. Karşılıksız çek şikayetlerinde, müştekinin ibraz eden hamil olmaması durumunda beraat kararı verilmesi yönünde bir uygulama varmış ve bunun dayanağı Yargıtay kararı imiş. Ancak benim bulduğum kararlar ibrazdan sonraki cirantanın şikayet hakkına yönelik, ibrazdan öncesine ilişkin bir şey bulamadım. Benim de bir dosyamda müvekkilin ciro silsilesinde görünmekte, ibraz eden başkası, fakat çek bedelini müvekkil ödediği için çek bize geri dönmüş, dolayısıyla bu durum bizi de etkileyecek sanırım. Bilgisi olan arkadaşlar paylaşırlar ise sevinirim.
Saygılar.

Ne mülga 3167 sayılı yasada ne de mevcut 5941 sayılı yasada şikayet hakkının sadece ibraz eden hamile ait bulunduğuna ilişkin bir düzenleme vardır.

Aksine kararın yasal ve içtihadi dayanağı yoktur. Şikayet hakkı hamile ve cirantalara aittir; gerisi yanlış uygulamadır.

Bu yanlış kanı ile verilen takipsizlik kararlarının kaldırılması; beraat kararlarının ise bozulması mukadderattır.

Saygılarımla.
Old 21-03-2011, 19:04   #3
avukat 35

 
Varsayılan

Ben de buna bir dayanak bulamadım, ancak öğrendiğime göre bu şekilde bir içtihat varmış ve bazı mahkemeler bunu doğrularken bazıları da kendilerinin bu görüşü paylaşmayarak konuyu Ceza Genel Kuruluna götürmeyi düşündüklerini ifade etmektelermiş. Muhtemelen dosyamda da bu konu gündeme gelecek. Bildiririm. Yeni çek yasası ile ilgili bu karmaşa da çok ilginç bence
Old 21-03-2011, 23:39   #5
BALDIRAN

 
Varsayılan

Merhaba .Sorun 3167 sayılı mülga çek kanununun 16/b maddesinde, çeki elinde bulunduran cirantanın şikayet hakkı açıkça yazılı olduğu halde 5941 sayılı yasanın 5 maddesinde şikayet hakkının sadece hamile tanınmasından, (cirantadan bahsedilmemesinden) kaynaklanıyor ve bazı mahkemeler buna dayanarak, ibraz eden dışındakilerce yapılan şikayetlerde beraat kararı veriyorlar, yargıtay'ın bu yönde bir ADET kararı da var diye biliyorum. Ama bence yanlış, temyiz ediyorum, Ticaret veİcra kanunu anlamında yetkili hamilsiniz, çeki icraya koyuyorsunuz. Ama şikayet hakkınız yok, çünkü hamil kabul edilmiyorsunuz.
Old 22-03-2011, 00:07   #6
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

"İbraz eden hamil" denilmedikçe (ki denilmemiştir.) "hamil" bu konuda en geniş kullanımdır.

Yeni yasada bu hususta, bankaların şikayet hakkı ortadan kaldırılmıştır ve başkaca bir değişiklik yapılmamıştır.

Yasa isteseydi, çok rahatlıkla, tıpkı bankalarda olduğu gibi, ibraz eden hamil dışındakilerin şikayet hakkını da elinden alabilirdi.

Ancak bu yapılmamıştır; dolayısıyla yargı mercilerince yorumsama yoluyla hamilin elinden alınamaz.

Cirantanın da şikayet hakkı olduğunda duraksamamak gerekir.

Anayasal ve yasal hak arama yollarını daraltacak biçimde, esasen çekten kaynaklanan özel hukuk ilişkisinde de mağdur olan yurttaşın, hukuki korunma ve şikayet imkanından yoksun bırakılması kabul edilemez.

Saygılarımla.
Old 22-03-2011, 10:39   #7
Av.Şevval

 
Varsayılan

5941 sayılı yasa şikayet hakkı sahibini "hamil" olarak belirtmiş.
Yasaya göre karşılıksız çek suçu,çeke muhatap bankaca karşılıksız işlemi yapıldığı anda oluşur.Yani suç ibraz anında işlenmiş oluyor,dolayısıyla suçun mağduru ibraz eden hamildir.
Yasa cirantaya veya bankalara şikayet hakkı tanımıyor çünkü bu temel ceza hukuku ilkelerinden kaynaklanıyor.Nedeni suçun kendisine karşı doğrudan doğruya işlenen kişinin suçun mağduru olması.Ve diğer önemli husus şikayet hakkının devir ve temlik edilemeyeceği kuralıdır.

Suç çeki düzenleyen tarafından çeki bankaya ibraz eden hamile karşı ibraz anında işlenmiş sayılır.Çekin karşılıksızdır işlemine tabi tutulduğunda cirantalara karşı işlenmiş bir suç yoktur.

Çekin bedelini ödeyip alacağın temliki hükümlerine göre hamilden çeki alan ciranta özel hukuk alanından kaynaklanan hak ve yetkileri elde etmekle birlikte ceza hukuku alanından kaynaklanan hak ve yetkilere sahip olamayacaktır.Şikayet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardandır,aksinin kabulü ceza hukukunun fonksiyonlarına aykırı düşer.(Yargıtay 10.daire üyesi Ali Kınacı'nın görüşleridir.)
Yargıtay ocak ayında bu yönde bir karar çıkardı.Ekleyemiyorum.Ama Y.10.Cd.11.01.2011 E:2009/12640 K:2011/241 budur.

3167 sayılı yasanın etkisinden kurtulup 5941 sayılı yasa ve ceza hukuku prensipleri tam olarak uygulanabilirse takasa sunulan çekler nedeniyle de karşılıksız çek suçunun oluşmayacağı kanaatindeyim.
Tabi bu durum biz avukatların hoşuna gitmeyecek.
Old 22-03-2011, 12:31   #8
hakikiavukat

 
Mutlu İlgili yargıtay kararı

http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=10813

adresindeki Yargıtay kararı nedeniyle uygulamada bir problem çıkıyor. Yargıtay işbu kararında da hamil kavramına ve suçun farklı şekilde düzenlendiğine kanaat getirmiş. Kanaat lafza göre doğru iken , Ticaret hukukunun ve ticari yaşamın yadsınamaz bir gerçeklerine aykırı düşmektedir. Bu konuda Konyadaki arkaşların müracaatlarında " Hamilin cirosu usulen iptal edilerek " şikayette bulunulması gerektiğine karar verilmiş. Yukarıdaki karar da sanırım bu hususa işaret ediyor. Bilgilerinize . Saygılarımla .
Old 23-03-2011, 17:32   #9
avukat 35

 
Varsayılan

Şevval hanım öncelikle açıklamalarınız için teşekkürler acaba siz de karar mevcutsa ekleyebilir misiniz?
Old 24-03-2011, 10:10   #10
Av.Şevval

 
Varsayılan

sayın avukat 35 karar sayın hakikiavukat'ın verdiği linkteki karardır.
Old 09-07-2011, 09:11   #11
Av.Gökmen KESKİNSOY

 
Varsayılan

"suç konusu çekin ibraz anında alınan fotokopisinin okunaklı ve onaylı örneği ile, gerektiğinde aslı getirtilip şikayetçinin cirosunun iptal edilip edilmediğinin ve şikayetçinin ibraz eden konumunda olup olmadığının"
Bu karara göre "ibraz anındaki" banka fotokopisi esas alınacağından sonradan son hamilin cirosunun karalanmasının bir faydasının olmayacağı ve 5941 sayılı çek kanunundaki hükmün unutarak değil bilerek cirantaya şikayet hakkı vermediğini düşünüyorum.Zira önceki kanundaki şikayet hakkı olanlar yeni kanun hazırlanıyorken de bilinmekte idi.
Old 11-07-2011, 11:54   #12
Av.Şevval

 
Varsayılan

3167 sayılı yasa madde 16/b hamil,çeki elinde bulundurması koşuluyla ödemede bulunan ciranta ve ya kanuni ve ya akdi teminatı nedeniyle tam ödemede bulunan bankaya şikayet hakkı vermiştir.
5941 sayılı yasa ise yalnızca hamile şikayet hakkı vermiştir.
Ceza hukukunun temel ilkeleri göz önüne alındığında ciranta veya bankaya şikayet hakkı tanınmamasının unutulduğunu zannetmiyorum.
Old 22-07-2011, 13:10   #13
Av. Eyüp KATI

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Esas No:2008/10817
Karar No:2010/11607
Tarih:13.05.2010

Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık A.Okan hakkında (Çorlu İkinci Asliye Ceza Mahkemesi)'nce yapılan yargılama sonucu, 05.07.2006 tarihinde 2005/336 esas ve 2006/394 karar sayı ile kurulan mahkumiyet hükmünün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bozma isteyen teblignamesi ile 25.06.2008 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- İbrazdan sonra yapılan cironun alacağın temliki hükümlerine tabi olduğu dikkate alınarak yapılan incelemede; suça konu çek fotokopisinde, şikayetçi Nazım'ın cirosunun banka ibraz kaşesinden sonra olduğu ve çeke ilişkin olarak muhatap banka tarafından düzenlenen ihtarnameye göre de ibraz eden hamil olmadığı anlaşıldığından, suça konu çekin ibraz anında muhatap banka tarafından alınan fotokopisinin okunaklı ve onaylı örneği getirtilip, ibraz tarihinde şikayetçinin şikayet hakkının bulunup bulunmadığı araştırılıp saptandıktan sonra hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı "Çek Kanunu" ile 3167 sayılı "Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun" yürürlükten kaldırılmış, dava konusu suçun unsurları ve yaptırımları farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olduğundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanığın hukuksal durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün (BOZULMASINA), 13.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 22-07-2011, 13:10   #14
Av. Eyüp KATI

 
Varsayılan

T.C.
Yargıtay
10. Ceza dairesi
Tarih:11.01.2011
Esas No:2009/12640
Karar No:2011/241
İlgili Maddeler:5941 Sayılı Çek Kanunu 5. mad.
İlgili Kavramlar:KARŞILIKSIZ ÇEKTE ŞİKAYET HAKKI
Dosya incelendi:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- SUÇA KONU 05.03.2006 KEŞİDE TARİHLİ ÇEK FOTOKOPİSİNDE, ŞİKAYETÇİ H A'YA AİT CİRONUN İPTAL EDİLMİŞ OLDUĞU, T.T.K'NIN 702. MADDESİNE GÖRE İPTAL EDİLMİŞ CİROLARIN YOK SAYILACAĞI DİKKATE ALINARAK; SUÇ KONUSU ÇEKİN İBRAZ ANINDA ALINAN FOTOKOPİSİNİN OKUNAKLI VE ONAYLI ÖRNEĞİ İLE GEREKTİĞİNDE ASLI GETİRTİLİP, ŞİKAYETÇİNİN CİROSUNUN İPTAL EDİLİP EDİLMEDİĞİNİN VE ŞİKAYETÇİNİN İBRAZ EDEN KONUMDA OLUP OLMADIĞININ, BUNA BAĞLI OLARAK ŞİKAYET HAKKININ BULUNUP BULUNMADIĞININ SAPTANMASI, SONUCUNA GÖRE SANIĞIN HUKUKİ DURUMUNUN BELİRLENMESİ GEREKİRKEN, EKSİK ARAŞTIRMA İLE MAHKUMİYET HÜKMÜ KURULMASI,
2-20.12.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu ile 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun” yürürlükten kaldırılmış, dava konusu suçun unsurları ve yaptırımları farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olduğundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, suç konusu tüm çekler yönünden sanığın hukuksal durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 11.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 22-07-2011, 13:11   #15
Av. Eyüp KATI

 
Varsayılan

5941 MADDE 5- (1) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Bu davalar, çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.

Bu bir unutkanlıkmıdır ? Sanmıyorum. Hamil aynı zamanda ciranta yada bankada olabilirmi ? Belki evet. Ama öyleyse neden 3167 sayılı kanunda açıkça belirtildiği halde 5941 sayılı kanunda hamil açıkça ve ayrıca detaylandırılmadı ? Detaylandırılmadı çünkü yasa koyucunun iradesi bu yönde değildir. Çekte şikayet hakkının sadece ibraz eden hamile verilmesi yönündedir. Bankanın yada cirantanın şikayet hakkı 5941 sayılı yasada yoktur.

Bunun temel nedeni ceza hukukunda suçun kendisine karşı doğrudan doğruya işlenen kişinin mağdur sayılacağı ve şikayet hakkının devir ve temlik edilemeyeceği kuralıdır. Karşılıksız Çek Suçu adlı kitabında konuyu geniş olarak yorumlayan Prof.Dr.Ersan Şen; ”Suç, çeki düzenleyen tarafından çeki bankaya ibraz eden çek hamiline karşı işlenmiş sayılır. Çekin karşılıksızdır işelemine tabi tutulduğunda, cirantalara karşı işlenmiş bir suç yoktur. Bu nedenle, çekin bedelini ödeyip alacağın temliki hükümlerine göre hamilden çeki alan ciranta veya bir başka kişi, özel hukuk alanından kaynaklanan hak ve yetkileri elde etmekle birlikte ceza hukuku ile ceza muhakemesinden kaynaklanan hak ve yetkilere sahip olmayacaktır. Aksinin kabulü, ceza hukukunun fonksiyonlarına ters düştüğü gibi suçun işlendiği anda doğrudan doğruya olumsuz etkisi altına giren mağdur sıfatınada uygun düşmeyecektir.” demiştir.

Öte yandan 5941 sayılı yasanın ceza hükümlerinin düzenlenmesinde büyük katkısı olan Prof.Dr.İzzet Özgenç konuyla ilgili değerlendirmesinde ”şikayet hakkı, karşılığını tahsil için çeki bankaya ibraz eden hamile aittir; cirantanın ve para veren bankanın şikayet hakkı söz konusu değildir” demiştir.
Old 22-07-2011, 13:11   #16
Av. Eyüp KATI

 
Varsayılan

PROF. DR. İZZET ÖZGENÇ – İzin verirseniz hemen söyleyeyim: Kanunun bu kurgusuna göre şikâyet hakkına sahip olan kişi çeki, karşılığını tahsil etmek üzere çeki bankaya ibraz eden kişidir. Dolayısıyla 3167 Kanunun uygulaması döneminde olduğu gibi mesela bankanın şikâyeti söz konusu değildir bu sistemde bir, iki çeki hamil karşılığını tahsil edemediği için, çeki cirantaya vermiş olması halinde cirantanın da şikâyet hakkı söz konusu değil, Kanun sistemi bu.
Old 22-07-2011, 13:11   #17
Av. Eyüp KATI

 
Varsayılan

Y. 10. CD. ÜYESİ ALİ KINACI – Bir katkı yapmak istiyorum. Teşekkür ederim. 3167 sayılı kanunun ilk biçiminde de şikâyet hakkı sadece hamile tanınmıştı, hamil sözü geçiyordu. Fakat gerek Yargıtay 7. Ceza Dairesi gerekse benim mensubu olduğum 10. Ceza Dairesi, ki 91’de göreve başladı, bunu geniş yorumladı. Burada ibraz eden hamil şikâyet edebileceği gibi, ibraz ettikten sonra bunu kendinden önceki cirantalara vermişse o cirantaların da şikâyet hakkı var diye kabul etti, uygulama böyleydi. 2003 yılında 4814 sayılı kanunla 3167’de bir değişiklik yapıldı. Değişiklik yapılırken burada şikâyet hakkıyla ilgili gerek 7. Cezanın gerek 10. Ceza Dairesinin uygulamasının yasallaştıracak bir düzenleme yapıldı. Yani dairelerin görüşünü kanuna açıkça yansıttı. Şikâyet hakkı sadece ibraz eden hamile değil, elinde bulundurmak koşuluyla cirantalara, ödemede bulunmuşsa bankaya da aittir dendi; ama yeni kanun tekrar bu 4814 ile getirilen geniş şikâyet hakkını kaldırdı. İlk biçime döndü, hamil olarak döndü. Şimdi deniyor efendim ilk biçiminde de sadece hamil vardı ama geniş yorumlamıştık. Şimdi de yalnız hamil var gene geniş yorumlayabiliriz. Buna karşı şöyle denebilir: Evet o zaman sadece hamil olduğu halde yasa koyucu Yargıtay’ın uygulamasını bir tereddüt oluşturmamak için yasalaştırdı; fakat şuanda bu uygulamayı benimsemediği için bilerek isteyerek onları yasa metninden çıkardı, şikâyet hakkı olarak sadece ibraz eden hamili bıraktı denebilir. Buna bir ek daha yapmak isterim ben. Yeni kanunumuzun baştan beri hamile ödenir derken kastettiği hep ibraz eden hamildir. Maddeleri bütünüyle dikkate aldığımızda yasa koyucunun iradesinin sadece ibraz eden hamil olduğunu kabul etmek gerektiğini düşünüyorum. Teşekkür ederim.
Old 22-07-2011, 15:42   #18
Av.Şevval

 
Varsayılan

5941 sayılı yasa cirantaya şikayet hakkı tanımamıştır.Görülen bir dosyamada bu yönde savunma hazırlayıp muhabere ile gönderdim.

Duruşma yapıldı.Uyaptan tutanağa bakıyorum.Benim savunmanın dosyaya girdiğinden okunduğundan bırakın alındığından dahi bahsetmiyor.
Cezalandırmaya karar verdi.Gerekçelide "çekin katılan firma yetkilisi tarafından ibrazında karşılıksız çıktığı" diyor.
Çek fotokopisi benim elimde de var.İbraz eden başka firma açık seçik ortada.Firma yetkilisini nederen çıkarttı.
Maçlarda hakeme gözlük derler ya bazılarına gözlük yetersiz okuryazarlık da gerekiyor.

Savunmamı haksız bulabilir yerinde görmez olabilir.Ancak kararını da haklı bir gerekçeye dayandırmalı.
Evraklar üzerindeki kayda geçmiş bilgileri dahi
çarpıtarak,sanık ve ya sanık müdafiinin savunmalarını görmezden gelerek karar verildiğinde o kararın içi boştur.
Old 22-07-2011, 15:46   #19
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şevval
5941 sayılı yasa cirantaya şikayet hakkı tanımamıştır.Görülen bir dosyamada bu yönde savunma hazırlayıp muhabere ile gönderdim.

Duruşma yapıldı.Uyaptan tutanağa bakıyorum.Benim savunmanın dosyaya girdiğinden okunduğundan bırakın alındığından dahi bahsetmiyor.
Cezalandırmaya karar verdi.Gerekçelide "çekin katılan firma yetkilisi tarafından ibrazında karşılıksız çıktığı" diyor.
Çek fotokopisi benim elimde de var.İbraz eden başka firma açık seçik ortada.Firma yetkilisini nederen çıkarttı.
Maçlarda hakeme gözlük derler ya bazılarına gözlük yetersiz okuryazarlık da gerekiyor.

Savunmamı haksız bulabilir yerinde görmez olabilir.Ancak kararını da haklı bir gerekçeye dayandırmalı.
Evraklar üzerindeki kayda geçmiş bilgileri dahi
çarpıtarak,sanık ve ya sanık müdafiinin savunmalarını görmezden gelerek karar verildiğinde o kararın içi boştur.

Bu yazdığınıza katılamıyorum; zira cirantanın çekten dolayı şikayet hakkı bana göre tereddüt ve kuşku dışı biçimde vardır.

Diğer usuli yazdıklarınıza ise katılıyorum; yasal olanaklarınızı kullanırsınız tabiki...

Saygılar.
Old 25-11-2011, 14:19   #20
Kamaz

 
Varsayılan

Bugün elime geçen bir kararı paylaşıyorum.
İzmir 14. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/543-2011/690 Karar sayılı Kararında Özetle;
"5941 Sayılı Çek Kanununun 3. maddesine göre çeki bankaya ibraz eden hamilden söz etmekte olup,şikayet hakkının kimde olduğu yolunda başkaca yasal düzenlemenin yer almadığı sabittir....Somut olay nazara alındığında dosyadaki mevcut kayıtlara banka yazılarına nazaran suç konusu çeklerin muhatap bankaya K.San.Tic.Ltd.Şti tarafından ibraz edilmesine rağmen şikayetin çekte ilk ciranta olduğu anlaşılan Ş.B tarafından yapıldığı,ilk cirantanın şikayet hakkının olmadığı..." gerekçesi ile kamu davasının DÜŞÜRÜLMESİNE,karar verilmiştir.
Sizce bu karar ve diğer yargıtay kararı örnek gösterilerek kesinleşmiş mahkumiyet kararlarında lehe olan kanunun uygulanması söz konusu olabilir mi?
Old 29-11-2011, 13:21   #21
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

10.Ceza Dairesi
Esas: 2007/22490
Karar: 2010/396
Karar Tarihi: 18.01.2010


KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK SUÇU - ŞİKAYETÇİNİN İBRAZ ANINDA CİROSUNUN BULUNUP BULUNMADIĞININ VE BUNA BAĞLI OLARAK ŞİKAYET HAKKINA SAHİP OLUP OLMADIĞININ BELİRLENMESİ - HÜKMÜN BOZULMASI GEREĞİ

ÖZET: Olayda, suç konusu çekin, muhatap banka tarafından ibraz sırasında alınan fotokopisinin onaylı örneğinin ve gerektiğinde ayrıca aslının getirtilerek, şikayetçinin ibraz anında cirosunun bulunup bulunmadığının ve buna bağlı olarak şikayet hakkına sahip olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizdir.

(3167 S. K. m. 16) (5941 S. K. m. 5, 9) (5237 S. K. m. 2, 7)

Dava: Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık N. Ç. hakkında Dursunbey Asliye Ceza Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonucu, 02.03.2006 tarihinde 2005/164 esas ve 2006/29 karar sayı ile kurulan mahkumiyet hükmünün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bozma isteyen tebliğnamesi ile 28.11.2007 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Suç konusu çekin, muhatap banka tarafından ibraz sırasında alınan fotokopisinin onaylı örneğinin ve gerektiğinde ayrıca aslının getirtilerek, şikâyetçinin ibraz anında cirosunun bulunup bulunmadığının ve buna bağlı olarak şikâyet hakkına sahip olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

2- 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı <Çek Kanunu> ile 3167 sayılı <Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun> yürürlükten kaldırılmış, dava konusu suçun unsurları ve yaptırımları farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olduğundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanığın hukuksal durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,

Sonuç: Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 18.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 29-11-2011, 14:01   #22
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK

ÖZET: Olayda, suç konusu çekin, muhatap banka tarafından ibraz sırasında alınan fotokopisinin onaylı örneğinin ve gerektiğinde ayrıca aslının getirtilerek, şikayetçinin ibraz anında cirosunun bulunup bulunmadığının ve buna bağlı olarak şikayet hakkına sahip olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizdir.

Evet, bu karara göre, şikayetçinin, şikayet hakkı, ibraz eden hamil olmasına değil, çekin bankaya ibrazı anında, çekte cirosu olmasına bağlanmaktadır.
Bu duruma göre, öteden beri savunduğum görüşe göre, şikayet hakkı için çekte ciranta olmak yeterli olup, "ibraz eden hamil olmak" gibi bir ek koşul aranması yasal değildir.
Saygılar.
Old 29-11-2011, 14:31   #23
üye7160

 
Varsayılan

Sayın Güntay ,
yasa değişikliğinden sonra bir çok çekte yaptığımız başvuruda aksine kararlar aldık mahkemelerden.Bir çok müvekkilimiz beraat etti.Sadece ibraz eden hamile şikayet hakkı tanınması sebebi ile.
ilginç olan ise, 5941 sayılı yasanın 5.maddesinde İBRAZ EDEN HAMİLİN değil HAMİLİN şikayeti üzerine diyor.
Old 29-11-2011, 14:41   #24
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
10.Ceza Dairesi

Esas: 2007/22490
Karar: 2010/396
Karar Tarihi: 18.01.2010

ÖZET: Olayda, suç konusu çekin, muhatap banka tarafından ibraz sırasında alınan fotokopisinin onaylı örneğinin ve gerektiğinde ayrıca aslının getirtilerek, şikayetçinin ibraz anında cirosunun bulunup bulunmadığının ve buna bağlı olarak şikayet hakkına sahip olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizdir.

(3167 S. K. m. 16) (5941 S. K. m. 5, 9) (5237 S. K. m. 2, 7)

Dava: Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık N. Ç. hakkında Dursunbey Asliye Ceza Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonucu, 02.03.2006 tarihinde 2005/164 esas ve 2006/29 karar sayı ile kurulan mahkumiyet hükmünün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bozma isteyen tebliğnamesi ile 28.11.2007 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Suç konusu çekin, muhatap banka tarafından ibraz sırasında alınan fotokopisinin onaylı örneğinin ve gerektiğinde ayrıca aslının getirtilerek, şikâyetçinin ibraz anında cirosunun bulunup bulunmadığının ve buna bağlı olarak şikâyet hakkına sahip olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

2- 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı <Çek Kanunu> ile 3167 sayılı <Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun> yürürlükten kaldırılmış, dava konusu suçun unsurları ve yaptırımları farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olduğundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanığın hukuksal durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,

Sonuç: Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 18.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 29-11-2011, 15:52   #25
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK
Sayın Güntay ,
yasa değişikliğinden sonra bir çok çekte yaptığımız başvuruda aksine kararlar aldık mahkemelerden.Bir çok müvekkilimiz beraat etti.Sadece ibraz eden hamile şikayet hakkı tanınması sebebi ile.
ilginç olan ise, 5941 sayılı yasanın 5.maddesinde İBRAZ EDEN HAMİLİN değil HAMİLİN şikayeti üzerine diyor.

Evet aynen öyle diyor. Bunu illa ibraz eden hamile daraltan yorumu kabul edilemez buluyorum. Ben çek şikayetlerinde bu sebeple az da olsa verilen KYO kararlarının, itiraz üzerine kaldırılmasına dair karar da aldım.
Old 20-12-2011, 11:57   #26
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kamaz
Bugün elime geçen bir kararı paylaşıyorum.
İzmir 14. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/543-2011/690 Karar sayılı Kararında Özetle;
"5941 Sayılı Çek Kanununun 3. maddesine göre çeki bankaya ibraz eden hamilden söz etmekte olup,şikayet hakkının kimde olduğu yolunda başkaca yasal düzenlemenin yer almadığı sabittir....Somut olay nazara alındığında dosyadaki mevcut kayıtlara banka yazılarına nazaran suç konusu çeklerin muhatap bankaya K.San.Tic.Ltd.Şti tarafından ibraz edilmesine rağmen şikayetin çekte ilk ciranta olduğu anlaşılan Ş.B tarafından yapıldığı,ilk cirantanın şikayet hakkının olmadığı..." gerekçesi ile kamu davasının DÜŞÜRÜLMESİNE,karar verilmiştir.
Sizce bu karar ve diğer yargıtay kararı örnek gösterilerek kesinleşmiş mahkumiyet kararlarında lehe olan kanunun uygulanması söz konusu olabilir mi?
Cevap evetse bu iade-i muhakeme yoluyla mı yoksa Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98.maddesine göre mahkemesine yapılacak bir başvuruyla(doktrinde açıklama davası olarak tanımlanmaktadır)mı yapılır?
Old 20-12-2011, 12:09   #27
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
Cevap evetse bu iade-i muhakeme yoluyla mı yoksa Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98.maddesine göre mahkemesine yapılacak bir başvuruyla(doktrinde açıklama davası olarak tanımlanmaktadır)mı yapılır?

Bir başka mahkemenin kararı diğer mahkemeye sunulması durumunda kanımca ikisi de olmaz.
Mahkeme kararı 3167 sayılı yasaya göre verilmişse uyarlama talep edebilirsiniz. (TCK.m.7) Mahkeme resen de ele alabilir dosyayı. Ek karar yoluylu karar verilmektedir bu durumda.
Saygılar.
Old 20-12-2011, 12:22   #28
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Sayın Güntay,elbette sadece bir yerel mahkeme kararıyla değil,öncelikle yeni yasa ve ardından yukarıda sunulan Yargıtay kararları ve bu yönde gelişen Sulh Ceza Mahkemesi uygulaması gerekçe gösterilerek.Uygulama görüşünüzün aksi yönde istikrar kazanmaktadır:Çek aslı duruşmada ibraz edildiğinde çoğu hakim artık zapta doğrudan şikayet edenin ibraz eden hamil olmadığını geçiriyor ve sanığın savunmasını aldıktan sonra şikayet hakkı olmadığı gerekçesiyle düşme kararı veriliyor.Doktrinde ise sanık lehine içtihat ve yasa değişikliği olması hali bazı yazarlarca bir iadei muhakeme nedeni olarak değil,açıklama davasına imkan verecek(CGTİHK md 98)bir neden olarak değerlendiriliyor.
Old 20-12-2011, 14:17   #29
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

Kanun sadece '' HAMİL '' demektedir. Bu durumda ibrazdan sonraki ciro ile çeki elinde bulunduran meşru hamilin dahi şikayet hakkı doğar görüşündeyim. Meşru hamil ve haklı hamil olması koşulu ile...
Old 20-12-2011, 17:00   #30
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan GÜLSÜM ÖNAL
Kanun sadece '' HAMİL '' demektedir. Bu durumda ibrazdan sonraki ciro ile çeki elinde bulunduran meşru hamilin dahi şikayet hakkı doğar görüşündeyim. Meşru hamil ve haklı hamil olması koşulu ile...

Ben de sizinle aynı kanaatte olduğumu daha önceki mesajlarımda belirttim. Konu o değil
Aksi görüşte de olsam meslektaşımıza "onun zaviyesinden" yardımcı olmak için yazıyorum. Yoksa bence hamil olmak yeterlidir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Cirantanın Karşılıksız Çekten Dolayı Şikayet Hakkı Var Mıdır? avhalit Meslektaşların Soruları 9 18-02-2019 10:19
karşılıksız çekte bankanın karşılıksız çek yaprağı için ödediği tutar çek icraya konulurken çek bedelinden düşülmelimidir külekçi Meslektaşların Soruları 6 17-09-2015 13:58
Karşılıksız çekte sadece şirketin şikayet edilmesi, yetkilinin cezalandırılması myilmaz Meslektaşların Soruları 3 15-11-2009 23:00
Karşılıksız çek olur mu? Karşılıksız çekte bankalar sorumlu olmalı HASRET BAŞ Hukuk Sohbetleri 18 20-06-2009 06:46
karşılıksız çekte çeki ibraz edenden önceki cirantanın şikayet durumu MeRReM Meslektaşların Soruları 6 07-11-2008 14:22


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07749701 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.