Hileli İflas

Merhabalar,
Hileli iflasın A.Ş. paydaşları açısından sonuçları hakkında yaptığım araştırmalara rağmen doyurucu bir bilgiye ulaşamadım.
Sorum şu olacak değerli meslektaşlarım,
Bir A.Ş.'de ortaklar sadece koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sorumlu sayılırlar. Ortakların başkaca bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Hacizde veya iflasta ortakların mallarına gidemeyiz.

Peki ya hileli iflasta durum nedir? Yani sadece yapılan haksız tasarruflara karşı iptal davası açmakla ve tacir hakkında TCK hükümleri uygulanmakla bu konu kapanacak mıdır?
Yoksa ortakların koymayı taahhüt ettiği sermaye miktarının dışına çıkıp Otrtağın mamelekine de gidebilecek miyiz?

Cevaplarınızı büyük sabırsızlıkla bekliyorum.
Saygılarımla,
Stj.Av.Suat Çağlar KARAMAN

Hileli iflas bir tür haksız fiildir. Hileli iflasda haksız fiili yönetim kurulu üyeleri işlemiş kabul edilebilir ve verilen zarar nedeniyle BK.41, TTK.336 ve özellikle 339.madde hükümleri dairesinde YK.Üyelerinin sorumluluklarına gidilebilir, düşüncesindeyim.

TTK. 312/2 hükmü dairesinde bildiğiniz gibi YK üyeleri hissedarlardan oluşur. Dolaylı olarak YK. nda bulunan hissadarların şahsi malvarlığına yukarıda yer alan maddeler temelinde gitmek olasıdır.

Konuyla ilgili hükümler:
TTK. MADDE 269 - Anonim şirket, bir unvana sahip, esas sermayesi muayyen ve paylara bölünmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız mamelekiyle mesul bulunan şirkettir.
Ortakların mesuliyeti, taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile mahduttur.

TTK. MADDE 317 - Anonim şirket idare meclisi tarafından idare ve temsil olunur.

Hileli iflâs
TCK. MADDE 161 - (1) Malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunan kişi, bu hileli tasarruflardan önce veya sonra iflasa karar verilmiş olması halinde, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hileli iflasın varlığı için;
a) Alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması, gizlenmesi veya değerinin azalmasına neden olunması,
b) Malvarlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemek için ticari defter, kayıt veya belgelerin gizlenmesi veya yok edilmesi,
c) Gerçekte bir alacak ve borç ilişkisi olmadığı halde, sanki böyle bir ilişki mevcutmuş gibi, borçların artmasına neden olacak şekilde belge düzenlenmesi,
d) Gerçeğe aykırı muhasebe kayıtlarıyla veya sahte bilanço tanzimiyle aktifin olduğundan az gösterilmesi,
Gerekir.

Sorunun daraltılması:

TCK.m.161’deki suçun faili, AŞ.’ler hakkındaki TTK. hükümlerine göre (m.317) ancak Yönetim Kurulu (YK) veya kurul üyelerinden biri olabilir.
O halde soru;
“ hileli iflasta YK. üyelerinin (veya üyelerden birinin) mal varlığına gidilmesi mümkün müdür ?” olmalıdır.
TTK. m.319, 320
BK.MADDE 528 - Şeriklerden her biri şirket işlerinde mutat veçhile gösterdiği ikdam ve ihtimamı sarf etmeğe mecburdur. Diğer şeriklere karşı kendi kusuruyla sebebiyet verdiği zararları, şirkete diğer işlerde temin ettiği menfaatler ile mahsup ettirmeğe hakkı olmaksızın tazmin ile mükelleftir.Şirket işlerini ücretle idare eden şerik tıpkı bir vekil gibi mesul olur.

Kahve molası…

BK.528. madde hariç olmak üzere sn. Metin'in yazdıklarına katılıyorum. BK.528. madde hükmü her ne kadar, TTK nın A.Ş. lere ilişkin düzenlemelerinde hüküm bulunmayan hallerde uygulama alanı bulabilir ise de; 528. madde dikkat edilirse "Ortakların diğer ortaklara karşı" mesuliyetini düzenler. Ortakların, alacaklılara karşı sorumluluğu özel olarak TTK.339' da tanzim edilmiş olup, kısmen de TTK.336 dairesinde "tazminat şirkete ödenmek kaydıyla (Bkz.340.md atfı ile 309'a)" "sorumlulukları söz konusu olabilmektedir.