işe iade de 4 aylık ücret

Merhabalar..
İşe iade kararı alan bir işçi müvekkilim için, işe başlamak üzere işverene müracaatta bulunduk. İşverende müvekkilimi işe davet etti. Fakat müvekkilim işe başlamadı. Çünkü aslında işten çıkarıldıktan 6 ay sonra başka bir işe girmişti ve yeni işinden memnundu. Eski işverenin kendisini kabul etmeyeceği umuduyla başvuru yapmamı istemişti benden. Müvekkilin veya genel olarak söyleyeyim işçilerin işten çıkarıldıktan sonra dava sürecinde belki bir yılı aşkın süre işsiz kalması beklenemeyeceğine göre ve benim müvekkilimin örneğinde olduğu gibi 6 ay haksız yere işsiz kalmasına eski işveren sebep olduğuna göre,müvekkilimin-işçi- işe başlamasa dahi 4 aylık ücretini alması gerekmez mi ?

Mahkeme 'işe iade için yasal sürede başvurması halinde hak kazanılacak olan 4 aylık ücret ve diğer hakların ödenmesine' şeklinde karar verdi.yani kararda sadece başvurması diyor işe başlaması demiyor.Fakat yine de emin olamadım. Müracaatımız var yasal süre içerisinde fakat müvekkil iş başı yapmadı.Bu durumda 4 aylık ücrete müvekkilim hak kazanmış mıdır ? Takibimi bu doğrultuda mı yapmalıyım ? Bu yönlü bir yargıtay kararı varsa, paylaşılmasını rica ediyorum.Şimdiden teşekkürler..

Alıntı: Yazan SINIRSIZ Mahkeme 'işe iade için yasal sürede başvurması halinde hak kazanılacak olan 4 aylık ücret ve diğer hakların ödenmesine' şeklinde karar verdi.yani kararda sadece başvurması diyor işe başlaması demiyor.Fakat yine de emin olamadım. Müracaatımız var yasal süre içerisinde fakat müvekkil iş başı yapmadı.Bu durumda 4 aylık ücrete müvekkilim hak kazanmış mıdır ? Takibimi bu doğrultuda mı yapmalıyım ? Bu yönlü bir yargıtay kararı varsa, paylaşılmasını rica ediyorum.Şimdiden teşekkürler..

Sayın SINIRSIZ,

Yagıtay son kararlarında, tam da sizin düşünceleriniz doğrultusunda karar vermektedir. Öğretide bu kararlar eleştirilmekte ise de henüz Yargıtay'ın son kararları, işe başvurmakla 4 aylık ücret ve diğer haklara hak kazanılacağı yönündedir. Bu sebeple takibinizi bu doğrultuda yapabilirsiniz.

Saygılarımla,

Konuyla ilgili detaylı bilgi ve ilgili Yargıtay Kararı için bkz:

http://www.turkhukuksitesi.com/makale_879.htm

Sayın Adli tıp öncelikle çok çok teşekkür ediyorum. Çok araştırmama rağmen bahsettiğiniz yargıtay kararını ben daha önce görmemiştim..Benim için gerçekten çok aydınlatıcı oldu.. En azından müvekkilim işe başlamasa dahi 4 aylık ücreti talep edebileceğimizi öğrendim.
Fakat talep edebileceğimiz ücret net ücret mi brüt ücret mi, bu süreye ilişkin sigortayı da istemelimiyiz bunlar hala muğlak.. Ve asıl en önemli sorun; işe iadeye karar vermiş olan mahkeme kararı ile icra takibi başlatıp bu 4 aylık ücreti de isteyebilir miyim ? yoksa yeniden dava mı açmalıyım ? işbu mahkeme kararında bu 4 aylık ücretin ne kadar olduğundan vs. bahsedilmiyor.
incelenmek üzere gönderdiğiniz makalede dava açılmış anladığım kadarıyla. Fakat ben yine de emin olamadım.. Dava açmak şart mı acaba ? değilse likit olmayan alacağı işe iadeye ilişkin mahkeme kararı ile birlikte isteyebilirsek nasıl bir hesaplama yapmalıyız ?

Derya deniz bir konu işe iade konusu. İlgilenen ve cevap yazan herkese şimdiden teşekkürler..

İşe iadeye ilişkin ilam, tespit niteliğinde olduğundan 4 aylık ücret için ilamlı takip yapamazsınız. Yapacağınız ilamsız takibe itiraz edildiğinde de bu sebeple icra inkar tazminatına (tartışmalı bir konu olmakla birlikte) hükmedilmez. Ben sizin yerinizde olsam, ortalama bir hesap yapıp, fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak bir takip başlatırım. İtiraz edildiği takdirde iş mahkemesinde itirazın iptali davası açarım.

Sizin talep edebileceğiniz haklar şunlardır : Müvekkiliniz işten çıkartılmamış olsa idi, geçersiz sayılan fesih tarihinden itibaren 4 ay daha çalışmış ve 4 ayın sonunda işten çıkartılmış gibi bir hesap yapılmalıdır. Yani, bahsedilen 4 aydaki (örneğin 31 Ocak'ta işten çıkartıldıysa, şubat, mart, nisan ve mayıs ayları) ücreti. Yemek parası, giyim yardımı gibi yan haklar varsa bunların bedeli. Bu tarihlere rastlayan bir ücret zammı, ikramiye vs. varsa bunlar da.
Fesih tarihi 4 ay ötelenince, işçinin kıdem tazminatı da değişecekir. Hem işçinin çalışma süresi artmış kabul edilecek, hem de kıdem tazminatı tavanı değişmiş olabilecektir. Diğer yandan, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin hakkı da değişmiş, artmış olabilir.

Bu süreye ilişkin primleri işveren geçmişe dönük olarak kuruma ödeyeceğinden siz talep edemezsiniz. Ücretten gelir vergisi ve damga vergisi de kesilecektir. Yani paraya çevirilecek ayni yardımlar yoksa, özünde net ücret gibi düşünülebilir.

Kolaylıklar dilerim.

İşe iade davası sonucunda mahkemenin davayı kabul etmesi durumunda aslında sözleşme baştan itibaren feshedilmemiş gibi işlem görüyor. Ancak işçinin işe iade davası açmadığı bir kurguda, sözleşmenin bildirimli fesih yoluyla sona erdiği kabul ediliyor ve kıdem ayrıca sürelere uyulmamışsa ihbar tazminatı istenebiliyor. Bundan yola çıkarak Yargıtay işe iade davası sonucu işçinin işverene başvurusu üzerine işe başlaması durumunda sözleşmenin baştan itibaren geçerli olduğunu bu sebeble eğer ödenmişse kıdem ve ihbar tazminatlarının geri istenmesi gerektiğine, eğer ödenmemişsede bunların istenemeyeceğine hükmetmekte. Aksi durumda ise yani başvuruya rağmen işçinin işe başlamaması halinde, ihbar ve kıdem tazminatlarını işçinin alabileceği yönünde. Çünkü mahkemece işverenin geçersiz fesih yaptığına hükmedilmesine rağmen işe iade davası açan işçi bu tazminatlarını alamazken, işe iade davası açmayan işçinin ilgili tazminatlara hak kazanabilmesi hakkaniyete aykırı kabul ediliyor.

Başlığın konusunu oluşturan işçinin haksız fesih yapan işveren yanında işe başlamamasına rağmen boşta geçen süre ücretini isteyebilmesi doktrinde çok eleştirilmekte. Yeni tarihli içtihatlarında Yargıtay yukarıda belirtilen görüşünü değiştirdi. Bilgisayar da aradığımı bulamıyorum ancak bulunca içtihatları bu başlığa ekleceğim.

İşveren vekilliği yapan birisi olarak işe davet edildiği halde başlamayan işçinin boşta geçen süre ücreti almaması gerektiğini düşünüyorum. Tersini düşünürsek bu davalar işe iade davası olmaktan çıkar, baştan itibaren işe dönme niyeti olmayan işçiler için işe dönme değil, ekstra gelir kapısı haline gelmektedir. Yakın tarihte bu şekilde bir karar aleyhimize çıktı. Hakim konunun çok tartışmalı olduğunu belirtip, 'bakalım Yargıtay'a gitsin ne diyecekler?' dedi. Bu hükümlerin amacı işçilerin işe dönmesi değil mi?