Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Hakimle Aynı Asansöre Binemeyen Avukat

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-11-2008, 01:05   #1
mercetin

 
Varsayılan Hakimle Aynı Asansöre Binemeyen Avukat

İstanbul Bakırköy(yeni) adliyesine gitmiş olan meslektaşlarımız bilir. Bazı asansörlerin kapısına kart okuyucular konmuştur ve o asansörler hakimlere ve savcılara tahsis edilmiştir. Sadece hakim-savcılarda bulunan özel kartla çağrılır ve binilir. Bu asansörlere vatandaşlar binemediği gibi avukatlar da binemiyor.

Dün başıma gelen bir olayın anlatmak istiyorum. 7. kattaki duruşma salonundan çıktım. Başka bir adliyedeki duruşmaya yetişeceğim için aceleyle asansöre koşturdum. Burada 2 tane yan yana asansör var. Vatandaşlara tahsis edilen asansör doldu ve ona binemedim. Tam o sırada bir hakim geldi ve elindeki kartla diğer asansörü çağırdı ve bindi. Üzerimde cübbe olduğu ve avukat olduğum her halimden belli olduğu halde, tam kapıyı kapatacağı sırada Sayın Hakim'e binebilir miyim diye sordum. Cevap: "Hayır binemezsiniz"
Ben de avukatım, siz biniyorsunuz da, ben neden binemiyorum diye karşılık verdim. Bıkmış bir yüz ifadesiyle "e hadi bari bu seferlik bin" diye lutfettiler. Asansöre bindim, ancak giriş katına inene kadar gergin bir şekilde birbirimize baktık ve tek kelime etmedik. Çıkarken teşekkür ya da daha çok minnet bekleyen bir yüz ifadesiyle bana baktı. Ancak ben de davranışının karşılığı olarak o kibarlığı kendilerinden esirgedim.

Sonuç olarak, avukatla yan yana durmaktan, aynı asansöre binmekten rahatsız olan hakimler, bu ayrımcı uygulamayı yürürlüğe koyan ve hala uygulayabilen bir adliye yönetimi, buna itiraz etmeyen avukatlar ve sessiz bir baro... Bu oyunda bütün aktörler rolünü böyle oynuyor. Kimbilir bu senaryo ne zaman değişecek
Old 07-11-2008, 10:23   #2
Av.Nur Hayat BURAN

 
Varsayılan

Buna benzer bir husus daha önce de sitede gündeme getirilmişti. http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=12195
Yargı çalışanlarının tümünün birbirine gereken saygıyı göstermesi dileğiyle...
Old 07-11-2008, 15:52   #3
diyojen

 
Varsayılan

Adliyeye ayrı kapılardan girdikten sonra elbetteki ayrı asansörleri kullanmak gerekiyordu Ama burda bitmez bu; neticede aynı koridorları ve aynı duruşma salonlarını kullanıyoruz;acaba koridorları ve duruşma salonlarını cam bölmelerle ayırsalar (fena fikir değil).
Bu konuyu buraya taşıyan arkadaşım sessiz kalan avukatlar ve baro yönetimi diye serzenişte bulunmuş; ben, kişisel olarak bu duruma tepki gösteren birçok avukat arkadaşla karşılaştım ama "sessiz baro"ya gelince ben 4 yıldır o baronun üyeleri için birkez bile ses çıkardığına tanık olmadım. (Acaba tek faaliyeti çelenk bırakmak olan baromuza, asansörlerin önüne de siyahından bir tane sıpariş edin desem, eylemlilik konusunda bir fikir vermiş olurmuyum) )
Saygılarımla
Old 07-11-2008, 16:31   #4
sultanisik

 
Varsayılan

Hala kamunun avukatı olan savcıları kürsüden indiremeyen bir millete müstahak bir uygulama....
Old 07-11-2008, 16:50   #5
av_sibelll

 
Varsayılan

Buna benzer bir olayda Ankara Adliyesinde benim başıma geldi. Tam kapı kapanacakken o asansörün hakimlere ayrıldığını farketmeden bindim. İçeride bulunan hakim de bu asansör hakim ve savcılar için aslında ama neyse dedi. Ben buna bir anlam veremedim. Ama bu durmdan çok rahatsız oldum.
Adliyelerde hakime bir dilekçe havale etttirecekken hakimin odasına çekinerek giren meslektaşlarım vardır muhakkak. Ben de onlardan biriyim maalesef . bu durumu ise hakimlerin ve savcıların avukatlara olan tutumu yaratmaktadır. Sonuçta her iki taraf da adalet için uğraşmakta ama nedense onlar bir şekilde kendilerinin daha büyük bir yerde olduğunu bir şekilde hissetttiriyorlar. BBizim adliyemiz ne de olsa küçük ve çoğu avukat ve hakimler, savcılar birbirini tanırlar. Ama bazı savcı, hakimler yolda yürürken selam vermekten çekinirler. Sanki selam verince davalarımızın bulunduğu dosyalar da biizm lehimize karar verecekler yada bu zorunluluğu hissedeceklermiş gibi. Böyle bir durum elbette ki söz konusu olamaz ama adalet içinde ki bir meslektaşına bir selamı esirgeyen hakim ve savıcları anlamış değilim.
neyse ki bizim adliuyemizde asansör yok da asansör deki ayrımcılığa ilişkin sorunlar yaşamıyoruz. Herkes yayan çıkıyor merdivenleri. Belki ilerde merdivenler ikiye bölünür ve sağ tarafında hakimler ve savcılar için diğer tarafa da avukatlar ve halk geçebilir şeklinde bir şerit koyarlar. Bu olmayacak şey değil burası Türkiye. Ama asansörler ve tuvaletlerin hakim ve savcılara özel tahsis edilmesi gerçekten bir ayrımcılıktır. avukatlarada hakimlerde olan asansöre binerken veya tuvaletlere girerken kullanılan karttan verseler o zaman ayrımcılık bir nebze azaltılacak. Kaldı ki tuvalete avukat girdikten sonra kapısının unutulması dolayısıyla halkın da gireceği yönündeki gerekçe çok komik. Bunu hakimler veya savcılarda yapabilir. Umarım bu ayrımcılığın yapıldığı farkedilir vebu uygulama kaldırılır.
Old 07-11-2008, 17:14   #6
Nur Deniz

 
Varsayılan

Güvenlik gerekçesi ile olmasın?

Ne de olsa asansör dar ve kapalı bir alan.
Old 07-11-2008, 17:56   #7
ahz

 
Varsayılan

Sayın Nur Deniz'e katılıyorum. Evet asansör dar ve kapalı bir alan. Ola ki davanın karşı tarafı, akrabası, eşi dostu vs. ile asansörde karşılaşırsak ve bahsi geçen kişiler biraz psikopatsa asansörde hepinize kolaylıklar diliyorum. Yalnızca kolaylıklar diliyorum çünkü bu durumda güvenlik yalnızca kürsünün arkası için düşünüldüğünden elimden başka birşey gelmiyor...
Old 05-12-2008, 16:50   #8
yavuzselimaydın

 
Varsayılan

sultan hanımın söylediği her nekadar başka bir konuya değinse de kafamda şimşekler çakmasına neden oldu...gerçekten haklı...
Old 05-12-2008, 18:07   #9
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

Güvenlik için bu şekilde bir ayrımı kabul etmem mümkün değildir. Adaletin üç ayağından biri olan avukatlar , bu şekilde bir gerekçeyi kabul edemez
. Ayrıca husumet besleyen 3. kişiler eğer hakim ve savcılara karşı bir suç işleyecekler ise
bunun için asansörün tek yer olmadığını düşünüyorum...Şayet bu endişe avukatlar için sözkonusu ise durum çokdaha vahim demektir. Saygılar
Old 05-12-2008, 23:30   #10
Av. R. Onur ÇINAR

 
Varsayılan

Biraz tepki toplayacağım ama ben de fikirlerimi paylaşmak isterim. Bu sene her hukuk fak en az bir kat fazla öğrenci aldı, zannedersem 15'i geçkin hukuk fak açıldı. Bir çoğu artık özel olan hukuk fakültesine girmek artık çok kolaylaştı... Mezun olmak ise artık eskisi kadar zor değil. avukat olabilmek içinse sadece bir yıllık staj dönemini aşmak ve bir miktar para gerek. Hakim olmak içinse zorlu bir sınav ve iyi geçmiş bir mülakat ardından 2 yıllık zorunlu bir eğitim daha ve büyük şehirde görev alabilmek için gençlik yıllarının anadoluda geçirilmesi...

Avukatlık mesleğini yıllardır gururuyla sürdüren hukukçuların önünde elbet saygıyla eğilmek gerek ama öss'de barajı zar zor geçip dört-beş yılda yarım yamalak bir eğitim aldıktan sonra 'benim de cübbem var ben de sizinle aynı statüdeyim' demek bence biraz haksızlık...

Tekrar tekrar söylemek isterim ki yıllardır bu şerefli avukatlık mesleğini yapanları tenzih ederim. Zaten onlar benim bu sözlerime alınmayacaklardır zira onlar da en az ortalama bir hakimin kendini geliştirdiği kadar geliştirmişler, aynı yollardan geçmişlerdir.

Bence avukatlık sınavı acilen getirilmeli. Her hukuk fak mezunu nasıl hakim olamıyorsa, avukat da olamamalıdır.
Old 06-12-2008, 01:43   #11
Av.Bektaş Salim Topbaş

 
Varsayılan

Sayın r.o.cinar; mesela ben kendimi test çözerek test edenlerden değilim.iddia ediyorum hakimlik sınavını da yüzde yüz kazanırım.Bundan üç dört yıl kadar önce hakimlik sınavında türkiye birincisi ve ikincisi olanlar mülakatta elendi.Derece yapıp mülakatta elenen arkadaşlarım da var.Mülakat sisteminin şaibeli olduğu yönünde yoğun eleştiriler de var.Ayrıca hakimlik savcılık mesleğini bırakıp avukatlık yapanlar da var.Şimdi asansörlerin ayrılmasındaki mantık nitelikten kaynaklanan bir durum değildir.Olay devlet- vatandaş ilişkisinden ve devletin vatandaşına bakış açısından kaynaklanmaktadır.Bu durum devletin demokratikliği ile ilgilidir.Hakimlik ve savcılık devleti temsil etmekte avukat ise vatandaşı temsil etmektedir.Bu durumda Hakimlerle farklı asansörlere binmemiz yada farklı kapılardan girmemizi ben sorun etmiyorum.Hatta bunun daha iyi olduğunu düşünüyorum.Ayrıca Şu da var;yetersiz ve bakımsız adliye binalarındaki daracık odalarda birden fazla savcı yada hakim görev yapmaktadır.Yani olayın nimet yanı olduğu gibi külfeti de vardır.Avukatlık niteliği gereği kamu gücünü hukukla sınırlandırma işlevi görmektedir.Sorun hakim savcılarla benzer haklardan yararlanmak değil avukatın da adliyelerde varlığının dikkate alınmasıdır.
Old 06-12-2008, 02:18   #12
wellan

 
Varsayılan

o hakimin olduğu mahkemeye davanınız düşmemesi dileklerimle
Old 06-12-2008, 18:44   #13
Koray61Alemdar

 
Varsayılan

Güvenlik sebebiyle hakim ve savcıalrın asansörlerinin ayrı olması kanımca normal bir uygulama,yalnız hakim ve savcıların kullanabildikleri asansörleri yargının üçüncü bir ayağı olan avukatlarında kullanması daha mantıklı olur.
Old 06-12-2008, 20:37   #14
ebrus

 
Varsayılan

Sayın r.o.cinar, Avukatlık ve Hakimliği sadece bir sınav ve staj süresine göre kıyaslayıp hakimliği Avukatlığa üstün kıldınız ya tebrik ederim!! Avukatlık gibi adaletin tecellisinin olmazsa olmaz bir ayağını hani neredeyse yok sayıp eh hakimlerimiz ve savcılarımız yeterlidir,nede olsa daha fazla zorlanıyorlar hem eğitim görürken hem de stajda, avukatlar olmazsa da olur diyeceksiniz neredeyse. Sizin o bahsettiğiniz sınav mesleki bilgi yeterliliği ile ilgilidir. Hiçbir sınav yada meslekte geçirilen süre bir hakimi bir avukata yada bir avukatı diğer bir avukata üstün kılamaz. Ayrıca dikkat ederseniz bizim mesleğimizde hiyerarşi yada en kıdemlinin en kıdemsize üstünlüğü kavramları da yoktur. Avukatı Hakimle aynı asansöre bindirmeyen zihiyet Avukatı adliyenin yetim çocuğu gibi gören zihniyettir. Her zaman itilip kakılabilecek ve bir anlamda 'size değer vermiyoruz' diyen bir zihniyetin ürünüdür. Avukatlık mesleğine devletin bakışıdır. Bundan bence daha vahimi bıraktım hakim yada savcıları adliye personeli bile tuvaletlerin anhtarlarını avukatlara vermiyor. Sanki onlar tuvalet temizliğine bizden daha fazla dikkat ediyor. Çok büyük bir hakarettir bu aslında!! Yada o adliye sadece onlara ait de avukatlar orada kamu hizmeti yürütmüyor. Adliyelerin bir çok ihtiyacının neredeyse avukatlar tarafından karşılandığı kalemdeki tüm kırtasiye ihtiyaçlarının bile sanki devlet baba bizmişiz gibi avukatlara istendiği bir sistemde avukatlardan bir tuvaklet anahtarının esirgenmesi yada hakim savcıyla aynı asansöre binmesine izin verilmemesi bence horlamanın, küçümsemenin ve mesleğe saygısızlığın göstergesidir. Bunu hakim ve savcıların güvenliği sebebiyle de açıklayamazsınız. Pekiyi bizim can güvenliğimiz yokmu? Davaların yada icra takilerinin karşı tarafları için biz çoğu zaman açık hedef değil miyiz? kaldı ki bu ülkede bir çok meslektaşımız hergün vurulurken öldürülürken bu durumun hakim savcının güvenliği sebebiyle diyerek açıklanması bize karşı acımasızlık değil midir? Ayrıca hadi sade vatandaş için böyle bir ihtimal var diyelim biz avukatlar şiddet düşkünü, cahil insanlarmıyız ki meslektaşımız olan hakim yada savcılara zarar verelim bizi neden ayrık tutuyorlar? Aslında böyle bir durumu ikibinli yıllarda hala yaşıyor ve tartışıyor olmak bile acı bence. Alem nasıl hukuk üretirim mesleğin kalitesini nasıl artırır yada meslek grubum için ne gibi hakları fazlalaştırabilirim diye düşünürken biz hala asansör ve tuvaletlerde takıldık Ha adliye otoparkları meslesi de var. Unutmadan adliye kafelerinin bazılarında avukatlara daha pahalıya çay, kahve v.s veriliyor hakim ve savcılara daha ucuzaBizde oturmuşuz bilgisayarın başına hala bunları tartışıyoruz..!!!
Old 06-12-2008, 21:22   #15
lawstudent

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Güvenlik gerekçesi ile olmasın?

Ne de olsa asansör dar ve kapalı bir alan.
sayın Nur Deniz'in ve ardından sayın Ahz'in yazdıklarına bakılırsa hakimlerin can güvenlikleri açısından bu uygulama yerinde görülmektedir. Ama aynı kaygıların avukatlar için de taşınmamasını yadırgadım doğrusu.Sonuçta asansör kapalı bir alansa ve bu alanda hakimle ilgili olduğu davanın husumetlisi kişinin aynı asansörde bulunmaları mümkünse aynı şey avukatlar içinde geçerlidir.Düşünsenize avukat olarak karşı tarafla aynı asansördesiniz,hani belki çok da riskli bir durum değil ama eğer hakimler için bu ayrıcalık sağlanıyorsa avukatlar da bu uygulamayı hak ediyorlardır.Kaldı asansör varsa bundan herkes faydalanmalı,hukuk eğitimi almadı diye vatandaşları es geçmek ve tartışma dışında bırakmakta da hukuki yarar yoktur.
Old 06-12-2008, 23:20   #16
Nur Deniz

 
Varsayılan

Yazdığım mesajımda dikkat ettiyseniz görüş bildirmemiş, bunun neden böyle olduğuna dair fikir yürütmüştüm.

Mesajımın fikrimi tam olarak açıklamadığını anlayınca , fikrimi söylemeye karar verdim.

Konya Adliyesinde de ayrı asansörler var. Ama ben yanlışlıkla bindiğim zaman ise sadece inerken uyarı aldım ve haklı olduklarına inandım. Bu süre içinde ise ne hakimlerden ne de asansör içinde bulunan diğer kişilerden herhangi bir şekilde gururumu incitecek ya da alınmama neden olacak şekilde bir tepki görmedim.Neyseki binamız devasa, mükemmel çalışan hukuk sistemine göre abartmış olarak algılamayın ama Selçuk Üniversitesinin ardından yapılan en büyük kamu binası. Bu da bir dava sürecinin ortalama 2 yıl gibi süreçte sürdüğünü düşünürsek ihtiyaca binaendir diyor, saygı duyuyor, daha başkasını söyleyecek kelime de bulamıyoruz.

Tarafları düşünürsek, bir hakimin, bir savcının güvenliğini elbette devlet korumak zorundadır.Özellikle hakimlerin . Çünkü bağımsız yargının yapılabilmesi için yargıda bulunanların korunması çok özel bir durum değildir.Kaldı ki devlet bazı durumlarda tanık dahi koruyor. Yargıyı korumasın mı? Bunda ilginç ya da tuhaf bir durum söz konusu değildir.

Yazdığım güvenlik gerekçesi kısmını Sn ebrus yanlış anlamışsınız. Ben hakimlerin avukatlardan korunmak için asansöre ayrı bindiklerini ifade etmemiştim.Hele ki cahil, ya da sınırlarını bilmeyen insanlar olarak da hiç bir ifade söz konusu değildir ilk mesajdan itibarende.

Unutulan bir şey var. Hatırlatmak isterim. Avukatlar da bu ülkenin vatandaşları gibi kendilerini korumak zorundadır.Bunu söylerken de şunu açıklığa kavuşturmak isterim, avukatlık serbest, baroları bulunan organize bir meslektir. Ama bu demek olmuyor ki biz hacze gideriz vatandaşın karşısına öylece çıkarız , istediğimizi söyleriz devlet bizi de korusun anlamında değildir.Her vatandaş tartışmanın olacağı durumlarda alınabilecek bir tedbir olsa alır muhakkak.Bir haciz esnasında polis almayıp yanınıza karşı taraftan da herhangi bir saldırıya maruz kalırsanız da bu sonucu kötü olabilecek bir tedbirsizlik olmaz mı?Eğer vatandaşlara da aynı şekilde imkan sağlansa eminim ki adliyeler bu kadar kalabalık ve güvenlik sorunları yaşanan yerler olmazdı.Ben borcumu istemeye elimde senedim varken devlet benim canım güvenliğimi sağlamak için polis mi veriyor?(Örneklemeleri kendi üzerimden yapıyorum. Yanlış anlaşılmak istemiyorum.) Ya da göz göre takip edildiğinizi görüyor karakolu arıyor ve şikayetçi oluyorsanız bir memur size Nur Hanım yapabileceğimiz bir şey yok, takip mi ediyorsunuz diye soramayız diyorsa , siz naparsınız? Ne yazık ki zarar görmeden olabilecekler için yapılacak en güzel şey önlem almaktır.

Avukatlık mesleğine gelince, tecrübe kıyas götürmez bir gerçektir. Lütfen bunu kabul edelim.Bu konu da herhangi bir meslek sahibi avukatlık haricinde de bende 10 yıl önce şu işi yapan bir insanla aynıyım, bunun aynı olmadığını söyleyen herkes beni aşağılamış rencide etmiş hatta hakaret etmiş durumundadır demek bence yanlış olur.

Kırtasiye veya kalem ihtiyaçlarına gelince, dosya masrafları şeklinde biz müvekkiller de vekillerimize ödeme yapıyoruz. Eğer harcın haricinde bu durumda bir talep varsa haksız olarak görüyor ve vergimi zaten ödeyen bir vatandaş olarak bir kuruş fazlası haksız yere benden habersiz bu şekilde araya gidiyorsa hakkımı helal etmiyorum. Kaldı ki bu da avukatların elinde.

Evet hakimlerin ve savcıların asansörlerinin ayrılması bence normal ve olması gereken bir uygulama.Her an ne vatandaşla ne de işerinin haricinde başkaca şahıslarla iç içe olmak zorunda değiller.

Avukatlara gelince devlet işini yapan herkesin de güvenlik tedbirlerini almak zorunda.Ki bence alıyor, en azından cihazlarla ve memur kontrolleri ile tarama yapmadan kimseyi adliye ye almıyor.Dışarıda da kusura bakmayın ama herkes vatandaş. Kendisini korumak zorundadır.

Asıl fikrim budur efendim.

Saygılarımla.
Old 07-12-2008, 02:20   #17
ebrus

 
Varsayılan

Sayın Nur Deniz anladığım kadarıyla Avukat değilsiniz. Medeni biri olarak fikirlerinize saygı duymakla birlikte mesleğimizde yaşadığımız sıkıntılarla ilgili olarak özellikle de haciz esnasında maruz kaldığımız saldırılarla ilgili olarak bence 'önlemini alın' şeklinde yorumlar yapmamalısınız. Benim Adanada gencecik arkadaşım ve icra müdürü yanlarında polis olduğu halde vurularak öldürüldü. Ben Jandarmaların ortasında saldırıya maruz kaldım. Bu işler uzaktan yorum yapılabilecek kadar kolay değil ve basite indirgenemez. Ayrıca hen ne olursa olsun elbette adalet dağıtan insanlar olarak hakim ve savcılar korunmalıdır. Aksi düşünülemez. Ama sormak istiyorum yani bir kendisiyle aynı fakülteyi bitirmiş hukuka ve adalete hizmet eden bir avukatın aynı asansördeki hakime ne gibi maddi, fiziki ve manevi zararı var? Yani hakimlerle aynı asansöre binilince itibarımı sarsılıyor? Orası duruşma salonundaki kürsü değil ki yanına yaklaşamayalım. Biz onlarla aynı sıralardan geldik sadece farklı bir meslek seçtik. Bana göre bunun mantıklı bir açıklaması yok! Ayrımcılığın ve önyargının vede bize saygı duymadıklarının açık göstergesidir. Mesleki tecrübe kısmı farklı bir konudur. Bilgisel ve tecrübeye dayanan başarılarınızla ilgilidir meslekteki yıllarınız. Ama bu açıdan bakılırsa mesleğe yeni başlayan ve gayrimenkulün aynına ilişkin bir davada tapu kaydına tedbir konulması talebini dahi anlamayan yada sebepsiz yere reddeden bir hakimle meslekte 10 yıla yakındır bir tecrübeye sahip olarak kıyaslanırsam kenidimi üstün görürüm eğer mesele hakimlerin üstünlüğü ise!!!. Adalet dağıtılırken her birinin birbirine ihtiyacı olan bu üç meslek birbirine daha üstün değildir olamaz da. Devletin ben hakimimi daha ayrıcalıklı korurum demek hakkı da olamaz. Adliyelerde ki kırtasiye, bahşiş vs. gib kavramlara gelince. Bu sitedeki ve Türkiyenin hangi ilinde olursa olsun hiçbir avukatın adliye masraflarını!! kırtasiye masraflarını karşılamaktan çok memnun olduğuna yada hakkını helal ettiğine zaten inanmıyorum. Meta zori üzerimize yıkılan ve adeta işinizi yapmayız tehdidi ile zorla bize yükletilen sıkıntılardır bunlar. Ancak biz adalet sisteminin maddi, manevi bu kadar sıkıntısını sinemize çekerken bir asnasörü bize çok gören zihniyetin de akıl karı hiçbir açıklaması yoktur bence. Olamaz da!!
Old 07-12-2008, 13:28   #18
Av. R. Onur ÇINAR

 
Varsayılan

Sn Bektaş Bey ve Sn Ebru Hanım,
Yaklaşık benden on yıl daha önce mezun olmuş benden çok daha fazla deneyimli avukatlarsınız. Şu an bunları duymak tabiki sizin hoşunuza gitmiyor ama gerçek bu. Bu sene yök hukuk fakültesi kontenjanlarını 2 kat artırdı ve yaklaşık 10 tane daha hukuk fak açıldı. ÖSS'de çok az soru çözen(her dersten onar tane net yeter zannedersem) ve biraz parayla herkes avukat olabiliyor artık. Ama hakim olabilmek için iyi kötü bir eleme sistemi var ve bu birazcık insanın içini rahatlatıyor. Bu söylediklerime dayanak olarak kariyer sitelerinde avukat arayanların özellikle beş fakülte mezunu hukukçuları tercih ettiklerini, transkript isteyen, kendi sınavını yapan büroları gösterebilirim.

Demem odur ki, sayıca avukatlardan haylice az olan ve hukuk fakültesi mezunu olmaktan daha çok şey yapmış hakimlerin avukatlarla aynı asansöre binmek istememesi bence doğal karşılanmalı.

Sn Ebru Hanım siz bu avukat hakim ayrımcılığından yana çok dertlisiniz anlaşılan, ne kadar canınızı yakan nokta varsa hepsini sıralamışsınız İşte ben de sizin dediğiniz gibi meslek içi kaliteyi nasıl artırırız, nasıl var olan haklarımızı kullanırız, gerekli hakları alırız diye tartışmak istiyorum. Bu noktada diyorum ki avukatlık mesleği her hukuk fakültesi mezununun yapacağı bir meslek değil bu mesleğe alınma şartlarının değiştirilmesi gerekir. Eğer bu sağlanırsa daha kalifiye ve donanımlı hukukçular avukat olacaktır. Dolayısıyla tuvalet otopark gibi sorunlar daha tez elden çözülür.

Saygılarımla
Old 08-12-2008, 01:52   #19
Av.Barış

 
Varsayılan

Bütün sorunlarımız bitti de şimdi sıra asansör sorununa geldi

Bu tür şeyler sıklıkla olduğundan dolayı artık normal karşılıyorum.Sizde benim gibi yapın; Boşverin
Barolarımız boş vere vere bu günlere geldik.Kos kocaman örgüt boş verdiğine,ilgilenmediğine göre bir bildikleri vardır.Hepimiz boş verelim.Adaletin içinde bir adaletsizlik daha yaşayalım.
Ne olur !
Old 10-12-2008, 14:27   #20
pir_i fani

 
Varsayılan

Kast sistemini çok derinden yaşıyor bu adaletsiz adliyeler.Mesleğin saygınlığı ayrı şey, mesleğin ayrıcalık getirmesi apayrı şey.Ve hakim dışında diğer hukuka hizmet veren insanların, ya da her vatandaşın bu şekilde dışlanması hem garip hep tuhaf.Garip tuhaf yani)Hakim, savcı, avukat, adliye memuru bu asansör uygulaması gibi kategorize edilmemeli.Bazı adliyelerin yemekhanelerinde, hakim ve savcılar cam sürahiden su içerken, personel demir sürahiden su içiyorlar.Herhalde personel camı kırar diye ince düşünüyorlar.Belki asansörü de bozuyoruzdur.Ondan biz binemiyoruz o asansörlere.Kullanmayı öğrenelim canım biz de kabahat bizde hak oluyor ...
Old 14-12-2008, 22:47   #21
AV.HARUN UYANIKOĞLU

 
Varsayılan

Arkadaşlar ben konuyu biraz daha farklıbir konuya getirmek isterim.Avukatlar duruşmalarda ne zaman ayağa kalkmalıdır?
Avukatların ayağa kalkması makama mı ya da hakimim şahsına duyulan saygıdan mı istenmektedir.
HMUKTA hüküm olmadığı halde nihai karar okunurken bazı hakimlerin avukatları özellikle ayağa kalkmalarını istediğine şahit oluyoruz.Ceza davalarında ise yemin ve nihai karar hariç ayağa kalkma mecburiyeti yokken uygulamada her ara kararda avukatların ayağa kalktıklarını veya bu şekilde davranmak zorunda olduklarını görüyoruz.
Bu davranış tarzı doğrumudur? Avukatlık mesleğine saygınlık adına kanunun öngörmediği durumlarda avukatların ayağa kalkmaması mesleğe saygınlık getirir mi? ne dersiniz?

Samsun Vezirköprü İlçesinde Av.Nibrasettin KİPER isimli ağabeyimiz;hukuk davalarında asla ceza davalarında ise tanığın yemini ve nihai karar dışından ayağa kalkmıyor ve bunu mesleğimize itibarın artması adına yapıyor.Bu konu ile ilgili düşünceleriniz nelerdir.Paylaşırsanız sevinirim.Saygılarımla
Old 14-12-2008, 22:53   #22
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Avukat, yasaca öngörülen durumlarda ve kendince gerek duyduğu zamanlarda ayağa kalkar ama bunun mesleğin itibarı ile ne ilgisi vardır; anlayamam.
Mesleğin itibarı avukatların "her konudaki bilgileri" ile doğru orantılıdır. Mesleğin itibarı ne durumdadır diye merak ederseniz, bir ölçüt olarak THS forumlarına göz atabilirsiniz. Yasaya bakmaya üşenip, siteye soru yazan meslektaşlar var oldukça o itibarın çok artacağına inanmıyorum.
Old 14-12-2008, 23:14   #23
Av. R. Onur ÇINAR

 
Varsayılan

Efendim, bir avukata mahkemede nasıl davranılacağını kanunla anlatmak bence avukatlık mesleğine yapılmış bir saygısızlık olurdu. Zira avukatların toplumun önde gelen elit kesiminden insanlar olması Gigero'dan gelen bir gereklilik bence. Bu elit insanların da sen ayaktasın ben değilim ben senden daha üstünüm ondan oturuyorum diye tartışacak olması hoş değildir.

Sağlıklı iletişim için iletişmek istediğimiz insanın seviyesinde, hem gerçek hem de mecaz anlamda, olmalıyız. Eğer kısa boylu bir çocukla iletişim kurmak istersek dizlerimizi kırmak, kendimizden daha yüksek biriyle konuşmak istersek de ya eğilmesini sağlamak ya da yüksek bir platforma çıkmak gerekir.

Mahkemelerde ise adalet tesis edildiği için iletişim sağlığının en üst seviyede olması gerekir. Yani herkes aynı seviyede olmalıdır. Sac ayağının ikisi uzun birisi kısa kalırsa olurmu hiç, olmaz...

Peki ikisi uzun birisi daha kısa olurmu hiç, o hiç olmaz. Bence Trabzon'daki avukat bey mutlaka bu eyleminden vazgeçmelidir. Sac ayağının dengesizliği aşikardır ancak bu dengesizliği de dengesizlikle gidermek mümkün değildir. Avukatlık mesleğinin, sac ayağının kast yapısına benzer bir hale gelmesinden sonra alt sınıf olarak görülmeye başlandığı malesef doğrudur. Fakat bu durum bu şekilde çözülemez.

Saygılarımla...
Old 16-12-2008, 11:09   #24
didem kunal

 
Varsayılan

Bence konunun yelpazesi çok geniş arkadaşlar. Avukatla hakimin aynı asansöre binmesinden, avukatın duruşmada hangi durumlarda ayağa kalkmasına kadar gelmiş gördüğüm o ki. Ancak ben bu konuyu takibe aldığımdna beri şunu düşünüyorum. Sayın o.r. çınar ın tespitindeki avukatlıkta parayı veren öss de az soru çözen avukat olur ama hakimlik eleme sistemine dayandığı için daha saygındır bu yüzdne bu ayrım olmalıdır şeklinde bir düşünce bence yanlıştır. Bu tespit doğru olsaydı bile varsayalım bir hakim bir avukatla aynı asansöre bindi. nasıl anlayacak onun özel üniversiteden mezun olmuş öss de az soru çözerek avukat olduğunu. Yani sanıyorum ki buna dayanarak avukatın saygınlığını ölçmek ya da avukatla hakimin ayrımını buna dayanarak yapmak çok da mantığıma yatmadı. Ben çok arkadaş biliyorum özel üniversiteden mezun olup hakimlik savcılık sınavını kazanan . Bence yukarıda bir meslektaşımın söyeldıği gibi avukatın saygınlığını ya da hakim ile aynı asansöre binip binmemesi olayını aldığı eğitimle kıyaslamamak gerekir. Bu konu farklı bir tartışma konusudur bence. Hakimlerin asansörünün ayrı olmasının vatandaş açısından önemini anlarım, bir yere kadar avukat açısından da anlarım. hakimin tarafsızlığı ile ilgili olarak. Ama bunu mesleki eğitimle bağdaştırmayı anlamam mümkün olamaz
Old 16-12-2008, 13:09   #25
uSaRe01

 
Varsayılan

Maalesef ülkemiz insanlarının --özellikle ülkeyi imar ve ihya ile memur kişilerin-- ileri görüşlülüğü konusundaki sıkıntılarımız artarak devam etmekte. Bu asansör meselesi devede kulak aslında.. Ülkemizde önce şehir kurulur, alt yapı sonradan , bina yapılır kullanım şartları sonradan , kanun yapılır uygulama cihetinden alt yapısı sonradan düşünülür. buna benzer örneklerimiz çoktur. O asansörleri ayıran düşünce de böyle... Avukatın hakim, savcı ile eşitliğini zihninde yerleştiremediğindendir ki hakim ve savcılara kart tesis eder iken avukatları es geçmiştir. Halbu ki barodan ricacı olsa, yahut baronun haberi olunca müdahil olsa en azından baroya kayıtlı avukatlara da kart tahsisi yapılsa (kart ücreti avukattan alınarak gelir de elde edilirdi halbu ki ) tebrik edilmeyi hak ederlerdi. benim düşüncem tüm ülkedeki adliyelerin girişlerine- Adana adliyesinde olduğu gibi-- yerleştirilecek kartlı geçiş sistemi ile hakim, savcı ve avukatın girişlerdeki rezilliği çekmeden ülkenin herhangi bir yerindeki adliyeye hesap ve kimlik sorulmaksızın geçişine imkan verilmesi gerektiğidir amma, bu ekonomik sıkıntıda ve icraya memur şahısların ileriyi görmedeki ısrarcı eksikliğinde biraz hayal gibi geliyor bu düşünce.. Ama neden olmasın... Biraz karıştırdım meseleyi ama yazamadan da edemedim. sürç-ü lisan ettik ise affola.
Vesselam.....
Old 16-12-2008, 13:17   #26
Av. R. Onur ÇINAR

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan didem kunal
Bence konunun yelpazesi çok geniş arkadaşlar. Avukatla hakimin aynı asansöre binmesinden, avukatın duruşmada hangi durumlarda ayağa kalkmasına kadar gelmiş gördüğüm o ki. Ancak ben bu konuyu takibe aldığımdna beri şunu düşünüyorum. Sayın o.r. çınar ın tespitindeki avukatlıkta parayı veren öss de az soru çözen avukat olur ama hakimlik eleme sistemine dayandığı için daha saygındır bu yüzdne bu ayrım olmalıdır şeklinde bir düşünce bence yanlıştır. Bu tespit doğru olsaydı bile varsayalım bir hakim bir avukatla aynı asansöre bindi. nasıl anlayacak onun özel üniversiteden mezun olmuş öss de az soru çözerek avukat olduğunu. Yani sanıyorum ki buna dayanarak avukatın saygınlığını ölçmek ya da avukatla hakimin ayrımını buna dayanarak yapmak çok da mantığıma yatmadı. Ben çok arkadaş biliyorum özel üniversiteden mezun olup hakimlik savcılık sınavını kazanan . Bence yukarıda bir meslektaşımın söyeldıği gibi avukatın saygınlığını ya da hakim ile aynı asansöre binip binmemesi olayını aldığı eğitimle kıyaslamamak gerekir. Bu konu farklı bir tartışma konusudur bence. Hakimlerin asansörünün ayrı olmasının vatandaş açısından önemini anlarım, bir yere kadar avukat açısından da anlarım. hakimin tarafsızlığı ile ilgili olarak. Ama bunu mesleki eğitimle bağdaştırmayı anlamam mümkün olamaz

Aslında bağdaştırılması o kadar da güç olmayan bir sorun belirttim. Anlatmak istediğim şu, bir mesleğe ne kadar az emekle sahip olursanız o kadar az saygı görürsünüz. Artık avukatlık mesleği çok kolay elde edilebilmekte ancak hakimlik ise çeşitli meşakkatler gerektirmektedir. Dolayısıyla bu tür ayrımların olması bu saatten sonra doğaldır. Önceleri evet hem hakimlik hem de avukatlık yargı düzeninin hassas dengesini kuran üç ayaktan biriydi ancak bu durum değişmiş dengeler bozulmuştur. Dikkat çekmek istediğim konu budur.
Old 18-12-2008, 06:13   #27
judge-law

 
Varsayılan

Bir hakim adayı olarak avukat meslektaşlarımızın herhangi bir negatif ayrımcılığa tabi tutulmasını ben de kabul edemem.. Ancak şu asansör olayı hakkında biraz farklı düşünüyorum. (Gerçi biz de kullanamıyoruz o asansörleri ya sağolsun polisler yardımcı oluyor)
Öncelikle sorunun güvenlikle ilgili kısmından ziyade bu uygulamanın gerekçesi bence, hakim ve savcıların mesailerinin tamamının adliyede geçmesi sebeiyle asansör sırası bekleme veya adliyenin olağan keşmekeşine karışma ihtimalinin azaltılması amaçlanmış olabilir. Düşünsenize hakim odasına gidip sorgu yapacak veya karar yazdıracak vs. ama dakikalarını asansör sırasında geçiriyor. Nihayetinde değerli vatandaşlarımız veya sayın avukatlarımız işlerini halledip adliyeden ayrılıyorlar.. Hakim-Savcılar ise o koşuşturmalı ve keşmekeşli adliyede tüm günlerini geçiriyorlar. Bu nimetten veya ayrımdan ziyade işerin daha seri yapılması açısından büyük adliyelerde başvurulan bir yöntem bence.. Güvenlik mevzusu ise bence 2. planda..
Old 18-12-2008, 15:52   #28
AV.SERTANn

 
Varsayılan

Sayın r.o.cinar'ın belirttiği hususlar en büyük problemlerden...yalnız farklı bir forumda ele alınabilir, direkt asonsör olayının etkenlerinden olarak değerlendirilmeyebilir.Fakat ne yazıkki Mesleğin itibarı ile ilgili ana nedenlerden...Ayrıca yine sayın r.o.cinar'ın belirttiği problemler yarattıkları sonuçlar itibariyle Avukatlar hakkındaki genel kanıyı etkilediği için asansöre binen hakimin yanındakinin özel ünversiteden mezun olup olmadığını anlaması gerekmez...
Old 18-12-2008, 17:38   #29
didem kunal

 
Varsayılan

Bu konuyla alakalı olarak bir hakim adayının yorum yazmış olması cidden konunun özü olmuş arkadaşlar. bundan iyisi şam da kayısı misali)) Hakimler ve diğerleri şeklinde bir ayrım yaparsak, yukarı da daha önce bu konuya yazdığım yorumu aynen ve tekrar savunarak eklemek isterim ki hakimlerle diğerleri arasında ki kullanım alanlarının ayrımı bence SADECE tarafsızlıkla ilgili olabilir. otopark ayrımı, adliyeye farklı kapılardan girmeleri, ayrı yemekhanede yemek yemelerivs. Hakim olduğunuz zaman öyle sanıyorum ki özel hayatınız dahil kısıtlanmak zorunda. neden? yine tarafsızlık. tarafsız olmak çok mu zor da bu kadar net ayrımlar yapılıyor? hayır. vatandaş, hatta avukat bile davasını kaybettiğinde müvekkiline hep aynı şeyi söyler. "karşı tarafın hakimle arası çok iyiydi" varsın avukat hakimle aynı asansöre binmeyiversin ama kimse de hakimler için bunu söylemesin.
Old 18-12-2008, 18:13   #30
Av. R. Onur ÇINAR

 
Varsayılan

[quote=judge-law]Bir hakim adayı olarak avukat meslektaşlarımızın herhangi bir negatif ayrımcılığa tabi tutulmasını ben de kabul edemem.. quote]

İlgilendiğiniz için teşekkür ederim. Ben de niçin hiç bir hakim üyemiz bu konuyla ilgilenmiyor diye merak ediyordum. İnşallah staj bitiminde de avukatların bu tip tartışmalarına kulak tıkamazsınız... Hemen her gün birden fazla cevap alan bu konuda hiç bir hakimin kulak asmaması gerçekten üzücü.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
''Avukat,Hakim-savcı ile aynı tuvaleti kullanamaz'' Av.G.K. Hukuk Haberleri 22 20-03-2014 12:34
Bilişim Hukuku Alanında Yazmak İsteyen Avukat ve Stajyer Avukat Arkadaşlar Av. Emre Heper Fikri Haklar ve Bilişim Hukuku Çalışma Grubu 0 31-10-2008 11:25
röportaj yapmam için bir hakimle görüşmem gerek?? cedaw Hukuk Soruları 15 18-12-2007 00:29
İzmir'deki büromuza İngilizce bilen avukat ve stajyer avukat arıyoruz ser dar Adliye Duvarı 0 12-12-2007 09:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09094405 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.