Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kredi masraf iadesi için doğrudan icra takibi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-07-2014, 16:26   #1
Avukat Kaya

 
Varsayılan Kredi masraf iadesi için doğrudan icra takibi

İyi çalışmalar değerli meslektaşlarım. Bir konuda düşüncelerinizi almak istiyorum.

Bildiğiniz üzere 2.000 TL' nin altındaki kredi masraflarının iadesi için Tüketici Hakem Heyetine başvuru yapılması gerekmektedir. Ben de bu doğrultuda ilk önce Tüketici Hakem Heyetine başvuru yapmaktayım. Buna rağmen bazı meslektaşlarımız zorunlu yola başvurmadan icra takibi yapmaktadırlar. Bankalar ise bazı dosyalarda ödeme yapmakta bazı dosyalarda ise ödeme yapmayıp takibe itiraz etmektedirler. Takibe itiraz edilen dosyalarda ise itirazın iptali için Tüketici Hakem Heyetine gidilememektedir. Hal böyle olunca itiraz edilen icra takip dosyası hakkında hiçbir işlem yapılamamaktadır.

Bu doğrultuda, Tüketici Hakem Heyetine gitmeden icra takibi yapmak ne kadar doğrudur?

Kolay gelsin
Old 11-07-2014, 12:02   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

13.Hukuk Dairesi
Esas: 2013/4374
Karar: 2013/5267
Karar Tarihi: 05.03.2013


İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - DOSYA KOMİSYON VE MASRAF ADI ALTINDA ALINAN BEDELİN İADESİ İÇİN BAŞLATILAN TAKİP - BANKANIN MAKUL OLMAYAN VEYA BELGELENDİRİLEMEYEN GİDERLERİ TALEP HAKKI BULUNMADIĞI - HAKSIZ ALINAN BEDEL İÇİN TAKİP YAPILMASINDA HAKLI OLUNDUĞU

ÖZET: Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edilebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı itirazının iptaline, toplam … TL için icra takibinin devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanan 40 icra inkar tazminatının (icra takibi 05.07.2012 tarihinden önce başlatıldığından) davalıdan tahsiline karar verilmesi isabetlidir.

(2004 S. K. m. 67) (4077 S. K. m. 3, 6, 10, 10/B, 23, 30) (6098 S. K. m. 77, 79, 82, 107, 117, 146) (818 S. K. m. 61, 63, 66, 101, 125) (6762 S. K. m. 21) (6102 S. K. m. 19) (3095 S. K. m. 2) (YHGK 17.02.2010 T. 2010/13-93 E. 2010/88 K.) (13. HD. 27.06.2011 T. 2011/3576 E. 2011/10221 K.) (13 HD. 10.02.2011 T. 2010/11726 E. 2011/1870 K.) (13. HD. 18.07.2011 2011/4736 E. 2011/11579 K.)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki alacak, davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik, olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Sonuç: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

NOT: KONUNUN ÖNEMİ GEREĞİ YEREL MAHKEME İLAMINI AŞAĞIDA YAYIMLIYORUZ.


T.C.
ANKARA
7. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO: 2012/808
KARAR NO: 2012/1370

DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 16.05.2012
KARAR TARİHİ: 04.12.2012

Yapılan yargılama sonucunda;

İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde: Müvekkilinin davalı bankadan konut kredisi kullandığını, banka tarafından müvekkilinden dosya, komisyon ve masraf adı altında 2.455,00-TL bedel tahsil edildiğini, alınan bu bedelin haksız olduğunu, bu bedelin tahlili için Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2012/6325 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, haksız itirazın iptali ile % 40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili savunmalarında: dava konusu miktarın haklı ya da haksız olduğuna dair ortada herhangi bir mahkeme kararının bulunmadığını, açılan davanın haksız olduğunu, Tüketici Mahkemesi nezdinde dava açmak yerine genel haciz yoluyla icra takibi başlatılmasının hukuki dayanaktan yoksun, usul ve yasaya aykırı okluğunu belirterek davanın reddini, %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep emiştir.

YARGILAMA GEREKÇE: Dava, tüketici kredisi sözleşmesinde banka tarafından alınan komisyon ve masrafların tahsili için tüketici tarafından başlatılan icra takibinde itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir. (4077 S. K. 10/B, 23, 30, İİK. 67) Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2012/6325 Esas sayılı icra dosyası, Kredi sözleşmesi örneği, yapılan kesintilere ilişkin dekont örnekleri, bankadan gelen yazı cevabı, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.

Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2012/6325 E sayılı icra dosyasının incelemesinde, alacaklının C.K. (Davacı) borçlunun Yapı Kredi Bankası (Davalı) olduğu, 2455.00 - TL asıl alacak, 587,93-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3312,93-TL için 05.05.2012 tarihinde icra takibi başlatıldığı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.

Dava, İİK. 67. maddede öngörülen yasal 1 yıllık süresinde açılmıştır. 6352 Sayılı Kanun madde 11 ile değişik İİK. 67/2 fıkrasında yer alan icra inkar tazminatının %40 olacağına ilişkin ibare %20 olarak değiştirilmiştir. Değişiklik 05.07.2012 Tarih ve 28344 Sayılı RG’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 05.07.2012 Tarihinden önce başlatılan icra takiplerinde icra inkar tazminatı %40’tan az olmamak üzere uygulanır.

Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiler tüketicidir. (4077 S. K. m. 3/e) Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzelkişileri de satıcı sayılır. (4077 S. K. m. 3/g) Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlem tüketici işlemi sayılır. (4077 S. K. m. 3/h)

Mevcut davada taraflar arasındaki ihtilaf, Tüketici Kredisi Sözleşmesinden (4077 S. K. m.10, 10/B) kaynaklanmakta olup, Tüketici mahkemesi bu tür ihtilaflarda görevlidir. (4077 S. K. m. 23)

Taraflar arasında yapılan sözleşme, kullanılan kredi miktarı, sözleşmedeki hükme dayanak alınan dosya gideri, komisyon ve diğer masraflar konusunda uyuşmazlık yoktur. İhtilaf bankanın sözleşmedeki bu hükme dayanarak makul olmayan veya belgelendirilemeyen giderleri talep etmekte haklı olup olmadığı konusundadır.

Satıcı veya sağlayıcının (Bankanın) tüketici ile müzakere etmeden tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kurallarına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşmede koşulları haksız şart sayılır. Sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketiciyi bağlamaz. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmış ve özellikle standart sözleşme niteliğinde ise bu sözleşmenin tüketici ile müzakere edilmediği kabul edilir.

(4077 S.K. m. 6) Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden standart sözleşme olduğu sonucuna ulaşılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının müzakere edilmiş olması, kalan kısmına 4077 S. K. 6. madde hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez.

Yapılan sözleşme ve alınan dosya ücreti ve komisyon ücreti konusunda ihtilaf yoktur, uyuşmazlık banka tarafından sözleşmedeki hükme dayanarak bu ücretin tüketiciden talep edilip edilemeyeceği konusundadır.

Taraflar arasında yapılan Tüketici Kredi Sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen ve karşılıklı edimleri ihtiva eden bir sözleşmedir. (TKHK m.10, 10/B) Kural olarak banka bu sözleşme nedeniyle yaptığı bütün masrafları tüketiciden talep edebilir. Çünkü yapılan sözleşme daha çok tüketici lehinedir. Ancak bankanın tüketiciden yapılan giderleri talep edebilmesi için bunların haklı, makul ve aynı zamanda belgelendirilmesi zorunludur. Banka yapılan sözleşme nedeniyle mutad giderler dışında tüketiciden sözleşmedeki hükme dayanarak herhangi bir ücret talep edemez. Taraflar arasında yapılan sözleşmede bankanın alabileceği bu ücrete ilişkin düzenleme haksız şart niteliğindedir ve tüketiciyi bağlamaz.

Yerleşik Yüksek Yargıtay uygulaması ve mahkememiz uygulamasına göre banka sözleşmede hüküm bulunsa dahi kredi verdiğinde veya yapılandırma yaptığında ancak haklı, makul ve belgelendirdiği giderleri talep edebilir. Aksine yapılan uygulamalar haksız şart niteliğindedir ve bu nedenle alınan bedelin iadesi gerekir. (Yargıtay 13. HD. 27.06.2011, 3576/10221; 13 HD. 10.02.2011, 2010/11726, 2011/1870)

Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup, bilirkişi kurulu raporlarında: Taraflar arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, 15.09.2009 tarihinde ve 1.08.2010 Tarihinde yeniden yapılandırma yapıldığını, banka tarafından yapılandırma ücreti adı altında 2455,00 - TL ücret alındığını, bu şekilde ücret alınmasının mümkün olmadığını belirterek iadesi gerektiğini bildirmişlerdir.

Bilirkişi raporu, dosya kapsamı ve delil durumuna uygun bulunmuş olup, davalı taraf itirazları bu nedenle reddedilmiştir.

Somut olayda davacı taraf ödeme tarihinden itibaren avans faiz talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği talep edilecek faizin türü ve faizin hangi tarihten itibaren istenebileceğini açıklığa kavuşturmak zorunludur. Taraflar arasındaki tüketici işlemi tüketici kredisi sözleşmesi mahiyetindedir. Yapılan sözleşmede banka kredi veren tüketici kredi alan konumundadır. Yeni TTK 19. madde hükmü ve Eski TTK 21. madde hükmü uyarınca tacir olan bankanın borçlarının ticari olması asıldır. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğer taraf için de ticari iş sayılır. Buna göre yapılan sözleşme banka yönünden ticari iş niteliğindedir. Bu nedenle yapılan sözleşme tüketici yönünden de ticari sayılır. Ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler de taraflar 3095 Sayılı Kanun 2/2. madde hükmü uyarınca avans faiz talep edebilir. Bu nedenle başlatılan icra takibinde tüketicinin avans faiz talebinde bulunması usul ve yasaya uygundur. Aksine uygulama yani yapılan işi sadece banka yönünden ticari iş kabul ederek tüketicinin açacağı davalarda avans faiz talep edemeyeceği sadece yasal faiz talep edilebileceğini kabul etmek Tüketici Kanunu'nun temel ilkelerine ve hukukun temel ilkelerine ayrıca hakkaniyet ve dürüstlük kurallarına açıkça aykırılık oluşturur.

Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğundan bu sözleşmeye dayalı olarak haksız verilen paranın iadesi Eski BK 125, Yeni TBK 146. madde uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Yüksek Yargıtay Yerleşik uygulaması da bu yöndedir. (HGK 17.02.2010, 2010/13-93 E., 2010/88 K.; 13. HD. 18.07.2011 2011/4736 E., 2011/11579 K.) Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması durumunda hiçbir şekilde Eski BK. 66. maddede öngörülen 1 yıllık, Yeni TBK 82. maddede öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi uygulanamaz. Zamanaşımı sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle on yıldır.

Kural olarak muaccel bir borcun borçlusu karşı tarafının yani alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer. (Eski BK. m. 101, Yeni TBK m. 117) Ancak borcun ifa edileceği gün birlikte belirlenmiş ise bu tarihte, haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmakla birlikte banka tarafından alınan bedelin sözleşmedeki haksız şart niteliğinde olan hükümlere dayanılarak alındığı sözleşmenin bu hükümlerinin geçersiz olduğu açıktır. Bankalar mevzuatları gereği anonim şirket statüsünde olup, kredi sağlama, kredi verme ve topladıkları kredilerin değerlendirme gibi birçok işlemi gerçekleştirirler. Bankalar esas faaliyet alanları itibariyle sürekli para ile iştigal eden kurumlardır. Kural olarak temerrüt Eski BK m.101, Yeni BK 107. madde hükmü uyarınca alacaklının ihtarı ile gerçekleşir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi mevcuttur. Bu sözleşme nedeniyle haksız şekilde tahsil edilen bedelin Yeni TBK 77 vd. Eski BK. 61. madde hükmünde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri kıyasen uygulanarak yapılması zorunludur. TBK 79. madde hükmü uyarınca sebepsiz zenginleşen zenginleşmenin geri istendiği sırada elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür. Bunun için sebepsiz zenginleşen tarafın iyi niyetli olması zorunludur. Aksi halde iade borçlusunun kötü niyetli olması durumunda elden çıkardığı miktarı da iade etmek zorundadır. (Yeni TBK m.79, Eski BK m.63). Somut olayda banka iyi niyetlidir. Bu nedenle haksız şekilde aldığı bedeli aldığı tarihten itibaren nemaları ile birlikte iade etmek zorundadır. Bu nemanın asgari tutarı en az avans faiz tutarıdır. Bu nedenle davacı taraf ödeme tarihinden itibaren avans faiz talep edebilir.

Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, sözleşme, yapılan ödeme, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan, ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edilebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu, bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı itirazının iptaline, toplam 3312, 93- TL için icra takibinin devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanan %40 icra inkar tazminatının (icra takibi 05.07.2012 tarihinden önce başlatıldığından) davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.

Anlatılan nedenlerle,

HÜKÜM: 1- DAVANIN KABULÜNE,

2- Ankara 29. İcra Müdürlüğü'nün 2012/6325 E. sayılı icra dosyasında davalı tarafın (borçlu) itirazının İPTALİNE, İcra takip tarihi itibariyle 2455,00 - TL asıl alacak, 857, 93 - TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3312, 93 - TL için icra takibinin DEVAMINA, Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık değişen oranlarla avans faiz UYGULANMASINA,

3- Asıl alacağın 40'ı olan 985, 00 - TL'nin davalı taraftan tahsiline, davacı tarafa ödenmesine,

4- Davacı taraf kendisini bir vekil marifetiyle temsil ettirdiğinden AAÜT 3.12. maddeleri uyarınca hesaplanan takdiren 600, 00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline,

5- Davacı tarafça yapıldığı anlaşılan 41,00 - TL tebligat gideri, 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplamı 441,00- TL'nin davalı taraftan tahsiline, davacı tarafa ödenmesine, gider avansından arta kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesi,

6- Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 21,15 TL başvuru 169,79 TL nispi karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 217,94 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine'ye irat kaydedilmesine,

Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı taraf yokluğunda gerekçeli karar tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04.12.2012 (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 11-07-2014, 13:28   #3
Avukatik

 
Varsayılan

yani direkt kredi dosya masraflarını hakem heyetine gitmeksizin icraya koymak mantıklı mıdır ?
Old 11-07-2014, 15:13   #4
zizou21

 
Varsayılan

ilamsız takibe itiraz edilirse dava açmak durumunda kalırsınız. Hakem heyetinden karar alınırsa ilamlı takip yaparsınız. Hakem heyeti daha makul görünüyor.
Old 17-07-2014, 13:13   #5
urla

 
Varsayılan

Elimizdeki dosyalar öylece bekliyor. Hakem heyeti kararı 3-4 aylık bir süreye tekabül ediyor ve vekalet ücreti çıkmıyor. Ancak ilamsız icra yoluna gidersek hem vatandaş en kısa sürede alacağına kavuşmuş hem de icra vekalet ücretini tahsil etmiş olmaz mı ?
Old 18-07-2014, 02:03   #6
av.mustafa akıncı

 
Varsayılan

hakem heyetine başvuru ön şart niteliğindedir. bu durumda icraya itirazda , itirazın iptali davası açılamayacağı gibi, aleyhe vekalet ücretine hükmedilecektir.
Old 18-07-2014, 02:05   #7
av.mustafa akıncı

 
Varsayılan

dava açabilme şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilecektir.
Old 06-08-2014, 15:19   #8
Avukat Kaya

 
Varsayılan

2.000 TL' nin altındaki ilamsız takiplere itiraz edildiğinde ne yapılacak?
Bir kısım meslektaşlar, (itirazı etkisiz kılmak için) Tüketici Hakem heyetine başvurup takip konusu alacağın haklılığına ilişkin karar almaktadırlar. Aldıkları kararı dosyaya sunup, itiraz eden bankadan tahsilatı yapmaktadırlar. Hukuk mantığı içerisinde yapılanın doğru olmadığını bende biliyorum. Ama uygulama aynen bu şekildedir. Aksi düşünüldüğünde, 2.000 TL' nin altındaki ilamsız takiplere tüm bankalar itiraz etmesi gerekmektedir. Ancak bir kısım bankalar ödemeleri süresi içerisinde yapmaya devam etmektedir. O zaman bankalar neden ödeme yapıyor? Dekonta dayalı tüm takiplere itiraz etmeleri menfaatlerine daha uygundur.
Old 07-08-2014, 12:15   #9
garani

 
Varsayılan

Değeri 724,99 YTL'nin altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Bu kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar bu kararlara karşı onbeş gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. İtiraz, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hakim, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Tüketici sorunları hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.


yasal olarak 2.000 TL'nin altındaki meblağlar için 4077 sayılı TKHK 22.madde gereğince başvuru zorunludur.aksi taktirde takibin iptali sebebidir.2.000 Tl'nin altındakiler için ilamsız takip yapılamaz.
Old 07-08-2014, 13:31   #10
Avukat Kaya

 
Varsayılan

Sayın garani;

Eğer her şey bu kadar net ise neden bazı bankalar ödeme yapmaya devam ediyorlar. Daha bugün beş dosyam infaz edildi. Sadece dekontları ilamsız icraya konu ettiğim halde ödemeler yapıldı. Bankaların tek amacı para kazanmak veya kazandığı parayı kaybetmemek değil midir? Eğer öyle ise sadece itiraz ettiğinde hiçbir hak talep edemeyeceğim halde dosyalara neden ödeme yapıyorlar? İşte ben burasını anlamıyorum
Old 08-08-2014, 09:00   #11
garani

 
Varsayılan

Şans demek gerekir sanırım ama umarım bu böyle devam eder
bu arada miktarlar 2.000 TL'nin altında değil mi?Yani takip açılan dönem de yasal sınırların altındaydı ?
Old 08-08-2014, 23:34   #12
Avukat Kaya

 
Varsayılan

Evet Sayın garani,
Miktarlar yasal sınırın altındaydı.
Iyi çalışmalar
Old 14-08-2014, 10:29   #13
ayşekömürcü

 
Varsayılan Kararsız Kaldım

Merhabalar,
Elimde gerek kart aidatı gerekse kredi masraflarına ilişkin bikaç iş var ama ben nasıl bir yol izleyeceğime karar veremedim.Kart aidatları tabiiki burda bahsedilen miktarların altında.Direk icra takibi yapayım demiştim ancak öncelikle tüketici hakem heyetine başvurma zorunluluğu olduğunu yazan arkadaş var.Şayet icra takibim itiraza uğrar ve takip durursa nasıl bir yol izleyeceğim???
Ayrıca kredi kartı aidat ödemelerinde elimizde dekont değil hesap ekstrelerindeki ödeme bilgileri var.Bunlar işe yarıyor mu?
Old 15-08-2014, 10:32   #14
garani

 
Varsayılan

İtiraz ederse takip durur ama takibin iptali açarsa vekalet ücreti ödemek zorunda kalırsınız.ben itiraz edilmeden ödenen miktarların şans olduğunu düşünüyorum
Old 15-08-2014, 11:48   #15
babamali

 
Varsayılan

ilamsız icra yoluna başvuruldu, banka takibe itiraz etmeden ödeme yaptı Allah kerim denilir.
ilamsız icra yoluna başvuruldu, banka itiraz etti, itirazın iptali yoluna başvuruldu, öncelikle tüketici hakem heyetine başvuru yolu tüketilmediğinden dava şartı yokluğundan davanın reddine ve aleyhe vekalet ücreti ödenmesi (sakat durum).
Old 15-08-2014, 20:17   #16
Av.Avcı

 
Varsayılan

Bir banka hakem heyeti başvurularında savunma isteme yazısı eline ulaştığı anda müvekkilin hesabına parayı yatırıp mesajla bildiriyor. Buna da dikkat edin derim. Böylece kararı icraya koyup icra vekalet ücreti kazanma şansınızı daha karar aşmasına gelmeden ortadan kaldırıyorlar.

Zaten hakem heyeti de vekalet ücreti vermediği ve buna itirazen açılan davaların İzmir'de olumsuz sonuçlandığı ortada böylece resmen Avukatlara siz bu işe karışmayın denmiş olunuyor.
Old 18-08-2014, 12:49   #17
Av. V. Gözde Arıkaya

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Avcı
Bir banka hakem heyeti başvurularında savunma isteme yazısı eline ulaştığı anda müvekkilin hesabına parayı yatırıp mesajla bildiriyor. Buna da dikkat edin derim. Böylece kararı icraya koyup icra vekalet ücreti kazanma şansınızı daha karar aşmasına gelmeden ortadan kaldırıyorlar.

Zaten hakem heyeti de vekalet ücreti vermediği ve buna itirazen açılan davaların İzmir'de olumsuz sonuçlandığı ortada böylece resmen Avukatlara siz bu işe karışmayın denmiş olunuyor.

sayın meslektaşım, hangi bankadır bu banka?
Old 13-01-2015, 17:37   #18
Barış Bürüce

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan garani
Değeri 724,99 YTL'nin altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Bu kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar bu kararlara karşı onbeş gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. İtiraz, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hakim, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Tüketici sorunları hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.


yasal olarak 2.000 TL'nin altındaki meblağlar için 4077 sayılı TKHK 22.madde gereğince başvuru zorunludur.aksi taktirde takibin iptali sebebidir.2.000 Tl'nin altındakiler için ilamsız takip yapılamaz.

Sayın Garani, 2000 TL'nin altındaki meğlağlar için ilamsız icra takibi yapılamayacağı yönündeki düşüncenize katılmıyorum. Bence 2000 TL altındaki dosya masrafları için icra takibi yapılabilir. Bu parasal sınır görev sınırıdır. Bunu yanlış yorumlamamak gerekir. O zaman, bu miktarın altında bir alacak için bankaya "bunu bana öde" diye başvurduğunuzda ya da başka bir tüketici hakkıyla ilgili olarak bir satıcının sizden fazla aldığı, örnek olarak 100,00 TL paranın, tarafınıza iadesini talep ettiğinizde, size "bu miktarın altındaki uyuşmazlıkla ilgili hakem heyetine başvuru yapmanız gerekir" diye cevap vermeleri gerekir. Tekrar etmek gerekirse bu miktar görev sınırıdır. Bu miktarın altındaki alacakla ilgili olarak ilamsız icra takibi yapılabilir. İtiraz edilmesi halinde, itirazın iptali davası açarken genel yetki kuralları geçerli olduğundan,itirazın iptaliyle ilgili olarak tüketici hakem heyetine başvuru yapılması gerekir.
Old 17-01-2015, 12:13   #19
asumann

 
Dikkat kredi masrafları için doğrudan icra dikkat

Merhaba sevgili meslektaşlarım ben yeni bir avukat olarak haliyle bu konuyla bolca uğraştım. Edindiğim tecrübeleri sizlerle paylaşayım istedim. Tüketici hakem heyetine verdiğim dosyalarda kendi lehime ne yazık ki bir netice elde edemedim. Müvekkillerimin bir kısmı beni haricen tutup bankayla anlaşıp parasını eksik de olsa tahsil etti ve ben devre dışı kalmış oldum. Şimdi öncelikle yaptığım hataları yazayım.
1-)Heyete veya icraya vermeden önce bankadan kredi masrafını istediğme dair yazı yazmak buna hiç gerek yokmuş ve bolca posta masrafı ödemek durumunda kalınırmış
2-) İlle de dekonta gerek yokmuş bir ödeme planı veya o kesintinin yapıldığını gösterir herhangi bir kağıt yeterli olurmuş.
3-)Akbanktan çekilen kredi için hakem heyetine başvurmamak gerekirmiş başvurulan meblağı müvekkille hallederek seni devre dışı bırakırmış.
4-) Halk banktan cekılen krediyi doğrudan icraya koymak mantıklıymış itirazsız yatırırlarmış.
5-) Ziraat Bankası için doğrudan icra gereksizmiş her durumda itiraz edip takibi durdururmuş.

Ayrıca Vakıfbank HSBC bankalarının da doğrudan icra sonucu paranın tahsil edildiğini öğrendim ama duydum yalnızca şahsi bir tecrübem yok. Umarım faydalı olmuşumdur. İyi çalışmalar.
Old 27-04-2015, 09:53   #20
Barış Bürüce

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Barış Bürüce
Sayın Garani, 2000 TL'nin altındaki meğlağlar için ilamsız icra takibi yapılamayacağı yönündeki düşüncenize katılmıyorum. Bence 2000 TL altındaki dosya masrafları için icra takibi yapılabilir. Bu parasal sınır görev sınırıdır. Bunu yanlış yorumlamamak gerekir. O zaman, bu miktarın altında bir alacak için bankaya "bunu bana öde" diye başvurduğunuzda ya da başka bir tüketici hakkıyla ilgili olarak bir satıcının sizden fazla aldığı, örnek olarak 100,00 TL paranın, tarafınıza iadesini talep ettiğinizde, size "bu miktarın altındaki uyuşmazlıkla ilgili hakem heyetine başvuru yapmanız gerekir" diye cevap vermeleri gerekir. Tekrar etmek gerekirse bu miktar görev sınırıdır. Bu miktarın altındaki alacakla ilgili olarak ilamsız icra takibi yapılabilir. İtiraz edilmesi halinde, itirazın iptali davası açarken genel yetki kuralları geçerli olduğundan,itirazın iptaliyle ilgili olarak tüketici hakem heyetine başvuru yapılması gerekir.

Düzeltme: Yargıtay bu konuya bir açıklık getirdi. http://www.radikal.com.tr/ekonomi/33...ayacak-1341733
Old 04-06-2015, 22:15   #22
babamali

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan eylülkömürcü
Merhabalar,
Elimde gerek kart aidatı gerekse kredi masraflarına ilişkin bikaç iş var ama ben nasıl bir yol izleyeceğime karar veremedim.Kart aidatları tabiiki burda bahsedilen miktarların altında.Direk icra takibi yapayım demiştim ancak öncelikle tüketici hakem heyetine başvurma zorunluluğu olduğunu yazan arkadaş var.Şayet icra takibim itiraza uğrar ve takip durursa nasıl bir yol izleyeceğim???
Ayrıca kredi kartı aidat ödemelerinde elimizde dekont değil hesap ekstrelerindeki ödeme bilgileri var.Bunlar işe yarıyor mu?
kart aidat ücretlerini geri alamazsınız üstadım.(yargıtay'ın bu konudaki gerekçesi: müşterinin kart ile menfaat temin ettiği, kart için bankanın masrafa ve harcamaların ödenmeme riski altında bulunduğudur)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ticari kredi sözleşmelerinde masraf iadesi Nill Meslektaşların Soruları 9 08-03-2015 12:23
Dosya/Kredi masrafları için doğrudan Hakem Heyetine Başvurulabilir mi? detay82 Meslektaşların Soruları 8 22-12-2014 17:53
kredi masraf iadesi yetki haksun Meslektaşların Soruları 9 19-07-2012 11:20
Başkası için kendi adına çekilen kredi sonrası icra takibi praeses Meslektaşların Soruları 3 04-06-2011 13:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07314897 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.