Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

durdurulan ilamsız takip sonrası menfi tespit davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-04-2009, 13:55   #1
Avukat halil

 
Varsayılan durdurulan ilamsız takip sonrası menfi tespit davası

Müvekkil aleyhine, banka havaleleri ile ilamsız takip yapıldı.Ödeme emri kötüniyetli olarak müvekkilin başka bir davada hasmı olan yeğenine yapıldı.Takip kesinleşti.Müvekkilin Banka hesaplarına bloke kondu,tapularına haciz şerhi işlendi.Haciz ve muhafaza talimatı alındı.(Ama haciz ve muhafaza yapılmadan takibi durdurduk)

Biz usulsüz tebligattan dolayı İcra mahkemesinde dava açtık.mahkeme icra takibini öğrendiğimiz tarih olarak düzeltti,tebligatı yapılmamış saydı.Takip durdu.

Sormak istediğim ; İlamsız takibe konu banka havale dekontları icra dosyasına daha sunulmadı.İtirazımız neticesinde durdurulan icra takibi içinde itirazın iptali daha yapılmadı.Bu durumda biz borçlu olmadığımızın tespitini ve %40 tazminat kazanabilmek için menfi tespit davası açarsak aleyhimizde bir karar çıkabilirmi ? Saygılarımla
Old 15-04-2009, 00:11   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Takip dayanağı olan banka havale dekontlarına konu havalelerin gerçekten yapılıp yapılmadığını, yapıldı ise ne amaçla yapıldığını, bu amacın dekontlarda yazıp yazmadığını, taraflar arasında bu yönde bir sözleşme olup olmadığını vb. bilmeden nasıl yanıt verilebilir ki?
Old 15-04-2009, 12:18   #3
Avukat halil

 
Varsayılan

Sayın Aladağ, Müvekkilim hiçbir şekilde karşı taraf ile para akışı,banka havalesi vs. yapılmadığını,İlamsız takibe konu banka havalelerinin hayali olduğunu söyledi,bu yüzden var olmayan banka havale dekontları dosyaya da girmedi.Bir kötüniyet söz konusu
Old 15-04-2009, 12:33   #4
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

İtiraz üzerine takip durduğundan, menfi tespit davası açmakta hukuksal yarar yoktur.
Old 15-04-2009, 13:00   #5
Avukat halil

 
Varsayılan

Tabii bu aşamada hukuksal yararın olduğu düşünülemez.İlamsız takip alacaklısı itirazın iptali davası açarsa veya ileride yine buna benzer bir ilamsız takibe girişirse,bunu önlemek adına menfi tespit davası açmayı düşünüyoruz aslında.Bu açacağımız menfi tespitin aleyhte durumları varmı diye sorumu düzelteyim
Old 15-04-2009, 15:01   #6
wellan

 
Varsayılan

Zaten takip durmuştur ve alacaklı6 ay içinde itirazın kaldırılması talebi yada 1 sene içinde itirazın iptalini istemek zorundadır.Halil bey siz bu aşamada menfi tespit davası açarsanız mahkeme bekletici sorun yapacaktır ve Cengiz Aladağ beyin belirttiği üzere bunda bir hukuki yarar olmadığından dolayı yani şu an lehinize bir durum olduğundan dolayı menfii tespit davası açmamaınızı öneririm.Zaten alacaklı bu talep yada dava sonucunda haksız çıkarsa o zaman siz %40 tazminata kavuşacaksınız eğer sizin aleyhinize çıkarsa o zmaan temyize getirmeniz daha mantıklı dye düşünüyorum..aynı uyuşmazlık türünden dosya 2007 senesinde benimde önüme gelmişti o sebeple bu konuda beklemenizi öneririm.umarım yardımcı olabilmişimdir..SAYGILARIMLA..

"güç erkekte güzellik kadındadır,güç herşeyi yener ancak dönüp dolaşıp güzelliğe yenilir"
Old 15-04-2009, 22:28   #8
Av. İlhan SALBAŞ

 
Varsayılan

1. Takibin durmuş olması menfi tespit davasının açılmasına engel değildir. Çünkü ortada bir uyuşmazlık (muarazaa) var. Alacaklı 6 ay - 1yıl içerisinde itirazın kaldırılması -itirazın iptali davası açabilir. 10 yıl içerisinde alacak davası açabilir. Borçlu bu duruma katlanmak , tedirgin olmak zorunda değildir. Uyuşmazlığı menfi tespit davası açarak kesin çözüme kavuşturabilir. Tabi ki , % 40 ister. Ancak, bankalardan % 40 almak böyle bir yiğit varsa (Yargıtay'dan geçirebilmişse) yüz yılın avukatı olmaya hak kazanmıştır. Menfi tespit davası açılmasını engelleyen hiçbir durum yoktur. Tarafınıza gönderilmiş bir faturaya noterden veya iadeli taahhütlü, ilamsız takip dahi olabilir. İtiraz etmiş olsanız bile menfi tespit davası açabilirsiniz. Bu da ona benziyor. Müvekkiliniz tacir ise , banka ile ticari ilişki dekontun kaynağı ne açık değil, ticaret mahkemesi, miktar küçükse sulh yoksa tüketici mahkemesinde dava açabilirsiniz. Davayı kazanırsanız en fazla mahkeme ve icra vekalet ücreti karşı taraftan alabilirsin. % 40 unut.
Old 15-04-2009, 22:55   #9
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İlhan SALBAŞ
1. Takibin durmuş olması menfi tespit davasının açılmasına engel değildir. Çünkü ortada bir uyuşmazlık (muarazaa) var. Alacaklı 6 ay - 1yıl içerisinde itirazın kaldırılması -itirazın iptali davası açabilir. 10 yıl içerisinde alacak davası açabilir. Borçlu bu duruma katlanmak , tedirgin olmak zorunda değildir. Uyuşmazlığı menfi tespit davası açarak kesin çözüme kavuşturabilir. Tabi ki , % 40 ister. Ancak, bankalardan % 40 almak böyle bir yiğit varsa (Yargıtay'dan geçirebilmişse) yüz yılın avukatı olmaya hak kazanmıştır. Menfi tespit davası açılmasını engelleyen hiçbir durum yoktur. Tarafınıza gönderilmiş bir faturaya noterden veya iadeli taahhütlü, ilamsız takip dahi olabilir. İtiraz etmiş olsanız bile menfi tespit davası açabilirsiniz. Bu da ona benziyor. Müvekkiliniz tacir ise , banka ile ticari ilişki dekontun kaynağı ne açık değil, ticaret mahkemesi, miktar küçükse sulh yoksa tüketici mahkemesinde dava açabilirsiniz. Davayı kazanırsanız en fazla mahkeme ve icra vekalet ücreti karşı taraftan alabilirsin. % 40 unut.

Davalı taraf 3 tane Yargıtay kararını cevap dilekçesine ekler ve dava kaybedilir.
Old 16-04-2009, 12:18   #10
Av. İlhan SALBAŞ

 
Varsayılan

"Davalı taraf 3 tane Yargıtay kararını cevap dilekçesine ekler ve dava kaybedilir."
Yargıtay Kararları Dergisi Mart 2009 Y.19.HD 2008/9384 E.
2008/10472 K. 03.11.2008 "İlamsız icra takibine süresi içinde itiraz edilmesi halinde takip durur ise de, itirazın iptali davası açılmadığı sürece uyuşmazlığın kesin hükme bağlanması söz konusu olmaz. Bu nedenle menfi tespit davası açmada hukuki yarar vardır. Davalının sunacağı Yargıtay Kararını bekliyorum.
Old 16-04-2009, 15:45   #11
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

'Eğer alacaklının elinde İİk m.68.de öngörülen itirazın kesin olarak kaldırılmasını sağlayacak bir belge varsa borçlu itiraz ile durmuş takibe rağmen menfi tespit davası açabilmeli aksi halde hukuki yararı bulunmadığı için açamamalıdır(Uyar,İİK Şerhi,cilt 4,sayfa 6063 ve orada dipnot 66'da adı geçen yazarlar:Kuru,El Kitabı,s.311 vd.)Ancak Yargıtay böyle bir ayrım yapmadan dava açılmasını mümkün görüyor.Konu tartışmaya açık!
Old 17-04-2009, 12:24   #12
Avukat halil

 
Varsayılan

Biz icra takibinde borçlu konumundayız.İİk m.68.de öngörülen itirazın kesin kaldırılmasını sağlayacak belgeler karşı tarafta (hayali banka dekontları).Biz usulsüz tebligattan dolayı takibi durdurduk.Alacaklı henüz itirazın iptali davası açmadı.Biz borçlu olmadığımızı % 40 tazminat kazanmak için (banka hesaplarına ve tapulara haciz işlendiği için)
menfi tespit davası açmak düşündesindeyiz.Bu menfi tespitin aleyhimize bir durum teşkil edebilirmi.
Old 17-04-2009, 12:48   #13
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İlhan SALBAŞ
"Davalı taraf 3 tane Yargıtay kararını cevap dilekçesine ekler ve dava kaybedilir."
Yargıtay Kararları Dergisi Mart 2009 Y.19.HD 2008/9384 E.
2008/10472 K. 03.11.2008 "İlamsız icra takibine süresi içinde itiraz edilmesi halinde takip durur ise de, itirazın iptali davası açılmadığı sürece uyuşmazlığın kesin hükme bağlanması söz konusu olmaz. Bu nedenle menfi tespit davası açmada hukuki yarar vardır. Davalının sunacağı Yargıtay Kararını bekliyorum.

Yargıtay kararlarının tamamını okumak gerekir. Ayrıca bazı konularda tek tük ayrıksı kararlar yerine, Yargıtay'ın kökleşmiş kararlarına daha fazla itibar etmek gerekir. Ben de Sayın Aladağ gibi düşünmekteyim. Dayanak yaptığınız kararın tamamını yayınlıyorum. Koyulaştırdığım bölüme dikkat edin lütfen.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/9384
K. 2008/10472
T. 3.11.2008
• İTİRAZ ( İlamsız İcra Takibine Süresi İçinde İtiraz Edilmesi Halinde Takip Durur İse de İtirazın İptali Davası Açılmadığı Sürece Uyuşmazlığın Kesin Hükme Bağlanması Söz Konusu Olmadığı - Menfi Tespit Davası Açmada Davacının Hukuki Yararının Olduğu )
• MENFİ TESPİT DAVASI ( İtirazın İptali Davası Açılmadığı Sürece Uyuşmazlığın Kesin Hükme Bağlanmasının Söz Konusu Olmadığı - Davacının Hukuki Yararının Olduğu )
• HUKUKİ YARAR ( İtirazın İptali Davası Açılmadığı Sürece Uyuşmazlığın Kesin Hükme Bağlanması Söz Konusu Olmadığı - Menfi Tespit Davası Açmada Davacının Hukuki Yararının Olduğu )
2004/m.67, 68, 72
ÖZET : İlamsız icra takibine süresi içinde itiraz edilmesi halinde takip durur ise de, itirazın iptali davası açılmadığı sürece uyuşmazlığın kesin hükme bağlanması söz konusu olmaz. Bu nedenle menfi tespit davası açmada davacının hukuki yararı vardır.

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin icra takibine konu faturaya ilişkin icra takibinden önce 10.000 YTL ödeme yaptığını/ davalının buna rağmen hiç ödeme yapılmamış gibi icra takibine giriştiğini belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının banka havalesi yoluyla gönderdiği paranın İcra Dairesi'ne bildirildiğini, harcının yatırıldığını, kalan borcun ödenmemesi üzerine davacının hesabının bulunduğu bankalara haciz ihbarnameleri gönderildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davacı borçlunun itirazı ile takibin durduğu, alacaklının takibe dayanak belgesinin İİK'nın 68. maddesinde yazılı nitelikte bulunmadığı, alacaklının bu hali ile takibe devam edemeyeceği, davacının menfi tespit isteminde hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

İlamsız icra takibine süresi içinde itiraz edilmesi kural olarak takibi durdurur ise de, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılmadığı sürece taraflar arasındaki ilişkinin kesin hükme bağlanmasının söz konusu olamayacağı kuşkusuzdur. Kaldı ki, somut olayda takibin devam ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece işin esası incelenip uygun sonuç dairesinde bir karar vermesi gerekirken, hukuki yarar yokluğu nedeniyle menfi tespit davasının reddinde isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 03.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Old 17-04-2009, 13:25   #14
Av. İlhan SALBAŞ

 
Varsayılan

Kararı tekrar tekrar okuduğumda menfi tespit davasının açılacağını anlıyorum. Benim anlayım mı kıt?
Old 17-04-2009, 16:17   #15
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İlhan SALBAŞ
Kararı tekrar tekrar okuduğumda menfi tespit davasının açılacağını anlıyorum. Benim anlayım mı kıt?

Değil tabii ki. Ama koyulaştırdığım bölüme dikkat ederseniz, icra takibinin devam ettiğini; durmadığını göreceksiniz. Dolayısıyla Yargıtay'ın incelediği dosyada "durmuş" bir takip yok ki, hukuki menfaat tartışması yapılsın. Yargıtay sizin vurguladığınız bölümde gereksiz yere görüş belirtmiştir. İİK 72/3 ile ilgili bir forum açmıştım. Orada da 2 tane "orijinal" Yargıtay kararına istinaden, müvekkil aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmişti. Biz birçok karar sunarak; konu hakkında Yargıtay'ın kökleşmiş görüşüne itibar edilmesini talep ettik. Talebimiz kabul gördü.
Old 18-04-2009, 21:54   #16
Avukat halil

 
Varsayılan

Sayın Ergin,göderdiğiniz Yargıtay kararında geçen ;
Mahkemece, davacı borçlunun itirazı ile takibin durduğu...denmiş

Sonra Yargıtay ;
Kaldı ki, somut olayda takibin devam ettiği anlaşılmaktadır...denmiş

Bu cümleler kafamı karıştırdı.Takibin devam ettiği denilirken kesinleşmiş bir icradanmı bahsediliyor yoksa itirazla duran ama işlemden kaldırılmayan bir takipten mi?

Ya da kısacası menfi tespit davasını açayım mı,açmayayım mı
Saygılarımla................


Old 19-04-2009, 12:59   #17
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat halil
Sayın Ergin,göderdiğiniz Yargıtay kararında geçen ;
Mahkemece, davacı borçlunun itirazı ile takibin durduğu...denmiş

Sonra Yargıtay ;
Kaldı ki, somut olayda takibin devam ettiği anlaşılmaktadır...denmiş

Bu cümleler kafamı karıştırdı.Takibin devam ettiği denilirken kesinleşmiş bir icradanmı bahsediliyor yoksa itirazla duran ama işlemden kaldırılmayan bir takipten mi?

Ya da kısacası menfi tespit davasını açayım mı,açmayayım mı
Saygılarımla................



Ben olsam açmazdım. Karşı tarafta İİK 68 inci madde anlamında belge olmadığına göre genel mahkemede itirazın iptali davası açacaktır. Orada borcunuzun olmadığını ileri sürersiniz.
Old 19-04-2009, 15:26   #18
Hasan Coşkun

 
Varsayılan

Ben sayın Salbaş'a katılıyorum.Kararda geçen ''kaldı ki''ibaresi Yargıtay'ın menfi tespit davası açılabilir görüşünün olmazsa olmazı değildir.Yani Yargıtay kararının Türkçe'den Türkçe'ye çevirisini yaparsak:Menfi tespit davası açılabilir,takip durmamışsa hayli hayli açılabilir;demektedir.
Old 19-04-2009, 20:38   #19
_EEE_

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İlhan SALBAŞ
Kararı tekrar tekrar okuduğumda menfi tespit davasının açılacağını anlıyorum. Benim anlayım mı kıt?
Burda karşıt görüşlerde olsa kimse kimsenin karşı tarafı değil neden bu denli uslup kullandınız ''kıt'' falan...
Hukukta kesinlik yoktur kaldiki sanal ortamda hic yoktur...
Old 19-04-2009, 20:40   #20
Avukat halil

 
Varsayılan

Sayın Ergin, karşı taraf usulsüz tebligatla takibi kesinleştiriyor.Ama zamanında müdahele ile biz tebligatı iptal ettik ve durdurduk.sorunda burda başlıyor işte,karşı taraf kötüniyetli başlattığı takibi devam ettirmek istemiyor ve açacağı bir dava yok.Çünkü bir banka havalesi yok.Biz bu kötüniyet karşısında menfi tespit davası açarak karşı tarafı cezalandırmak istiyoruz.Çünkü açılan takip astronomik boyutta ve kesinleşen takip ile müvekkilin hesapları bloke edildi,gayrimenkullerine şerh işlendi.Tarifi münkün olmayan bir ticari itibar zedelenmesi ve ticari kayıp yaşandı bu takiple.
Old 19-04-2009, 20:43   #21
_EEE_

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat halil
Sayın Ergin, karşı taraf usulsüz tebligatla takibi kesinleştiriyor.Ama zamanında müdahele ile biz tebligatı iptal ettik ve durdurduk.sorunda burda başlıyor işte,karşı taraf kötüniyetli başlattığı takibi devam ettirmek istemiyor ve açacağı bir dava yok.Çünkü bir banka havalesi yok.Biz bu kötüniyet karşısında menfi tespit davası açarak karşı tarafı cezalandırmak istiyoruz.Çünkü açılan takip astronomik boyutta ve kesinleşen takip ile müvekkilin hesapları bloke edildi,gayrimenkullerine şerh işlendi.Tarifi münkün olmayan bir ticari itibar zedelenmesi ve ticari kayıp yaşandı bu takiple.
Tazminat davası acacakmısınız menfi tespitten sonra
Old 19-04-2009, 20:58   #23
_EEE_

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat halil
menfi tespiti açamadık ki daha
Sunun için sordum;eger tazminat davası acmayacaksanız menfi tespite hic gerek yoktur neden derseniz adı ustunde ilamsız takip ve usulsuz tebligat kavramları ısın ıcerısınde oldugu surece bunun sonu gelmez bu bakımdan alacagınız menfı tespıt ilamı bu takıp ıcın gecerlı olur...
Böyle yaklasan bır taraf var karsınızda baska takıp baska menfı tespıtlerlemı ugrasacaksınız tabı tazmınat davası acmayacaksanız sonucunda...
Dıger bir yol savcılıga suc duyurusunda bulunun dolandırıcılıktan ve sonunda tazmınat davası acın bu daha etkılı bır yol dıye dusunuyorum
Saygılarımla...
Old 19-04-2009, 21:04   #24
Avukat halil

 
Varsayılan

Sayın EEE maalesef soruma cevap alamadım.Siz başka bir konudan bahsediyorsunuz.Benim sorum durdurulan takip sonrası menfi tespit davası açılabilirmi,açılırsa aleyhte bir durum sözkonusu olurmu.Hukuki yarar aranmasına gerek varmı,yada hukuki yarar neye göre belirlenir.Yine de cevaplarınız için teşekkür ederim.Saygılarımla
Old 19-04-2009, 21:12   #25
_EEE_

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat halil
Sayın EEE maalesef soruma cevap alamadım.Siz başka bir konudan bahsediyorsunuz.Benim sorum durdurulan takip sonrası menfi tespit davası açılabilirmi,açılırsa aleyhte bir durum sözkonusu olurmu.Hukuki yarar aranmasına gerek varmı,yada hukuki yarar neye göre belirlenir.Yine de cevaplarınız için teşekkür ederim.Saygılarımla

MENFİ TESPİT VE İSTİRDAT DAVALARI
MADDE 72- (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.43) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını isbat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik 4. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.6) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyatî tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde kırktan aşağı tayin edilemez.
(Değişik 5. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.6) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlâmın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamaz.
Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgâhı mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lâzımgelmediğini ispata mecburdur

Saygıdeğer meslektaşım;
Kanatim açılır yönünde olduğundan konuya değinmedim devamındaki lehinize durumları tartıştım yukarıda verdiğim madde ve iki ayrı renkteki işaretlediğim yerler sizin istediklerinizi karşılıyor zannedersem...
Yardımcı olabildiysem...
Old 15-05-2009, 18:55   #26
gencerx07

 
Varsayılan

siz burada menfi tespit davası açarsanız ve kaybederseniz bu durum da karşı taraf itirazın iptalı davası açmadan takibi devam mı edecek? veya karsı taraf iptal davası açarsa derdestlik sorunu ortaya cıkacak bu durum da sonradan açılan itirzın iptali davası red mi edilecek? ayrıca kanunda takipten sonra acılan menfi tespit davası takibi durdurmaz diyor buda açıkça itiraz süresi geçtikten sonra acılabilir anlamı cıkarıyor bence..menfi tespit davasının amacına aykırı gibi gözüküyor duran takip için açmak..
Old 12-06-2009, 12:18   #27
Avukat halil

 
Varsayılan İlgili Yargıtay kararını buldum

Aşağıdaki Yargıtay kararında durdurulan ilamsız takip sonrası menfi tespit davası açılıp açılmayacağı konusunu net bir şekilde karara bağlamıştır.

T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/11107
Karar: 2008/7581
Karar Tarihi: 08.07.2008
ÖZET: Alacaklının elinde her an tehdit unsuru taşıyan bir senet ya da borç belgesinin mevcudiyeti karşısında borçlunun bu tehdit unsurundan kurtulmak ve maddi hukuk açısından borçsuzluğunun tespitine dair kesin hüküm elde edebilmek amacıyla dava açmakta hukuki yararı mevcuttur. İtiraz üzerine takibin durması, takip hukukuna ilişkin bir durum olup takibe konu edilen senedi kendiliğinden hükümsüz hale getirmez. Bu nedenle işin esasının incelenmesi gerekir.
(2004 S. K. m. 72)
Dava: Taraflar aras
ındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Karar: Dava, icra takibine konu edilen senet altındaki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasına dayanan menfi tespit davasıdır.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının imzaya itirazı üzerine icra takibinin durduğu cebri icra tehtidi altında bulunmayan davacı borçlunun menfi tespit davası açmakta korunmaya değer bir yararının olmadığı, duran takip üzerine alacaklı itirazın iptali davası açtığı zaman borçlu bu davaya karşı vereceği cevap dilekçesinde borçlu olmadığı savunmasında bulunabileceği, açılacak bir davada savunma olarak ileri sürülebilecek hususlar için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki bir yararın olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
İİK'nun 72/1. maddesi uyarınca <Borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.> Görüldüğü gibi menfi tespit davası icra takibinden önce açılabileceği gibi takip sırasında da açılabilir. İlamsız icra takibine itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın iptali davası açılmış ise, böyle bir dava açıldıktan sonra, aynı borç ile ilgili menfi tespit davası açılmasından hukuki yarar bulunmadığı kabul edilmektedir. Ancak takibe itiraz edilmiş olmasına rağmen alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılmamış olan hallerde borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığının kabulü doğru görülemez. Zira alacaklının elinde her an tehdit unsuru taşıyan bir senet ya da borç belgesinin mevcudiyeti karşısında borçlunun bu tehdit unsurundan kurtulmak ve maddi hukuk açısından borçsuzluğunun tespitine dair kesin hüküm elde edebilmek amacıyla dava açmakta hukuki yararı mevcuttur. Aksi düşüncenin kabulü alacaklının itirazının iptali davası açmakta gecikmesi ya da böyle bir davayı hiç açmaması karşısında borçlunun, alacaklı elinde bulunan senet veya borç doğrudan belgeyi hükümden düşürebilmek için dava açma hakkının ortadan kaldırılması sonucunu doğurur. İtiraz üzerine takibin durması, takip hukukuna ilişkin bir durum olup takibe konu edilen senedi kendiliğinden hükümsüz hale getirmez.
Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.07.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 12-06-2009, 21:27   #28
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Yargıtay kararı mantık dışı. Takip itiraz üzerine durmuşken tehdit unsurundan sözedilmesi yanlış. Takip alacaklısı dava açmadan borçlu aleyhine hiçbir işlem yapamayacakken hangi tehdit unsurundan sözediliyor?
Old 13-06-2009, 10:12   #29
Av. İlhan SALBAŞ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Yargıtay kararı mantık dışı. Takip itiraz üzerine durmuşken tehdit unsurundan sözedilmesi yanlış. Takip alacaklısı dava açmadan borçlu aleyhine hiçbir işlem yapamayacakken hangi tehdit unsurundan sözediliyor?
İlamsız takip itiraz üzerine durdu. Alacaklı 6 ay içinde itirazın kaldırılması, 1 yıl içerisinde itirazın iptali, 10 yıl içerisinde alacak davası, hatta 10 yıl geçmiş olsa bile,
resmi kurumlara bildirdiğimiz ve T.K. 35'e göre tebligat yaparak kesinleştirecek bir yere tebligat yaparak bilgimiz dışında alacağını hüküm altına aldırabilir. Borçlu menfi tespit davası açarak, uyuşmazlığa kesin çözüm alabilir. Bu sebeple Yargıtay'ın görüşüne kesinlikle katılıyorum.
Old 13-06-2009, 13:14   #30
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Bence de Yargıtay'ın görüşü yerindedir.
Borçlunun itirazı üzerine duran takip, maddi anlamda kesin olarak ortadan kalkmamaktadır. Alacaklı her an bu alacağı tekrar canlandırabilir. Bu nedenle borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuken yararı vardır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Menfi tespit davası ile alacak (eda) davası birlikte açılabilir mi? av.s_ulusinan Meslektaşların Soruları 6 22-05-2014 11:24
iki haklı ihtar sonrası ilamsız takip yapılırsa tahliye hakkı mahfuz kalır mı? avangardea Meslektaşların Soruları 12 13-10-2011 17:06
İstirdat davası menfi tespit davası hükmünde midir? ad-hoc Meslektaşların Soruları 3 11-01-2010 15:24
Takip Kesinleştikten Sonra Açılan Menfi Tespit/ Yargıtay Kararı Av.Suat Ergin Meslektaşların Soruları 20 29-12-2009 13:31
ilamsız takip durduğunda takiptan vazgeçmeden alacak davası açılabilir mi? Beron Meslektaşların Soruları 5 02-08-2007 15:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09156489 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.