Kıdem Tazminatı

Merhabalar...

Saygıdeğer meslektaşlarım, sormak istediğim bir husus bulunmakta.

Bir işyerinde 11 sene çalışan kimsenin çalışma süresi eksik gösterilerek 10 yıllık çalışması kayda girebilmiş. Bu halde işyerinden çıkarılması neticesinde kıdem tazminatı davası açılması gerekiyor ancak eksik olan ay veya yıl varsa bunun için hizmet tespiti davası açılması gerekli mi? Daha açık anlatmak gerekirse, 7 ay sigortası ödenmiş, 5 ay ödenememiş ve her yıl içinde eksik zamanlar varsa hatta iş sözleşmesinin sona ermesinden önceki 1 yıl hiç gösterilmemişse, bu halde sadece eksik olan zamanlar için tanık dinletmek ve kıdem tazminatı davası açmak yeterli mi? Yoksa hakim sadece resmi kayıtlarda bulunan ay ve gün üzerinden hesaplama yoluna mı gider? Bu halde çalışma süresinin tespiti davası açılması gerekir mi?

Saygılarımla...
Av. Ayşen...

elinizde yazılı delil varsa(gösterilmeyen günler için) kıdem tazminatını tüm süreye göre isteyebilirsiniz fakat yazılı delil yoksa önce bir hizmet tespit davası açarak tanıkla ispat edebilirsiniz..her halukarda kıdem tazminatını resmi süreye göre hesaplayıp davayı açın,, bu arada hizmet tespit davası beklenir....

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi


Esas: 2006/6640
Karar: 2006/27071
Karar Tarihi: 16.10.2006


ÖZET: Mahkemece, açılan bu hizmet tespiti davası bekletici mesele yapılmamış sonucu beklenmeden hüküm kurulmuştur. Hizmet tespiti davası sonucu verilecek karar iş bu davayı etkileyeceğinden mahkemece sonucu ve kesinleşmesi beklenmeli buna göre hüküm kurulmalıdır.

(4857 S. K. m. 41, 57) (1475 S. K. m. 14)


Dava: Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti ile hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilme­sini istemiştir.


Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.


Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla incelendi, gereği konuşulup düşünüldü


Davacı hizmet akdinin işverence haksız feshedildiğini iddia ederek ihbar ve kıdem tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.


Davalı ise davanın reddi gerektiğini savunmuştur.


Mahkemece ihbar ve kıdem tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır.


Dosya içerisinde mevcut SSK kayıtlarında davacının çalışmaları aralıklı ekte olup davacının hizmet tespiti davası açtığı anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece, açılan bu hizmet tespiti davası bekletici mesele yapılmamış sonucu beklenmeden hüküm kurulmuştur. Hizmet tespiti davası sonucu verilecek karar iş bu davayı etkileyeceğinden mahkemece sonucu ve kesinleşmesi beklenmeli buna göre hüküm kurulmalıdır.


Kabule göre de dosya içerisinde elle yazılmış 16.9.2003 tarihli bir ibraname mevcut olup söz konusu ibranamede bir değerlendirmeye tabi tutulma­mıştır. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.


Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.10.2006 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Hizmet süresinin tespitine ilişkin davalarda ispat vasıtalarınızda belirli nitelikler aranır. Örneğin tanıkların o işyerinde ya da komşu işyerinde çalışan bordrolu tanıklar olması gibi.

Alacak davalarında ise tanıklarda böyle bir özellik aranmaz. O yüzden çalışma süresini o işyerinde çalışan tanıklarla ispatlamak istediğinizde bu tanıkların bordrolu olup olmadığı araştırılmaz. Bu nedenle de ispat yükümlülüğünüzü daha rahat yerine getirebilirsiniz.

Kıdem tazminatı davasını kazandığınızda ise elinizde hizmet davasında kullanılmak üzere güçlü bir delil olur. Bu delille hizmet tespiti davasını açtığınızda kıdem tazminatına ilişkin kararı destekleyecek tanıklar bulmanız kafi olur.

Bu nedenle hak düşürücü sürelere de dikkat etmek kaydıyla önce kıdem tazminatı davasını açmanızı bunu kazandıktan sonra ise hizmet tespiti davası açmanızı öneririm.

Cevaplarınız için teşekkürler. Bu halde çalışma süresinin tespitine ilişkin dava açmamız gerekmekte. Ben de öyle olduğunu biliyorum ama tek dava (kıdem tazminatı davası) açarak da istediğimiz kararı elde edebilir miyiz o konuda şüphelerim vardı... Bu halde ister yıl olarak isterse ay olarak eksik varsa hizmet tespiti davası açılması gerektiğini anladım yazılarınızdan.

Teşekkür ederim...

Saygılarımla...

Alıntı: Yazan Engin Özoğul Bu nedenle hak düşürücü sürelere de dikkat etmek kaydıyla önce kıdem tazminatı davasını açmanızı bunu kazandıktan sonra ise hizmet tespiti davası açmanızı öneririm.

Sayın Avukat_A.K

Yazımı tekrar okuyacak olursanız hizmet tespiti davasının zorunlu bir ön koşul olmadığını söylemek istediğimi görebilirsiniz.

Tavsiyemi yineliyorum: Önce kıdem tazminatı davasını açın. Bu davayı kazandıktan sonra dilerseniz hizmet tespiti davası açın. Hak düşürücü süreye dikkat edin.