Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

limited şirket müdürlerinin sorumluluğu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-01-2009, 11:16   #1
nobel81

 
Varsayılan limited şirket müdürlerinin sorumluluğu

İyi Çalışmalar ; Limited Şirketin borçlarından dolayı şirket müdürlerinin yasal sorumlulukları nelerdir ? borcun muaccel olduğu dönemde şirket müdürü olmayanların herhangi bir sorumluluğu var mıdır ?
Old 03-01-2009, 12:30   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Amme alacaklarından sorumluluk hali hariç, şirket müdürlerinin şirketin borcundan dolayı şahsen sorumlu olmaları sözkonusu değildir.
Old 03-01-2009, 12:47   #3
levent1936

 
Varsayılan

Ben sorunuzu amme alacakları yönünden sorduğunuzu düşünerek cevap veriyorum. Bu konuyla ilgili olarak sizi bir makaleye yönlendirmek istiyorum. İnternetten bu makaleye ulaşabilirsiniz. A. Bumin DOĞRUSÖZ'ün Amme Alacakları Karşısında Limited Şirket Ortaklarının Sorumluluğu başlıklı makalesi. Bu konuyla ilgili olarak oldukça aydınlatıcı...2 adette danıştay kararı eklemek istiyorum.
T.C. DANIŞTAY 7. DAİRE
E. 2000/6064, K. 2001/3393, T. 5.11.2001

# LİMİTET ŞİRKET ORTAĞININ SORUMLULUĞU (Şirketten Tahsil Olanağı Kalmayan Borçlardan Dolayı Ortaklar İçin Öngörülen Sorumluluk-Ortaklık Sıfatına Bağlı Bir Sorumluluk Olması)
# KAMU BORÇLARININ LİMİTED ŞİRKETTEN TAHSİL İMKANININ KALMAMASI (Hisse Devri Halinde Hisseyi Devralan Ortağın Sorumlu Olması)
# HİSSE DEVRİ (Hisseyi Devralan Ortağın Şirketin Kamu Borçlarından Dolayı Sorumlu Olması)
# VERGİ BORCU (Limited Şirket Hissesini Devralan Ortağın Şirketin Eski ve Yeni Vergi Borçlarından Dolayı Sorumlu Olması)
6183/m.35
ÖZET : Limitet şirketin tahsil olanağı kalmayan kamu borçlarından dolayı ortaklar için öngörülen sorumluluk, ortak sıfatına ve ortaklık payına bağlı bir sorumluluk olup, hisse devri halinde hisseyi devralan ortağın, şirketin mali durumunu, bir başka deyişle, hissenin borçlu veya alacaklı olup olmadığını bildiği kabul edildiğinden, devir tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ilişkin vergi borçlarından yeni ortağın sorumlu olacağını kabul etmek gerekir.
İstemin Özeti : Asıl borçlu ( ... ) Ticaret Limited Şirketinden tahsil edileyen katma değer vergisi ve cezaların gecikme faizi ile birlikte ortak sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrini; davacının şirketteki hissesini 09.11.1992 tarihinde devrettiğinin ve devir-bedelinin nakden ve peşinen alındığının anlaşıldığı; bu durumda, davacının bu tarihten itibaren şirkette hiçbir hak ve hissesinin bulunmadığı sonucuna varıldığından, ortaklıktan ayrıldığı tarihten sonraki dönemlere ait şirket borçlarından dolayı takip edilemeyeceği gerekçesiyle iptal eden ( ... ) Vergi Mahkemesi Kararının; şirket tüzel kişiliğinden tahsil olanağı kalmayan kamu alacağının, şirketin ortağı durumundaki davacıdan istenilmesin hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerk bozulması istenilmektedir.
KARAR : 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde, limited ortakların ödenmeyen ve tahsil imkanı bulunmayan amme borçlarından dolayı ortakların vazettikleri veya vaz'ını taahhüt ettikleri sermaye miktarında doğrudan doğruya mesul ve bu kanun hükümleri gereğince takibata tabi tutulacakları hükme bağlanmış olup; bu madde hükmüne göre, limited şirket ortağının açıklanan miktarla sınırlı olarak şirketin amme borcunun ödenmesinden sorumlu olacağı tabidir. Dosyanın incelenmesinden; 1991 takvim yılına ilişkin katma değer vergisi beyannamelerin verilmediğinden bahisle takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden hesaplanan katma değer vergisi ve kesilen cezalarının asıl borçlu şirketten tahsil edilemediğinden bahisle, vergi borcunun, şirket ortağı olan davacıdan şirketteki hissesine isabet eden kısmının tahsili amacıyla, 6183 sayılı Kanun'un 35 maddesine göre ödeme emri düzenlendiği; ödeme emrinin tanzim ve tebliğ olunduğu tarihten önce de davacının ortaklık payını devrederek, ortaklıktan ayrıldığı anlaşılmaktadır.
6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinde, limited şirketin tahsil olanağı kalmayan kamu borçlarından dolayı ortaklar için öngörülen sorumluluk, ortak sıfatına ve ortaklık payına bağlı bir sorumluluk olup, hisse devri halinde hisseyi devralan ortağın, şirketin mali durumunu, bir başka deyişle, hissenin borçlu veya alacaklı olup olmadığını bildiği kabul edildiğinden, devir tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ilişkin vergi borçlarının ortaklık payını devralan ortaktan aranılması gerekmektedir.
Bu itibarla; ( ... ) tarih ve ( ... ) sayılı noter satış senediyle hissesini devreden ve şirketle artık bir ilgisi kalmayan davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali yolundaki mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştr.
SONUÇ: Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine, mahkeme kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.

T.C. DANIŞTAY 7. DAİRE
E. 1997/4847, K. 1999/4008, T. 2.12.1999

# LİMİTED ŞİRKET ORTAĞININ SORUMLULUĞU (Hissesini Devreden Ortağın Devirden Önceki Şirket Borçlarından Sorumlu Tutulamayacağı)
# HİSSESİNİ DEVREDEN ORTAĞIN DEVİRDEN ÖNCEKİ ŞİRKET BORÇLARINDAN SORUMLU OLMAMASI (Limited Şirketin Vergi Borçları)
# ORTAĞIN ŞİRKET BORÇLARINDAN SORUMLULUĞUNUN KAPSAMI (Şirketteki Hissesini Devreden Ortağa Devirden Önceki Vergi Borçlarının Ödetilemeyeceği)
6183/m.35
213/m.10
ÖZET : Limited Şirketteki payını devreden ortağın devirden önceki (ortak olduğu) döneme ilişkin şirket borçlarından sorumlu olmaması nedeniyle, vergi borcun tahsili amacıyla adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
İstemin Özeti: ... İthalat İhracat Pazarlama Sanayi Limited Şirketine ait gümrük vergi ve resimlerinin şirketten tahsil edilememesi nedeniyle şirketin ortağı olan davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; limited şirketin borcundan dolayı şirket ortağı adına ödeme emri düzenlenebilmesi için kamu alacağının şirketten tahsil olanağının kalmaması gerektiği; olayda şirket adına yapılan ek tahakkuka vaki itirazın reddi yolundaki işleme karşı dava açılmadığı gibi, herhangi bir ödemede de bulunulmaması üzerine şirket adına ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiği; ödeme emrine karşı açılan davanın, ... Vergi Mahkemesinin 30.11.1993 gün ve E:1992/1932; K:1993/1866 sayılı kararıyla reddedildiğinin görüldüğü; öte yandan, dosyada bulunan ... İcra Müdürlüğünce verilen 23.12.1992 tarih ve 92/2940 sayılı "borç ödemeden aciz belgesi"nin incelenmesinden, şirketin menkul ve gayrimenkul mallarına rastlanılmadığının anlaşıldığı; davacının 3.9.1991 tarihinde şirket ortaklığından ayrıldığı iddia edilmekteyse de, ithalatın 9.1.1989 tarihinde gerçekleştirildiği göz önüne alındığında, bu iddiada isabet bulunmadığı; olayda, zincirleme bir takip sözkonusu olup, önce şirkete, daha sonra davacıya ödeme emri tebliğ edilmiş olduğundan, zaman aşımı süresinin kesintiye uğradığı; bu durumda, kesinleşen kamu alacağının yükümlü şirketten tahsil olanağı kalmaması nedeniyle, ilgili dönemde, şirket ortağı olan davacıdan tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddeden ... inci Vergi Mahkemesinin 9.6.1995 gün ve E:1995/180; K:1995/1015 sayılı kararının onanması yolundaki Danıştay Yedinci Dairesinin 7.3.1997 gün ve E:1995/5423; K:1997/963 sayılı kararının; 213 sayılı Kanunun 10'uncu maddesi ile 6183 sayılı Kanunun 33'üncü ve 35'inci maddelerinde, tüzel kişilerin kanuni temsilciliğinden söz edildiği; kendisinin şirket borcundan dolayı takibe uğramasının sadece şirket ortağı olmasına dayandırıldığı; oysa, şirket ortaklığından ayrıldığı; bu nedenle, anılan madde hükümleri uyarınca vergiden sorumlu tutulamıyacağı; kanuni temsilci olduğu varsayılsa dahi; 213 sayılı Kanunun 10'uncu maddesindeki koşulların gerçekleşmemesi ve gümrük vergisinin, Vergi Usul Kanununa tabi olmaması nedeniyle, bu maddenin de, olaya uygulanma olanağının bulunmadığı ileri sürülerek düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi ...'ın Düşüncesi: Uyuşmazlık, hissesini devreden limited şirket ortağının, ortak olduğu döneme ait şirket borçlarından, 6183 sayılı Kanunun 35'inci maddesine göre sorumlu tutulup tutulamayacağına ilişkindir.
6183 sayılı Kanunun olay tarihinde yürürlükte bulunan 35'inci maddesinde, limited ortaklıkların ödenmeyen ve tahsil imkanı bulunmayan amme borçlarından dolayı ortakların vazettikleri veya vaz'ını taahhüt ettikleri sermaye miktarında doğrudan doğruya mesul ve bu kanun hükümleri gereğince takibata tabi tutulacakları hükme bağlanmış olup, bu madde hükmüne göre limited şirket ortağının açıklanan miktarla sınırlı olarak şirketin amme borcunun ödenmesinden sorumlu olacağı tabiidir.
Şirket hissesini devralarak devredenin yerine geçen ortak, söz onusu sermaye payını bütün hak ve borçlarıyla birlikte devraldığından 3.9.1991 tarihinde düzenlenen noter satış senediyle şirketteki paylarını devreden davacının, devirden önceki döneme ait şirket borçlarından sorumlu tutulması mümkün değildir.
Bu nedenle, devirden önceki döneme ilişkin şirket borçlarının tahsili amacıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmesi yerinde görülmediğinden, kararın düzeltilmesi isteminin kabulüyle, mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı ...'ın Düşüncesi: Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54'üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54'üncü maddesinin ( c ) fıkrasına uygun görüldüğünden, Dairemizce verilen 4.5.1997 gün ve E:1995/5423; K:1997/963 sayılı kararın kaldırılmasından sonra işin esası yeniden incelendi:
... İthalat İhracat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait gümrük vergi ve resimlerinin şirketten tahsil edilemediğinden bahisle, şirketin ortağı olan davacı adına şirketteki hissesi dikkate alınmak suretiyle düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
1615 sayılı Kanunun 88'inci maddesinde ödenmeyen gümrük vergilerinin Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kovuşturulacağı hükme bağlanmıştır.
6183 sayılı Kanunun 35'inci maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde de, limited ortaklıkların ödenmeyen ve tahsil imkanı bulunmayan amme borçlarından dolayı ortakların vazettikleri veya vaz'ını taahhüt ettikleri sermaye miktarında doğrudan doğruya mesul ve bu kanun hükümleri gereğince takibata tabi tutulacakları hükme bğlanmış olup; bu madde hükmüne göre, limited şirket ortağının açıklanan miktarla sınırlı olarak şirketin amme borcunun ödenmesinden sorumlu olacağı tabiidir.
Dosyanın incelenmesinden; 9.1.1989 günlü beyanname kapsamında ithal edilen eşya nedeniyle tahakkuk ettirilen gümrük vergi ve resimlerinin şirketten tahsil edilemediğinin bahisle, vergi borcunun, şirket ortağı olan davacıdan şirketteki hissesine isabet eden kısmının tahsili amacıyla, 213 sayılı Kanunun 10'uncu maddesine göre değil, 6183 sayılı Kanunun 35'inci maddesine göre ödeme emri düzenlendiği; ödeme emrinin tanzim ve tebliğ olunduğu tarihten önce de davacının ortaklık payını diğer ortağı devrederek, ortaklıktan ayrıldığı anlaşılmaktadır.
6183 sayılı Kanunun 35'inci maddesinde, limited şirketin tahsil olanağı kalmayan kamu borçlarından dolayı ortaklar için öngörülen sorumluluk, ortak sıfatına ve ortaklık payına bağlı bir sorumluluktur. Bir başka anlatımla ortaklık payı kimde ise, sorumlu o kişidir.
Olayda da; davacı, 3.9.1991 tarih ve 50656 sayılı noter satış senediyle hissesini devrettiğine ve hisseyi devralan ortağın, şirketin mali durumunu, yani hissenin borçlu veya alacaklı olup olmadığını bilmesi gerektiğine göre, sözkonusu kamu alacağının ortaklık payını devreden ve şirketle artık bir ilgisi kalmayan davacıdan takip edilmesi olanaklı değildir.
Bu nedenle, payını devreden ortağın devirden önceki ( ortak olduğu ) döneme ilişkin şirket borçlarından sorumlu olmaması nedeniyle, anılan borcun tahsili amacıyla adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 2.12.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.


Old 06-01-2009, 22:38   #4
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Daha önceden de cevaplandığı üzere,6183 sayılı Kanunun uygulanması açısından soruyor iseniz, sorunuzun cevabı, ilgili borcun muaccel hale geldiği değil, doğduğu tarihteki sorumluluğundan söz edilebilir.

Söz konusu sorumluluk tarihindeki maddenin düzenleniş şekline bakmak gerekir. Çünkü, ilgili madde farklı dönemlerde farklı değişikliklere uğramıştır.
Old 05-04-2011, 17:32   #5
ekrem200

 
Varsayılan

Üstatlarım affınıza sığınarak kısa bi sorum olcak. 6183 saylıamme alacakları hakında kanunun değişmeden önceki tarihte olan duruma göre kanuda "(MADDE 35. 4369 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle değişen madde, Yürürlük: 29.7.1998) Limited şirket ortakları, (5766 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle değişen ibare, Yürürlük: 06.06.2008) şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan (*) amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.(**)

(5766 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle eklenen fıkra, Yürürlük: 06.06.2008) Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. (***)

(5766 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle eklenen fıkra, Yürürlük: 06.06.2008) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. (****)

(*) (5766 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli) şirketten tahsil imkanı bulunmayan

(**) (4369 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli) Limited ortaklıklarının amme borçları

Madde 35- Limited ortaklıkların ödenmeyen ve tahsil imkanı bulunmayan amme borçlarından dolayı ortaklar vazettikleri veya vazını taahhüt eyledikleri sermaye miktarında doğrudan doğruya mesul ve bu kanun hükümleri gereğince takibata tabi tutulurlar.

(***) (5766 sayılı Kanunla eklenen fıkra)

(****) (5766 sayılı Kanunla eklenen fıkra) "

maddesine göre şirket ortağı sadece taahhüt ettiği oranda mı sorumlu olur. mzesela şirket 5 bin tl üerinden kurulmuş, bilahare bir ortak %20si oranında ortak olmuş. %20si oranında ortak olan sadece 5 bin tl'nin %20si olan bin tl'den mi sorumlu olacak. şimdiden teşekkürlerimi sunarım
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Limited şirketin borçlarından dolayı şirket ortaklarının sorumluluğu Av.Doğuhan Meslektaşların Soruları 1 19-06-2008 12:44
Limited Şirket Hissedarlarının İşçi Alacaklarından Kişisel Sorumluluğu üye8180 Meslektaşların Soruları 9 24-02-2008 19:25
Limited şirket ortakları ayrıldıktan sonra şirket borçlarından sorumlu tutulablir mi? senemü Meslektaşların Soruları 1 22-12-2006 02:45
limited şirket ortaklarının sorumluluğu Av.Ebru Caner Meslektaşların Soruları 1 06-09-2006 15:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06084800 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.