kadastro yapılmış taşınmazın tapusu var iddiası?

Merhabalar;
Kadastro sırasında müvekkil adına kaydedilen taşınmazlar için davacı tarafından kadastro tespitine itiraz davası açılmıştır.Davacının 1981 yılında taşınmazlardaki hissesini müvekkilllerin murisine sattığına dair muhtar tasdikli ve tanıklı sözleşme de bulunmaktadır. Ancak davacı sözleşme altındaki imzasını da inkar etmektedir. Ayrıca davacı taşınmazlara ait eski tapuların mevcut olduğunu satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu ve zilyetliğinde tapulu taşınmaz olduklarından geçersiz olacağı iddiasındadır.
Kadastro yapılmadan tapulama işlemi gerçekleşmeden var olduğu iddia edilen tapu eski osmanlı tapusu olabileceğini düşünüyorum. Müvekkillerime böyle bir eski tapuların olmadığını söylüyor. Zaten Kadastro çalışmaları sırasında da ileri sürülmemiş dava dilekçesinde de bahsedilmemiş dava dilekçesinde sözleşmede ki imzasını inkar etmiş sadece.bizim savunmamız tanıklarla zilyetlik,sözleşme, Kazandırıcı zamanaşımı/olağanüstü zamanaşımıdır.Başka neye dayanabiliriz. Sözleşmedeki imzanın incelenmesini talep edebilirmiyiz?Çok eski olduğundan müvekkillerde imzadan emin değiller.Sözleşme tanıklarıda ölmüş.
Eski tapuların dava devam ederken ileri sürülmesi davayı nasıl etkiler?

* bahsedilen eski tapular, mahkemece alınan , yani tescil davası sonucu alınan taular değilse, davanın gidişatını etkilemez. * Sanırım sizin kadastro tespiti sırasında da en önemli dayanağınız, köy satış senedi ve zilyetlik unsurları olmuştur.** Şayet karşı taraf, satış senedine itiraz ediyor ise, ve imza inkarında bulunuyor ise, muhtemelen imzaların tetkiki için dosya bilirkişiye gönderilecektir.** Ama tapusuz* gayrimenkulerde, tescil için* buda tek başına yeterli olmıycaktır. zira zilyet olmak gerekmektedir.
müvekkilerinizde, sanırım son 20 yılıdır, zilyet oldukları için, davanın gidişatının lehinize olacağı,kanaatindeyim.

Kadastro Kanunu 13. madesi gereğince tespiti yapılan taşınmaz tapulu ise; zilyet olan kişi taşınmazı tapu dışı yolla haricen satın aldığını ispatlayabilirse ve en az 10 yıldır nizasız ve fasılasız zilyet ise taşınmaz haricen satın alan zilyet adına tespit edilir. İspat şekli de yasa da belirtilmiştir. Satan kişinin beyanı veya bir belge veya bilirkişi ile tanık toluyla ispat edilebilir. Harici satışı ve zilyetliğinizi mahalli bilirkişi ve tanık sözleri ve satış senedi ile ispatlayabilirsiniz.

Cevaplarınız için çok teşekkür ederim.
Bu konuyla ilgili olarak biildiğiniz yargıtay kararı gönderebilirseniz çok memnun olurum. Çok teşekürler

T.C.
YARGITAY
Onaltıncı Hukuk Dairesi
Esas No
: 2003/11621
Karar No
: 2003/10855
Tarih
: 17.11.2003

KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
TAPU DIŞI SATIM TARİHİNDEN TESPİT TARİHİNE KADAR 10 YILLIK SÜRENİN GEÇMESİ
TESBİTE AYKIRI SONUCA VARILDIĞINDA TUTANAK BİLİRKİŞİLERİNİN TANIK SIFATI İLE DİNLENİLMESİ
ÖZET:
Kural olarak tapulu taşınmazların tapu dışı temliki geçersizdir. Ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde de öngörülen şartların oluşması halinde tapu dışı temlike değer verilmesi gerekir.
Tapu dışı temlikin varlığını; temlikini ve şartları kanıtlanmalıdır.

Öte yandan tesbite aykırı sonuca varıldığı halde tutak bilirkişilerini; tanık sıfatı ile dinlenmemesi de yasaya aykırıdır.

Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan tapu iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:

Kadastro sırasında 118 ada 53 parsel sayılı 7288 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz belgesizden, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Ratibe adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar, yasal süresi içinde tapu kaydi, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve çekişmeli parselin muris Mehmet mirasçıları adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Çekişmeli parselin tarafların ortak kök miras bırakanı Mehmet'e ait olduğu ve tapu kaydının çekişmeli parseli kapsadığı tartışmasızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık murisin taşınmazı kızı Ratibe'ye tapu dışı yolla temlik edip etmediği, 3402 sayılı Yasa'nın 13/B-b maddesinde de öngörülen iktisap şartlarının davalı yararına oluşup oluşmadığına ilişkindir. Kural olarak tapulu taşınmazların tapu dışı temliki geçersizdir. Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesinde de öngörülen şartların oluşması halinde tapu dışı temlike değer verilmesi zorunludur. Tapu dışı temlikin varlığını, tarihini ve şartlarını kanıtlamak yükümlülüğü davalıya aittir. Tapu dışı temlikin her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Davalıya bu konuda olanak tanınmalı, bildirdiği ve bildireceği tüm deliller toplanmalıdır. Öte yandan, mahkemece tespite aykırı sonuca varıldığı halde tutanak bilirkişileri Kadastro Kanunu'nun 30/1. maddesi uyarınca tanık sıfatıyla dinlenmemiş, beyanlar arasındaki aykırılığın nedenleri üzerinde durulmamış ve giderilmesine çalışılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 17.11.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.