Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kimse kendi aleyhine dava ikame etmediği için kötüniyetli olmakla suçlanabilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-05-2008, 16:18   #1
av_fikret

 
Varsayılan Kimse kendi aleyhine dava ikame etmediği için kötüniyetli olmakla suçlanabilir mi?

İzalei Şuyuu davası sonucu paylaştırılan 20 parselden 3 parsel hakkında, Tapu Müdürlüğünün Mahkeme ilamına uymadan duruşma tutanağına göre yapmış olduğu yolsuz tescillerin iptali ve karara göre tescillerinin yapılmasını dava ettim.(Ayrıca Tapu Müdürlüğünü şikayetle Asliye ceza Mhk'den görevi kötüye kullandığından ceza almasını sağladım)
Mahkeme kararında ;"..davacının yolsuz tescil neticesi oluşan kayıtların düzeltilmesi için herzaman dava açması mümkün olduğundan ayrıca diğer davalılar adına oluşan müstakil kayıtların iptalini talep edildiği halde davacı M.S.'nin kendi adına müstakil kaydedilen 126 parselin tapu kaydınında yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ancak bu parseldeki kaydın yanlışlığının düzeltilmesinin davacı tarafından talep edilmemesinin iyiniyetle bağdaşmayacağı bu nedenle davacı tapu sicil müdürlüğünün açtığı davanın kabulü ile davacı M.S adına oluşan yolsuz tescilin iptali ile.." gerekçesiyle adıma kayıtlı parselin tapusunu iptal ederek mirasçılar arasında hisseleri mukabilinde paylaştırmıştır.
Şimdi arkadaşlardan soruyorum;
1- Kimse kendi aleyhine dava açmaya zorlanabilir mi?
2- Böyle bir dava açmadığı için kötüniyeli olarak nitelendirilebilirmi?
3- Diğer mirasçılar kendi haklarını talep etmedikleri halde Tapu Müdürlüğü kendi yolsuz tescilini düzeltmek için dava açarsa bu davayı açmakta hukuki yararı varmı?
4-Tapu Müdürlüğünün (veya hazinenin) açtığı ilk dava,davamızla birleştirilmiş ve takipsiz bırakıldığından dolayı açılmamış sayılmışken,2 yıl sonra yine aynı konuda dava açarak dertdestlik itirazımıza rağmen tekrar karar aldırması hukuken mümkünmüdür?
Aynı kararda Tapu müdürlüğünün açtığı ve takipsiz bıraktığı dava açılmamış sayılırken,aynı konuda aynı davayı 2 yıl sonra açıp birleştirerek aynı ilamda karar çıkartması mümkünmüdür?
İlgilenen ve bu konuda aydınlatmak isteyen arkadaşlara şimdiden teşekkürler..
Old 06-05-2008, 01:35   #2
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan cvp

Sn. Av. Fikret ;

Sorularınıza elimden geldiğince yanıt vermeye çalışacağım.

Soru 1.Bir kimse kendi aleyhine dava açmaya zorlanabilir mi?
Yukarıdaki açıklamanız ve somut olay anlatımınız olmadan bu sorunun cevabı; hayır, imkansızdır. Zira bırakın zorlamayı hiç kimse zaten kendi aleyhine dava açamaz. (özellikle hukuki yarar şartı açısından) ve hatta hiç kimse kendi aleyhine delil vermeye veya beyanda bulunmaya dahi zorlanamaz. (Anayasa, CMK) ama anlattığınız somut olayda kesinleşmemiş bir belgeye dayalı olarak bazı kişiler tapuya malik olarak tescil edilmiştir ve bu kişiler arasında müvekkiliniz de vardır. Müvekkiliniz de kesinleşmemiş bir belgeye dayalı olarak tapuya herhangi bir tescil yapılamayacağını ileri sürerek dava açmış ise otomatikman kendi adına yapılan tescil de yolsuz olur. Zira aynı belgeye dayalı olarak müvekkiliniz adına da tescil yapılmıştır. Sorunuzda açıkladığınız mahkeme kararında ; bu davayı açan kişinin aynı belgeye dayalı olarak kendi adına yapılan tescilin haklı olduğunu ileri sürmesi buna karşın aynı belgeye dayanan diğer tescilleri yolsuz sayarak iptal ettirmeye çalışmasının iyiniyetten uzak olduğundan bahsedilmektedir .Ki bence bu yorum doğrudur.Veya aynı sakat belgeye dayalı diğer tesciller iptal edilmiş olup ta, aynı sakat belgeye dayalı müvekkiliniz adına yapılan tescil Tapu müdürlüğünün açtığı dava ile iptal ediliyorsa karar yine doğrudur. Ayrıca; kişi aynı belgeye dayalı olarak diğerleri adına yapılan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürüyor ve fakat aynı belgeye dayalı olarak kendi adına yapılan tescilin kanuni olduğunu ileri sürüyor ise zaten kendi iddiası ile de çelişiyor demektir. Bu noktada mahkemece iyiniyet yokluğunun tespit edilmiş olması kişiyi kendi aleyhine dava açmaya zorlama SAYILAMAZ. Zira mahkeme kararı: dava açılır iken anılan kesinleşmemiş belgeye dayalı tüm tescillerin iptalini istemeniz gerektiğini söylemektedir. Bunda sizin de hukuki yararınız vardır. Yoksa müvekkilinizi kendi aleyhine dava açmaya zorlamamaktadır. Bu yorumunuza işbu sebeplerle katılmam mümkün değildir.

Soru 2.Böyle bir dava açmadığı için kötü niyetli olarak nitelendirilebilir mi? Yukarıda izaha çalıştığım üzere sorunuzda geçen mahkeme kararı müvekkilinizi kendi aleyhine dava açmaya zorlamamaktadır. Sadece bir hukuki tespit olarak davacının iyiniyetli olmadığını vurgulamaktadır. Ortada yolsuz bir tescil var ise bu somut olay açısından herkes için (davacı ve davalılar açısından) aynı derecede geçerlidir. Bu noktada kesinleşmemiş belgeye dayalı olarak yapılan tescilin tamamının iptali ve kanuna uygun olarak tekraren mahkemece tespit edildiği şekilde tapuda tescilin yapılması gerekir. Esasen başta dava bu şekilde açılmalı idi. Burada benim belgem sakat olsa da tescilim doğrudur ama aynı sakat belgem ile diğerleri adına yapılan tescil yanlıştır demeniz kanaatimce iyiniyetten uzaktır. Bu noktada kötü niyet var sayılabilir.Yukarıdaki açıklamalarım da dikkate alındığında varmak istediğim noktanın daha iyi anlaşılacağı kanaatindeyim.

3.Tapu Müdürlüğü kendi yolsuz tescilini düzeltmek için dava açarsa bu davayı açmakta hukuki yararı var mıdır? Evvela belirtmek gerekir ki; burada yolsuz tescili yapan Tapu Müdürlüğü değil Tapu Müdürü makamındaki şahsın bizatihi kendisidir. Zaten kendisi de ceza almıştır. Tapu kütüğü kamu düzenini sağlar niteliktedir dolayısı ile yolsuz bir tescil de kamu düzenini olumsuz etkiler. Bu noktada tapu kütüğünü düzgün tutmakla yükümlü bir kurum olarak Tapu Müdürlüğünün yolsuz tescili düzelttirmek için dava açmakta her zaman hukuki yararı vardır kanaatindeyim.

4.Tapu Müdürlüğünün (veya hazinenin) açtığı ilk dava,davamızla birleştirilmiş ve takipsiz bırakıldığından dolayı açılmamış sayılmışken,2 yıl sonra yine aynı konuda dava açarak dertdestlik itirazımıza rağmen tekrar karar aldırması hukuken mümkün müdür?
Aynı kararda Tapu müdürlüğünün açtığı ve takipsiz bıraktığı dava açılmamış sayılırken,aynı konuda aynı davayı 2 yıl sonra açıp birleştirerek aynı ilamda karar çıkartması mümkün müdür?

Bilindiği üzere bir dava takipsiz bırakılır ise ve süresi içinde yenilenmezse sonuçta DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilir. Adı üstünde o konudaki dava açılmamış sayılır. Yani hukuken o konuda evvelce açılmış dava yok sayılmaktadır. BU HALDE ZAMANAŞIMI SÜRESİ DOLMAMIŞSA VEYA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE GEÇMEMİŞSE AYNI DAVA YENİDEN AÇILABİLİR. Çünkü evvelce açılmış bir dava yok sayılmaktadır. Süresi içinde açılmış son dava sırasında evvelce aynı konudaki davanın açılmamış sayıldığı ileri sürülerek DERDESTLİK İTİRAZI YAPILAMAZ. Zira ortada halen var olan (sürmekte olan bir dava yoktur.) Bir ek yapmak gerekir ise evvelce açılmamış sayılan bir dava var ise ve kanuni sürelere uyularak yeni bir dava açıldı ise burada KESİN HÜKÜM İTİRAZINDA da bulunulamaz. Zira açılmamış sayılma kararı hukuki ihtilafı çözen nihai bir karar değildir. Bu bakımdan 4. sorunuzdaki görüşlere hiç katılamayacağım. Naçisane görüşlerim bu yöndedir.


Saygılarımla…
Old 06-05-2008, 10:33   #3
av_fikret

 
Varsayılan Teşekkürler

Bülent Bey ilginize teşekkür ederim.Ama affınıza sığınarak bikaç konuda ikna olmadım.
1- Mahkemece Paylaştırılan parsellerin sayısı 20 (4kök aileye) açılan dava ise 2 müvekkilin 3 de Tapu müdürlüğünün. Şimdi varsayalım ki kalan 15 parsel içindede aynı yolsuz tescil durumu mevcut olsun.Şimdi müvekkil bunlara da dava açmadığı için Kötüniyetlimidir.Yosa hakkı kalade olmadığı için ilgilenmemimidir.
2-Derdetlik konusunda; Tapu müdürlüğü ilk davayı açmış davamızla birleştirmiş ve takipsiz bırakmıştır.Asıl dava halen süemekte iken 2 yıl sonra (za ve hds?)tekrar dava açıp aynı yolla birleştirmiştir.İlk açtığı davanın açılmamış sayılması ara kararlamı kesinleşen kararlamı mümkündür?Şimdi biz za itirazı(veya hds) yaparsak süren davayla za nın kesinleştiğini idda edeceklerdir.Za kesiliyorda Derdeslik nasıl devam etmiyor?
3-Hukuki yarar konusunda size katılıyorum .Ama 2 yıl geçmiş takipsiz bırakmaktan ZA ve hds lerde geçmiş olmuyormu?4-Davanın açılmamış sayılması bir KARAR değilmidir?.(ara karar dahi yoktur) Bu karar o davanın neticesinde verilmeyecekmidir?Yosa res'en mi açılmamış sayılacaktır?Bu karar verilmeden ve kesinleşmeden 2. dava nasıl olacakta açılabilecektir.?
Zira ortada halen var olan (sürmekte olan bir dava yoktur.) diyorsunuz.Takipsiz bırakılan dava ,davamızla birleştirilmiş ve takipsiz bırakılmıştır nasıl karar -çıkmadan süren bir dava yoktur diyebileceğiz?? birleştirilen davası devam etmektedir. takipsiz bırakılan ilk dava bu dava içerisindedir??
Tekrar iyi çalışmalar dilerim


Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ABD Aleyhine Dava dsahutoglu Meslektaşların Soruları 1 06-11-2007 10:47
imar planı hakkında dava ikame etmek Av.ZAFER İŞERİ Meslektaşların Soruları 1 20-04-2007 18:28
Kurum Avukatının Kendi Kurumu Aleyhine Dava Açması Sorunu. Emin GÜNEŞ Meslektaşların Soruları 12 21-01-2004 23:53
Nufus İdaresi Aleyhine Dava? ahmet Hukuk Soruları Arşivi 3 11-06-2003 14:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09925008 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.