Mobilyalı Kiralık Verilen Evde Kiracının Demirbaş Eşyaları Kaçırması veya Satması

Arkadaşlar;

Geçenlerde bir müvekkilin mobilyalı olarak kiraya vermiş olduğu evi ihtarname çekerek kira süresinin sonunda teslim aldık ancak evde yapılan demirbaş ve durum tespitinde ev kiraya verilirken demirbaş olarak evde mevcut bulunan bir kısım beyaz eşyanın ve mutfak eşyasının evde olmadığını tespit ettik evi teslim alırken bunları tespit ettik ve bir tutanakla imza altına aldık. Kiracı da bu tutanağı imzaladı yani eşyaların evde olmadığını doğruladı ancak eşyaların eski karısına ödediği nafaka borcundan dolayı eve gelen haciz neticesinde kaldırıldığını söyledi.

Hatta biz eşyalar kaldırılırken avukata veya haciz memuruna bu evin mobilyalı olduğunu söylemediniz mi ya da kira kontratındaki demirbaş listesini göstermediniz mi dediğimizde söyledim ancak ona rağmen mal kaldırdılar dedi bize dosya numaraları verdi bu dosyadan dolayı haciz geldi dedi.

Hafta içi yaptığım incelemede verdiği dosya numaralarının doğru olduğunu dosyalar kapsamında eve haciz geldiğini doğruladım ancak haciz işlemi veya mal kaldırma işlemi yapılmadan bir tutanak tutulup işlem yapılmadan avukatın ve memurun evden ayrıldığına dair tutanakları okudum.

Zaten daha önce de benim hiç bir avukat kira kontratında demirbaş görünen bir eşyayı kaldırmaz haczetmez kaldı ki diyelim ki haciz edildi bunun istihkak iddiası var neden haber verilmedi ya da vermediniz dediğimde de kaçamak cevaplar almıştım.

Şimdi bu durumda bize yalan söyleyerek bir şekilde evdeki beyaz eşyaları evden çıkaran (başka bir yere götürdü veya sattı bilemiyoruz) bu şahıs hakkında ne tür bir suç duyurusunda bulunmamız gerekiyor?

Sahtekarlık; Dolandırıcılık; Hırsızlık?

Ben Hırsızlığın kesin olacağını düşünüyorum ancak suçun vasfı ile ilgili aslında tam bir fikir edinemedim çünkü işin içinde bize yalan söylemesi de var ya da yanlış bilgilendirmesi de var

Ben sadece hırsızlık değil de olabilirse mümkün olduğu kadar fazla suçtan duyuruda bulunmak istiyorum

Bu yüzden fikirlerinizi ve değerlendirmelerinizi bekliyorum tabi gerekçeli olurlar ise daha kolay olur

İyi çalışmalar...

Güveni kötüye kullanma (YÜR. TAR.: 01.06.2005)

MADDE 155 - (1) Başkasına ait olup da, (EKLENMİŞ İBARE RGT: 08.07.2005 RG NO: 25869 KANUN NO: 5377/17) muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır. (SULH CEZA MAHK.)

(2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. (ASLİYE CEZA MAHK.)

Üstad bence sizin olayınız yukarıdaki maddede yazılı güveni kötüye kullanma suçunu oluşturuyorur. Hırsızlık, dolandıorıcılık gibi başka bir suçun oluştuğunu düşünmüyotum. iyi çalışmalar

Çok yerinde bir belirleme olmuş evet çok teşekkür ederim.

Peki biz evi teslim ederken bu demirbaşlar sadece kira kontratında yazılıydı ve fotoğraflanmış ve cd ye kaydedilmişti teslim alırken de aynı şekilde bir tutanak tuttuk ve yine fotoğrafladık durumu... Kiracı devir veya tasarrufta bulunduğunu inkar etti ancak tutanağı da imzaladı yani eşyaların eksik olduğuna dair tutulan tutanağı peki bu şekilde eşyaların olmadığını ikrar eşyaların haczedildiğini satılmadığını veya kendinin bir tasarrufu olmadığını inkar etmesi olgusunu değiştirir mi?

Şu anda evi teslim aldık adam da o şekilde bıraktı gitti evi.

Ben bu durumda elimdeki kira kontratı demirbaş listesi ve evi teslim alırken tutulan tutanaklar ve fotoğraflar ile başvurduğumda bu güveni kötüye kullanma şeklinde olacak doğru mu anlamışım?

İcraen haczedilmesi belki neticeyi değiştirirdi. Ancak belirttiğiniz gibi icra dosyasında haciz görünmüyor. Bu durumda kiracının, devir amacı dışında tasarrufta bulunduğu ortada, kaldı ki malların eksik olduğu kendisinin de kabulünde. Tutanak anında yanınızda buluna kişilerin şahitliği ile desteklemeniz halinde kiracının ceza alacağını düşünüyorum. Zararın giderilmemiş olması halinde mahkemece cezanın ertelenmemesine karar verilebilir.iyi çalışimalar

Evdeki hangi eşyaların ev ile birlikte kiralandığı kira sözleşmesinde demirbaşlar olarak belirtildiğine göre;sözleşmeye aykırılıktan dolayı (nasıl kira tutarı isteniyorsa) malın aynen teslim veya bedeli tanzimi istemiyle dava açabilir ve eşyalarınızı veya tutarını geri alabilirsiniz diye düşünüyorum.
Ceza hukuku bakımından da;Sayın Av.Serbay'a katılıyorum.Her ne kadar dolandırıcılık suçu da oluşuyor gibi gözükse de;güveni kötüye kullanma suçunda özellikle,"Kullanmak veya muhafaza etmek amaçlı kendisine devredilmiş olan mal üzerinde .."şeklinde belirtildiğinden dolayı bu suç tipine daha ok uyduğu kanısındayım.
İyi çalışmalar dilerim.

olayda hırsızlık yok çünkü eşyalar kiracının zilyetliğinde zaten. burada GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU var. Bir de kiralarken kiralayanı kandırdı ise, mesela kendini yanlış yanıttı, olmayan bilgiler ve vaatler verdi sonra da eşyaları alıp kaçtı ise burada DOLANDIRICILIK da var bence. siz suç duyurusunda bulunurken dolandırıcılığı da katın derim. Bu cezai yönü. Hukuki yönü de sözleşme hükümlerini aykırı davranış söz konusu, eşyaları aynen teslim veya değerinin tazminini, ayrıca kiralayanın bu nedenle uğradığı maddi-manevi zarar varsa bunların da ayrıca tazmini talepli dava açılabilir.

T.C. YARGITAY
11.Ceza Dairesi

Esas: 2005/11731
Karar: 2007/9547
Karar Tarihi: 31.12.2007

ÖZET: Suç tarihi itibariyle dairenin bulunduğu apartmanın kapıcısının kim olduğu araştırılarak, evin kendisine teslim edilip edilmediği, teslim edilmişse, evi kontrol edip etmediği, mutfak dolaplarının yerinde olup olmadığı hususlarının sorulması, dinlenecek tanığın beyanı ile daha önce dinlenen tanığın beyanları arasında çelişki olursa giderilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekir.(765 S. K. m. 508, 510) (5237 S. K. m. 155)

Güveni kötüye kullanmak suçundan sanıklar Remzi C….. …… ve Zeynep …….un yapılan yargılamaları sonunda, beraatlarına dair Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 21/04/2004 gün ve 2002/548 Esas, 2004/638 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi o yer C.Savcısı ile katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakın C. Başsavcılığının onama isteyen 01/12/2005 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:

1- Sanık Zeynep …..hakkında elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun olarak gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan, C.Savcısı ile katılan vekilinin sabit olan suçun tüm unsurları ile oluştuğuna ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,

2- Katılan vekili ile o yer C.Savcısının, sanık Remzi C….. …… ın beraatına ilişkin hükme yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;

Dairemizin 18.09.1996 gün ve 1399/1474 sayılı kararı ile benzer kararlarında belirtildiği üzere, katılana ait evin sanığa kiralanması sırasında <özel olarak teslim ve tevdie> konu edilmeyen mutfak dolaplarının, rıza dışında ve faydalanmak amacıyla alınıp götürülmesi halinde eylemin <hırsızlık> suçunu oluşturacağı da gözetilerek; tanıklar Musa A…. ve Yaşar K….’nin yeminli anlatımlarına göre, kira kontratında demirbaş eşyalar arasında gösterilmemiş olsa da, katılana ait dairenin Sanık Remzi’ye kiralanması ve dairenin teslimi sırasında mutfak dolaplarının mevcut olduğunun kabulü gerektiğinden, sanığın savunmasında <dareyi boşaltırken apartmanın kapıcısına kontrol ettirerek tam ve sağlam olarak teslim ettiğini>, tanık Sait T….’ın ise, suça konu dairenin anahtarının akşam saatlerinde 5-6 yaşlarında bir çocuk ile kendisine gönderildiğini ve daireyi kontrol etmeden anahtarı teslim aldığını belirttiğinden, suç tarihi itibariyle dairenin bulunduğu apartmanın kapıcısının kim olduğu araştırılarak, evin kendisine teslim edilip edilmediği, teslim edilmişse, evi kontrol edip etmediği, mutfak dolaplarının yerinde olup olmadığı hususlarının sorulması, dinlenecek tanığın beyanı ile daha önce dinlenen tanık Sacit T…..’ın beyanları arasında çelişki olursa giderilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,

Yasaya aykırı, katılan vekili ile o yer C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.12.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Alıntı: Güveni kötüye kullanma (YÜR. TAR.: 01.06.2005) MADDE 155 - (1) Başkasına ait olup da, (EKLENMİŞ İBARE RGT: 08.07.2005 RG NO: 25869 KANUN NO: 5377/17) muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır. (SULH CEZA MAHK.) (2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. (ASLİYE CEZA MAHK.)

Kıymetli Meslektaşım Umarım bulduğum karar işinize yarar . Olayınızla birebir aynı olmasa dahi , mesleştaşlarımızında açıkladığı üzere olayınızın da güveni kötüye kullanma suçu vardır.

Teşekkürler...

Alıntı: Yazan Av.Tuğba Y.G. Evdeki hangi eşyaların ev ile birlikte kiralandığı kira sözleşmesinde demirbaşlar olarak belirtildiğine göre;sözleşmeye aykırılıktan dolayı (nasıl kira tutarı isteniyorsa) malın aynen teslim veya bedeli tanzimi istemiyle dava açabilir ve eşyalarınızı veya tutarını geri alabilirsiniz diye düşünüyorum. Ceza hukuku bakımından da;Sayın Av.Serbay'a katılıyorum.Her ne kadar dolandırıcılık suçu da oluşuyor gibi gözükse de;güveni kötüye kullanma suçunda özellikle,"Kullanmak veya muhafaza etmek amaçlı kendisine devredilmiş olan mal üzerinde .."şeklinde belirtildiğinden dolayı bu suç tipine daha ok uyduğu kanısındayım. İyi çalışmalar dilerim.

Tuğba Hanım dediğiniz gibi suç duyurusu dışında bir de eksik demirbaşların tekrar temini için bir dava açamamız gerekiyor ancak burada da söyle bir sorun var aynen temin mümkün olmayacak çünkü muadilleri yok piyasada bazı beyaz eşyaların bu durumda takdir mahkemenin bir bilirkişi raporu ile sanırım durum açıklığa kavuşur.

Yani bu durumda savcılığa güveni kötüye kullanma - dolandırıcılık suçlarından suç duyurusunda bulunulacak ayrıca bir de eksik demirbaşların temini veya bedellerinin temini için dava açılacak...

Cevap yazan tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim...

Syn.Av.Aykut Toklu;
Sadece güveni kötüye kullanma suçunun olayı kapsadığı kanaatindeyim.
Güveni kötüye kullanama suçundan dolayı savcılığa suç duyurusunda bulunabilir,kira kontratına dayanarak da aynen iade veya bedeli tazmin davası açılabilirsiniz.
Malların aynen iadesi mümkün olmayacak ise;evsahibin o eşyaları satın aldığı yerden aldığı faturalar ,mahkeme aşamasında demirbaşın ücretinin belirlenmesinde kolaylık sağlar kanısındayım.