Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

sigorta hizmet başlangıcı tespit davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-05-2010, 15:15   #1
omarsa

 
Varsayılan sigorta hizmet başlangıcı tespit davası

müvekkil adına açmış olduğumuz dava sigorta başlangıç tarihinin 11.01.1981 olduğunun tespitini istiyoruz.işe giriş bildirgesi var bu davada mahkeme o tarihteki bordoların sevkini ve bordo tanıkların dinlenilmesini istiyor. o tarih itibariyle bu imkansız görünüyor. burada hizmet tespiti değil aslında sigortalılık başlangıç tespiti istiyoruz . Bu dava ile belli aralıktaki çalışmaların tespitini
istemiyoruz. ne ypmalıyız. teş... elinde karar olan varsa paylaşırsa sevinirim
Old 14-05-2010, 09:47   #2
Av.Meryem Kaya

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

Onuncu Hukuk Dairesi

E: 2006/19694

K:2007/17620

T:25.10.2007

SİGORTALILIĞIN TESPİTİ
Özet: Kuruma hak düşürücü süre içinde intikal ettiği anlaşılan, davacıya ait kimlik bilgilerini içeren işe giriş bil*dirgesi ve bu tescil ile verilen sigorta sicil numarası da dikkate alınarak, işe giriş bildirgesinin düzenleme tarihindeki mevzuat hükümleriyle bir günlük çalışmaya karine oluşturduğu, tanık beyanlarının da bu olguyu desteklediği gözetildiğinde, istemin anılan tarih itibariyle sigortalılık başlangıcı olarak kabulü gerekir.



506 s. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU (1) (2) (4)(5) [Madde 79]
506 s. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU (1) (2) (4)(5) [Madde 108]
Davacı, davalılardan Musa'nın inşaat işyerinde 15.08.1975-15.11.1975 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzen*lenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Dava, davacının 15.08.1975-15.11.1975 tarihleri arasında Musa'nın in*şaat işyerinde çalıştığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece adı geçen işverenin davaya konu dönemde vefat etmiş bulunduğu, giderek işe giriş bildirgesi düzenlemesinin imkansız olduğu ve işten ayrıldıktan sonra beş yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun'un 79/10 ve 108. madde*leridir.

Bu yönde Kuruma bildirilmeyen çalışma süresinin ve sigorta başlangıç tarihinin tespitine karar verilebilmesi için, davanın çalışılan yılın sonundan başlayarak 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. Yönetmelikle tespit edilen belgeler kapsamında işe giriş bildirgesinin verilmesi durumunda, bildirgede öngörülen işe başlama tarihinden sonrası için hak düşürücü süreden bahsedilemez. Ne var ki; işe giriş bildirgesinin de, yine, yasada öngörülen hak düşürücü süre dahilinde Kuruma verilmesi gerekir. Zira, hak düşürücü sürenin geçirilmesi hakkın özünü ortadan kaldırdığından, bu sürenin geçirilmesinden sonra işe giriş bildirgesinin Kuruma verilmesi ya da sonradan primlerin ödenmesinin, hak düşürücü süreyi yeniden canlandırması mümkün değildir.

Somut olayda, davacının sigorta sicil dosyası içeriğinde, dava konusu işyerine 15.08.1975 tarihinde işe girişine dair işe giriş bildirgesi mevcuttur. Kuruma hak düşürücü süre dahilinde, 16.12.1975'te intikal ettiği anlaşılan, davacıya ait kimlik bilgilerini içeren işe giriş bildirgesi ve bu tescil ile verilen sigorta sicil numarası da dikkate alınarak, işe giriş bildirgesinin düzenleme tarihindeki mevzuat hükümleri ile bir günlük çalışmaya karine oluşturduğu, dinlenen tanık beyanları ile de bir günlük fiili çalışmanın varlığını desteklediği gözetildiğinde, istemin anılan tarih itibariyle sigortalılık başlangıcı olarak ka*bulü gereklidir.

Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BO*ZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Cevabınızı tam karşılamıyor ama umarım işinize yarar.
Saygılarımla..
Old 14-05-2010, 20:59   #3
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Geçenlerde karara çıkan dosyam ile sizin dosyanız arasında benzerlikler var.

Benimde 1977 yılı için 1 günlük hizmet tespit istemim vardı.

Malumunuz bordro tanığı bulamadık, (kaldı ki çalışılan şirket fesholduğundan ortada bordro da yoktu)

Bu nedenle civar iş yerlerinden ve/veya çalıştığını gören/bilen şahitler dinlettik.

Sonuç davamızın kabulüne karar verildi.

Sizin açınızdan sonuç ise, bordro tanığı bulamamanız halinde müvekkilinizin tespiti istediği yıllara ait çalışmalarını bilen/gören tanıklar dinletmenizdir.

T.C.YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/18104

K. 2007/8737

T. 28.5.2007

• HİZMET TESPİTİ ( SSK ve Vergi Dairesi Belgelerinde İşçi Adının Yer Almamasının Tespite Engel Olmadığı - Tanık Beyanlarıyla Hizmet Tespiti Yapılabileceği )

• İŞÇİ ADININ SSK VE VERGİ DAİRESİ BELGELERİNDE YER ALMAMASI ( Tanık Beyanlarıyla Hizmet Tespiti Yapılabileceği - Tespite Engel Olmadığı )

• TANIK BEYANLARI ( Hizmet Tespiti Yapılabileceği - SSK ve Vergi Dairesi Belgelerinde İşçi Adının Yer Almamasının Tespite Engel Olmadığı )

ÖZET : Tanık beyanlarıyla hizmet tespiti yapılabilir.
Old 11-05-2011, 11:44   #4
Av.Olcay Pehlivanlıoğlu

 
Varsayılan

Sigorta başlangıcının tespiti davalarını sadece kuruma mı yöneltiyoruz?

Saygılarımla
Old 22-06-2011, 16:04   #5
Av.H.S.Küpeli

 
Varsayılan

Sayın Olcay Pehlivanoğlu gibi ben de sigorta başlangıcının tespiti davalarının sadece kuruma karşı mı yoksa kurumla birlikte işverene karşı mı açılması gerektiği hususunda yardımınızı rica ediyorum.
İncelediğim 2007 ve 2008 yıllarına ilişkin yargı içtihatlarında kurumla birlikte işverene karşı açıldığını gördüm, fakat açacağım davada; işverenin adres bilgisi konusunda sıkıntı yaşadığımdan yalnızca kuruma karşı açılması söz konusu olabilir mi bunu öğrenmek istiyorum.teşekkür ederim.
Old 22-06-2011, 16:11   #6
AV.ARZU KILIÇ

 
Varsayılan

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=26090

konu daha evvel bu linkte tartışılmış sanırım sorunuzun cevabını burda bulabileceksiniz...
Old 22-06-2011, 17:09   #7
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Arkadaşlar sadece sigorta başlangıcının tespiti davası açacak iseniz SGK'yı davalı olarak göstermeniz yeterlidir. İşverene husumet yöneltmeniz gerekmez. Eğer başkaca gün kazanma ihtiyacınız yoksa durum bu. Ayrıca işe giriş bildirgesi verilmiş olması en az bir gün eylemli olarak çalıştığına karinedir.
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 2001/21-1057
Karar No : 2001/1094
Tarih : 5.12.2001
• SİGORTALILIK BAŞLANGIÇ TARİHİNİN TESPİTİ ( Kurum Kayıtlarına Geçen ve Tanıklarca Doğrulanan İşe Giriş Bildirgesinin Eylemli Çalışmaya Karine Teşkil Etmesi )
• İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİ ( Kurum Kayıtlarına Geçen ve Tanıklarca Doğrulanan İşe Giriş Bildirgesinin Eylemli Çalışmaya Karine Teşkil Etmesi )
• EYLEMLİ ÇALIŞMAYA KARİNE ( Kurum Kayıtlarına Geçen ve Tanıklarca Doğrulanan İşe Giriş Bildirgesi )
• SİGORTA HAK VE YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN BAŞLANGICI ( İşe Alınma Tarihinden İtibaren Başlaması )

ÖZET :
Davacı, 1.6.1978 tarihinde işe girişine ilişkin işe giriş bildirgesinin verilmesine rağmen bir aylık çalışmasının kuruma bildirilmediğini, bu hususun tahsis işlemlerini aksattığını beyanla, sigortalılık başlangıç tarihinin 1.6.1978 olarak tespitini talep etmiştir. Sigorta hak ve yükümlülüğü işe alınma tarihinden başlar. Her ne kadar, işe giriş bildirgesi verilmiş olması tek başına çalışma olgusunun varlığına delil teşkil etmeyip eylemli çalışmanın ispatlanması gerekirse de, somut olayda davalı işveren istenen belgeleri ibraz edememiştir. Bu durumda bordroda kayıtlı çalışanların dinlenmesi olanağı kalmamıştır. Dosya kapsamı ve toplanan deliller karşısında davacı talebinin kabulü yönünde verilen karar doğrudur.
DAVA :
Taraflar arasındaki "tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya İş Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 24.10.2000 gün ve 1999/1217 E. - 2000/809 K. sayılı kararın incelenmesi davalı kurum vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 14.12.2000 gün ve 2000/8979-9063 sayılı ilamiyle ( ...Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin 506 Sayılı Yasanın 2. maddesinin belirlediği biçimde eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön özellikle Sosyal Sigortalar Kanununun 6. maddesinde de vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Yapılacak iş, davacının çalıştığı işyerinin 506 Sayılı Yasa kapsamında bulunup bulunmadığı araştırılmak ve kendisi ile birlikte çalışan ve kayıtlara geçmiş kişilerin bilgilerine başvurulmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR :
Davacı, davalıya ait işyerine 1.6.1978 tarihinde girişine ilişkin işe giriş bildirgesinin kurum kayıtlarına geçtiği halde bir aylık çalışmasının kuruma bildirilmediğini bu hususun tahsis işlemlerini aksattığını beyanla, sigortalılık başlangıç tarihinin 1.6.1978 olarak tespitini talep etmiştir.
Mahkemenin, davanın kabulüne dair verdiği karar, özel dairece yukarıda açıklanan nedenle bozulmuş, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Dava, sonucu itibariyle sigortalılık başlangıcının tespiti isteğine ilişkin olup, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 Sayılı Yasa'nın 108. maddesi "malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 Sayılı Kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir. Tahsis işlemlerinde nazara alınan sigortalılık süreleri bu sürelerin başlangıç tarihi ile sigortalının yazılı istekte bulunduğu tarih arasında geçen süredir" şeklinde sigortalılık süresini tarif etmiştir.
Davacının işe girdiği tarihte geçerli olan 506 Sayılı Yasa'nın ( 8.9.1999 gün 4447 sayılı Yasa ile değişikliğinden önceki ) 9. maddesinde belirtilen "işveren çalıştırdığı sigortalıları örneği kurumca hazırlanacak bildirgelerle en geç bir ay içinde kuruma bildirmeye mecburdur" hükmüne göre, işverence düzenlenen, davacının davalıya ait 72.93.05.01 nolu işyerine 1.6.1978 tarihinde girdiğine ilişkin işe giriş bildirgesi 1.7.1978 tarihinde kurum kayıtlarına geçmiş, kurumca kabul edilen ve sahteliği savunulmayan bu bildirgeye göre davacıya 11550800 sigorta sicil numarası verilmiş ve sigortalı bu sicil numarası ile 1999 yılına kadar değişik işyerlerinde toplam 5378 gün sigortalı olarak çalışmıştır.
506 Sayılı Yasa'nın 6. maddesinde, "çalıştırılanlar, işe alınmaları ile kendiliğinden sigortalı olurlar, sigortalılar ile işverenleri hakkında sigorta hak ve yükümlülükleri sigortalının işe alındığı tarihten başlar" hükmü göz önünde bulundurulduğunda da işe giriş bildirgesinin süresinde kurum kayıtlarına geçmiş olması ve sahteliğinin de savunulmadığı olgusu karşısında kurumun, çalışmanın varlığını denetleyip primleri işverence ödenmesini sağlaması gerekirken, bu işlemleri yapmamadan doğan kusurunu, çalışma süresinin kurum kayıtlarına geçip geçmediğini bilebilecek durumda olmayan sigortalıya yüklemek hakkaniyet kurallarına aykırıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu' nun 14.2.2001 gün, 2001 / 10-121 E, 2001 / 152 K, 21. HD.'nin 11.7.1996 gün 96/4172 E, 96/3236 K, 10. HD.'nin 10.12.1996 gün, 96/10526 E, 10602 K, 10. HD.'nin 4.3.1997 gün 97/1619 E, 1705 K. sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, tanıklarca da doğrulanan, süresinde kurum kayıtlarına geçmiş ve sahteliği iddia edilmemiş işe giriş bildirgesi sigortalının hiç olmazsa işyerinde 1 gün eylemli çalıştığının karinesini oluşturur.
Her ne kadar, bozma ilamında da belirtildiği gibi işe giriş bildirgesinin verilmiş olması tek başına, çalışma olgusunun varlığına delil teşkil etmeyip eylemli çalışmanın da kanıtlanması gerekir ise de; mahkemece ücret bordrolan ve belgeler davalı işverenden istendiği halde, işverenin, 1978 yılına ait tüm belgeleri zamanaşımına uğradığı için gönderemeyeceğini, davacının çalışması ile ilgili delillerin olmadığını bildirmesi karşısında bordro tanıklarının tespit edilip dinlenmesi olanağı bulunmadığı gibi, işyeri numarası işe giriş bildirgesinde belirtildiğine göre işyerinin kapsamda olup olmadığının araştırılmasına da gerek bulunmamaktadır.
O halde, davada, toplanan delillerle süresinde kurum kayıtlarına geçen ve sahteliği savunulmayan işe giriş bildirgesine dayalı eylemli çalışmanın kanıtlandığı, kaldı ki, çalışmanın fıili olmaması halinde bir aylık süre içinde işverence kuruma işe giriş bildirgesinin verilemeyeceği olguları birlikte değerlendirildiğinde mahkemenin sigortalılık başlangıç tarihinin 1.6.1978 olarak tesbitine karar vermiş olması usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ :
Davalı kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 4792 sayılı S. S. Kurumu Kanununun 2868 sayılı Yasa ile değişik 24/C maddesi uyarınca kurumdan harç alınmasına mahal olmadığına, 5.12.2001 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Old 22-06-2011, 17:10   #8
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Altını çizemedim ama sonuçtan önceki paragraf tanık ve ispatla ilgili sorunuza cevap oluyor.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hizmet Tespit Davası... av.knel Meslektaşların Soruları 20 13-11-2017 10:31
Hizmet tespit davası ile işçi alacağı davası birlikte açılabilir mi a.lawyer Meslektaşların Soruları 50 21-09-2016 13:06
Hizmet Tespit Davası yesm Hukuk Soruları 2 07-01-2014 12:00
Hizmet tespit davası hukukcu15 Meslektaşların Soruları 2 23-03-2012 15:21
Hizmet tespit davası Av.Dilek Salmankurt Meslektaşların Soruları 2 07-03-2008 12:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10942101 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.