Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

KefİllİĞİn Vasfi Ve DoĞuracaĞi SonuÇlar

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-04-2010, 14:47   #1
Av. Burcu BİLGİÇ

 
Önemli KefİllİĞİn Vasfi Ve DoĞuracaĞi SonuÇlar

Öncelikle herkese güzel bir haftasonu diliyorum.
Müvekkil kardeşinin bankadan konut kredisi alabilmesi için kefil olmuş ve alınan gayrimenkulün üzerinede ipotek tesis edilmiş. Müvekkilin kardeşi olan asıl borçlu, kredi ile aldığı bu daireyi üzerindeki ipoteği kaldırmaksızın 3.bir kişiye satmıştır ve bankanın borçlarını da ödememiştir.3. kişiye ait görünen daire halihazırda bankaya ipoteklidir ve banka SADECE müvekkil aleyhine takibe geçmiştir.
-Bankanın asıl borçlu hakkında takip başlatmadan sadece müvekkilime takip yapabilmesi mümkün müdür?
-3. kişiye ait görünen dairenin akıbeti ne olacaktır?
- böyle bir durumda ne tür bi yol izlemek uygun olur?
şimdiden teşekkürler...
Old 09-04-2010, 15:27   #2
Hammerfall

 
Varsayılan

Merhabalar,
Müvekkiliniz müşterek borçlu müteselsil kefil olduğundan müvekkilinz hakkında takibe geçilir.
Gayrimenkul ile ilgili olarak yeni maliğe karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabilir, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tabi ki.
Bence müvekkilinizin maddi gücü var ise Bankaya borcu ödeyip alacağı temlik alabilir. Böylece haciz tehtidinden kurutulur ve ödediği parayı ipotekli gayrimnekul vasıtasıyla kurtarabilir.
Saygılarımla.
Old 09-04-2010, 16:36   #3
armegedon23

 
Varsayılan

Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun madde 10/2:Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=15743

Yardımcı olması dileğiyle.Kolay gelsin.Saygılarımla...
Old 09-04-2010, 22:37   #4
mercury

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hammerfall
Merhabalar,
Müvekkiliniz müşterek borçlu müteselsil kefil olduğundan müvekkilinz hakkında takibe geçilir.
Gayrimenkul ile ilgili olarak yeni maliğe karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabilir, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tabi ki.
Bence müvekkilinizin maddi gücü var ise Bankaya borcu ödeyip alacağı temlik alabilir. Böylece haciz tehtidinden kurutulur ve ödediği parayı ipotekli gayrimnekul vasıtasıyla kurtarabilir.
Saygılarımla.

Bu dediğiniz Ticari Krediler açısından geçerli olup bu halde bankanın müteselsil kefil hakkında ipotek olsa dahi takip yapabilme hakkı bulunmaktadır.

Ancak mortgage dediğimiz konut kredilerinde durum farklı. Alacaklının bu halde 2 seçeneği var; 1) Asıl borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak (aynı zamanda taşınmazın satılmış olması sebebi ile yeni malik hakkında. 2) Alacaklı asıl borçlu ve kefil hakkında ilamsız yol ile takip yapabilir.

İpotekli taşınmazın yeni maliki sadece ipotek limiti ile ve taşınmaz ile sorumlu olup bu kişiyi borçtan sorumlu tutmak söz konusu değildir.
Old 09-04-2010, 23:12   #5
armegedon23

 
Varsayılan

Sayın mercury düzeltme için tşk ederim.

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/8360
K. 2003/133

T. 13.1.2003

• TÜKETİCİ KANUNUNUN KAPSAMI ( Tüketici Kredisinin Bir Mal veya Hizmeti Satın Almak Amacıyla Başvurulduğunda Kullanılan Kredi Olduğu - Mal Yasada Ticaret Konusu Taşınır Eşya Olarak Tanımlandığından Mesken Almak Amacıyla Alınan Kredinin Tüketici Kredisi Sayılamayacağı )
Old 10-04-2010, 12:22   #6
Hammerfall

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mercury
Bu dediğiniz Ticari Krediler açısından geçerli olup bu halde bankanın müteselsil kefil hakkında ipotek olsa dahi takip yapabilme hakkı bulunmaktadır.

Ancak mortgage dediğimiz konut kredilerinde durum farklı. Alacaklının bu halde 2 seçeneği var; 1) Asıl borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak (aynı zamanda taşınmazın satılmış olması sebebi ile yeni malik hakkında. 2) Alacaklı asıl borçlu ve kefil hakkında ilamsız yol ile takip yapabilir.

İpotekli taşınmazın yeni maliki sadece ipotek limiti ile ve taşınmaz ile sorumlu olup bu kişiyi borçtan sorumlu tutmak söz konusu değildir.

Evet Sayın Mercury;
Ticari kredi için cevaplamıştım. Gayrimenkul maliki de ipotek limiti ile sorumludur.
Saygılar.
Old 12-04-2010, 14:33   #7
Av. Burcu BİLGİÇ

 
Varsayılan

Kafam biraz karıştı..Armegedon 23 isimli meslektaşımın gönderdiği Yargıtay kararında mesken edinmek amacıyla çekilen kredinin tüketici kredisi kapsamına girmediğini, çünkü Tüketici Kanununda bu kredinin mal ve hizmet almak amacı ile çekilebileceğini, meskenin ise taşınmaz olması sebebi ile mal kapsamına alınamayacağını ifade etmekte...O halde icra emrine itiraz etmenin bir faydası olur mu? zira burda söz konusu olan bir konut kredisi. sırf taşınmaz diye de ticari kredi kapsamına almak ne derece doğru ? Adam tüketici ve oturacağı evi satın alıyor, ticari amaç bunun neresinde??
Old 28-04-2010, 00:24   #8
avsulesahin

 
Varsayılan

Yargıtayın son kararlarında konut kredisi tüketici mahkemelerinin görevine sokulmuş...ilgili kararlar mevcut...bilahare gönderebilirim
Old 04-05-2010, 10:09   #9
Av. Burcu BİLGİÇ

 
Varsayılan

çok sevinirim. zira biz icra hakimliğine itirazımızı yaptık ancak hakim takibi durdurmadı, duruşma günü verdi. değişik bir dava olacağı için tüm yasal dayanaklara ihtiyacım var.Şimdiden teşekkür ederim
Old 04-05-2010, 11:06   #10
ISTANAZ

 
Varsayılan

4077
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
(TKK.)
İKİNCİ KISIM
Tüketicinin Korunması ve Aydınlatılması

Madde 0010/B: Konut Finansmanı Sözleşmeleri

(06.03.2007 tarih ve 26454 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5582 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle eklenmiştir.)
....../......

Kullanılan finansmanın teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, konut finansmanı kuruluşu asıl borçluya ve diğer teminatlara başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez.

Yasada açık hüküm var.
Old 04-05-2010, 13:42   #11
avsulesahin

 
Varsayılan

sayın meslektaşlarım, sevgili ISTANAZ'ın da belirttiği gibi 2004 yılında 4077 sayılı kanunda yapılan değişiklikle, konut kredisi ayrımı yapılmaksızın 'TÜKETİCİ KREDİLERİ'nde şahsen teminat verildiği hallerde asıl borçluya başvurmadan kefile başvurulamayacağı açıkça düzenlenmiştir. Her ne kadar öğretide ve uygulamada buna ilişkin değişik görüşler ve tartışmalar bulunsa da ben bu yönde açmış bulunduğum bir davayı yaklaşık 3 ya da 4 celsede sonuçlandırdım ve tabi ki sonuç lehimize oldu. Bizim somut olayımızda da müvekkil çekilen konut kredisine kefil olmuştu ve asıl borçlu taşınmazını ipotek göstermişti. Bilirsiniz ki uygulamada bankalar bu tür olaylarda teminat sorumlusuna karşı ipotek takibi yapmakta kedile karşı da ilamsız takip başlatmaktadır. Aynısı müvekkilin başına gelmişti. Kredi sözleşmesinin tarihi kanun değişikliğinden sonraya denk geldiği için 4077 S.Y Değişik Md. 10/a'ya dayanarak Tüketici Mahkemesinde Menfi Tespit davası açtık. Davamız kabul edildi ve müvekkilime karşı başlatılan ilamsız takip iptal edildi.
Old 04-05-2010, 14:34   #12
avsulesahin

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 13
Esas No.
2005/2986
Karar No.
2005/7477
Tarihi
03.05.2005
4077-TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN ( TKHK )/1/10/2/23/3
UYARLAMA DAVASI
TÜKETİCİ MAHKEMESİ
KONUT KREDİSİ
GÖREV
ÖZET
DAVALI GARANTİ BANKASININ DAVALIYA 4077 SAYILI YASA KAPSAMINDA KAPSAMINDA KONUT KREDİSİ KULLANDIRDIĞI VE UYUŞMAZLIĞIN DA 4077 SAYILI YASA KAPSAMINDA KALDIĞI ANLAŞILMAKTADIR. TARAFLAR ARASINDAKİ UYUŞMAZLIK TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDAKİ KANUN KAPSAMINDA KALDIĞINA GÖRE DAVAYA BAKMAYA TÜKETİCİ MAHKEMESİ GÖREVLİDİR.

Taraflar arasındaki uyarlama davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
ARAR :

Davacı, davalı bankadan 432.000 DM konut kredisi kullandığını, borcunu halen 21.950 DM olarak ödediğini, 2001 yılı Şubat ayından sonra dövizin aniden yükseldiğini, dövize endeksli olarak kullandığı kredinin günün hal ve şartlarına uygun olarak TL cinsinden uyarlanmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, kullanılan konut kredilerinin 4077 sayılı yasa kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçe gösterilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine, talep halinde dava dosyasının İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.

Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda davalı Garanti Bankasının davalıya anılan yasanın 3/c ve 10. maddeleri kapsamında konut kredisi kullandırdığı, uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.

4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Mahkemenin bu hususu gözardı edilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ :

Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 3.5.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Umarım işinize yarar
Old 04-05-2010, 19:06   #13
Av. Burcu BİLGİÇ

 
Varsayılan

öncelikle karar için çok teşekkür ediyorum kesinlikle çok işime yaradı. O halde benim icra mahkemesine itiraz olarak ileri sürdüğümüz davamın görev yönünden reddi gerekecektir.Bilemiyorum doğru mu...Ancak tüketici mahkemesine davamızı yöneltirken takibin durdurulmasını nasıl sağlayacağız?Zira halihazırda geçerli bir takip söz konusu olduğundan haciz tehdidi var.
davayı itiraz şeklinde ileri sürdüğüm için icra mahkemesinin görevli olacağını düşünmüştüm.Bu konuda yanılmışım.Şimdi görevsizlik kararını beklemek zorunda mıyım?bir de Şayet mahkeme görevsizlik kararı vermezse ne olacak??
Old 04-05-2010, 20:20   #14
avsulesahin

 
Varsayılan

Cevabı yazdım ama gönderirken bir hata oluştu sanırım o yüzden yeniden yazıyorum. Takip başlamış ve siz miktara göre görevli genel mahkemede 'itiraz' mahiyetinde dava açmışsınız sanırım. Büyük ihtimalle Tüketici Mahkemesi'nde açmanız gerektiği için görevsizlik kararı verilecektir. Kaldı ki, kanımca burada açmanız gereken 'Menfi Tespit' davasıdır. Tüketici kredisinden kaynaklandığı için harçtan muaf olarak Tüketici Mahkemesi'nde menfi tespit davası açmalısınız. Takip başlamış olduğundan bu safhadan sonra takibin durdurulmasına yönelik karar verilemez. Ancak davayı açarken taleplerinize alacaklının icra veznesindeki parayı dava sonuçlanıncaya kadar çekememesi hususunu da eklerseniz hiç değilse satış halinde dahi alacaklının icra dosyasındaki parayı çekmesine mani olabilirsiniz. Tabi ki bunun için mahkeme belli bir teminat talep edecektir. Bu da yanılmıyorsam eğer takip miktarının %15'i olacaktır. Aslında tüketici yargılama harcından muaf ama yargılama harcına kanun teminat terimini sokmamış. O yüzden mahkemenin bu konudaki tutumu farklı olabilir belki de. İyi çalışmalar...
Old 03-06-2010, 14:49   #15
Av. Burcu BİLGİÇ

 
Varsayılan

başlık konusu davanın duruşmasına bugün girdim...öncelikli olarak karşı tarafın görev itirazı olmadı ve hakim dosyanın esasına girdi. kefile ve asıl borçluya ait takip taleplerinin aynı gün yapılmış olmasının tüketici kanunundaki ilgili hükme aykırı olmadığı yönünde bir yargıtay kararı sunuldu.(yarg. 12. H.D. 2008/847 e-2008/1542 k. )
Hakim ise icra dosyalarını güya inceledi ve davamızı reddetti.Dava sonrasında dosyalara baktığımda ise takip tarihlerinin farklı olduğunu, önce kefile takip yapıldığını gördüm. Şimdi kararı temyiz edeceğim ama bu süre içinde müvekkilime herhangi bir zarar gelmesini nasıl engelleyebilirim yani takibi nasıl durdurabilirim bunu sormak istedim.Değerli fikirlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İmarli Arsaya Orman Vasfi YÜklenerek El Konulmasi alper taner Meslektaşların Soruları 1 08-01-2010 11:33
Suresiz kelimesinin vekaletnamede yaratabilecegi hukuki sonuclar umutlaw Meslektaşların Soruları 4 15-02-2007 16:33
Bono Vasfi TaŞiyip-taŞimadiĞi ahmat Meslektaşların Soruları 14 09-11-2006 23:38
4588 Sayılı Yetki Yasasının İptali Ve Doğurduğu Hukuk Sonuçlar Admin Hukuk Haberleri 0 09-01-2001 21:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,16854405 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.