Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

resmi evrakta sahtecilik-nitelikli dolandırıcılık

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-03-2011, 11:15   #1
Av.Günar

 
Varsayılan resmi evrakta sahtecilik-nitelikli dolandırıcılık

Merhabalr,
Müvekkil mobilya üzerine işyeri işlettiği dönemde dükkanına gelen 3 kişi kendisinden alışveriş yapmış ve 3 adet çek vermiş.Müvekkilde bu çekleri ilk ciranta olarak cirolayıp iş yaptığı başka bir mobilyacıya vermiş.Ve çekin sahte olduğu anlaşılıp müvekkil hakında ağır cezada dava açıyor ve ayrı ayrı hapiz cezası alıyor?
Şimdi temyiz dilekçesi hazırlayacağız.Sahte olarak düzenlenmiş çek üzerinde sadece bedel kısmı müvekkil tarafından doldurulmuş imza müvekkile ait değil.Müvekkil çeki verenlerin ismini verdiği halde dinlenmemişler bile.Bu durumda nasıl bir savunma yapmalıyız?
Old 02-03-2011, 11:34   #2
Favor

 
Varsayılan

Benzer bir konuya ilişkin ben de temyizde bulundum ancak halen yargıtayda. Yerel Mahkeme kararını temyiz ederken, kararda Türk Ticaret Kanununa göre hamiline yazılı çeklerin ciro edilmesi zorunluluğu olmadığından bahis edilmesine karşın, çek alınan kişiden çekin arkasına imza alınması gerekliliğinin yerleşik bir uygulama olduğundan bahis etmek suretiyle sanığın savunmasına itibar edilmesinin, Türk Ticaret Kanununa göre böyle bir zorunluluk mevcut değilken ve yine aynı kanuna göre çek devri için sadece teslim fiili yeterliyken yerleşik uygulamadan bahisle kanuna değil de söz konusu uygulamaya istinaden sanık hakkında ceza tayin edilmiş olmasının yasaya aykırılık teşkil etttiğinden, çekin sanıkta güven oluşturduğundan, muhatabının artık güvenilir bir ticari kuruluş olan banka olması sebebiyle çeki ciro edilmesine gerek duymadığından, çekteki imzanın sanığa ait olamdığının rapor ile sabit olduğundan,varlığından bahis edilen yerleşik uygulamanın ticaret hayatında mevcut ise de bu uygulamanın geçerliliğinin ancak özel hukuk alanındaki davalarda etki doğurabileceğinden, dosyada dolandırıcılık suçunun unsurlarının olauşmadığından bahis ettim. Umarım size yardımı olur.
Old 02-03-2011, 11:41   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Günar
Merhabalr,
Müvekkil mobilya üzerine işyeri işlettiği dönemde dükkanına gelen 3 kişi kendisinden alışveriş yapmış ve 3 adet çek vermiş.Müvekkilde bu çekleri ilk ciranta olarak cirolayıp iş yaptığı başka bir mobilyacıya vermiş.Ve çekin sahte olduğu anlaşılıp müvekkil hakında ağır cezada dava açıyor ve ayrı ayrı hapiz cezası alıyor?
Şimdi temyiz dilekçesi hazırlayacağız.Sahte olarak düzenlenmiş çek üzerinde sadece bedel kısmı müvekkil tarafından doldurulmuş imza müvekkile ait değil.Müvekkil çeki verenlerin ismini verdiği halde dinlenmemişler bile.Bu durumda nasıl bir savunma yapmalıyız?

Çekin anlaşmaya uygun olarak lehdar (hamil) tarafından doldurulabileceği malumdur. Bunun anlamı taraflar arasında bir temel ilişkinin olduğu şeklindedir. Müvekkiliniz temel ilişkiyi ispatlayacak fatura veya sözleşmeyi mahkemeye ibraz etmediği (edemediği) sürece sahte çekin üzerine el yazısıyla bedeli kendisinin yazması onun sahte çekin "dolaşıma" çıkmasına dahli olarak nitelendirilebilir, kanaatindeyim.

Bu itibarla temel ilişkiyi ortaya koyacak, yani çekin müvekkilinize verilmesini doğrulayacak bir fatura ya da sözleşme sunmalısınız, diye düşünüyorum.
Old 02-03-2011, 20:47   #4
Av.Günar

 
Varsayılan

Sayın Favor ve Av. Mehmet Saim bey cevaplarınız için teşekkürler.Müvekkil elinde ne bi fatura nede bi sözleşme var bu ilişkiyi ispatlayamaz.Sanırım işimiz zor.
Old 02-03-2011, 22:29   #5
av.ibrahim ayyıldız

 
Varsayılan SN.Günar,

Mahkeme yazdığınız gibi resmi belgede sahtecilikten hüküm kurduysa bu doğru değildir ve temyiz ederken bu durumu dikkate almanız doğru olur.Çünkü çek nedeni ile ancak özel belgede sahtecilikden ceza verilebilir.İyi çalışmalar.
Old 02-03-2011, 22:52   #6
av.ibrahim ayyıldız

 
Varsayılan Sn.Günar,

Özür dileyerek düzeltiyorum bir anlık dalgınlıkla kambiyo senedi ile çeki karıştırmışım.Çek resmi belge hükmünde olduğundan resmi belgede sahtecilik cezası çıkacaktır.İyi çalışmalar.
Old 02-03-2011, 23:04   #7
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Günar
Merhabalr,
Müvekkil mobilya üzerine işyeri işlettiği dönemde dükkanına gelen 3 kişi kendisinden alışveriş yapmış ve 3 adet çek vermiş.Müvekkilde bu çekleri ilk ciranta olarak cirolayıp iş yaptığı başka bir mobilyacıya vermiş.Ve çekin sahte olduğu anlaşılıp müvekkil hakında ağır cezada dava açıyor ve ayrı ayrı hapiz cezası alıyor?
Şimdi temyiz dilekçesi hazırlayacağız.Sahte olarak düzenlenmiş çek üzerinde sadece bedel kısmı müvekkil tarafından doldurulmuş imza müvekkile ait değil.Müvekkil çeki verenlerin ismini verdiği halde dinlenmemişler bile.Bu durumda nasıl bir savunma yapmalıyız?

Değerli meslektaşım, fikir yürütmek için iki sorum olacak;

1. Çeki verdiğini söylediğiniz kişiler, mahkemeye ismen tam olarak (ne iş yaptıkları ile, adresleri ile, telefonları ile varsa TC. noları ile)mı bildirilmişlerdir?

2. Mahkeme, bildirdiğiniz kanıtı hangi gerekçe ile reddetmiştir. Dinlenmelerinden ilk başta mı yoksa bir sebepten sonradan mı vazgeçilmiştir?

Saygılarımla.
Old 03-03-2011, 19:17   #8
Av.Günar

 
Varsayılan

Sayın Av. Ömer Güntay, Ad soyad ve Adres bilgisi verilmiş.Müvekkil davayı takip etmediğinde sadece ifadeye geldiğinden yargılama sırasında bu bilgisi verilen kişinin bahsi bile geçmemiş gerekçe yok yani.Mahkeme çek üzerindeki imzanın müvekkile ait olup olmadığını araştırmadan gerekçe kısmında "sahte çekin bedeli doldurup sanık tarafından imzalanarak" cümlesi geçmektedir.
Old 04-03-2011, 17:42   #9
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Günar
Sayın Av. Ömer Güntay, Ad soyad ve Adres bilgisi verilmiş.Müvekkil davayı takip etmediğinde sadece ifadeye geldiğinden yargılama sırasında bu bilgisi verilen kişinin bahsi bile geçmemiş gerekçe yok yani.Mahkeme çek üzerindeki imzanın müvekkile ait olup olmadığını araştırmadan gerekçe kısmında "sahte çekin bedeli doldurup sanık tarafından imzalanarak" cümlesi geçmektedir.

Mobilyaları verip çekleri aldığı yönünde savunma yapmışsa ve malları verdiği kişileri de bildirmişse bu suçun oluşumuna müessir, dosyayı aydınlatacak bir delildir; mahkemenin bu kişileri celp ve dinlemekten kaçınmasını ve dediğinize göre bunu gerekçelendirmemesini, hariçten, isabetli bulmadım. Eksik araştırma gerekçesine dayanmanızı öneririm. Saygılar.
Old 04-03-2011, 23:33   #10
GECE

 
Varsayılan

"Çek görüldüğünde ödenir" kuralı gereği ve çek "para" gibi düşünüldüğünden, çekte ciro pek rastlanan birşey değil evet. ama olayda ciro var, keşideci müvekkil değil: Çekteki ciro dışındaki keşideci imzası müvekkilinize ait değilse, müvekkilin de beyanı bu yönde ise, müvekkilin "çeki bana şu kişiler imza edip verdi" yönündeki söylemi dikkate alınıp ilgili kişiler en azından araştırıp bulunmalı ve mahkemece ifadelerine başvurulmalı idi. bunun yapılmaması tahkikatın eksik yapılması demektir ki bence bu hal, bozmaya gerekçedir.
Old 04-03-2011, 23:47   #11
BALDIRAN

 
Varsayılan

sayın GÜNTAY ve Sayın Gece'ye katılıyorum.Ceza usul hukukunda delilin geç bildirilmesi dahi reddi için yeterli gerekçe değildir.delillerin reddedilebileceği haller CMk 206 da gösterilmiş(yargılamayı uzatma/yargılamaya etkisi olmama/kanunsuz delil) bence sizin olay, bu hallere girmiyor ve delillerimniz esasa/savunmaya etkili.Bu açıdan tekrar SORUŞTURMANIN GENİŞLETİLMESİ TALEPLİ dilekçe vermenizive delillerinizin maddi gerçekle olan alakasını ortaya koyup toplanmasını istemenizi öneririm.Yine de kabul edilmezse,bu bir bozma gerekçesiş olacaktır.saygılar
Old 05-03-2011, 00:01   #12
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Peki varsayalım eksik inceleme nedeniyle Yargıtay kararı bozmuş olsun.

Yerel mahkeme bu çekin keşidecisi olarak beyan edilen kişiyi bulamazsa (çünkü genellikle hayali isimler olarak çeke yazılıyor...) muhtemelen bulunamayacaktır!

Çekin sahte olduğu yargılama neticesinde kesin olarak belli ise; (ki bu konuda soruda aksi bir iddia yok) sahte çekin bedel kısmını lehdar kendi eli ile (sözde temel anlaşmaya uygun olarak) doldurup, dolaşıma sunmuş ise, (soru sahibine göre lehdar, keşideci ile aralarındaki temel ilişkiyi de ispatlayamadığına göre) bu durumda çekin üzerinde bedel kısmı temelinde yazısı olan lehdar sahte çeki dolaşıma sokmaktan mahkum olmayacak mıdır?

Neden?

Saygılar,
Old 05-03-2011, 00:09   #13
BALDIRAN

 
Varsayılan

Sayın Dikici,
kanımca, sanığın sunduğu/bildirdiği delillerin toplanmaması farklı bir şeydir, sanığın sunduğu delillerin savunmasını temellendirip temellendirmemesi hususu başka bir şeydir. Ve siz, sanığın sunduğu delilleri (ki olayda temel ilişkinin varlığı ve çekin bu temel ilişkiye istinaden bu kişilerden alındığı savunuluyor) toplamadan, bu delillerin, savunmanın doğruluğunu ispatlayıp ispatlamadığına karar veremezsiniz. Bu nedenle bunun bir bozma nedeni olduğun görüşünde ısrarlıyım.
Gelelim varsayımınıza.
Old 05-03-2011, 00:15   #14
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Peki varsayalım eksik inceleme nedeniyle Yargıtay kararı bozmuş olsun.

Yerel mahkeme bu çekin keşidecisi olarak beyan edilen kişiyi bulamazsa (çünkü genellikle hayali isimler olarak çeke yazılıyor...) muhtemelen bulunamayacaktır!

Çekin sahte olduğu yargılama neticesinde kesin olarak belli ise; (ki bu konuda soruda aksi bir iddia yok) sahte çekin bedel kısmını lehdar kendi eli ile (sözde temel anlaşmaya uygun olarak) doldurup, dolaşıma sunmuş ise, (soru sahibine göre lehdar, keşideci ile aralarındaki temel ilişkiyi de ispatlayamadığına göre) bu durumda çekin üzerinde bedel kısmı temelinde yazısı olan lehdar sahte çeki dolaşıma sokmaktan mahkum olmayacak mıdır?

Neden?

Saygılar,

1. Evvela, her halükarda cezai tahkikat tamamlanmalıdır. Suçun varlığı/yokluğuna etkili olacak bir delili yargılama dışında tutmak esasa müessir bir usule aykırılık.

2. Saniyen, ilgili kişiler mahkeme huzuruna gelip, anlatımlarına göre suç yargılaması şekillenir. Yeterli araştırmalar sonucunda bildirilen kişilerin sanal, (sizin deyiminizle hayali ) gerçekte olmayan kişiler olduğu anlaşılırsa, savunmanın samimi, olağan akışa uygun olmadığı, savunmalarının teyid edilemeği, çekteki sahteliğin de iğfal kabiliyeti bulunduğu anlaşıldığından tecziyesi cihetine gidilir.

Saygılar.
Old 05-03-2011, 00:20   #15
BALDIRAN

 
Varsayılan

var sayalım ki, sanığınçeki aldığını söylediği kişiler bulunamadı.var sayalım ki çek sahte.
Ve yine çekin bedel kısmı sanık tarafından yazılmış olsun.
Bu durum, sanığın, sahte çek tanzim ettiği yolunda kamunun/savcının iddiasını ispat ettiği anlamına gelirmi. Masuniyet karinesi dediğimiz bir şey yokmu.Hani mahkumiyet için tartışmasız,% yüz kesin delil olacaktı,içimizde hiç bir tereddüt, kuşku, acaba kalmayacaktı.Çekte, geçerlilik koşulu olarak aslolanın, keşidecinin kendi eli ürünü ile imzasının bulunması olduğu ve Hamile yazılı çeklerde cironun dahi şart olmadığı, çekin, sadece zilyetliğin devri yoluyla dahi devredilevbileceğini düşündüğümüzde, sahte olduğunu bilmeden hamile yazılı bir çeki alan (ve onun miktar hanesini keşidecinin rızasııyla belki onun gözü önünde dolduran) sahte olduğunu bilmediği için arkasını cirolayarak onu tedavüle sokan iyi niyetli hamili nasıl koruyacağız. Yada soruyu şöyle soralım. hamil, çekin sahte olduğunu bilseydi, yada bu çeki sahte olarak kendisi vucuda getirseydi,TTK anlamında zorunluluğu olmamasına rağmen arkasını cirolayıp öyle tedavüle sokarmıydı. Saygılar
Old 05-03-2011, 08:26   #16
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay

2. Saniyen, ilgili kişiler mahkeme huzuruna gelip, anlatımlarına göre suç yargılaması şekillenir. Yeterli araştırmalar sonucunda bildirilen kişilerin sanal, (sizin deyiminizle hayali ) gerçekte olmayan kişiler olduğu anlaşılırsa, savunmanın samimi, olağan akışa uygun olmadığı, savunmalarının teyid edilemeği, çekteki sahteliğin de iğfal kabiliyeti bulunduğu anlaşıldığından tecziyesi cihetine gidilir.


Teşekkürler. Ben de bu düşüncedeyim.
Saygılar,
Old 05-03-2011, 08:45   #17
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BALDIRAN
.Çekte, geçerlilik koşulu olarak aslolanın, keşidecinin kendi eli ürünü ile imzasının bulunması olduğu ve Hamile yazılı çeklerde cironun dahi şart olmadığı, çekin, sadece zilyetliğin devri yoluyla dahi devredilevbileceğini düşündüğümüzde, sahte olduğunu bilmeden hamile yazılı bir çeki alan (ve onun miktar hanesini keşidecinin rızasııyla belki onun gözü önünde dolduran) sahte olduğunu bilmediği için arkasını cirolayarak onu tedavüle sokan iyi niyetli hamili nasıl koruyacağız.

Hamil (lehdar), çeki, keşideci ile aralarındaki "anlaşmaya" uygun olarak doldurabilir tabi ki. Demek ki keşidici ile lehdar arasında bir temel ilişi, bir anlaşma vardır. O halde iyiniyetli lehdarın da elinde bu çekin alınmasını sağlayan bir belge, sözleşme, fatura ve sair de olmalıdır. Lehdar, sahte bir çeki hem de içeriğini eliyle doldurabilecek kadar temel ilişkiye hakimse, bu temel ilişkiyi ortaya koyamıyorum ama sahte çeki tedavüle sokabiliyorum diyememelidir. (düşüncesindeyim)


Alıntı:
Yada soruyu şöyle soralım. hamil, çekin sahte olduğunu bilseydi, yada bu çeki sahte olarak kendisi vucuda getirseydi,TTK anlamında zorunluluğu olmamasına rağmen arkasını cirolayıp öyle tedavüle sokarmıydı.


Normalde yapmaması lazım. Zaten iyiniyetli (lehdar) hamilin elinde mutlaka temel ilişkiyi ispatlayacak mal, fatura, irsaliye, sözleşme vs de olur.

Diğer yandan suç işleyenlerin zeka (veya cehalet) seviyesini bilemeyiz elbette. Nasıl olsa çeki ben imzalamadım diye düşünerek hareket edenler de olabilir.

Saygılar,
Old 05-03-2011, 23:57   #18
BALDIRAN

 
Varsayılan

Öncelikle merhabalar. değerli fikirlerinizi yadsıdığımı düşünmeyin sakın.Ben, lehdarı savunan kişi olsaydım, ve onun suçsuz olduğuna inansaydım nasıl savunurdum diye beyin jimnastiği yapıyorum.sadece.
Ben tacir değilsem, fatura,irsaliye,ticari defter tutma zorunluluğum yoktur değilmi. ama bu,benim hiç bir hukuki işlem yapmayacağım anlamına gelmez. bakkaldan ekmek alırken dahi hukuki işlem yapmıyormuyuz.Peki, dedemden yadigar kalan köstekli saatimi size sattığımı, ancak nakdiniz olmadığı için bedelini çekle ödediğinizi var saysak.Satış akdinin geçerliliği için yazılılık şartı da olmadığına göre, çekin arkasındaki temel ilişkiyi ispatlayacak ne kaldı elimde.
Elbette suç işleyenlerin zeka seviyesini bilemeyiz.Ancak, soru sahibinin olayında, çekte keşideci olarak imzası bulunmayan birinin,sadece bedel hanesinde el yazısı var gerekçesiyle sahte çekten mahkum edilmesi bana çok adil gelmiyor.Tabiki bu kişisel bir düşünce.Saygılarımla.
Old 06-03-2011, 10:50   #19
beraat83

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Günar
Merhabalr,
Müvekkil mobilya üzerine işyeri işlettiği dönemde dükkanına gelen 3 kişi kendisinden alışveriş yapmış ve 3 adet çek vermiş.Müvekkilde bu çekleri ilk ciranta olarak cirolayıp iş yaptığı başka bir mobilyacıya vermiş.Ve çekin sahte olduğu anlaşılıp müvekkil hakında ağır cezada dava açıyor ve ayrı ayrı hapiz cezası alıyor?
Şimdi temyiz dilekçesi hazırlayacağız.Sahte olarak düzenlenmiş çek üzerinde sadece bedel kısmı müvekkil tarafından doldurulmuş imza müvekkile ait değil.Müvekkil çeki verenlerin ismini verdiği halde dinlenmemişler bile.Bu durumda nasıl bir savunma yapmalıyız?



Sayın Av. Günar, anladığım kadarıyla müvekkiliniz sadece bir ciranta olarak ve yine sadece çekin miktarını kendi el yazısıyla doldurduğu için hapis cezasına mahkum ediliyor, ancak anlamadığım şey şu , mahkeme çekin sahte olduğundan bahisle sanığa ceza veriyor ancak keşideciyi yani çek sahiplerini hiç duruşmalı olarak dinlemiyor bile, oysa ki çek çalıntı veya sahte ise bu durumda evveliyatlı olarak keşideci sanık sandalyesinde bulunur, bir cirantanın sırf bedel kısmını doldurdu diye sahte çek düzenlemekten cezalandırıldığına yeni şahit oldum, hayatın olağan akışı içinde ticaretle uğraşan kişiler çeki bir tedavül aracı olarak elbette kullanabilirler ve ellerine geçen her çekin sahte mi değil mi araştırmasını yapacak zamana sahip olmayabilirler, bu durumda sahte çekten dolayı celandırılması gereken birisi varsa o kişi çeki cirolayan cirantalar değil keşidecinin kendisidir, mahkemenin verdiği kararı eksik incelemeye dayanarak temyiz etmenizi öneririm ve temyizden de sonuç alacağınız ortada, çünkü mahkeme kararı açıkça hukuka ve usule aykırı olarak verilmiş bir karar, geçmiş olsun..saygılarımla..
Old 07-03-2011, 17:00   #20
Av.Günar

 
Varsayılan

Konu hakkında fikirlerini belirten tüm meslektaşlarıma teşekür ederim.Temyiz dilekçesini04.03.2011 tarihnde verdik süreyi kaçırmmak için.Denildiği gibi eksik incelemeye dayandık temyiz dilekçemizde.Sonucunu merakla bekliyorum.SAYGILAR.
Old 07-03-2011, 20:28   #21
BALDIRAN

 
Varsayılan

Sonucu paylaşırsanız burada seviniriz.Saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Resmi Evrakta Sahtecilik ispiniidi Meslektaşların Soruları 1 25-10-2010 23:28
resmi evrakta sahtecilik KILIÇ&KILIÇ Meslektaşların Soruları 1 02-10-2009 09:47
resmi evrakta sahtecilik mi? uugur Meslektaşların Soruları 2 08-07-2008 13:54
resmi evrakta sahtecilik xxxx Hukuk Soruları Arşivi 4 02-01-2007 20:32
Resmi evrakta sahtecilik taze mezun yalçın Meslektaşların Soruları 4 11-11-2006 15:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07987905 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.