Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İdari Yargı mı Adli Yargı mı Görevli?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-11-2013, 18:11   #1
güneşrengi

 
Soru İdari Yargı mı Adli Yargı mı Görevli?

Müvekkil, motorsikleti ile tamiratı yapılmamış ve uyarı levhası bulunmayan mazgal yüzünden kaza yapıyor. Geçici iş görmezlik ve ayağında kalıcı aksama mevcut. Karayolları aleyhine açılacak Maddi manevi tazminat davası için Anayasa mahkemesinin iptal hükmü ve Uyuşmazlık mahkemesinin son kararını okuyunca görevli yargı merci konusunda kafam oldukça karıştı. Yardımcı olabilecek meslektaş var mıdır acaba?
Ayrıca olayla alakalı ceza soruşturmasında savcılık takipsizlik kararı vermiş. Bu açıdan uzamış zamanaşımı yoluna gitmek mümkünmüdür?)Kaza olayının üzerinden bir buçuk yıl geçmiş durumda.)
Old 08-11-2013, 11:06   #2
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Karayolları ; iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet gösteren iktisadi bir devlet teşekkülü müdür ? Uyarı levhalarının ya da mazgalların inşası ve asfalt çalışmaları dolayısıyla kâr elde eden bir kuruluş mudur ? Özel hukuk hükümlerine göre mi faaliyet gösterir ? Mezkur kazadan dolayı , Karayollarının sorumlu olduğunu , neden düşünürüz ? Kanımca konu , idari yargının görev alanındadır.Uzun zamanaşımı açısından ise , konunun suç teşkil etmediğine ilişkin takipsizlik kararı mevcut olduğundan ; ceza zamanaşımı uygulanmayacaktır , diye düşünüyorum .
Old 08-11-2013, 13:25   #3
güneşrengi

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, öncelikle cevabınız için teşekkür ederim. Trafik Kazalarında, davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle açılan maddi manevi tazminat davalarının Adli yargıda görüleceğine ilişkin yeni tarihli (2012 tarihli) Uyuşmazlık mahkemesi kararları mevcut, ayrıca Karayolları Trafik Kanununda 2011 tarihli değişiklik ile yine görevli yargı yolunun adli yargı olduğu şeklinde açık hüküm var. Bu çerçeve de Adli yargı yoluna başvurmam gerektiği kanısındayım.
Old 08-11-2013, 13:54   #4
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım ; KTK'dan kaynaklı sorumluluk davaları adli yargıda görülür ; kaldıki siz de ; trafik kazalarına yönelik görevli yargının , adli yargı olduğunu belirtmişsiniz.Ancak belirttiğiniz somut durumun KTK ile ilgili olduğunu düşünmediğim için görevli yargının , idari yargı olduğuna ilişkin zannım devam ediyor.Düşüncem odur ki ; motorsikletle değil de yaya olarak mezkur mazgaldan geçen şahsın da , aynı şekilde kazaya uğraması ihtimali vardır ve işbu sebeple kaza ; motorlu araçların karıştığı kazalara ilişkin sorumluluğu düzenleyen KTK'ya değil , İdare Hukukuna ilişkindir. Kaldıki KTK'da asfaltlama ya da mazgal çalışmasına ilişkin bir düzenlemeye rastlamadım.Düşüncem beni bağlamakla birlikte , bahsettiğiniz hizmet kusuru kavramının da idari bir kavram olduğunu gözönünde bulundurmanızı salık veririm.İyi çalışmalar.
Old 08-11-2013, 14:06   #5
bilal_gedikci

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan güneşrengi
Sayın meslektaşım, öncelikle cevabınız için teşekkür ederim. Trafik Kazalarında, davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle açılan maddi manevi tazminat davalarının Adli yargıda görüleceğine ilişkin yeni tarihli (2012 tarihli) Uyuşmazlık mahkemesi kararları mevcut, ayrıca Karayolları Trafik Kanununda 2011 tarihli değişiklik ile yine görevli yargı yolunun adli yargı olduğu şeklinde açık hüküm var. Bu çerçeve de Adli yargı yoluna başvurmam gerektiği kanısındayım.

Sayın Güneşrengi,

Aşağıda sunmuş olduğum Danıştay Kararında görevli yargı yerinin idare mahkemeleri olduğu belirtiliyor. İşinize yarayacağını düşünüyorum.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2011/11522
KararNo : 2012/5347

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON
Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA
Vekili : Av. Cansın Sanğu (Aynı adreste)
İstemin Özeti : Sakarya 2. İdare Mahkemesinin 29.9.2011 tarih ve
E:2011/928, K:2011/963 sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Karayolları Genel Müdürlüğü'nün
Savunmasının Özeti : Temyiz isteminin kabulüyle mahkeme kararının bozulması gerektiği savunulmaktadır.
Davacının Savunmasının Özeti : Cevap alınmamıştır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :

Düşüncesi : Dava; mülkiyeti davacıya ait olan 34 AF 1711 plakalı aracın 06.11.2007 tarihinde Düzce-Elmacık mevkiinde havanın yağışlı olması ve yol üzerine dökülen mazot ve motor yağının etkisiyle yolun kayganlaşması nedeniyle meydana gelen trafik kazasında, karayolunun bakım ve onarımından sorumlu olan davalı idarenin, kendisine yasalarla verilmiş olan görevleri tam ve eksiksiz yerine getirmeyerek hizmet kusuru bulunduğundan bahisle oluştuğu ileri sürülen 26.400,00 TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Sakarya 2. İdare Mahkemesince, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun'un 6099 sayılı Kanun ile değişik 110. maddesi uyarınca uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-a maddesi uyarınca görev yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

Karayolları Genel Müdürlüğünün kuruluş yasasında belirlenen, 2918 sayılı Yasa'da tekrarlanan görevlerinden, yani; yol yapım, bakım, işletme, trafik güvenliğini sağlama şeklinde yürüttüğü kamu hizmetinden kaynaklanan hukuki sorumluluğunun idare hukuku ilke ve kurallarına göre belirlenmesi; bu sebeple açılacak tam yargı davalarının da idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.

Bu haliyle bakılan uyuşmazlık, özel hukuktaki araç işletenin hukukisorumluluğundan değil, 6001 sayılı Yasada karayollarının emniyetle kullanılmalarını sağlayacak şekilde sürekli bakım altında bulundurmak, bakımını yaptırmak, onarmak, onarımını yaptırtmak, işletmek, işlettirmek, temizliğini yapmak, yaptırmak şeklinde öngörülen görevlerin tam ve eksiksiz yerine getirilmediği, dolayısıyla yürütülen hizmetlerin kusurlu işletildiği, meydana gelen zararda hizmet kusuru bulunduğu iddiasından kaynaklanmakta olup, buna göre davanın görüm ve çözümü idare mahkemelerine aittir.

Bu durumda, idare mahkemesince uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, görev yönünden davanın reddi yolunda verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görülmekle yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek, işin esasına geçildi, gereği görüşüldü:

Dava; mülkiyeti davacıya ait olan 34 AF 1711 plakalı aracın 06.11.2007 tarihinde Düzce- Elmacık mevkiinde havanın yağışlı olması ve yol üzerine dökülen mazot ve motor yağının etkisiyle yolun kayganlaşması nedeniyle meydana gelen trafik kazasında, karayolunun bakım ve onarımından sorumlu olan davalı idarenin, kendisine yasalarla verilmiş olan görevleri tam ve eksiksiz yerine getirmeyerek hizmet kusuru bulunduğundan bahisle oluştuğu ileri sürülen 26.400,00 TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Sakarya 2. İdare Mahkemesince, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 6099 sayılı Yasa ile değişik 110. maddesinde, bu Yasadan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceğinin hüküm altına alındığı; davacının tazminat talebinin dayanağı olan trafik kazasının davalı idarenin bakım ve onarımından sorumlu olduğu karayolu üzerinde meydana geldiği; bu haliyle, uyuşmazlığın, 2918 sayılı Yasa ile davalı idareye yüklenen sorumluluğun yerine getirilip getirilmediğinden kaynaklandığı; dolayısıyla görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflarca, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'a göre, kamu tüzel kişiliğine sahip özel bütçeli bir kamu kuruluşu olan Karayolları Genel Müdürlüğü, karayollarını yapmak, yaptırmak, emniyetle kullanılmasını sağlamak, karayollarını onarmak, işletmek, işlettirmekle görevli ve yetkili bulunmaktadır. Karayolları Genel Müdürlüğünce karayolu yapım, bakım ve işletilmesi şeklindeki kamu hizmetinin, idare hukuku ilke ve kurallarına göre yürütüleceği; anılan Genel Müdürlüğün idari işlem ve idari eylemlerden doğan uyuşmazlıkların da Anayasanın 125. Maddesi ve 2577 sayılı Yasanın 2. maddesine göre idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği konusunda duraksama bulunmamaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 6099 sayılı Yasayla yapılan değişiklik de, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün yol yapım ve bakım hizmetinin yürütülmesiyle ilgili hukuki sorumluluğuyla ilgili yeni bir düzenleme içermemekte; yargı yolunudeğiştirmemektedir.

2918 sayılı Yasanın 11.01.2011 tarihli ve 6099 sayılı Yasanın 14. maddesi ile değişik"Görevli ve Yetkili Mahkeme" başlıklı 110. maddesinde "İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır. Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." kuralı yer almaktadır.

Anılan yasa hükmünde, "bu kanundan doğan sorumluluk davaları" ifadesiyle 2918 sayılı Yasada yer alan hukuki sorumluluğa ilişkin kuralların uygulanacağı davalarla sınırlı biçimde görevli yargı yerinin belirlendiği vurgulanmaktadır. Dolayısıyla, görevli yargı yeri belirlenirken, söz konusu Yasa'da motorlu taşıt araçlarının verdiği zararlarla sınırlı biçimdedüzenlenen sorumluluk kurallarının, dava konusu uyuşmazlığa uygulanıp uygulanmayacağının saptanması gerekir.
Karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik güvenliğini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm önlemleri belirlemek amacını taşıyan 2918 sayılı Yasa, Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı,Ulaştırma Denizcilik ve HaberleşmeBakanlığı yanındaKarayolları Genel Müdürlüğünün de trafik güvenliği yönünden görev ve yetkilerini sayma yoluyla belirlemiştir. Ancak Yasada, diğer kamu idarelerinin ve bu arada Karayolları Genel Müdürlüğünün, trafik düzeni ve trafik güvenliği ile ilgili olarak üstlendikleri kamu hizmetlerinden dolayı hukuki sorumlulukları düzenlenmiş değildir.

2918 sayılı Yasanın "hukuki sorumluluk ve sigorta başlıklı sekizinci kısmında; araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu; bir başka deyişle motorlu araçların karıştığı trafik kazaları sonucu ortaya çıkan zarar nedeniyle araç sahiplerinin, işletmelerin hukuki sorumluluğu düzenlenmiştir.

2918 sayılı Yasanın hukuki sorumluluğa ilişkin sekizinci kısmında yer alan hükümler birlikte değerlendirildiğinde; Devlet ve diğer kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların karıştığı kazalar nedeniyle araç işleticisi sıfatıyla kamu idareleri ve kuruluşlarına karşı açılacaklar da dahil bütün araç sahibi ve işleticilerine karşıaçılan davaların görüm ve çözümü adli yargının görev alanına girmektedir. Fakat kamu idarelerive kuruluşlarının, trafik güvenliği ve düzenini sağlamak amacıyla gerek kendi kuruluş yasaları, gerekse 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununagöre yürüttükleri hizmetlerin,kamu hizmetiniteliğini taşımaları ve 2918 sayılı Yasada dagörevlendirilenkamu idare ve kuruluşlarının sorumluluklarının ayrıca düzenlenmemiş olmasıkarşısında;trafik düzeni ve güvenliği hizmetlerinden kaynaklandığı öne sürülenzararların tazmini istemiyle,ilgili idarelerekarşı açılan davalarıngörüm ve çözümü idari yargının görev alanına girmektedir.
Sonuç olarak Karayolları Genel Müdürlüğünün kuruluş yasasında belirlenen, 2918 sayılı Yasa'da tekrarlanan görevlerinden, yani; yol yapım, bakım, işletme, trafik güvenliğini sağlama şeklinde yürüttüğü kamu hizmetinden kaynaklanan hukuki sorumluluğunun idare hukuku ilke ve kurallarına göre belirlenmesi; busebeple açılacak tam yargı davalarının da idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.

Dava ve temyiz dosyasının birlikte incelenmesinden, mülkiyeti davacıya ait olan 34 AF 1711 plakalı aracın 06.11.2007 tarihinde Düzce-Elmacık mevkiinde yaptığı trafik kazasının, havanın yağışlı olması, yol üzerine dökülen mazot ve motor yağının etkisiyle yolun kayganlaşması nedeniyle meydana geldiği;karayolunun bakım ve onarımından sorumlu olan davalı idarenin, kendisine yasalarla verilmiş olan görevleri tam ve eksiksiz biçimde yerine getirmeyerek hizmet kusuru işlediği ileri sürülerek, oluştuğu belirtilen 26.400,00 TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu haliyle bakılan uyuşmazlık,özel hukuktaki araç işleteninhukukisorumluluğundan değil, 6001 sayılı Yasada karayollarının emniyetle kullanılmalarını sağlayacak şekilde sürekli bakım altında bulundurmak, bakımını yaptırmak, onarmak, onarımını yaptırtmak, işletmek, işlettirmek, temizliğini yapmak, yaptırmak şeklinde öngörülen görevlerin tam ve eksiksiz yerine getirilmediği, dolayısıyla yürütülen hizmetlerin kusurlu işletildiği, meydana gelen zararda hizmet kusuru bulunduğu iddiasından kaynaklanmakta olup, buna göre davanın görüm ve çözümü idare mahkemelerine aittir.

Bu durumda, idare mahkemesince uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, görev yönünden davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesine uygun bulunan temyiz istemlerinin kabulüne, Sakarya 2. İdare Mahkemesinin 29.9.2011 tarih ve E:2011/928, K:2011/963 sayılı kararının BOZULMASINA, dava dosyasının yeniden karar verilmek üzere adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine, 30,30 TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine 31.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 08-11-2013, 15:02   #6
Lpolat

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım anlattığınız olay KTK anlamında bir trafik kazası değildir. İdarenin Hizmet kusurundan kaynaklanan bir haksız fiildir.

Dolayısı ile müvekkilinizin zarar görmesi ile mazgalın hatalı olması arasında illiyet bağını ispatlayabiliyorsanız idari yargıda tam yargı davası açabilirsiniz

İkinci konu ise idari yargıda uzamış ceza zamanaşımı olgusu yoktur. Zira tüzel kişi olan Devletin veya kamu kurumunun “hizmet kusuru” nedeniyle sorumluluğu elbette var ama ceza sorumluluğu yoktur.

Olayınızda cismani zarar varsa zamanaşımı müvekkilinizin malululiyeti ile ilgilikesin raporu aldıktan sonra zamanaşımı olgusu başlar Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İdari Yargı mı ? Adli Yargı mı? Noyan Yiğit Meslektaşların Soruları 1 28-09-2011 17:15
Görevli yargı yolu (adli Yargı mı -idari yargı yolu)-zaman aşımı akrd61 Meslektaşların Soruları 11 12-11-2010 23:04
Adli yargı mı, idari yargı mı görevli? avukat.derviş.yıldızoğlu Meslektaşların Soruları 8 24-09-2010 21:27
İdari Yargı’da çalışan katip ve mübaşirler de adli yargı havuzundan pay alacak. Armağan Konyalı Hukuk Haberleri 0 21-11-2007 13:00
Adli Yargı mı ? İdari Yargı mı ? Maddi Manevi Tazminat cesur_yürek Meslektaşların Soruları 7 14-09-2007 18:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11459208 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.