Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

vergi dairesinin taraf ehliyeti

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 31-03-2008, 16:22   #1
bsdbsdbsd97

 
Varsayılan vergi dairesinin taraf ehliyeti

Değerli meslaektaşlar Vergi Dairesinin iptal ettirdiğimiz işleminden sonra vekalrt ücretini icraya verirken borçlu vergi dairesimi olmalıdır. Cevap verirseniz sevinirim. Teşekkürler...
Old 31-03-2008, 16:49   #2
FYLOZOF

 
Varsayılan

Mahkeme ilamında, davalı kim ise, vekalet ücretini ondan talep edeceksiniz.
Old 01-04-2008, 08:46   #4
avmurat

 
Varsayılan

Ben de aynı sorunla karşılaştım.Bir çözüm bulamadım.Sonuçta ilamda yazan vergi dairesini muhatap göstererek açtım takibi.Davada taraf olma ehliyeti varsa icra takibinide de olmalı diye düşündüm.
Old 01-04-2008, 10:40   #5
halit pamuk

 
Varsayılan

Vergi dairesi Müdürlükleri, sadece Vergi mahkemelerinde vergi uyuşmazlıklarında taraf olarak gösterilebilmektedir. Bunun nedeni kanundan kaynaklanmaktadır, 5345 sayılı Kanunun 24'üncü maddesine göre, vergi uyuşmazlıklarını takip ve yargısal işlem yapma yetkisi, vergi dairesi başkanlıklarına, bu başkanlıkların bulunmadığı yerlerde vergi dairesi müdürlüklerine ve aynı Kanunun geçici 5'inci maddesi kapsamındaki vergi dairesi müdürlüklerine aittir.

Ancak İdari ve adli dava ve takiplerde tüzelkişiliği bulunmadığı için taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Tüzel kişiliği temsilen hazine veya diğer anlamıyla maliye bakanlığı gösterilmelidir, diye düşünüyorum.

Ayrıca, Vergi uyuşmazlıklarında dahi,16.9.2005 tarihinden sonra açılan davalarda, vergi dairesi başkanlığının kurulduğu illerde, vergi dairesi müdürlüğü taraf olamaz
Old 04-04-2008, 20:43   #6
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Sayın Koray,

"Ayrıca, Vergi uyuşmazlıklarında dahi,16.9.2005 tarihinden sonra açılan davalarda, vergi dairesi başkanlığının kurulduğu illerde, vergi dairesi müdürlüğü taraf olamaz" demişsiniz ?

Bu görüşünüzün dayanağını öğrenebilir miyim?

Ya da dayanağınız, "
VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIKLARININ FAALİYETE GEÇTİĞİ 16.9.2005 TARİHİNDEN SONRA AÇILAN DAVALARDA, VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIKLARININ KURULDUĞU YERLERDE VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜKLERİNİN DAVALARDA TARAF OLMAYACAKLARI; VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIKLARININ MUVAFAKAT VERME YETKİLERİNİN BULUNMADIĞI GİBİ; MALİYE BAKANLIĞININ VEYA DEFTERDARLIKLARIN MUVAFAKATINI ALMADAN TEMYİZ BAŞVURUSUNDA DA BULUNAMAYACAKLARI HK.<"
Danıştay Yedinci Dairesi, 21.09.2006, E.2006/2174, K.2006/2494 sayılı kararı
ise;

Bu durumda, 5615 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle değişen bent Yürürlük; 04.04.2007
ile sorunu gidermiş olduklarını düşünüyorum.

Katılır mısınız bimem ?

Old 05-04-2008, 09:25   #7
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Önder,

Öncelikle hatırlatmalarınız için teşekkür ederim. Ancak mevcut değişiklik gözönüne alındığında dahi bir yerde vergi dairesi başkanlığı kurulmuşsa yasaya göre vergi ve diğer davalarda tarf olma ehliyeti Vergi dairesi Başkanlığına aittir. Çünkü 24. madde hükmünü okursanız açıkça bu görülmektedir.

"Vergi Dairesi Başkanlığı; yetki alanı içindeki mükellefi tespit etmek, vergi ve benzeri mali yükümlülüklere ilişkin tarh, tahakkuk, tahsil, terkin, tecil, iade, ödeme, muhasebe ve benzeri işlemleri yapmak, (Değişik ibare: 5615 - 28.3.2007 / m.18) "bu işlemler ile diğer işlemlerinden dolayı idari yargı mercileri nezdinde yaratılan ihtilaflarla ilgili olarak bu merciler nezdinde talep ve savunmalarda bulunmak", gerektiğinde temyiz ve tashihi karar talebinde bulunmak, yargı kararlarının uygulanması işlemlerini yürütmek, vergi uygulamalarını geliştirmek ve iyileştirmek, mükelleflere kanunların uygulanması ile ilgili görüş bildirmek, mükellefi hakları konusunda bilgilendirmek ve uygulamalarında mükellef haklarını gözetmek, mükellef hizmetleri ile bilgi işlem, istatistik, bilgi toplama, eğitim, satın alma, kiralama, vergi inceleme ve denetimi, uzlaşma, takdir ve benzeri görevleri ve işlemleri yürütmekle görevli ve yetkilidir."

Bu görevi vergi dairesi başkanlıklarına vermiştir. Bildiğim kadarıyla Başkanlıklar bünyesinde geçiçi görevlendirilen hazine Avukatları bu işi yapmaktadır.
Old 10-04-2008, 16:29   #8
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Sayın Koray,

Konu ilginç ve henüz ulaşamadığım farklı farklı (karşı oylu) yargı kararları da varmış ?

Ancak, aynı yasanın;
"MADDE 27.
Başkan ve her kademedeki Başkanlık yöneticileri, sınırlarını açıkça belirtmek ve yazılı olmak şartıyla, yetkilerinden bir kısmını astlarına devredebilir. Yetki devri uygun araçlarla ilgililere duyurulur."

24. maddesindeki yetkinin devri için hukuksal olarak yeterli midir?
Old 11-04-2008, 10:45   #9
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Önder,

Madde 27, yetki devrini düzenliyor. Yetki devri, taraf ehliyetinde bir değişikliğe neden olmaz. Yani yetki devriyle taraf olunmaz, diye düşünüyorum ama aksi görüşte olanlarda yok değil tabi ki.
Old 11-04-2008, 14:40   #10
avukatRMK

 
Varsayılan

herkese selamlar,
Yapılan açıklamalar karşısında bir konuya değinme ihtiyacı hissettim. 2006 yılında bir müvekkile kesilen vergi ziyaı ve usulsüzlük cezaları ve haksız olarak tarh edilen vergiler için açtığımız davada ... Vergi Dairesi Başkanlığına izafeten Maliye Bakanlığına karşı açılan davada yerel mahkemece hasım düzeltme kararı verilerek .... Vergi Dairesi müdürlüğünün gerçek hasım olduğu belirtilmişti.
Bu durumda sayın Koray'ın "Vergi uyuşmazlıklarında dahi,16.9.2005 tarihinden sonra açılan davalarda, vergi dairesi başkanlığının kurulduğu illerde, vergi dairesi müdürlüğü taraf olamaz" beyanı sanırım geçerli olmayacaktır. Zira yukarıda belirttiğim olay Ankara'da geçmektedir.
Birebir yaşadığım için paylaşmak istedim.İyi çalışmalar
Old 11-04-2008, 19:18   #11
halit pamuk

 
Varsayılan

Bu sadece benim görüşüm değil, Danıştay'ın da görüşü böyle.

T.C.
DANIŞTAY
7. DAİRE
E. 2006/2573
K. 2006/2429
T. 21.9.2006
• VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞININ KURULDUĞU İLLER ( 16.9.2005 Tarihinden Sonra Açılan Davalarda Bu İllerde Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün Taraf Olamayacağı )
• VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN TARAF EHLİYETİ ( 16.9.2005 Tarihinden Sonra Açılan Davalarda Vergi Dairesi Başkanlığının Kurulduğu İllerde Taraf Olamayacağı )
5345/m.23,24,25
ÖZET : 16.9.2005 tarihinden sonra açılan davalarda, vergi dairesi başkanlığının kurulduğu illerde, vergi dairesi müdürlüğü taraf olamaz.

DAVA : Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanlığı vekili Av. Zehra Bilge ÜNLÜSOY tarafından, Ankara Dördüncü Vergi Mahkemesinin 2.3.2006 gün ve E:2005/1322; K:2006/188 sayılı kararının bozulması istemiyle Yeğenbey Vergi Dairesi Müdürlüğüne karşı yapılan temyiz başvurusuna ait dosya incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

KARAR : Dosyanın incelenmesinden; Ankara Dördüncü Vergi Mahkemesinin 2.3.2006 gün ve E:2005/1322; K:2006/188 sayılı kararının bozulması istemiyle yapılan başvuruya ait dilekçenin, Yeğenbey Vergi Dairesi Müdürlüğüne tebliğ edilerek, dosyanın tekemmül ettirildiği anlaşılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 48'inci maddesinin 1'inci fıkrasında, temyiz istemlerinin Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış dilekçeler ile yapılacağı, 3'üncü fıkrasında ise, temyiz dilekçelerinin, ilgisine göre kararı veren mahkemeye, Danıştaya veya 4'üncü maddede belirtilen mercilere verileceği ve kararı veren mahkeme veya Danıştayca karşı tarafa tebliğ edileceği; 4'üncü fıkrasında da, kararı veren Danıştay dairesi veya mahkemenin , cevap dilekçesi verildikten veya cevap süresi geçtikten sonra dosyayı dizi listesine bağlı olarak, Danıştaya veya Kurula göndereceği açıklanmıştır.

Öte yandan; 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun geçici 5'inci maddesinde, kurulacak vergi dairesi başkanlıklarının faaliyete geçmesiyle birlikte vergi dairesi müdürlükleri ile gelir müdürlüklerinin ilgili vergi dairesi başkanlığına bağlanmış sayılacağı, defterdarlıklara ve gelirler bölge müdürlüklerine bağlı vergi denetmen ve yardımcılarının ise, ilgili vergi dairesi başkanlıklarına atanmış sayılacağı; mal müdürlüklerine bağlı vergi denetmen ve yardımcılarının ise, ilgili vergi dairesi başkanlığı birimi haline dönüştürülünceye kadar defterdarlıklara bağlı olarak faaliyetlerine devam edeceği, hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca; 5345 sayılı Kanunun 23'üncü maddesinde; Gelir İdaresi Başkanlığının taşra teşkilatının doğrudan merkeze bağlı vergi dairesi başkanlıkları ile vergi dairesi başkanlığı kurulmayan yerlerde bu Kanunun 25 ve 25'inci maddesindeki görev ve yetkileri haiz vergi dairesi müdürlüklerinden oluşacağı, vergi dairesi başkanlıklarının kuruluş yerleri ve sayıları ile bunlara ilişkin değişikliklerin Bakanlar Kurulunca belirleneceği, hükme bağlanmış olup; Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığınca Valiliklere gönderilen 22.9.2005 gün ve 48194 sayılı yazıda da, anılan Kanunun 23'üncü maddesi uyarınca; 29 ilde kurulan ve 16.9.2005 tarihinde faaliyete geçen vergi dairesi başkanlıklarının kurulduğu illerde bulunan bağlı vergi dairelerinin, anılan kanunun Geçici 5'inci maddesi gereğince vergi dairesi başkanlığı birimi haline dönüştürülünceye kadar, Defterdarlıklara bağlı olarak faaliyetlerine devam edecekleri belirtilmiştir. Bu durumda, vergi dairesi başkanlıklarının faaliyete geçirildiği 16.9.2005 tarihinden sonra açılan davalarda, 5345 sayılı Kanunun 24'üncü maddesine göre, vergi uyuşmazlıklarını takip ve yargısal işlem yapma yetkisi, vergi dairesi başkanlıklarına, bu başkanlıkların bulunmadığı yerlerde vergi dairesi müdürlüklerine ve aynı Kanunun geçici 5'inci maddesi kapsamındaki vergi dairesi müdürlüklerine aittir. 5345 sayılı Kanunda, dava takip ve yargısal işlemler yapma yetkisinin, yetkinin sahibi olduğunu açıkladığımız idari birimler tarafından alt idari birimlere devrine izin veren bir düzenleme yoktur. Kanunun, Gelir İdaresi Başkanlığının merkez teşkilatını oluşturan başkan ve başkanlık yöneticilerinin astlarına yetki devrine izin veren 27'nci maddesini ise, taşra teşkilatını oluşturan vergi dairesi başkanlıkları ile bu başkanlıkların bulunmadığı yerlerde vergi dairesi müdürlükleri, bu amaçla kendilerine dayanak alamayacakları gibi; 5345 sayılı Kanunun 24'üncü maddesinin son fıkrasında, vergi dairesi başkanlıkları bünyesinde kurulması öngörülen grup müdürlüklerine verilen, davayı takip ve idari davalara ilişkin işlemleri yapma yetkisi bulunan vergi dairesi başkanlıklarına, hukuki hizmet sağlamaktan ibaret bulunan hukuk işlerini yürütme görevi de, bu müdürlüklere, vergi uyuşmazlıklarında idari davanın tarafı olma niteliğini kazandıramaz.

Bu açıklamalar karşısında; dosyada, temyiz dilekçesinin, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığına bağlı vergi dairesi müdürlüğü olan ve, bu nedenle, Vergi Dairesi Başkanlığının faaliyete geçtiği 16.9.2005 tarihinden sonra açılan idari davalar ile bu davalarda verilecek kararlara karşı gidilen kanun yollarında taraf olma ehliyeti bulunmayan ve bu konuda kendisine yetki devri de yapılamayacak olan Yeğenbey Vergi Dairesi Müdürlüğü yerine Ankara Vergi Dairesi Başkanlığına tebliğ edilmek suretiyle, 2577 sayılı Kanunun 48'inci maddesinin 3'üncü fıkrası uyarınca işlem yapılması gerekmektedir.

SONUÇ : Bu nedenlerle, yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılarak, tekemmülünün sağlanmasından sonra Danıştaya gönderilmek üzere dosyanın, Ankara Dördüncü Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 21.09.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 14-04-2008, 16:24   #12
avmurat

 
Varsayılan

Benim sorunum da benzer olduğu için yeni bir konu açmadan bu konu içerisinde sormak istiyorum.Daha önce de belirtmiştim.Motorlu Taşıtlar Vergi Dairesi Müdürlüğü aleyhine trafik para cesasına itiraz için sulh ceza mahkemesine başvurdum.Çünkü problem cezanın yazılmasınde değil, cezanın yanlışlıkla benim müvekkilimin kaydına işlenmesinden kaynaklanıyordu.Sulh ceza mahkemesi talebi kabul etti ve vergi dairesinin işlemini iptal etti.Karardaki vekalet ücreti için icra takibi başlattım.Borçlu olarak da ilamda taraf görünen vergi dairesi müdürlüğünü gösterdim.Şimdi İcra Mahkemesinde, vergi dairesinin tüzel kişiliği olmadığı ve aslında ilamın da hatalı olduğu gerekçesiyle şikayet yoluyla takibin iptalini talep ettiler.Vergi dairesinin tüzel taraf ehliyeti olmadığını kabul etsek bile ben takibi ilamda gösterilen kurum kimse buna karşı yapmakla yükümlü değilmiyim?Davada taraf olabildiğine hakkında hüküm tesis edildiğine göre icra takibinde de taraf olması gerekmez mi? Saygılarımla.
Old 17-04-2008, 19:00   #13
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Sayın Koray,

Haklısınız, uyarınız için çok teşekkür ederiz. Ancak, anladığımız kadarıyla yerel mahkemeler henüz henüz netleşememişler. Bazı vergi mahkemeleri re'sen hasım düzeltiyorlar, bazıları ise, dilekçe red kararları veriyorlarmış?

Vergi Dairesi Başkanlıkları da kararların arkasından dolaşarak, "bir yazı" ile vergi dairesi müdürlerine "yetki" vermişler. Müdürler de bu yazılara dayanarak, ... Vergi Dairesi Başkanı YERİNE şeklinde imzalamaya başlamışlar.

Bu durumda da yetki itirazında bulunulabilinir mi?
Old 18-04-2008, 08:21   #14
halit pamuk

 
Varsayılan

Neden dilekçe red kararı veriliyormuş anlamadım. İdari yargı da husumet sorunu olmaz. Mahkemenin Resen husumeti doğru hasıma yönlendirmesi gerekirdi. (İYUK.m.15'e göre 3/f bendine göre, davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması halinde, dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma tebliğine, karar verilir.)



Yetki yönünden itiraz edilmesi gerektiği konusundaki görüşünüze katılıyorum. İdari Yargıda da idari dava dilekçelerine verilecek cevaplarda, Valiler bir çok görevini il müdürlerine veya yardınmcılarına devrettiği halde her türlü davaya cevap dilekçelerini kendileri imzalıyor, diye biliyorum. Burada da aynı şey olmalı.
Old 18-04-2008, 17:47   #15
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Sayın Koray,

Dilekçe redlerini Danıştay'ın bazı kararlarının yorumlarına dayandırıldıkları anlaşılıyor.

Öte yandan, Vergi Dairesi Başkanlıklarınca yapılan imza devri, yetki devri anlamına gelmez diyorlar.
Old 15-12-2008, 12:02   #16
MKG

 
Varsayılan Müd

5345 sayılı kanunla Yasa Koyucu; Gelir İdaresi Başkanlığının taşra teşkilatının vergi dairesi başkanlıklarından oluşmasını, vergi mükellefleri hakkındaki tarh, tahakkuk, tahsil ve benzeri vergisel işlemlerin bu birimlerce yapılmasını öngörmektedir. Ancak bu yapısal dönüşümün kısa vadede gerçekleşmeyeceği öngörüldüğünden, kamu görev ve hizmetlerinde aksama olmaması için kanuna geçiş hükümleri dercedilmiştir. Geçici 5’inci madde de bu geçiş hükümlerinden biridir ve kanunla öngörülen yapının tekemmülüne kadar vergi dairesi müdürlüklerinin görev, yetki ve sorumluluklarının bu madde hükmü gereği devam edeceği belirtilmiştir. 5345 sayılı kanunun Geçici 5’inci maddesinde şu ifadeler yer almaktadır:

“Kurulacak vergi dairesi başkanlıklarının faaliyete geçmesiyle birlikte vergi dairesi müdürlükleri ile gelir müdürlükleri ilgili vergi dairesi başkanlığına bağlanmış; defterdarlıklara ve gelirler bölge müdürlüklerine bağlı vergi denetmen ve yardımcıları ise ilgili vergi dairesi başkanlıklarına atanmış sayılır. Mal müdürlükleri bünyesinde bulunan bağlı vergi daireleri ise vergi dairesi başkanlığı birimi haline dönüştürülünceye kadar defterdarlıklara bağlı olarak faaliyetlerine devam ederler. Buralarda çalışan Başkanlık personeli fiilen görev yaptıkları bu birimlerde görevlendirilmiş sayılır. Vergi dairesi başkanlıklarına bağlanan birimler ile defterdarlıklar ve gelirler bölge müdürlükleri bünyesinde faaliyetine devam eden birimler açısından 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin bu Kanunla kaldırılan ek 8, 9, 10, 13, 14, 15 ve 16 ncı maddeleri ile ek 11 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerinin yürürlüğü ve anılan maddelerde yer alan görev, yetki ve sorumlulukların kullanılması bu birimlerin tüm iş ve işlemlerinin sona erdirilmesine kadar devam eder.”

Geçici 5’inci maddeye göre Vergi Dairesi Başkanlıklarına bağlanan vergi dairesi müdürlükleri açısından geçerli olan 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin “Vergi Daireleri” başlıklı Ek 14. Maddesi’ne aşağıda yer verilmiştir:

“Vergi daireleri, vergi kanunları ve özel kanunlar ile bu kanunlara dayanılarak Bakanlıkça belli edilen kamu gelirleriyle ilgili mükellefi tespit, tarh, tahakkuk, tecil, tahsil, terkin, ödeme, iade ve muhasebe işlemlerini; bu işlemlere ilişkin olarak vergi dairesi veya mükelleflerce yaratılan ihtilaflarla ilgili yargı mercii nezdinde Hazineyi temsilen dilek ve savunmalarda bulunulması, gerektiğinde temyiz ve tashihi karar talebinde bulunulması ve yargı kararlarının uygulanması işlemlerini yürütür…”

07.09.2005 tarihinde yayımlanan Vergi Dairesi Başkanlıklarının Kuruluş Ve Görev Yönetmeliği’nin Geçici 3. maddesinde: “Bu Yönetmelikte öngörülen vergilendirme, muhasebe, tahsilât grup müdürlükleri veya bu fonksiyonları haiz daha az sayıda grup müdürlüğü kuruluncaya kadar vergi dairesi başkanlığının, Vergi Usul Kanununa göre “Vergi Dairesi”, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre de “Tahsil Dairesi” sıfatı bulunmaz.” ifadelerine yer verilerek Başkanlık kurulan yerlerde öngörülen teşkilatın tekemmülüne kadar “Vergi Dairesi” ve “Tahsil Dairesi” sıfatını haiz birimlerin bu başkanlıklara bağlı olan vergi dairesi müdürlükleri olduğu belirtilmiştir.

Konu ile ilgili 371 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde; Vergi Usul Kanununun 4. maddesinde işaret edilen ‘vergi dairesi’nin yetki ve görevlerini haiz olarak faaliyete geçen tek vergi dairesi başkanlığının Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı olduğu belirtilmiştir.

Danıştay 7. Daire'nin kararına dayanak aldığı 24. madde Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı dışındaki başkanlıklar açısından askıdadır. Zaten bu maddede sayılan işlemler vergi dairesi müdürlüklerince ve onların imzasıyla tekemmül etmektedir.

Konunun 7. Daire'nin 5345/Geçici 5. maddeyi yanlış(daha doğrusu eksik) yorumlamasından kaynaklandığını düşünüyorum. Nitekim diğer dairelerin kararları aksi yöndedir.
Old 06-08-2011, 12:47   #17
mdelen82

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Adnan Koray
Vergi dairesi Müdürlükleri, sadece Vergi mahkemelerinde vergi uyuşmazlıklarında taraf olarak gösterilebilmektedir. Bunun nedeni kanundan kaynaklanmaktadır, 5345 sayılı Kanunun 24'üncü maddesine göre, vergi uyuşmazlıklarını takip ve yargısal işlem yapma yetkisi, vergi dairesi başkanlıklarına, bu başkanlıkların bulunmadığı yerlerde vergi dairesi müdürlüklerine ve aynı Kanunun geçici 5'inci maddesi kapsamındaki vergi dairesi müdürlüklerine aittir.

Ancak İdari ve adli dava ve takiplerde tüzelkişiliği bulunmadığı için taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Tüzel kişiliği temsilen hazine veya diğer anlamıyla maliye bakanlığı gösterilmelidir, diye düşünüyorum.

Ayrıca, Vergi uyuşmazlıklarında dahi,16.9.2005 tarihinden sonra açılan davalarda, vergi dairesi başkanlığının kurulduğu illerde, vergi dairesi müdürlüğü taraf olamaz

6183 sayılı kanunun 79. maddesine göre müvekkile gönderilen haciz bildirisine 7 gün içinde cevap vermedik. 6183 yasanın 79. maddesi bu halde genel mahkemelerde menfi tespit davası açılabileceğini söylemektedir. Peki davalı olarak il vergi dairesi başkanlığını mı, vergi dairesi müdürlüğünü mü , valiliği mi yoksa maliye hazinesini mi hasım göstereceğim .yardımcı olursanız sevinirim.
Old 06-08-2011, 15:05   #18
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mdelen82
...Peki davalı olarak il vergi dairesi başkanlığını mı, vergi dairesi müdürlüğünü mü , valiliği mi yoksa maliye hazinesini mi hasım göstereceğim

husumet,takip borçlusundan alacaklı olan vergi dairesi müdürlüğüne yöneltilir. Vergi dairsi başkanlıklları bulunan yerlerde ise davaya taraf vergi dairsi başkanlığıdır. ( 5345 sk. 3,23,24,25 ve geçici 5 Md )
iyi çalışmalar
Old 13-09-2011, 16:58   #19
emredoğan

 
Varsayılan

2010 yılında Vergi Mahkemesine açtığım bir davada davalı olarak " X Vergi Dairesi Müdürlüğünü" gösterdim. Bulunduğum ilde vergi dairesi başkanlığı bulunmaktadır. Buna rağmen husumet yönünden herhangi bir sorun yaşamadım ve dava lehimize sonuçlandı. Şimdi vekalet ücreti için yapacağım takipte borçlu olarak "Müdürlüğü" mü, yoksa "Başkanlığı" mı göstermem gerekir ? Teşekkürler .
Old 13-09-2011, 18:59   #20
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan MÜdÜrlÜk

Alıntı:
Yazan emredoğan
2010 yılında Vergi Mahkemesine açtığım bir davada davalı olarak " X Vergi Dairesi Müdürlüğünü" gösterdim.... vekalet ücreti için yapacağım takipte borçlu olarak "Müdürlüğü" mü, yoksa "Başkanlığı" mı göstermem gerekir ? Teşekkürler .

Karar kimin aleyhine verilmiş ise, takipteki muhatabınız da odur.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
idari para cezasına itiraz için taraf ehliyeti buketoz Meslektaşların Soruları 1 13-04-2009 11:09
Taraf ehliyeti olmayana açılan dava Av.Elvan Akkaya Meslektaşların Soruları 23 29-12-2008 16:51
vergi dairesinin işlemi hukuka aykırı mıdır? SUCCEED Meslektaşların Soruları 6 05-02-2008 23:16
taraf ehliyeti Av.Ufuk Meslektaşların Soruları 3 18-04-2007 18:47
hacizli gayrimenkulun satışında vergi dairesinin haczinin etkisi NAZ80 Meslektaşların Soruları 2 12-02-2007 11:04


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08239102 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.