Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İki tarafıda tacir olan bir icra takibinde ihtarname zorunluluğu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-09-2023, 12:16   #1
mamafi48

 
Varsayılan İki tarafıda tacir olan bir icra takibinde ihtarname zorunluluğu

Merhabalar Sayın Meslektaşlarım herkese iyi çalışmalar dilerim.

Müvekkilim bir şahıs şirketi olup tamirat işi yapmaktadır. Başka bir tüzel kişi şirketin bir aracını tamir etmiş olup söz konusu tamirat işlemi sonrasında da belli bir miktar bakiye alacak kalmıştır. Söz konusu bakiye alacak ise borçlu şirket tarafından ödenmemektedir.

Müvekkil ise yapmış olduğu işe karşılık borçluya haziran ayı içerisinde 3 gün vadeli ve geciken her ay için %5 faiz işleyeceği ibareleri bulunan bir e-fatura düzenlemiştir. Söz konusu e-fatura sistem üzerinden şirket muhasebesine otamatik olarak düşmüştür. Aradan 2 ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen yapılan kısmi ödeme dışında müvekkil hesabına herhangi bir ödeme yapılmamıştır.

Meslektaşlarım bu konuyu baya bir araştırdım ne yazık ki işin içerisinden çıkamadım. Sorum şudur aslında;

1- Söz konusu olayda borçlu şirkete karşı icra takibi başlatmak istersek eğer TTK 18 md. "Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır." hükmü uyarınca icra takibi başlatmadan önce borçluyu temerrüde düşürmek için ihtarname keşide etmem gerekli midir?

2- Yine aynı kanunun 1530. maddesinde ise " Sözleşmede öngörülen ödeme süresi, faturanın veya eş değer ödeme talebinin veya mal veya hizmetin alındığı veya mal veya hizmetin gözden geçirme ve kabul usulünün tamamlandığı tarihten itibaren en fazla altmış gün olabilir. Şu kadar ki, alacaklı aleyhine ağır bir haksız durum yaratmamak koşuluyla ve açıkça anlaşmak suretiyle taraflar daha uzun bir süre öngörebilirler. Ancak alacaklının küçük yahut orta ölçekli işletme (KOBİ) veya tarımsal ya da hayvansal üretici olduğu veya borçlunun büyük ölçekli işletme sıfatını taşıdığı hâllerde, ödeme süresi, altmış günü aşamaz." uyarınca ihtarname keşide etmeden doğrudan icra takibi başlatılabilir mi?

Bu konuda yardımcı olabilirseniz meslektaşlarım çok sevinirin. Herkese iyi çalışmalar dilerim.
Old 26-09-2023, 17:02   #2
Av.Yalçın Berk AKGÜNEŞ

 
Varsayılan

Meslektaşım iyi günler.
Yazdığınız duruma binaen bence ihtarnamesiz takip başlatılabilir.

Nitekim ihtarname borçluya faiz işletebilmek ve mütemerrit kılabilmek içindir. Olayımızda ise TTK 1530/4 hükümleri uyarınca icra takibini başlat direkt olarak başlatabilirsiniz. Lakin faizin işletilebilmesi ve vade tarihinin ne zaman başlatılabileceği hususunda açıkçası çok bir bilgim olmasa da aklıma gelen iki seçenek mevcut:

1)Borçlunun faturayı teslim aldığı tarihten itibaren 61. gün faiz işletmek

2)Borçlunun kısmi ödeme yaptığı tarihten sonraki gün vade tarihi olarak faiz işletmek

Bu durumlar faiz işletmek için aklıma gelen uygun durumlar olsa da takibi bir an önce başlatarak en kötü ihtimalle itirazın iptali davası konusu olursa icra takibinin yapıldığı tarihten itibaren faiz işletilerek mahkemece hüküm kurulabilecektir. Ancak faizin reddedilen kısmı için karşı tarafın avukatı olması durumunda karşı taraf vekalet ücretine de hükmedilebilecektir.

Umarım yardımcı olabilmişimdir. Başkaca meslektaşların fikir ve görüşleri ile çözüme kavuşur.
Old 11-10-2023, 13:41   #3
mamafi48

 
Varsayılan

Meslektaşım cevabınız için çok teşekkür ederim. İyi çalışmalar dilerim.

Alıntı:
Yazan Av.Yalçın Berk AKGÜNEŞ
Meslektaşım iyi günler.
Yazdığınız duruma binaen bence ihtarnamesiz takip başlatılabilir.

Nitekim ihtarname borçluya faiz işletebilmek ve mütemerrit kılabilmek içindir. Olayımızda ise TTK 1530/4 hükümleri uyarınca icra takibini başlat direkt olarak başlatabilirsiniz. Lakin faizin işletilebilmesi ve vade tarihinin ne zaman başlatılabileceği hususunda açıkçası çok bir bilgim olmasa da aklıma gelen iki seçenek mevcut:

1)Borçlunun faturayı teslim aldığı tarihten itibaren 61. gün faiz işletmek

2)Borçlunun kısmi ödeme yaptığı tarihten sonraki gün vade tarihi olarak faiz işletmek

Bu durumlar faiz işletmek için aklıma gelen uygun durumlar olsa da takibi bir an önce başlatarak en kötü ihtimalle itirazın iptali davası konusu olursa icra takibinin yapıldığı tarihten itibaren faiz işletilerek mahkemece hüküm kurulabilecektir. Ancak faizin reddedilen kısmı için karşı tarafın avukatı olması durumunda karşı taraf vekalet ücretine de hükmedilebilecektir.

Umarım yardımcı olabilmişimdir. Başkaca meslektaşların fikir ve görüşleri ile çözüme kavuşur.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Borçlunun ilk ilamsız icra takibine vekille itiraz etmesi yeni açılacak icra takibinde vekile tebligat yapılma zorunluluğu doğurur mu ? Av. Esat Bozkurt Meslektaşların Soruları 1 03-07-2022 23:38
Muacceliyet şartı olan kira kontratında tacir olan kiracının kirayı düzensiz ödemesinden dolayı tahliyesi avukat12 Meslektaşların Soruları 4 15-03-2019 10:29
icra takibinde yapılan usulsüz tebligat var mıdır ve haciz aşamasında eşin üstüne olan malların durumu? Av.Mehmet İşlek Meslektaşların Soruları 4 02-12-2013 15:41
ilamlı icra takibinde idareye ihtar zorunluluğu gunay30 Meslektaşların Soruları 1 04-06-2013 10:59
icra takibinde var olan vekaletnamenin süresi itirazın iptali davası açılmadan önce dolarsa kapbana Meslektaşların Soruları 2 10-01-2011 16:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06465793 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.