|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
08-08-2008, 09:17 | #1 |
|
askeri okul tazminatı
Askeri okuldan ayrılan öğrencilerden istenen, tazminatlara karşı açılcak tutara davasında dava dilekçesi ve yargılama konusunda nasıl bir yol izlenmeli sayın meslektaşlarımın yardımlarını bekliyorum. Şimdiden teşekkürler
|
08-08-2008, 13:59 | #2 |
|
Askerİ ÖĞrencİlİk İŞlemlerİ
Değerli meslektaşım. Öncelikle 1602 sayılı kanundaki 60 günlük dava açma süresi içinde askeri okulun bağlı olduğu kuvvet komutanlığına itiraz etmenizi öneririm. Bu itiraz sonucu miktar biraz düşebilir. Ancak yazının size tebliğinden itibaren 60 gün içinde askeri yüksek idare mahkemesi başkanlığına iptal davası açmanız gerektiğini düşünüyorum. Askeri hizmete ilişkin bir olay olduğu için AYİM görevli kanaatindeyim.
|
08-08-2008, 16:51 | #3 |
|
değerli meslektaşım eğer okuldan çıkarma işleminin hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsanız idari işlemin iptali için Askeri Yükesek İdare Mahkemesinde dava açabilirsiniz. ancak probleminiz sadece tazminatsa borçlu olmadığınız yönünde menfi tespit davası, borç miktarının tespiti için dava açabilir veya hazine tarafından size dava açılmasını bekleyebilirsiniz. ancak bence hazine dava açmadan alacağı tahsil edemeyeceğinden onların açacağı davayı beklemeniz daha uygun masraf yapmamaış olursunuz. istenilen tazminat konusunda genelde yüklenme senedinde olmayan öğretim görevlisi ücreti, atış gideri gibi hususlarda talep ediliyor. ancak okula girerken verilen yüklenme senedinde olmayan hususlar talep edeilemeyeceğinden mahkemece hükmedilecek tazminat miktarıda düşüyor. talep edilen tazminat miktarı ile yüklenme senedinde istenebilecek hususları karşılaştırın ve yüklenme senedinde olmayan giderler yönünden davanın reddini isteyin.
|
09-08-2008, 14:08 | #4 |
|
Sn. avaakaş;
Askeri okula girişlerde yüklenme senedi ileaskerlikten çıkarılmas halinde ödenecek tazminat taahhüt edilir, yani bu yüklenme senedi idare (MSB) ile askeri öğrenci arasında bir sözleşmedir. bu nedenle bu tazminat bedellerinin indirilmesine ilişkin menfi tespit davaları Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmektedir. Açacağınız dava için öncelikle askeri okula müracaat ederken yüklenme senedinin ve masraf cetvelinin bir suretini isteyin. Masraf cetvelinde yüklenme senedinde taahhüt edilmemiş olan masraf kalemleri (Atış, amortisman, personel vs.) de talep edilmektedir. Bu bedellerin talep edilemeyeceğine ilişkin çok sayıda Yargıtay kararı mevcuttur. Ben fazlaya dair haklarınızı saklı tutarak kısmi dava açmanızı öneririm. Bilirkişi raporuna göre ıslah edebilirsiniz. |
09-08-2008, 23:17 | #5 |
|
Sayın meslektaşım;
Doğrudan asliye hukuk mahkemesinde menfi tespit davası (kısmi)açmanızı öneririm. Kurum tarafından gönderilen masraf tablosundaki bir çok husus ( amortisman, eğitim, atış vs) yüklenme senedi ile ilgili olmayan hususlar. Bilirkişi raporu ile talep edilen tazminatın büyük kısmı düşüyor, duruma göre ıslah edersiniz. |
11-08-2008, 17:15 | #6 |
|
Sayın Doğan ve Sayın Aksoy'un açıklamaları yerinde olup, tazminatın büyük kısmı indirilecektir.
|
14-10-2008, 17:00 | #7 |
|
askeri okul tazminatı
Sayın Meslektaşım,
öncelikle cevabiniz için teşekürler, benim oğlum kendi isteği ile, askeri liseyi bitirdikten sonra, kara harp okuluna kayıt yaptırdı ve ayrıldı. Ödeyeceğimiz tazminat konusunda yargıtay kararı ve dava dilekçesi örneği ihtaycımız vardır. Yardımcı olursanız memnun olurum. |
14-10-2008, 17:04 | #8 |
|
NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
ANKARA DAVACI : Gökhan VEKİLLERİ : DAVALI : Milli Savunma Bakanlığı Bakanlıklar/ANKARA TALEP KONUSU : Fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile, davalı idarenin 23.01.2008 tarihli yazısı ile müvekkile bildirilen toplam 25.375-YTL borç meblağının şimdilik 6.500-YTL’sine ilişkin olarak müvekkilin davalı idareye borçlu olmadığının tespiti talebimizden ibarettir. HARCA ESAS DEĞER : 6.500-YTL AÇIKLAMALAR : Müvekkil, 10.09.2001 tarihinde, Hava Sınıf Okulları ve Teknik Eğitim Merkez Komutanlığı Astsubay Sınıf Okulu’nda eğitimine başlamış olup, 30.08.2002 tarihinde Hava Sınıf Okullarından mezun olup Astsubay olarak askeri görevine başlamış ve . 05.12.2006 tarihinde de 5. Ana jet Üs Komutanlığı’ndan ilişiği kesilmiştir. Müvekkilin Türk Silahlı kuvvetlerinden ilişiğinin kesilmesi üzerine davalı idare tarafından 23.01.2008 tarihli yazı ile müvekkile; “ Hava Kuvvetleri Komutanlığı emrinde görevli iken, 926 sayılı Personel Kanunu’nun 112’inci maddesi gereği mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan ayrıldığı, bu nedenlerle kendisi için yapılan öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarının tahsil edilmesinin gerektiği, müvekkilin bu kalemler nedeni ile davalı idareye toplam 25.375-YTL borçlu olduğu ve bu borcu ödemesi gerektiği” bildirilmiştir. Ancak, davalı idare tarafından belirlenen borç meblağı fahiş olup, söz konusu borç meblağı, yerleşik Yargıtay İçtihatları ve hukuki mevzuata aykırı olarak hesaplanmıştır. Şöyle ki; 1) DAVALI İDARENİN TALEBİ, MÜVEKKİLİN ASKERİ OKULA GİRERKEN İMZALADIĞI YÜKLENME SENEDİNDEKİ MİKTARI OLDUKÇA AŞMAKTA OLUP, YÜKLENME SENEDİYLE YÜKLENİLMEYEN BEDELLERİN DAVALI İDARE TARAFINDAN MÜVEKKİLDEN TALEP EDİLEBİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR. Askeri okula kayıt işlemleri sırasında müvekkil tarafından imzalanan yüklenme senedinde, müvekkilin zorunlu hizmet süresini tamamlamadan TSK ile ilişiğinin kesilmesi durumunda ödemesi gerekecek olan tazminat miktarı belirlenmiş ve bu tazminatın temelini oluşturan eğitim masrafları tahdidi olarak sayılmıştır. Ancak, davalı idarenin 23.01.2008 tarihli yazısı ile istenen meblağ, müvekkilin imzaladığı yüklenme senedindeki meblağın oldukça üzerinde bir meblağ olduğundan, müvekkile yüklenme senedi ile taahhüt altına girdiği meblağın üzerinde bir borcun tahakkuk ettirilmesi uygun değildir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.11.2007 gün ve E: 2007/18-863 ve K: 2007/836 sayılı; “davacılar tazminat olarak salt yüklenme senedinde açıkça belirtilen giderleri ödeme taahhüdünde bulunduklarından, burada yer almayan personel ve amortisman giderlerinden sorumlu tutulmaları olanaklı değildir.” şeklindeki kararından da yüklenme senedinde açıkça belirtilmeyen masraflar nedeni ile müvekkilin sorumlu tutulamayacağı anlaşılmaktadır. Müvekkile tebliğ edilen 23.01.2008 tarihli yazıda söz konusu borç miktarının nasıl hesaplandığı ayrıntılı olarak belirtilmediğinden, müvekkilden fazla istenen miktarın tam olarak ne kadar olduğu ve hangi kalemlerden oluştuğu anlaşılamamakta olup, tarafımızdan söz konusu talep edilen meblağın şimdilik 6500-YTL’lik kısmına itiraz edilmekte ve bu kısım ile ilgili borcun menfi tespiti talep edilmektedir. Hakimliğinizce davalı idareden müvekkile ait yüklenme senedi ve ayrıntılı masraf cetveli istendikten sonra yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda davalı idarenin hangi kalem ve masraflar sebebi ile fazla ödeme talebinde bulunduğu net olarak ortaya çıkabilecektir. 2) DAVALI İDAREDEN MÜVEKKİLE AİT YÜKLENME SENEDİ VE AYRINTILI MASRAF CETVELİ İSTENDİKTEN SONRA MÜVEKKİLİN ZORUNLU HİZMET SÜRESİNE İLİŞKİN GÖREV YAPTIĞI SÜRELERİN DE TOPLAM BORÇTAN DÜŞÜRÜLMESİ GEREKMEKTEDİR. Her ne kadar davalı idarenin 23.01.2008 tarihli yazısında, “müvekkilin zorunlu hizmet süresini tamamlamadığı, bu nedenle yapılan öğretim, eğitim ve yetiştirme masraflarını davalı idareye ödemesi gerektiği” belirtilmiş ise de, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 13.01.2005 gün ve 2005/131 sayılı kararında da belirtildiği üzere; “davacıya davalıdan alınan yüklenme senedi ibaz ettirilmeli yapılan giderlerin gerçek tutarı belirlenerek çalışılan hizmet süresi dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesi” gerekmektedir. Başka bir deyişle, davalı idare müvekkile yaptığını iddia ettiği her türlü masrafı ispat edebilmeli ve müvekkilin çalıştığı hizmet süresine ilişkin olarak yapılan masraflar toplam masraf bedelinden indirilmelidir. 3) DAVALI İDARENİN HANGİ TARİHTEN VE HANGİ ORANDA BORCA FAİZ İŞLETTİĞİ ANLAŞILAMAMIŞ OLUP, DAVALI İDAREDEN BU DURUMUN SORULMASI VE YAPTIRILACAK BİLİRKİŞİ İNCELEMSİ SONUCUNDA FAİZ TALEBİNİN HAKLILIK ORANININ ORTAYA ÇIKARILMASI GEREKMEKTEDİR. Davalı idarenin 23.01.2008 tarihli yazısında belirtilen borç miktarına hangi tarihten itibaren ve ne oranda faiz işletileceği belirtilmemiştir. Ancak, söz konusu borca uygulanması gereken faiz oranı ve faiz başlangıç tarihinin tespiti, taahhüt senedi ve ayrıntılı masraf cetveli davalı idareden istendikten sonra Hakimliğinizce yaptırılacak bilir-kişi incelemesinde, faiz hesaplamasının Yargıtay içtihatları ile şekil-lendirilmesi ve gerçek faiz miktarı hesaplanması ile mümkün olabilecektir. Dolayısıyla, hangi tarihte başlatıldığı ve hangi oran kulanı-larak hesaplandığı belirtilmeyen faiz talebini de kabul etmemiz mümkün olmadığı gibi, müvekkile gönderilmiş olan yazıda talep edilmiş olan faizin hesap edilmesinde usul ve yasaya aykırı olarak bileşik faiz hesap edildiği anlaşılmakta olup, bu husus da usul ve yasaya açıkça aykırılık teşkile etmektedir. Tüm bu nedenlerle, müvekkil tarafından yüklenme sendi ile açıkça yüklenilmeyen masraflar nedeni ile müvekkilin sorumlu olamayacağı, ayrıca müvekkilin hizmet süresinin istenen meblağdan düşürülmesi ve faiz hesabının Yargıtay İçtihatları ve hukuki mevzuata uygun olarak yapılmadığı kanaati taşımamız sebebi ile, müvekkilden istenebilecek gerçek borç miktarının hesaplanarak fazla istenen meblağ sebebi ile müvekkilin davalı idareye borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ediyoruz. HUKUKİ SEBEPLER : 926 Sayılı Personel Kanunu, TSK Personelinin Öğretim, Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelik, B.K, HUMK ve sair her türlü yasal mevzuat. MADDİ SEBEPLER : T.C Genelkurmay Başkanlığı Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın 23.01.2008 gün ve 9700 – 10271 – 08 sayılı yazısı, Masraf Cetveli, Asıl borç ve faiz çizelgesi, Yüklenme ve Kefalet Senedi, bilirkişi incelemesi, tanık, keşif, yemin, emsal yargı kararları, örnek bilirkişi raporu ve sair her türlü yasal delil. SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz edilen nedenlere binaen, Fazlaya dair her türlü dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile, - Davalı idare tarafından, eğitim, öğretim ve yetiştirme bedelleri olarak müvekkilden talep edilebilecek tazminat miktarının tespiti ile, müvekkilin davalı idare tarafından talep edilen toplam borcun şimdilik 6.500-YTL’sinden sorumlu ve borçlu olmadığının tespitine, - Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline, Karar verilmesini saygılarımızla talep ederiz. 11.02.2008 Ekleri :DAVACI VEKİLLERİ -Onaylı Vekaletname Sureti -Yargıtay Kararları -Örnek Bilirkişi Raporu |
14-10-2008, 17:05 | #9 |
|
ÖZETİ:Davacının askeri öğrencilikten çıkarılması sonrasında, kendisine yapılan öğrenim masraflarının ödettirilmesine ilişkin ihtilafın bir özel hukuk ilişkisi mahiyetinde olması karşısında, davaya bakmak yetkisi genel adli yargıya aittir.
Davacılar vekilinin 03.11.2000 tarihinde kayda geçen dilekçesinde; müvekkillerinden ....................’un K.K.K.lığı Maltepe Askeri Lisesi Komutanlığında 28.08.1997 tarihinde kaydını yaptırdığını, 1997-1998 öğretim döneminde hazırlık sınıfı okuyup, müteakip 1998-1999 ve 1999-2000 öğrenim yılında ise üst üste başarısız olduğu için 05.09.2000 tarihinde okul ile ilişiğinin kesildiğini, 5.205.835.655 TL öğrenim giderinin faizi ile birlikte öğrenci velisi ve yükleme senedi borçlusu müvekkilinden davaya konu karar ile talep edildiğini, müvekkilinin 21.08.1997 tarihinde imzalamış olduğu kefalet senedinde, velisi bulunduğu öğrencinin okuldan derslerinde başarı gösterememesi gibi bir sebepten kaydının silinmesi durumunda 4 yıl için 3.727.884.000 TL öğrenim giderini ödeyeceğini taahhüt ettiğini, bunun üzerinde çıkacak miktarın kefilden istenmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle K.K.K.lığı Maltepe Askeri Lisesi Komutanlığının 05.09.2000 tarih ve PER:4188-50-00/25 sayılı öğrenim giderlerinin tahsili konulu kararının iptali ile müvekkillerinin borçlu bulunmadıklarının tespitine ve yürütmenin durdurulmasını dava ve talep ettiği anlaşılmıştır. Dosyada mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden ..................’un K.K.K.lığı Maltepe Askeri Lisesi’nden ilişiğinin kesilmesi sonucu velisi .................’dan 5.205.835.655 TL öğrenim giderinin tahsili konulu kararırın iptali için iş bu davanın açıldığı anlaşımaktadır. 1602 Sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununa göre, davanın görevli yargı yerinde açılıp açılmadığı, ilk inceleme sırasında davanın esasına girilmeden incelenecek hususlar arasında sayılmıştır. Zira görev, kamu düzeni ile ilgili olup davanın her safhasında dikkate alınması hukuk alanında ihtilafsız kabul edilen bir keyfiyettir. Bu nedenle Kurulumuzca öncelikle Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevli olup olmadığı hususu incelenmiştir. T.C. Anayasasının 157 nci maddesinde; Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu, ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartının aranmayacağı belirtilmiştir. 1602 Sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununun 20 nci maddesinde de aynı hüküm yer almıştır. Buna göre; Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlem veya eylemin “asker kişiyi ilgilendirmesi” ve askeri hizmete ilişkin” bulunması şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması gereklidir. Davacılar vekilinin iptalini istediği idari işlemin askeri hizmete ilişkin olmadığı Borçlar Kanunu hükümlerine göre düzenlenen sözleşmeden kaynaklanan bir borç ilişkisi olduğu ve ayrıca davacılardan ...............’un 1602 Sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununun 20 nci maddesinin 2 nci fıkrasında sayılan “asker kişi”lerden olmadığı “sivil kişi” olması nedeniyle iş bu davanın çözümünün Mahkememizin görevi dışında kaldığı, davanın görüm ve çözüm yerinin Adli Yargı olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle 1602 Sayılı Kanunun 20 ve 45 / A maddeleri uyarınca DAVANIN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE, Dergi No:16 Karar Dairesi:AYİM.2.D. Karar Tarihi:17.01.2000 Karar No: E.2001/34 Karar No: K.2001/37 ÖZETİ:Öğrenim giderlerinin ödettirilmesine ilişkin dava türü AYİM in görev alanı dışında olduğu gibi ; AYİM ce menfii tespit davasına da bakılmaz.
Askeri öğrencilikten çıkarılan bir kişiden, öğrenci iken kendisine devletçe yapılan masrafların istenmesinde idare kamu gücünü kullanamamakta, alacağını tek taraflı olarak tespit edip Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre tahsil etmemektedir. Yaptığı masrafın tahsili için o kişi aleyhine adliye mahkemesinde dava açmakta, adliye mahkemesinin ilamına dayanarak ve icra-iflas Kanunu hükümlerine göre alacağının tahsili yoluna gitmektedir. Görüldüğü üzere idare okul masraflarının tahsili işlemini yürütürken bir özel hukuk tüzel kişisi gibi hareket etmektedir. Bu itibarla okul masraflarını istediği kişi ile arasındaki alacak ilişkisi bir özel hukuk ilişkisidir. Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun ı.maddesinde kanunun kapsamı belirlenirken "akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan" doğan alacaklar dışında kalan alacakların bu kanun kapsamına girdiğine işaret edilmektedir. Böylece sözleşmeden, haksız fiil ve nedensiz zenginleşmeden doğan alacakların idarece Borçlar Kanunu ve icra İflas Kanunu hükümlerine göre takip ve tahsil edileceği öngörülmüş bulunmaktadır. Askeri okulda okuyan, ancak daha sonra bu okuldan çıkarılan bir öğrenci için devletçe yapılan masraflar o öğrenci açısından bir nedensiz zenginleşme olduğundan, idare yukarıda belirtilen hüküm uyarınca adli yargıda özel hukuk hükümlerine göre alacağını takip edecektir. Nitekim dava konusu olayda da idare böyle davranmış, öğrenim giderlerinden doğan alacağını adliye mahkemesinde hüküm altına aldırmıştır. Ancak davacının askeri liseden çıkarılmasına ilişkin idari işlem adliye mahkemesinin kararından sonraki bir tarihte mahkememizce iptal edildiğinden ve iptal kararı davacının askeri liseden hiç çıkarılmamış olduğu biçiminde beliren bir hukuki durum yarattığından hukuk mahkemesince verilen hükmün gözden geçirilmesi ve değiştirilmesi zorunluğundan söz edebilmek ciddi biçimde gündeme gelmiştir. Zira adliye mahkemesinin bu hükmü yerine getirildiği takdirde, bu defa idarenin nedensiz zenginleşme durumu ortaya çıkacaktır. Hukuk mahkemesi hükmünü verdiği sırada davacının askeri liseden çıkarılmış olma hukuki durumu mevcut ve geçerlidir. Mahkememizin iptal kararıyla davacının askeri liseden çıkarılmış olma hukuki durumu ortadan kalkmıştır. Bu halin hukuk mahkemesinin davayı çözüm biçimini değiştirecek nitelik taşıdığı kuşkusuzdur. Ancak kurulumuz bu konunun tartışmasının yine adli yargıda hukuk mahkemesinde yapılması gerektiği, hukuk mahkemesinin verdiği hüküm kesinleşmiş ise davacının izleyeceği yolun bir değişiklik davası (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Ankara 1984 C.IV, Sh.3608-3610, özellikle Sh. 3609'daki V nci hal ve aynı sahibedeki dip not 8'de sözü edilen Yargıtay 3.H.D.kararı) açmak olduğu, karar henüz kesinleşmemiş ise, davacının askeri liseden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali yolundaki Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararını adliye mahkemesine ibraz etmesi gerektiği kanısındadır. Hukuk mahkemesince verilmiş bir hükmün geçersiz kalması sonucunu doğuracak yeni bir hüküm elde edebilmek amacıyla askeri idari yargıda dava açılması mümkün olmadığı gibi, askeri idari yargıdaki dava türleri arasında bir menfi tespit davası türü de bulunmamaktadır. Menfi tespit davası özel hukuka has bir dava türü olup icra İflas Kanununun çeşitli maddelerinde düzenlenmiştir. Davacının henüz hukuk mahkemesindeki dava devam ederken ödemiş olduğu 375.000 TI.sının istirdadı istemiyle açtığı davada idare yukarıda belirtildiği gibi kamu gücünü kullanma durumunda olmayıp özel hukuk tüzel kişisi durumundadır. İdarenin bu sıfatıyla bir nedensiz zenginleşme sağladığı iddia edildiğinden bu uyuşmazlığın çözüm yeri de yine adli yargıdır. Belirtilen nedenlerle; 1. Davanın, 375.000.-TI.sının davalı idareden istirdadı istemini taşıyan kısmı ilme davacının Milli Savunma Bakanlığına 656.650.-TI.sı tutarında bir borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin kısmının, söz konusu davaların görüm ve çözümünün mahkememizin görevi dışında kalması ve adli yargının görevine girmesi nedeniyle GÖREV YÖNÜNDEN REDDINE, Dergi No:7 Karar Dairesi:AYİM.2.D. Karar Tarihi:18.06.1986 Karar No: 86/80-78.E-K. Karar No: ÖZETİ:Silahlı kuvvetler ayrılan davacı subayın, gerek askeri öğrenciyken gerekse sonradan kendisine devletce yapılan masrafların istenmesine ilşkin davada AYİM görevli değildir. Davacının 11.9.1987 tarihinde kayda geçen dilekçesi ile Genelkurmay Başkanlığının emirleri gereğince Amerika Birleşik Devletlerinin IMET Askeri eğitim yardımından sağlanan kurs için 8 HAZIRAN 1986 tarihinden 30 KASIM 1986 tarihine kadar Amerika Birleşik Devletlerinde kaldığını, yabancı uyruklu kadınla evlendiği için K.K.K.lığının 16 NİSAN 1987 gün ve PER:4184-3147-87/Emekli Şb.Ks. sayılı emirleri ile müstafi addedildiğini, 926 Sayılı Kanunun 112.maddesinin (a) fıkrası gereğince yükümlülükten arta kalan masrafların karşılığı olarak kendisinden 40.6.92,68 dolar karşılığı 32.156.576 Tl. istenildiğini, ancak bu borcun çıkarılmasında IMET askeri yardımından sağlanan miktarın da esas alındığını, halbuki milli bütçeden harcanan miktarın esas alınması gerektiğini, bu nedenle 2954.88 dolar karşılığı Türk Lirası tahakkuk ettirilmesi gere- kirken 40.692.68 dolar karşılığı 32.156.576 Tl. tahakkuk ettirilmesi işleminin iptali istemiyle işbu davayı açtığı anlaşılmıştır. Bu defa davacı 4.12.1987 tarihinde kayda geçen dilekçesin- de "11 EYLüL 1987 gün ve Gen.Evrak 87/2272 no. lu Milli Savunma Bakanlığı aleyhine açtığım davadan vazgeçiyorum" demek suretiyle açıkça davasından feragat ettiğini belirtmiş olup, 1602 Sayılı Kanunun 56 ncı maddesi delaletiyle H.U.M.K. nun 91 ve 95 nci maddelerine göre davadan feragat kesin hükmün bütün hukuki sonuçlarını doğurmakta ise de; mahkemelerin bir konuda katar verebilmesi için öncelikle o konuda görevli kılınmış olmaları gerekir. 1602 Sayılı Kanunun 20 nci maddesine göre; Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin bulunan idari eylem ve işlemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece çözüm yeri olarak denetimini ve diğer kanunları gösterilen görevi yapmakla yüklü bulunmaktadır. Bu Kanunun uygulamasında asker kişiden maksat; Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlardır. Ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartı aranmamaktadır. Bu hüküm karşısında bir davaya Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde bakılabilmesi için, a) Davacının asker kişi olması veya uyuşmazlığın askerlik yükümlülüğünden doğmuş olması, b) Dava konusu idari işlem ve eylemin askeri hizmete ilişkin bulunması şartlarının bir arada gerçekleşmesi zorunludur. Uyuşmazlığın askerlik yükümlülüğü ile ilgili olup, bu bakımdan davacının asker kişi sayılacağı konusunda kuşku bulunmamaktadır. Ancak davacının yükümlülüğünden doğan hazine alacağının tahakkuk ve tahsiline dair işlemler, idari işlem değildir. Zira idari işlem; genel olarak, idari makam ve mercilerin kamu hukuku alanında, kamu gücünü kullanarak tesis ettikleri tek taraflı ve doğrudan uygulanabilir nitelikteki tasarruflar olarak tanımlanmaktadır. Silahlı Kuvvetlerden çıkarılan bir subaydan, gerek öğrenci iken gerekse daha sonra kendisine Devletçe yapılan masrafların istenmesinde idare, kamu gücünü kullanmamakta, alacağını tek taraflı olarak tespit edip Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre tahsil etmemektedir. Yaptığı masrafın tahsili için o kişiye ödeme konusunda tebligat yapmakta, muayyen süre tanımakta, tanınan süre içinde ödememesi halinde tahsil için adliye mahkemesinde dava açmakta, adliye mahkemesinin ilamına dayanarak ve icra iflas kanunu hükümlerine göre alacağının tahsili yoluna gitmektedir. Görüldüğü gibi idare, personelin yükümlükten doğan masraflarının tahsili işlemini yürütürken bir özel hukuk tüzel kişisi gibi hareket etmektedir. Bu itibarla masraflarını istediği kişi ile arasındaki ilişki bir özel hukuk ilişkisidir. Nitekim davacı hakkında da idare aynı şekilde hareket etmiş, tespit ettiği alacağının ödenmesini özel hukuk hükümlerine göre istemiştir. Davacı ya da kefillerinin ödememesi halinde idare, tahakkuk işlemini tek taraflı olarak icra edemeyecek mutlaka bir yargı kararı alması gerekecektir. Oysa, tahakkuk işlemi bir idari işlem olsaydı idare, yargı kararına gerek olmadan bu işlemini icra edebilecekti. Bu bakımdan kurulumuz, uyuşmazlığın adil yargı mercileri önünde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varmış ve davacının feragat dilekçesini değerlendirmeye almamıştır. Belirtilen nedenlerle; 1602 Sayılı Kanunun 20 ve 45/ A maddeleri gereğince adliye mahkemelerinin görevine giren davanın GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE, Dergi No:7 Karar Dairesi:AYİM.2.D. Karar Tarihi:10.12.1987 Karar No: 87/231-212.E-K. Karar No: |
15-10-2008, 09:33 | #10 |
|
Bu hususta Radikal gazetesinde askeri okuldan ayrılan öğrencilerin artık tazminat ödemeyeceklerine yönelik bir haber okudum. Ancak yaptığım araştırmalar neticesinde bu haber neye göre yazılmış bir türlü bulamadım. Bu konuda bilgisi olan arkadaşlar var mı acaba? Çünkü bir akrabam askeri okuldan öğrenci iken ayrıldı ve yüksek meblağda tazminat ödemesi gerekmektedir. teşekkürler.
|
23-02-2009, 13:21 | #11 |
|
yüklenme senedi,
Sayın Tolga Doğan
Askeri okula girişte imzaladığımız yüklenme senedinde, masraf cetvelinde atış, amortismen ve personel giderleri vs yazılı, ancak senedi 2004 tarihinde imza ettik, o tarihte bu konudaki yönetmelik yürürlükte değil, yönetmelik 2006 tarihinde yürürlüğe girmiş, ne yazık ki menfi tespit davası açma konusunda karar veremiyorum, çünkü, mahkeme yüklenme senedinde atış, amortisman ve personel giderleri yazılı diye davayı reddetme ihtimali var. Yönetmelik iptali konusunda bir gelişme varmı ve sonuçlanmış bir dava varmı, bu konuda çok sayıda mağdur var. Cevabinizi bekliyorum, teşekkürler. Av. Ahmet Akkaş |
23-02-2009, 14:27 | #12 |
|
Sn. Av. Akkas
İmzalanmış olan yüklenme senedinde atış amortisman vs. gibi bedeller açıkça belirtilmiş ise, maalesef idare bu gider kalmelerinin tahsilini talep edebilecektir. Zira; mahkemeler ve Yargıtay bu konuda verilmiş olan kararlarda; "taraflar arasındaki ihitlafın imzalanan yüklenme senedinden kaynaklanan özel hukuk ilişkisinden kaynaklandığını bu nedenle davacının Yüklenme senedinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği kalemleri ödemekle yükümlü olduğunu" belirtmektedir. Yöentmelikte de bu yükümlülüğü ortadan kaldıran herhangi bir değişiklik olmamıştır. İyi çalışmalar.. |
10-07-2010, 11:41 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
1992 tarihli değişiklikle atış, amortisman ve personel giderleri yönetmeliğe girdi, 2006 tarihindeki değişiklik bu giderlerin Örnek-1'e işlenmesine ilişkin. Yani Yüklenme senedinin imzalandığı tarihte amortisman, personel, atış ve yabancı dil eğitim masrafları zaten yönetmelikte vardı. 6000 sayılı yasa gereği personel, amortisman ve intibak eğitimi masrafları 30 Eylül 2010 tarihine kadar verilecek bir dilekçeyle geri alınabilir hale geldi. http://ilknurtemel.av.tr/makalelerim...arlanabilecek/ |
16-11-2011, 16:56 | #14 |
|
Peki İlknur Hanım geri alınan amortisman ve personel giderlerinin ödenirken alınan faizin geri alınması mümkün müdür? müvekkilim zamanında bu giderleri öderken fazladan 3.000 TL de faiz ödemiş, şimdi bunun iadesi için dava açmak istiyorum.Yardımcı olabilirseniz sevinirim.
|
29-12-2011, 15:08 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Değerli Meslektaşım; Kardeşim 1994 Yılında Maltepe Askeri lisesinden kendi isteği ile ayrılmış idi (4 yıllık eğitimini tamamlayarak) biz tarafımızdan istenen tazminatı taksitler halinde faizi ile birlikte hiç itiraz etmeden ödedik.6000 sayılı yasa gereği 29.10.2010 tarihinde fazla ödenen paranın faizi ile iadesi için başvurduk. geçen ay cevap geldi.Ödem ş olduğumuız ödeme belgelerinin aslını istiyorlar.(Halbuki elimizde hiçbir belge yok.Ancak tek belge borcun faizine ilişkin olarak Ankla İcra Müdürlüğüne ödediğimiz makbuzdur.Kaldi ki;belgeleri tam olarak sunsaydık bile tarafımıza ödenecek rakam sadece 35 TL imiş.6000 sayılı yasa faizle geri ödeme konusunda hüküm içsermediğinden sadece ana parayı (35 TL) ödeyeceklermiş Benim sorum şu; ayrılan eski öğrencilerden 6000 sayılı yasa kapsamında iade alan kimse var mı?Şayet faizsiz ödeniyorsa buna ilişkin yapılmış olan herhangi bir başvuru (toplu dava açma, bu yasanın anayasaya aykırılığı ) gibi konularda bir bilginiz ya da girişiminiz var mı? Aksi halde dağ fare doğurmuş oluyor!mail adresim:nevinkilci@hotmail.com |
12-01-2012, 12:23 | #16 |
|
Sayın Meslektaşlarım peki bu davada husumet kime yöneltilecek?
|
13-01-2012, 18:19 | #17 |
|
Bence bu hak kanunla tanındığından, kanunun yayımı tarihinden öncesine ait faiz talebi hukukun genel ilkelerine aykırı olur.
Dava yoluyla bir sonuç alınabileceğini düşünmüyorum. Ancak yeni bir kanun değişikliğiyle fazla ödenen paranın faiziyle birlikte iadesi mümkün olabilir. |
06-07-2012, 18:28 | #18 |
|
03.07.2012 tarihli Meclis oturumunda 3. Yargı Paketinin içinde Askeri Öğrencilerin eğitim-öğretim giderlerinde yeniden bazı indirimler yapıldı.
Geçici madde olarak düzenlendiğinden -ve henüz RG'de yayımlanmamış olduğundan- bazı hususlar müphem. http://www.ilknurtemel.com/category/...skeri-okullar/ |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Okul Anilari | Gülümse | Site Lokali | 119 | 28-09-2009 10:39 |
Hayalimdeki Okul | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Site Lokali | 8 | 25-09-2009 22:07 |
Okul Müdürlüğünün Tüzelkişiliği Var mıdır? | Av.Ali KAYA | Meslektaşların Soruları | 2 | 17-03-2008 23:18 |
Okul müdürü'nün okul bahçesindeki ağaçları kesmesi hakkında! | av.egemen | Meslektaşların Soruları | 1 | 18-01-2008 00:16 |
Kızların okul isyanı | Y£LİZ | Hukuk Haberleri | 0 | 06-01-2007 12:30 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |