Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İdare Aleyhine Açılan Davada Görevli Yargı Yeri

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-11-2012, 14:15   #1
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan İdare Aleyhine Açılan Davada Görevli Yargı Yeri

Değerli Meslektaşlarım;

HMK 3. madde iptal edilmeden önce idare aleyhinde açılmış ve iptal kararının yürürlüğe girmesinden sonra, görevli yargı yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle "görev" yönüyle reddedilmiş olan bir tazminat davası, HMK geçici madde 1/I göz önünde bulundurulduğunda yerinde mi yoksa hatalı bir karar mıdır?

Kısacası bu dava, her ne kadar şu an idare aleyhine açılacak olan davalarda görevli yargı yeri idari yargı olsa da, iptalden önce (HMK 3.maddenin yürürlükte olduğu dönemde) açıldığı ve o dönemde görevli yargı yeri adli yargı olduğu için usulden reddedilmemesi gereken bir dava mıdır yoksa usulden reddi isabetli midir?

Saygılarımla..
Old 01-11-2012, 15:21   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın EKİCİ,

Anayasanın 152/3 düzenlemesine göre: "Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır."
ve;
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...82&postcount=8
adresindeki mesajımda yer alan HGK kararında da belirtildiği üzere:
niteliğinden mütevellit (mahkemece yargılamanın her safhasında duruşmanın bittiği bildirilinceye kadar re'sen gözönünde tutulması gerekir ve kamu düzeni kavramı görev konusunda kazanılmış hak düşüncesine yer vermez) görev konusuna ilişkin olarak Anayasanın 153/5 (İptal kararları geriye yürümez.) maddesi de somut sorunuza ilişkin konuda uygulanmaz.

HMK Geçici m.1'in somut sorunuzla alakası olmadığı kanaatindeyim.

Saygılar...
Old 01-11-2012, 15:36   #3
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın EKİCİ,

Anayasanın 152/3 düzenlemesine göre: "Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır."
ve;
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...82&postcount=8
adresindeki mesajımda yer alan HGK kararında da belirtildiği üzere:
niteliğinden mütevellit (mahkemece yargılamanın her safhasında duruşmanın bittiği bildirilinceye kadar re'sen gözönünde tutulması gerekir ve kamu düzeni kavramı görev konusunda kazanılmış hak düşüncesine yer vermez) görev konusuna ilişkin olarak Anayasanın 153/5 (İptal kararları geriye yürümez.) maddesi de somut sorunuza ilişkin konuda uygulanmaz.

HMK Geçici m.1'in somut sorunuzla alakası olmadığı kanaatindeyim.

Saygılar...
Sayın ÖKSÜZ;

Zaten geçici 1. madde, "kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış davalarda uygulanmaz" ifadesine yer verdiği için tereddütlüyüm zira kanunun yürürlüğünden sonra ve fakat maddenin yürürlüğünün iptalinden önce açılmış bir dava söz konusu ancak, soruya konu davanın açıldığı sırada ilgili maddenin (iptal edilen 3. madde) yürürlükte olmasını bu kapsamda değerlendirip değerlendiremeyeceğimiz çelişkisine düşmüştüm.

Esasen konu hakkaniyet yönüyle ele alındığında, görev hususu kamu düzenine ilişkin ve dahi "kazanılmış hak" olarak ileri sürülemeyecek dahi olsa davacı açısından ciddi bir emek ve zaman kaybına yol açması bakımından usul ekonomisine ters olduğu kanaatindeyim.

Açık kapı olabileceği düşüncesiyle soruyu yöneltmiştim ancak mümkün olamayacağı düşüncenizi belirtmişsiniz, ilginiz için teşekkür ederim.
Old 01-11-2012, 16:33   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın EKİCİ,
Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
...Esasen konu hakkaniyet yönüyle ele alındığında, görev hususu kamu düzenine ilişkin ve dahi "kazanılmış hak" olarak ileri sürülemeyecek dahi olsa davacı açısından ciddi bir emek ve zaman kaybına yol açması bakımından usul ekonomisine ters olduğu kanaatindeyim...

Fayda/zarar teorisine göre bir değerlendirme yapıldığında dahi kişilere (müvekkiller açısından) usul ekonomisinden daha evla fayda sağlanabilecek* bir iptal sözkonusu (diye düşünüyorum )...

* Anayasa Mahkemesi'nin, konuya ilişkin iptal gerekçesi incelendiğinde:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=70721

Alıntı:
...aynı idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerden kaynaklanan zararlar kapsama alınmadığından, sorumluluk sebebi aynı olsa da bu zararların tazmini davaları idari yargıda görülmeye devam edecek, bu durumda, idarenin aynı yapı içinde aldığı kararın bir bölümünün idarî yargıda bir bölümünün adlî yargıda görülmesi yargılamanın bütünlüğünü bozacaktır.

...Esasen idare hukukunda var olan hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluk kavramları, kişilerin gördüğü zararların tazmininde kullanılan ve kişilerin idare karşısında korunma kapsamını genişleten kavramlardır. İdare hukukunda, idarenin hiçbir kusuru olmasa da sosyal risk, terör eylemleri, fedakârlığın denkleştirilmesi gibi kusursuz sorumluluğa ilişkin kavramlara dayanılarak kişilerin uğradığı zararların tazmin edilmesi mümkündür. Özel hukuk alanındaki kusursuz sorumluluk halleri ise belirli konular için düzenlenmiş olup sınırlıdır...

Mahkemenin iptal gerekçesindeki hususların sağlayacağı faydanın, Anayasa'nın 141/son kuralını önemsizleştirdiği kanaatindeyim.

Saygılar...
Old 01-11-2012, 17:26   #5
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın EKİCİ,

Fayda/zarar teorisine göre bir değerlendirme yapıldığında dahi kişilere (müvekkiller açısından) usul ekonomisinden daha evla fayda sağlanabilecek* bir iptal sözkonusu (diye düşünüyorum )...

* Anayasa Mahkemesi'nin, konuya ilişkin iptal gerekçesi incelendiğinde:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=70721

Mahkemenin iptal gerekçesindeki hususların sağlayacağı faydanın, Anayasa'nın 141/son kuralını önemsizleştirdiği kanaatindeyim.

Saygılar...
Sayın ÖKSÜZ;

Yasa koyucu "yargılamanın bütünlüğünü bozacak" bir düzenlemeyi ikame etmekle, sonrasında bu düzenlemenin iptaline yol vererek açılan çok sayıda davanın görevsizlik nedeniyle zaman ve emek kaybına uğramasına neden oldu.

Esasen HMK 3 hiç olmamalıydı. Bir başka deyişle, idarenin eylem ve işlemleriyle yol açtığı zararların tazmini için başvuru mercii HMK ile değiştirilmemeliydi. Soruyu sormaktaki gayem, her ne kadar idareye karşı açılacak tazmninat davalarının idari yargıda açılmasının devamı yönündeki iptal kararının isabetli olduğuna katılsam da, konuyu meslektaşlarımın dikkatine sunup bir yasal bir boşluk olup olmadığını tartışmaktı.

Anayasa 141/son ise zaten işlerliği olan ve bu anlamda "önem" taşıyan bir hüküm değil, sadece bir temenninin dile getirilmesi zaviyesinden değerlendirilebilecek bir cümleden ibaret.

Sadece Türk Hukuk Sitesi'nde dahi bu konuya benzer durumlara ilişkin çok sayıda yakınmada bulunulması, sorunun sorulması (alıntıladığınız bağlantıda da konuya ilişkin yorumda bulunduğumu farkettim) ve meslektaşlarımızın sağlıklı hareket kabiliyetinin yap-boza dönen değişiklikle kısıtlanması, müvekkillere davanın esastan reddedilmediğinin izahındaki zorluk da göz önünde bulundurulduğunda HMK'yı hazırlayan ve yasalaştıranların hatasını "vahim" olarak nitelendirmek mümkündür sanıyorum.

Saygılarımla..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
SSK tarafından kesilen ceza ve görevli yargı yeri avukat1980 Meslektaşların Soruları 1 15-06-2011 14:25
sgk idari para cezası itiraz görevli yargı yeri arkhon Meslektaşların Soruları 4 23-12-2009 16:36
çok acil -görevli yargı yeri av.pınar Meslektaşların Soruları 1 19-10-2009 15:08
A, B, C aleyhine açılan davada avukat olan A, B ve C'nin avukatlığını yapabilir mi? ibreti Meslektaşların Soruları 7 14-09-2006 08:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05505109 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.