Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kayyım Kararının Kaldırılması Görevli Mahkeme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-06-2014, 12:40   #1
suskun_juliette

 
Varsayılan Kayyım Kararının Kaldırılması Görevli Mahkeme

Öncelikle sayın meslektaşlarım iyi çalışmalar diliyorum.
Kayyım kararının kaldırılmasına ilişkin sulh hukuk mahkemesinde dava açtık. Ancak görevsizlik kararı verildi. Gerekçesi; "Kararı veren mahkemeye başvurmanız gerekmektedir." Bu konuyu araştırdım; ama buna ilişkin hiçbir bilgiye ulaşamadım. Yasal dayanağı nedir?
Old 31-08-2014, 23:22   #2
Av.M.Nazım GENÇTÜRK

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım cevap bulamamış. Konuyu canlandırmak açısından ve benzer sorundan muzdarip olduğumdan tecrübe etmiş/bilgisi olan meslektaşlardan cevap rica ediyorum.

Kayyım kararının alınmasında sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu konusunda şüphe yok. Ancak kayyım kararının kaldırılması usulü için "Kayyım kararı sulh hukuk mahkemesi tarafından verilmişse kaldırılması için asliye hukuk mahkemesi görevlidir" diye hukuki dayanağını tespit edemediğim bir bilgi var. Diğer yandan suskun_juliette diyor ki:
Alıntı:
Kayyım kararının kaldırılmasına ilişkin sulh hukuk mahkemesinde dava açtık. Ancak görevsizlik kararı verildi. Gerekçesi; "Kararı veren mahkemeye başvurmanız gerekmektedir."
Nedir bu işin doğrusu?
Old 01-09-2014, 13:37   #3
128179

 
Varsayılan

Özü : DAVA, KAYYIMLIĞIN KALDIRILMASI VE İZALE-İ ŞUYU DAVASI SONUCUNDA SATILAN TAŞINMAZDAKİ HİSSE BEDELİNİN FAİZİ İLE BİRLİKTE TAHSİLİNE İLİŞKİNDİR. 1 OCAK 2002 TARİHİNDE YÜRÜRLÜĞE GİREN 4721 SAYILI TÜRK MEDENİ KANUNUNA GÖRE KAYYIMLIĞIN KALDIRILMASI DAVALARINDA GÖREVLİ MAHKEME SULH HUKUK MAHKEMESİDİR. GÖREVE İLİŞKİN KURALLAR KAMU DÜZENİNDENDİR. YENİ KANUNLA KABUL EDİLEN GÖREV KURALLARI GEÇMİŞE ETKİLİDİR. DAVANIN AÇILDIĞI TARİHTE GÖREVLİ OLAN MAHKEME YENİ KANUNLA GÖREVSİZ HALE GELMİŞSE GÖREVSİZLİK KARARI VERMESİ GEREKİR.


58557

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR : H. Ş. Vakfı'ndan icareli 2195 ada 18 parselde kayıtlı taşınmazın 8817/9400 hissesinin H. A. kızı S. adına kayıtlı olup bu hissenin Fatih 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.5.1997 gün 97/94-348 sayılı kararı ile mahlulen vakfı adına tesciline karar verildiği,
Ancak taşınmazla ilgili olarak Fatih 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 98/7 satış sayılı dosyası ile taşınmaz izale-i şuyu sonucu satılmış olup 8817/9400 Sıdıka hissesinin bedele dönüştüğü ileri sürülerek;
1- S. hissesi üzerindeki kayyımlığın kaldırılması,
2- Mezkur hisse mahlulen vakfına rücu ettiğinden izale-i şuyu sonu bedele dönüşen Sıdıka hissesi 6.578.735 TL. satış bedelinin kanuni faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istenmiştir.
Öte yandan davaya kaunu edilen taşınmazın 8817/9400 hisse maliki H. A. kızı S.'ya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen izale-i şuyu davasında kendisini temsil etmek üzere Fatih 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.11.1997 gün 97/933-1044 sayılı kararı ile İstanbul Defterdarının kayyım tayin olunduğu anlaşılmakta olup, kayyımlık kararı idari kayyımlık değil münhasıran o davaya ait temsil kayyımlığına ilişkindir.
Görüldüğü gibi istek, birlikte açılmış iki davayı içermektedir.
Birincisi kayyımlığın kaldırılması ikincisi ise izale-i şuyu davası sonucu satılan taşınmazdaki S. hissesine ait 6.578.735 TL.'nin kanuni faizi ile birlikte tahsiline ilişkindir.
1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun eski Kanunu Medenisinin (743 SK.) 421. maddesini karşılayan 477. maddesi kayyımlığın, kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınması ile sona ereceğini belirtmiş, aynı yasanın 397/2. maddesinde vesayet makamının Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu hükme bağlamıştır.
O halde kayyımlığın kaldırılmasında görevli mahkeme vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olduğundan görev konusunda taraflar için müktesep hak doğmaz (HGK 24.5.974 gün 974/5-133-342 sayılı kararı) ve bu halde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 7. maddesi hükmü uygulanmaz. Yeni kanunla kabul edilen görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan geçmişe de etkili olup eldeki davalara da uygulanır.
Davanın açıldığı tarihteki kurallara göre görevli olan mahkeme yeni kanunla görevsiz hale gelmiş ise mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekir. Görev kurallarına aykırılık hükmün kesinleşmesine kadar gerek mahkeme gerekse Yargıtay tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulur.
Bedelin tahsili bölümündeki davada ise görevin değere göre belirleneceği açıktır. (HUMK. 8)
Bu hale göre mahkemece yapılacak iş, davaları tefrik etmek, kayyımlığın kaldırılması davası yönünden görevsizlik kararı vererek dosyayı Sulh Hukuk Mahkemesince göndermektir. (HUMK. 46 ve Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliği 48)
Öte yandan S.'nın iktisabına ait belgeler ve kayıtlar celbedilip S.'nın kimliği ortaya çıkarılmalı, mirasçısı olup olmadığının araştırılması gerektiği gibi son mirasçı Hazine olup davanın sonucu Hazinenin haklarına etkili olduğundan Hazine davaya dahil edilmeli ve 3561 Sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince idari kayyım tayin edilmesi sağlanıp kayyım davaya dahil edilmeli, delilleri sorulup toplanmalı, deliller birlikte değerlendirilmelidir.
Bu yönler göz önünde tutulmadan eksik tahkikat ve yanlış niteleme sonucu verilen kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 07.03.2002. ******
Old 01-09-2014, 22:56   #4
ihkak ı hak

 
Varsayılan

E: 2007/7986 - K: 2007/10774
İÇTİHAT METNİ
ÖZET :
Dava, tapu iptali tescili ve kayyumluk şerhinin kaldırılması isteğine ilişkindir. Yönetim kayyumluğunun kaldırılmasında görevli, mahkeme, vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesidir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup taraflar yönünden usulü muktesap hak oluşturmayacağı tartışmasızdır. Buna göre Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanununun 7. maddesi hükmünün uygulanamayacağı açıktır. Yeni bir kanunla kabul edilen görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan geçmişe de etkilidir. Davanın açıldığı tarihteki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni kanunla görevsiz hale gelmişse, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekir. Zira bu kural kazanılmış hakkın istisnasını oluşturur.
DAVA :
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 21 parsel sayılı taşınmazın tapuda Y., Taşo, Nikoli ve Yanko adlarına kayıtlı olduğunu, mutasarrıfların varissiz öldüğünü, taşınmaz Gümrük Emini H.A.Vakfından icareli olduğundan taşınmazın asıl sahibi vakfına dönmesi gerektiğini ileri sürerek, taşınmazdaki kayyumluğun kaldırılarak mahlulen vakıf adına tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacı iddiası sabit görülerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi A. S.Çalıkoğlu'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR :
Dava, tapu iptali tescili ve kayyumluk şerhinin kaldırılması isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 21 parsel sayılı taşınmazın Gümrük Emini H.A.Vakfından icareli olarak, Y., Taşo, Nikoli ve Yanko adlarına kayıtlı olduğu, taşınmazın mutasarrıflarının nerede oldukları bilinemediğinden taşınmaza kayyum tayin edildiği ve 17.111966 tarih 1326 yev. no ile taşınmazın sicil kaydına şerh düşüldüğü anlaşılmaktadır.
Davacı, taşınmaz mutasarrıflarının varissiz ( mirasçı bırakmadan ) öldüklerini, bu nedenle taşınmazın asıl sahibi olan vakfa döneceğini ileri sürerek, kayyumluk şerhinin kaldırılması ile vakıf adına tescil isteğiyle, eldeki davayı açmıştır.
İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine göre, taşınmazdaki kayyumluk şerhinin kaldırılma isteğinin aynı zamanda kayyumluğun kaldırılması isteğini de içerdiği kuşkusuzdur.
Bilindiği üzere, 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 Sayılı Yeni Türk Medeni Kanununun, eski kanunun 421. maddesini karşılayan 477. maddesi "...yönetim kayyumluğunun, kayyumun atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyumun görevden alınmasıyla sona ereceğini..." hükme bağlamıştır.
Yasanın 397/2 maddesinde; "...vesayet makamının Sulh Hukuk Mahkemesi..." olduğu belirtilmiştir.
O halde, yönetim kayyumluğunun kaldırılmasında görevli, mahkeme, vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesidir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup taraflar yönünden usulü muktesap hak oluşturmayacağı tartışmasızdır. ( HGK. 24.5.1974 gün 974/5-133-342 sayılı kararı ) Buna göre Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanununun 7. maddesi hükmünün uygulanamayacağı açıktır. Yeni bir kanunla kabul edilen görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan geçmişe de etkilidir. Davanın açıldığı tarihteki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni kanunla görevsiz hale gelmişse, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekir. Zira bu kural kazanılmış hakkın istisnasını oluşturur.
Öte yandan, görev kaidesi hükmün kesinleşmesine kadar mahkemece kendiliğinden ( resen ) gözetilmesi gereken bir usül kuralıdır.
Hal böyle olunca, kayyumluğun kaldırılması isteği yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi, eldeki diğer istek için bekletici sorun yapılması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ :
Davalı Hazinenin temyiz itirazı bu nedenle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


+++++++++++++++++++++++++++++++


2. Hukuk Dairesi 2002/1868 E., 2002/2993 K.

KESİN HÜKÜM
MÜKTESEP HAK
DAVALARIN TEFRİKİ
GÖREV
İDARİ KAYYIM
KAMU DÜZENİ
TEMSİL KAYYIMI
"İçtihat Metni"

T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ

E. 2002/1868
K. 2002/2993
T. 07.03.2002

Y A R G I T A Y İ L A M I

TMK. nun 477. maddesi kayyımlığın, kayyımın atanmasını gerektiren nedenin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınması ile sona ereceğini belirtmiş,397/2. maddesinde vesayet makamının sulh hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olduğundan görev konusunda taraflar açısından müktesep hak oluşturmaz .

Geçmişe de etkili olup, eldeki davalara da uygulanır.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Harameyn Şerefeyn vakfından icareli 2195 ada 18 parselde kayıtlı taşınmazın 8817/9400 hissesinin Hacı Ahmet kızı Sıdıka adına kayıtlı olup bu hissenin Fatih 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.5.1997 gün 97/94-348 sayılı kararı ile mahlulen vakfı adına tesciline karar verildiği,
Ancak taşınmazla ilgili olarak Fatih 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 98/7 satış sayılı dosyası ile taşınmaz izale-i şuyu sonucu satılmış olup 8817/9400 Sıdıka hissesinin bedele dönüştüğü ileri sürülerek;
1-Sıdıka hissesi üzerindeki kayyımlığın kaldırılması,
2-Mezkur hisse mahlulen vakfına rücu ettiğinden izale-i şuyu sonu bedele dönüşen Sıdıka hissesi 6.578.735 Tl. satış bedelinin kanuni faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istenmiştir.
Öte yandan davaya konu edilen taşınmazın 8817/9400 hisse maliki Hacı Ahmet kızı Sıdıka'ya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen izale-i şuyu davasında kendisini temsil etmek üzere Fatih 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.11.1997 gün 97/933-1044 sayılı kararı ile İstanbul Defterdarının kayyım tayin olunduğu anlaşılmakta olup, kayyımlık kararı idari kayyımlık değil münhasıran o davaya ait temsil kayyımlığına ilişkindir.
Görüldüğü gibi istek birlikte açılmış, iki davayı içermektedir.
Birincisi kayyımlığın kaldırılması ikincisi ise izale-i şuyu davası sonucu satılan taşınmazdaki Sıdıka hissesine ait 6.578.735 Tl.'nin kanuni faizi ile birlikte tahsiline ilişkindir.
1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun eski Kanunu Medenisinin (743 s.k.) 421. maddesini karşılayan 477. maddesi kayyımlığın kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınması ile sona ereceğini belirtmiş, aynı yasanın 397/2. maddesinde vesayet makamının Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu hükme bağlamıştır.

../...
2002/1868-2993 -2-


O halde kayyımlığın kaldırılmasında görevli mahkeme vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olduğundan görev konusunda taraflar için müktesep hak doğmaz. (HGK 24.5.974 gün 974/5-133-342 sayılı kararı) ve bu halde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 7. maddesi hükmü uygulanmaz. Yeni kanunla kabul edilen görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan geçmişe de etkili olup eldeki davalara da uygulanır.
Davanın açıldığı tarihteki kurallara göre görevli olan mahkeme yeni kanunla görevsiz hale gelmiş ise mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekir. Görev kurallarına aykırılık hükmün kesinleşmesine kadar gerek mahkeme gerekse Yargıtay tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulur.
Bedelini tahsili bölümündeki davada ise görevin değere göre belirleneceği açıktır. (HUMK.8)
Bu hale göre mahkemece yapılacak iş davaları tefrik etmek kayyımlığın kaldırılması davası yönünden görevsizlik karar vererek dosyayı Sulh hukuk Mahkemesine göndermektir. (HUMK. 46 ve Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliği 48)
Öte yandan Sıdıka'nın iktisabına ait belgeler ve kayıtlar celbedilip Sıdıka'nın kimliği ortaya çıkarılmalı mirasçısı olup olmadığının araştırılması gerektiği gibi son mirasçı hazine olup davanın sonucu hazinenin haklarına etkili olduğundan hazine davaya dahil edilmeli ve 3561 Sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince idari kayyım tayin edilmesi sağlanıp kayyım davaya dahil edilmeli delilleri sorulup toplanmalı, deliller birlikte değerlendirilmelidir.
Bu yönler gözönünde tutulmadan eksik tahkikat ve yanlış niteleme sonucu verilen kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 07.03.2002 (Prş.)

Başkan Üye Üye Üye Üye
Tahir Alp Hakkı Dinç Özcan Aksoy N.Gürbüztürk A.Vehbi Aksoy
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Reşit olmayan çocuğun koruma kararının kaldırılması kararının iptali hakkında advocati Meslektaşların Soruları 3 27-01-2016 10:09
Tasarrufun Kısıtlanması Kararının Kaldırılmasın Davasında Görevli Mahkeme yılmazkan Meslektaşların Soruları 1 30-12-2013 21:47
Kayyım tayini kararının kaldırılmasında görevli mahkeme ? umut.d Meslektaşların Soruları 1 12-02-2013 14:40
Velayetin Kaldırılması ve Vasi Atanması - Görevli Mahkeme aleeumut Meslektaşların Soruları 2 03-12-2012 10:38
Beleidye encümenliği yıkım kararının görevli mahkeme turanoner Meslektaşların Soruları 3 03-03-2009 17:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05669188 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.