Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

açık cezaevine gönderilen hükümlü vasi tayin iptali

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-07-2014, 14:18   #1
Avbelgin

 
Varsayılan açık cezaevine gönderilen hükümlü vasi tayin iptali

merhabalar.
hükümlü olan müvekkilim son yılı için açık cezaevine gönderildi.açık cezaevinde iken dışarı çıkması serbest olabiliyor.o süreçte kendini borçlandırıcı eylem vs yapabilir mi?mahkeme vasi tayin etmişti.vasi kararının kaldırılmasını talep edebilir mi?
teşekkürler
Old 09-07-2014, 09:54   #2
handekumas

 
Varsayılan

Bir Sulh Hukuk Mahkemesi hakiminden duyduğum kadarıyla denetimli serbestlik süresinde dahi vasi kararı kalkmıyor. Sonuçta vasi, hükümlüye atanır. Açık cezaevine çıkmak hükümlü sıfatını değiştirmediği için kararın kaldırılmayacağını düşünüyorum.
Old 12-11-2015, 15:11   #3
detay82

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan handekumas
Bir Sulh Hukuk Mahkemesi hakiminden duyduğum kadarıyla denetimli serbestlik süresinde dahi vasi kararı kalkmıyor. Sonuçta vasi, hükümlüye atanır. Açık cezaevine çıkmak hükümlü sıfatını değiştirmediği için kararın kaldırılmayacağını düşünüyorum.

Aşağıda hükümlü olunmasına rağmen şartla tahliye sonucunda vasinin işinin bitmiş olduğu kabul edilmekte

T.C. YARGITAY
23.Hukuk Dairesi

Esas: 2012/1788
Karar: 2012/4143
Karar Tarihi: 13.06.2012

İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - DAVALININ KISITLILIĞININ ŞARTLA TAHLİYE EDİLMEKLE SONA ERDİĞİ - HÜKÜMLÜ OLAN DAVALIYA VASİ ATANIP ATANMADIĞI - TARAFLARIN DAVA EHLİYETİNE SAHİP OLMASININ DAVA ŞARTLARINDAN OLMASI - SAVUNMA HAKKI KISITLANMASININ İSABETSİZLİĞİ

ÖZET: Cumhuriyet Başsavcılığının yazısına göre davalının beş yıl hapis cezasına hükümlü olarak cezaevine alındığı, şartla tahliye edildiği anlaşılmıştır. Kısıtlılığı şartla tahliye edilmekle sona erdiğinden bu tarihler arasında hükümlü olan davalıya vasi atanıp atanmadığı araştırılmaksızın, dava dilekçesinin davalının ev adresine tebliğ edilmesi doğru olmamıştır. Tarafların dava ehliyetine sahip olması dava şartlarından olup, mahkemece davalının hükümlü olduğu dönemle ilgili kendisine vasi atanıp atanmadığı re'sen araştırılmaksızın, taraf teşkili sağlanmadan, dolayısıyla savunma hakkı kısıtlanarak davalının yokluğunda yapılan yargılama sonunda karar verilmesi isabetsizdir.

(AİHS m. 6) (2709 S. K. m. 36) (4721 S. K. m. 407, 471) (6100 S. K. m. 27, 114) (1086 S. K. m. 73) (2004 S. K. m. 67)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin yöneticisi olduğu dönemde zimmetine geçirdiği 12.497,50 TL paranın işlemiş faizi ile birlikte tahsili amacıyla başlattıkları ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının takibe konu parayı zimmetine geçirdiğinin onanan ceza dosyası ile sabit olduğu, davacının hem zimmete geçirilen parayı, hem de işleyecek faizini davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

1- Ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa'nın 90. maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6., 1982 Anayasasının 36. maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nın 73. maddesi <Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez> hükmünü içermektedir. Temyiz inceleme tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesinde ise adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş olup, bu hakkın, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirme yapmasını da içerdiği madde hükmünde belirtilmiştir.

Somut olayda, dosya içerisinde bulunan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 29.12.2011 tarihli yazısına göre davalının beş yıl hapis cezasına hükümlü olarak 01.06.2009 tarihinde cezaevine alındığı, 03.06.2011 tarihinde şartla tahliye edildiği anlaşılmıştır. TMK'nın 471. maddesi uyarınca kısıtlılığı şartla tahliye edilmekle sona erdiğinden bu tarihler arasında hükümlü olan davalıya TMK'nın 407. maddesi hükmüne uygun olarak vasi atanıp atanmadığı araştırılmaksızın, dava dilekçesinin davalının ev adresine tebliğ edilmesi doğru olmamıştır. Tarafların dava ehliyetine sahip olması HMK'nın 114/4. maddesi ve fıkrası uyarınca dava şartlarından olup, mahkemece davalının hükümlü olduğu dönemle ilgili kendisine vasi atanıp atanmadığı re'sen araştırılmaksızın, taraf teşkili sağlanmadan, dolayısıyla savunma hakkı kısıtlanarak davalının yokluğunda yapılan yargılama sonunda karar verilmesi doğru olmamıştır.

2- Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğin itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 12-11-2015, 15:20   #4
detay82

 
Varsayılan

Türk Medeni Kanunu

VESAYETİ GEREKTİREN HALLERİN SONA ERMESİ

Hükümlülerde
Madde 471 - Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
4.yargı paketine göre açık cezaevine geçiş ve tahliye av.yağmur deniz Meslektaşların Soruları 5 24-04-2013 22:30
Taksirli suçlarda 5, diğerlerinde 3 yıl hapis cezası alanlar, doğrudan açık cezaevine tiryakim Hukuk Haberleri 2 13-07-2012 02:08
Açık Cezaevine Geçiş Av.Mia Meslektaşların Soruları 2 25-10-2011 11:25
gayrımenkullerin idaresi işleminin iptali için mi dava açmalıyım yoksa müvekkili vasi mi tayin ettirmeliyim avukat tuba ünal Meslektaşların Soruları 2 15-03-2011 14:36


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04653692 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.