Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

MBB alacak miktarının düşük olaması sebebiyle verilen beraat kararları.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-10-2007, 12:47   #1
Av.Hatice Sarıbardak

 
Varsayılan MBB alacak miktarının düşük olaması sebebiyle verilen beraat kararları.

Açtığımız MBB davasında hakim miktarın asgari ücretin altında her zaman hacze kabil bir bedele ilişkin olduğu gerekçesi ile beraat kararı verdi.Karara bu gün itiraz ettim.Gerekçe olarak 5358 sayılı yasanın 337. maddesinde" borçlunun haczi kabil mallarını alacaklının bildiği veya bilmesi lazım geldiği taktirde"ibaresinin kaldırılmış olduğunu,miktar ne olursa olsun yasal unsurları varsa suçun tekemmül edeceğini belirttim. Elimdeki Yargıtay'ın 16. H.D 2007/1378 E.2007/2027 K.29/05/2007 tarihli kararı mevcut.Yargıtay oybirliği ile verdiği kararda;
Yerel Mahkemenin disiplin hapsine ilişkin kararını “Takibe konu alacak miktarının asgari ücretin altında olduğu,bu bedelin ekonomik koşullar gözetildiğinde olağan yaşamın sürdürülebilmesi için her kişinin üzerinde bulunması mümkün bir bedel olduğu” gerekçesiyle kaldırarak sanıklar hakkındaki davanın tüm neticeleri ile düşürülmesine ilişkin Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen kararı kanun yararına bozmuştur.
İtirazıma ilgili kararı da ekledim. Ağır ceza ne karar verir bilemiyorum.Elinizdeki benzer kararları paylaşırsanız sevinirim.Teşekkürler...
Old 25-10-2007, 16:30   #2
av.muhammet.kaya

 
Varsayılan

Sayin MeslektaŞim;İİk.337 M. 1 Ncİ Fikrasinin 5358 Sayili Kanunun 7 Ncİ Maddesİ İle İİk.337 1 Ncİ Maddesİnİn Son Fikrasinda Bulunan BorÇlunun Haczİ Kabİl Mallarini Alacaklinin Bİlmesİ Lazim GeldİĞİ Takdİrde BorÇluya Ceza VerİlmeyeceĞİ YÖnÜndekİ DÜzenleme KaldirilmiŞ OlduĞundan Bİr Davamda Yerel Mahkeme Ceza VermİŞ Ve AĞir Cezada Bu YÖnde Karar VermİŞtİr.selamlar
Old 27-10-2007, 08:23   #4
tiyerianri

 
Varsayılan

gerçekten mükemmel bir paylaşım teşekkürler başarılar...
Old 27-10-2007, 10:17   #5
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/1378
Karar: 2007/2027
Karar Tarihi: 29.05.2007

ÖZET: Olayda, on gün disiplin hapsi ile cezalandırılması kararına karşı itirazı inceleyen mahkemenin, itirazın reddi yerine takibe konu alacak miktarının asgari ücretin altında olduğu, bu bedelin ekonomik koşullar gözetildiğinde olağan yaşamın sürdürülebilmesi için her kişinin üzerinde bulunması mümkün bir bedel olduğu gerekçesiyle mahkumiyet kararının kaldırılmasına, sanıklar hakkındaki davanın tüm neticeleri ile birlikte düşürülmesine karar vermesi isabetsizdir.

(2004 S. K. m. 74, 337, 354) (5271 S. K. m. 2)

Mal beyanında bulunmamak suçundan sanıklar ……. ve …………..’nin 2004 sayılı İİK.nun 337/1. maddesi gereğince ayrı ayrı 10’ar gün disiplin hapsi ile cezalandırılmalarına dair, Manisa İcra Mahkemesinin 20.04.2006 tarihli ve 2006/875-935 sayılı mahkumiyet kararının kaldırılmasına, davanın tüm neticeleri ile birlikte düşürülmesine ilişkin Manisa Ağır Ceza Mahkemesinin 10.05.2006 tarihli ve 2006/511 değişik iş, 2006/411 müteferrik sayılı kararını kapsayan dosya aleyhine Adalet Bakanlığından verilen 5.3.2007 gün ve 11589 sayılı kanun yararına bozma talebini içeren Yargıtay C.Başsavcılığının 26.03.2007 gün ve K.Y.B:2007/50753 sayılı tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi.

Tebliğnamede, dosya kapsamına göre, sanıklar hakkında Manisa 2.İcra Müdürlüğünün 2006/515 sayılı dosyası üzerinden icra takibinde bulunulduğu, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edilip, takibin kesinleştiği, ancak borçluların borcunu ödemediği ve İcra İflas Kanunu’nun 74. maddesine göre mal beyanında bulunmadığı ve alacağı karşılayacak miktarda malın da haczedilmediğinin anlaşılması karşısında, 4.02.2006 olan suç tarihine göre mal beyanında bulunmayan borçluların eyleminin 01.0.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 Sayılı Kanun ile değişik İcra ve İflas Kanunu’nun 337. maddesine göre suç teşkil edip, anılan maddede öngörülen 10 gün disiplin hapsi ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeden itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden kararın bozulması gereğine işaret edilmiştir.

Gereği görüşüldü:

Dosya kapsamına göre, mal beyanında bulunmamak eylemi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 337. maddesinin 1.fıkrasında, <müddeti içinde beyanda bulunmak üzere mazereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazılı beyanda bulunmayan borçlular, alacaklının şikayeti üzerine, icra mahkemesi tarafından on günden bir aya kadar hafif hapis cezasıyla cezalandırılırlar. Borçlunun haczi kabil mallarını alacaklının bildiği veya bilmesi lazım geldiği takdirde yahut borcu karşılayacak miktarda malın haczedilmesi halinde borçluya ceza verilmez.> Şeklindeki düzenleme ile yaptırım altına alınmış iken, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle değişik 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 337. maddesinin 1.fıkrası, <müddeti içinde beyanda bulunmak üzere mazereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazılı beyanda bulunmayan borçlu, alacaklının şikayeti üzerine, on gün disiplin hapsi cezası ile cezalandırılır. Alacaklının alacağını karşılayacak miktarda malın haczedilmesi veya borcun ödenmesi halinde, bu ceza düşer.> İfadesi ile müeyyide altına alınmak suretiyle değiştirilmiştir.

Görüleceği üzere önceki düzenlemede bulunan <Borçlunun haczi kabil mallarını alacaklının bildiği veya bilmesi lazım geldiği takdirde> ifadesine, 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Yasa ile değişik İcra ve İflas Kanunu’nun 337. maddesinde yer verilmemiştir.

01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun <Tanımlar> başlıklı 2.maddesinin 1.fıkrasının (L) bendinde disiplin hapsinin tanımı; <Kısmi bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan fiil dolayısıyla verilen, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, ön ödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartlı salıverilme hükümleri uygulanmayan, ertelenemeyen ve adli sicil kayıtlarına geçirilmeyen hapsi ifade eder.> şeklinde yapılmıştır. Disiplin hapsi için yapılan bu tanım, hapsen tazyik yaptırımını da kapsar niteliktedir.

Konu öğretide de ele alınmış ve disiplin hapsinin niteliği şu şekilde açıklanmıştır. <Kişinin yükümlülüğe aykırı davranmamak konusunda mevcudiyeti bulunmamaktadır. Ancak, kişi bazı durumlarda bir yükümlülüğe uygun davranmaya belli ölçüde icbar edilebilmektedir. Başka bir deyişle kişi, bazı durumlarda yükümlülüklerinin gereğine yerine getirmesini sağlamak için belli ölçüde icbar edilebilmekte ve bu amaçla bir süreye kadar hürriyetinden yoksun bırakılabilmektedir. Bu hürriyetten yoksun bırakma olgusu, bir disiplin hapsi niteliği taşımaktadır. Ancak, yükümlülüğün yerine getirilmesi halinde, bu yaptırımın uygulanmasına derhal son verilmektedir. Bu bakımdan söz konusu disiplin hapsine ilişkin olarak kanunda sadece azami bir süre belirlenmektedir. Kişi kendisine terettüp eden yükümlülüğün gereğini yerine getirmeye zorlamak amacıyla ancak belli bir süreye kadar hürriyetinden yoksun bırakılabilecektir. Bu sürenin dolması halinde; kişi, yükümlülüğünün gereğini yerine getirmemiş olsa bile hürriyetinden yoksun bırakılmasına ilişkin yaptırım uygulanmasına son verilerek serbest bırakılacaktır. Bu nedenle söz konusu disiplin hapsine, kanunda tazyik hapsi denilmiştir. (Doç. Dr. İzzet Özgenç, Ceza Hukuk Genel Hükümler, 3.Bası, Sh.623)

Bu çerçevede, 1.06.2005 tarihinden sonra mal beyanında bulunmamak fiilini işleyen borçlu sanıklar hakkında; önceki düzenlemede bulunan <borçlunun haczi kabil mallarını alacaklının bildiği veya bilmesi lazım geldiği takdirde> ifadesine 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı yasa ile değişik İİK. nun 337.maddesinde yer verilmediği gözetildiğinde, kişinin yükümlülüğünü yerine getirmesini sağlamak için belli ölçüde icbar edilebileceğinin, bu amaçla bir süreye kadar hürriyetinden yoksun bırakılabileceğinin kabulü gerekir.

Somut olayımızda, Manisa İcra Mahkemesinin 20.04.2006 gün ve 2006/875 esas ve 2006/935 sayılı on gün disiplin hapsi ile cezalandırılması kararına karşı itirazı inceleyen Manisa Ağır Ceza Mahkemesinin 10.05.2006 tarih ve 2006/511 değişik iş, 2006/411 müteferrik sayı ile itirazın reddi yerine takibe konu alacak miktarının asgari ücretin altında olduğu, bu bedelin ekonomik koşullar gözetildiğinde olağan yaşamın sürdürülebilmesi için her kişinin üzerinde bulunması mümkün bir bedel olduğu gerekçesiyle mahkumiyet kararının kaldırılmasına, sanıklar hakkındaki davanın 2004 sayılı İİK’nun 354/1. maddesi uyarınca tüm neticeleri ile birlikte düşürülmesine karar vermesi isabetsizdir.

Sonuç: Bu nedenle Yargıtay C.Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğnamede yerinde görülmekle Manisa Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/511 değişik iş, 2006/411 müteferrik sayılı kararının borçlu sanık aleyhine sonuç doğurmayacak şekilde BOZULMASINA, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.05.2007 günü oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
www.sinerjias.com .tr
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Alacak Sebebiyle Tapu İptali A.Turan Meslektaşların Soruları 7 30-11-2008 16:39
Tutukluluk ve beraat kararları... bozoli Hukuk Sohbetleri 9 12-09-2007 09:57
Esrar kullanımı-satılması ve esrarın miktarının suça olan etkisi! av.egemen Meslektaşların Soruları 3 26-02-2007 10:58
Nafaka Miktarının Belirlenmesi ve Hakimin İnsiyatifi sumru Hukuk Soruları Arşivi 4 10-10-2003 12:44
Kira Miktarının Tespiti Nur Hukuk Soruları Arşivi 2 11-06-2003 03:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04974699 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.