ISLAH - Derdest bir davada davanın türü hakkında iki farklı duruşmada ayrı beyanlarda bulunmak

Temyiz edeceğim bir dava sebebiyle aşağıda vereceğim veriler doğrultusunda yardımcı olabilirseniz memnun olurum.

Müvekkil borçlusu aleyhine iki vekili kanalıyla icra takibi yapıyor. Borçlu borca itiraz ediyor. Bunun üzerine itirazın iptali davası açılıyor ve %40 da icra inkar tazminatı talep ediliyor. Davanın 2. duruşmasına katılan müvekkilin vekillerinden birisi DAVAMIZA ALACAK DAVASI OLARAK DEVAM ETMEK İSTİYORUZ şeklinde beyanda bulunuyor ve bu beyanı duruşma zaptına geçiyor.

Davanın 3. duruşmasına bu sefer müvekkilin diğer vekili katılıyor ve şu beyanda bulunuyor: AYRICA HERNEKADAR GEÇEN CELSE DİĞER AVUKAT ARKADAŞ TARAFINDAN DAVAMIZA ALACAK DAVASI OLARAK DEVAM EDİYORUZ DENİLMİŞSE DE İCRA DOSYASINDA DAVALININ BORCA İTİRAZ DİLEKÇESİ TARAFIMIZA TEBLİĞ EDİLMEDİĞİ İÇİN BİR YILLIK SÜRE GEÇMEDİĞİNDEN DAVAMIZ YİNE İTİRAZIN İPTALİ DAVASIDIR. Bu beyan da duruşma zaptına geçiyor.

Davanın son duruşma zaptında yazılı olanlar ise şu şekilde: Dosyanın incelemesinde davacı tarafın bu davayı itirazın iptali olarak açtığı, ancak 19.01.2011 tarihli oturumda davacı vekilinin davayı alacak davası olarak devam etmek istiyoruz diye beyanda bulunduğu, daha sonra 30.03.2011 tarihli oturumda davacı vekilinin yine itirazın iptali davası olarak davaya devam ettiklerinin bildirildiği görüldü. Davacı vekili: ..., davamız itirazın iptali davasıdır talebimiz gibi karar verilsin dedi.

Gereği düşünüldü:
1. Açılan dava alacak davası olarak kabul edilerek davanın kabulü ile 71.580 Euronun davalıdan alınıp davalıya verilmesine,

GEREKÇELİ KARARDA İSE ŞUNLAR YAZILI: ...,DAVALININ ALDIĞI PARAYI İADE ETMEK ZORUNDA OLDUĞU ANLAŞILMAKLA DAVA, DAVACI VEKİLİNİN DURUŞMADA ALINAN BEYANI ISLAH KABUL EDİLEREK ALACAK DAVASI OLARAK GÖRÜLMÜŞ VE ALACAK BEDELİ ÜZERİNDEN DAVANIN KABULÜNE KARAR VERMEK GEREKMİŞTİR.

Bu durumda; itirazın iptali olarak açılan bir davaya bir duruşmada alacak davası olarak devam edilmek istenildiğinin belirtilmesi ve sonraki duruşmalarda ise önceki celsede verilen beyandan geri dönüldüğünün, davaya itirazın iptali davası olarak devam edilmek istenildiğinin beyan edilmesi durumunda mahkeme son celselerdeki beyanlarla bağlı kalıp davaya itirazın iptali davası olarak karar vermek zorunda mıdır?

Yardımcı olacak meslektaşlarıma kıymetli emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.

İlk vekil HMK 180 (HUMK 88-89) maddeleri gereği ıslah etmiş olsaydı bu soruya vereceğim cevap; mahkeme kararı doğrudur, şeklinde olurdu.

Ancak, yasada belirtildiği üzere, ilk vekil süresi içerisinde yeni bir dava dilekçesi vermediğinden, davaya itirazın iptali olarak bakılmalıdır.

Kolay Gelsin...