Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Emniyet kemeri takmayan maktül, kazada kusurlu sayılır mı?

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-09-2009, 14:34   #1
Av.İlhami Akan

 
Varsayılan Emniyet kemeri takmayan maktül, kazada kusurlu sayılır mı?

Müvekkillerin murisi, trafik kazasında vefat etti. Trafik bilirkişisi. arka koltukta oturan maktülün, emniyet kemerini takmadığı için, ölümün meydana gelmesindeki illiyet bağı nedeniyle tali kusurlu olduğuna dair bir rapor verdi.
Ben bu raporu hayret ve dehşetle okudum. Emniyet kemeri takmadığı için kusur atfedilen birine ilk defa rastlıyorum. Trafik kazasının meydana gelişindeki kusur oranı mı yoksa ölümün meydana gelmesindeki kusur mu belirlenmeli. Meslektaşlarımın bsu konudaki görüşlerini ve tecrübelerini paylaşmalarını merakla bekliyorum. Saygılarımla.
Old 02-09-2009, 17:51   #2
Aybüke Kağan

 
Varsayılan

Alıntı:
Av. İlhami Akan
Alıntı:

Sayın meslektaşım;
AYnı konudaki bir davamda, trafik bilirkişisi, emniyet kemeri takmayan maktulün tali kusurlu olduğu konusunda raqor vermişti. İtiraz üzerine dosya Adli Tıp'a gitti ve Adli Tıp, sürücünün %100 kusurlu olduğuna karar verdi. Dolayısıyla, emniyet kemeri takmayan yolcunun kusurlu olması diye bir ihtimal sözkonusu değildir. Raporu veren birimin, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi olduğunu, ve altınad iki profesör ile bir başkanın imzasının bulunduğunu belirtmeliyim.

Esasen, kusur oranı, kazanın meydana gelmesi yönünden araştırılmalıdır. Ölüm, kaza nedeniyle meydana gelir. Kaza da aşırı hızdan. alkolden veya diğer kusurlardan meydana gelir. Şu halde, ölümün meydona gelmesinde, emniyet kemeri takmamayı kusur kabul etmek doğru değildir




Merhaba, başka bir konudaki mesajınızı buraya taşıdım ve aynı konuya ilişkin olduğu için çelişkili gibi geldi.
Old 02-09-2009, 18:28   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Aybüke Kağan
Merhaba, başka bir konudaki mesajınızı buraya taşıdım ve aynı konuya ilişkin olduğu için çelişkili gibi geldi.

Dikkatiniz için tebrik, zahmet için de teşekkür ediyorum.

Sayın Akan niyetinizin ne olduğunu ben de merak ediyorum.
Old 03-09-2009, 21:51   #4
Av.Fatih KISA

 
Varsayılan

Trafik kazası her zaman ölüm olayının meydana gelmesi için tek neden değildir.Önemli olan ölüm olayındaki tüm etkenlerin tartışılabilmesi ve illiyet bağının kurulmasıdır.Eğer emniyet kemerinin takılı olması kazaya rağmen ölümü engelleyebilecek ise kemerin takılı olmaması sonucun doğmasında etkili olacaktır.

İnsanı rahatsız etse de böyle olasılıklar araştırılmalı ve her olayda cevabı verilmelidir.
Old 14-12-2010, 17:27   #5
betty16

 
Varsayılan

Konuyla ilgili bir Yargıtay Kararına göre; “………Dosyada yapılan incelemede aracın istiap haddinin altında yüklendiği ve sürücünün yanında bulunan ve yaralanan yolcunun seyir sırasında emniyet kemerini bağlamadığı tespit edilmiştir.

Davacının araçta kemerini bağlamaması sonucu aracın bir kazaya karışması halinde, davacı kendisini araç içerisinde sabit bir şekilde tutamadığından aracın savrulması ile sağ kolunun da patlayan camdan dışarı çıkarak, aracın sürüklenmesi sırasında hasar göreceği gayet açıktır.Dolayısıyla davacının araçta emniyet kemeri takmadan seyretmesi, kendisinin ağır şekilde yaralanmasında etkin rol oynamasına sebebiyet vermiştir. Eğer davacı emniyet kemerini bağlamış olsaydı, kazayı daha hafif atlatabilirdi. Dolayısıyla kazada davacının kemer takmaması, kendi emniyetini dikkate almadığı ve yaralanmasına kendisinin de en az %50 nispetinde ki kusurunun sebebiyet verdiğini açıkça göstermektedir…”

Bir davada davacının kusurlu olması, bazen yükümlü olduğu bir şeyi yapmaması durumunda ortaya çıkar. Örneğin bir trafik kazasında yaralanan bir yolcunun emniyet kemerini takmaması ve bunun sonucu olarak yaralanması buna örnek olarak gösterilebilir.

Bence emniyet kemeri takmayan davacıya kusur izafe edilebiliyorsa, kaza sonucu ölen kişilere de kusur izafe etmek gerekir diye düşünüyorum.

Benim olayımda, bilirkişi, arka koltukta oturup kafa travmasından dolayı vefat eden maktullere kusur izaf etmemiştir. Hatta emniyet kemerlerinin takılı olup olmadığının tepit edilemeyeceğini, kaza sonrası çekilen fotoğraflarda emniyet kemerlerinin takılı olmadığı savunmama karşı da ilk yardım sırasında sağlık personelinin ya da halktan birilerinin nefes alabilmesi için emniyet kemerlerinin çıkarılmış olabileceğinini beyan etmiştir. Ispat olmadan zan ile hüküm verilemez denilmiştir. oysa kaza sonrası perte çıkan araçta ön koltukta oturanlar hayatta iken arka koltukta oturanların vefat etmiş olmasının şans değil, ön koltuktaki yolcuların emniyet kemerlerini taktıkları için o kazadan sağ çıktıklarını anlamak için uzman olmaya gerek yoktur. Kusur izafe edilirken sadece araç sürücülerinin kusurlarına gidilmesi mantık dışıdır. Eğer ölen kişiler emniyet kemerlerini takarak gerekli dikkat ve özeni göstermiş olsalardı kaza gerçekleşse bile ölümlü trafik kazası gerçekleşmeyebilirdi ve sanığa isnat edilen suç ve yargıladığı kanun maddesi değiklik gösterebilirdi.

Ben savunma dilekçeme bu yargıtay kararını ekledim. Şimdi dosya adli tıpa gidecek.
Av. Fatih Kısa arkadaşımıza da katılıyorum. Aslında bu tarz araştırılması gereken bir çok olasılık bulunsa da ne yazık ki bu tarz taleplerimiz hep reddeilmektedir. At gözlüğü takmış bir yargılama hukuku mevcuttur.
Old 14-12-2010, 22:11   #6
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Gerçekten, özenle ayrıntılar üzerinde durulmalı; Emniyet Kemerinin takılı olmadığı sonucuna ulaşılır ise, kusur atfedilmelidir.
Old 15-12-2010, 07:47   #7
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan betty16
...
Dosyada yapılan incelemede aracın istiap haddinin altında yüklendiği ve sürücünün yanında bulunan ve yaralanan yolcunun seyir sırasında emniyet kemerini bağlamadığı tespit edilmiştir.

Davacının araçta kemerini bağlamaması sonucu aracın bir kazaya karışması halinde, davacı kendisini araç içerisinde sabit bir şekilde tutamadığından aracın savrulması ile sağ kolunun da patlayan camdan dışarı çıkarak, aracın sürüklenmesi sırasında hasar göreceği gayet açıktır. Dolayısıyla davacının araçta emniyet kemeri takmadan seyretmesi, kendisinin ağır şekilde yaralanmasında etkin rol oynamasına sebebiyet vermiştir. Eğer davacı emniyet kemerini bağlamış olsaydı, kazayı daha hafif atlatabilirdi. Dolayısıyla kazada davacının kemer takmaması, kendi emniyetini dikkate almadığı ve yaralanmasına kendisinin de en az %50 nispetinde ki kusurunun sebebiyet verdiğini açıkça göstermektedir
...

Yargıtay kararı bana ilginç geldi. Emniyet kemeri kolları tutmaz ki. Sürücünün yanında oturan yolcunun sağ kolu, kemer takılı olsa bile kaza sırasında kırılan camdan dışarı çıkabilir.
Kaldı ki, madem ayrıntılı kusur incelemesi yapılıyor; araç sürücüsünün emniyet kemeri takmayan yolcuyu uyarması, hatta yolcunun kemer takmaması halinde yola çıkmaması gerekir. Bu yüzden yolcuya kemer takmama nedeniyle atfedilen %50 kusur (üstelik bir de "en az %50 denmiş kararda) çok fazladır.
Old 15-12-2010, 22:27   #8
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Kemer takmayan yolcu kusur oranının bir kısmı işleten ve/veya sürücüye yüklenmeli idi. Fizik kuralları, karşılaştığımız olaylar ve kaza sonuçları da Yargıtay'ın tedbire ilşkin değerlendirmelerini doğruluyor.
Old 04-11-2011, 13:22   #9
AVK38

 
Varsayılan Betty 16 Yazisi İle İlgİlİ

Betty 16 İle Yazan Sayin Üye, YazdiĞiniz Yargitay Kararinin-emnİyet Kemerİ İle İlgİlİ- Daİre Ve Sayi Numarasini Yazmaniz MÜmkÜnse Karara UlaŞmamiz Daha Kolay Olur.
Old 05-11-2011, 01:03   #10
BALDIRAN

 
Varsayılan

Konu çok eski ama yinede görüşlerimi yazmak istedim:
KANIMCA:Kazaya neden olan olaylarda, sürücünün, yolcunun, 3.şahısların kusurunu saptamak ayrı bir olaydır.
Kaza sonucu ve kazanın neticesi olarak meydana gelen olaylarda,zararlarda, zarar görenin, zararın artmaması için gerekli tedbirleri yeterince alıp almadığı ayrıdır.Ör.Kaza, aşırı hız nedeniyle aracın yoldan çıkıp uçuruma yuvarlanması şeklinde olmuşsa, YOLCUNUN EMNİYET KEMERİNİN TAKILI OLUP OLMAMASI KAZANIN OLUŞUMUNA ETKİLİ DEĞİLDİR. Yani,emniyet kemeri takılı olasada, kaza yine meydana gelecekti.O halde, haksız fiilin oluşumundakusufr sürücüdedir, emniyet kemerini takmayan yolcunun kazanın oluşumunda kusuru yoktur.
Eğer yolcunun emniyet kemeri takmaması sebebiyle zararı artmışsa, bu zararın karşılığı ödenecek tazminatın belirlenmesi sırsında gözetilir düşüncesindeyim.İkisini birbirinden ayırmak gerektiğini düşünüyorum. Saygılar
Old 14-11-2011, 10:40   #11
AVK38

 
Varsayılan emniyet kemeri

Değerli meslektaşlarım kazanın oluşu ile emniyet kemeri direkt bağlantılı bulunmuyor ve daha çok tazminat davaları açısından değerlendirilyor. Oysa maluk olacağı üzere ceza yasasında kusur dağılımı çok önem taşıyor. Keşinin kendi fiili ile bir başkasının durumunu ağırlaştırması genel hukuk prensipleri çerçevesinde korunur bir durum değildir. Kaza olduğunda - tartışılan olaya münhasır değil- araçta bulunan ve emniyet kemeri olan 3 kişinin yaralı kurtulması ölenin ise araçtan fırlaması sonucu ölümün gerçekleşmesi olayı değerlendirildiğinde kemerin sonuca etkisi açıkça görülebilir. Ben makdülün de kusurlu olduğu düşüncesindeyim. Bu sebeple özeti verilen ve sayı-numarası bildirilmeyen Yargıtay kararının doğru olabileceği düşüncesindeyim. Ancak sayı ve numarası verildiğinde gerçek bir değerlendirme yapabiliriz.
Old 19-05-2013, 19:29   #12
Avukatik

 
Varsayılan

Merhaba, emniyet kemeri takmama ile ilgili Yargıtay kararına ihtiyacım var, sayın meslektaşlarımdan rica olunur.
Old 20-05-2013, 16:47   #13
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşım,

Aşağıda örnek bir karardan alıntı gönderiyorum.


YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
E. 2011/4-824 K. 2012/134 T. 14.3.2012

"...Davacıların desteği, davalılardan S. D.'nun eşi olup bu sıfatla olay günü araç içinde bulunmaktadır. Araç sürücüsü ile ölenin karı koca oldukları gözetildiğinde, ölenin davalı yan tarafından hatır için taşındığının kabul edilmesi doğru değildir. Ancak, desteğin kaza sırasında emniyet kemeri takmadığı iddia olunduğuna göre, kaza sırasında desteğin emniyet kemerinin takılı olup olmadığı, meydana gelen sonuç ile emniyet kemerinin takılı olmaması arasında uygun nedensellik bağı bulunup bulunmadığı belirlenerek, Borçlar Yasası'nın 43.maddesinin uygulanmasına olanak bulunup bulunulmadığı tartışılmadan karar verilmiş olması doğru olmadığından karar bu nedenle de bozulmalıdır..."

Saygılarımla
Old 20-05-2013, 18:34   #14
Avukatik

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşım çok teşekkür ederim.
Old 20-05-2013, 19:19   #15
olgu

 
Varsayılan

Emniyet kemeri tek başına kurtarıcı bir ekipman olmasa da birçok kazada meydana gelen veya gelecek olan zararı ortadan kaldırdığı veya azalttığı gözardı edilemez bir geçektir.

Emniyet kemeri takılı olup olmadığına ilişkin olay yeri tutanağında bir ibare olmasa da Adli Tıp uzmanından öğrendiğime göre " ölüm veya ağır yaralanmaya sebep olan sert çarpışma türündeki kazalarda emniyet kemeri takılı ise üzerindeki kıyafet çok kalın olmadığı zaman emniyet kemeri göğüste bir iz bırakır ve otopisi de bu tespit edilebilir."
Old 21-05-2013, 12:39   #16
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Emniyet kemeri takılı olup olmadığına ilişkin olay yeri tutanağında bir ibare olmasa da Adli Tıp uzmanından öğrendiğime göre " ölüm veya ağır yaralanmaya sebep olan sert çarpışma türündeki kazalarda emniyet kemeri takılı ise üzerindeki kıyafet çok kalın olmadığı zaman emniyet kemeri göğüste bir iz bırakır ve otopisi de bu tespit edilebilir."

Doğrudur. Hatta bizim bir olayımızda olduğu gibi dalağı bile patlayabilir.
Old 21-05-2013, 22:31   #17
thejustice

 
Varsayılan

2918 sayılı KTK'nun;
SÜRÜCÜLERİN VE YOLCULARIN KORUYUCU TERTİBAT KULLANMA ZORUNLULUĞU:
Madde 78 - Belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları zorunludur.

Kullanma ve yolların özelliği gözetilerek hangi tip araçlarda sürücülerinin ve yolcularının şehiriçi ve şehirlerarası yollarda hangi şartlarda hangi koruyucu tertibatı kullanacakları ve koruyucuların nitelikleri ve nicelikleri ile emniyet kemerlerinin hangi araçlarda hangi tarihten itibaren kullanılacağı yönetmelikte belirtilir.

(Değişik fıkra: 21/05/1997 - 4262/4 md.) Bu madde hükmüne uymayanlar 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.

denilmektedir.

Adli Tıp bu hususu nazara alacaktır. Üstelik artık adli tıp raporlarının nihai olduğu da düşünülmemelidir.Raporun aleyhe çıkması durumunda, Bu konuda uzman bilirkişilerden yeni bilirkişi raporu alınması gerektiğini düşünmekteyim.
Old 21-05-2013, 23:45   #18
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
... " ölüm veya ağır yaralanmaya sebep olan sert çarpışma türündeki kazalarda emniyet kemeri takılı ise üzerindeki kıyafet çok kalın olmadığı zaman emniyet kemeri göğüste bir iz bırakır ve otopisi de bu tespit edilebilir."

Günümüzde üretilen araçların güvenlik önlemleri çok ileri seviyeye geldi ve aynı zamanda da karmaşık bir hal aldı. Emniyet kemeri gerginliği ölçümüne göre hava yastıklarının açılıp açılmamasına karar veren sistemler mevcut. Araçların elektronik kontrol üniteleri, emniyet kemeri gerektiği kadar gergin değilse hava yastığının açılmasına programlanıyor. Dolayısıyla, henüz emniyet kemeri vücuda hasar verecek kadar gerginleşmeden hava yastığı açılabilir ve emniyet kemeri hiçbir zaman vücutta iz bırakmayabilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukat: İşkence, Emniyet: Düşme ağaoğlu Avukatlık Hukuku Çalışma Grubu 11 09-01-2010 20:22
maktulün emniyet kemeri takmaması... av.merve Meslektaşların Soruları 4 02-09-2009 15:05
asli kusurlu yerine kanundan dolayı kusurlu şahsa davanın takibi zeliha ert Meslektaşların Soruları 2 25-02-2009 12:43
emniyet personelinin branş değişikliği soner Meslektaşların Soruları 2 12-01-2007 10:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08587408 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.