haksız icra takibi-haksız muhafazada zaman aşımı sorunu

1-müvekkil şirket hakkında ilamsız takip yapılıyor
2-müvekkil bu aşamada süresinde borca itiraz ediyor ama şahsı adına dilekçe veriyor
3-icra müdürlüğü şirket adına itiraz olmadığından itirazın reddiyle takibin devamına karar veriyor.takibin devamı nedeniyle alacaklı müvekkile ait tüm hesaplara haciz koyuyor.müvekkilin şirketine ait tüm araçlara haciz ve muhafaza uygulanıyor.tüm bu haciz ve muhafazalar 2008 yılında yapılıyor.
4-icra müdürlüğünün işleminini takibin durdurulması gerektiği yönünde şikayet ediyoruz.talebimiz mahkemece red ediliyor.ancak yargıtay her ne kadar şahıs adına itiraz edilmiş ise de itiraz eden şahıs şirketi temsile yetkili kişidir.bu nedenle takibin durdurulması gerekir gerekçesiyle bozuyor.( 2009 yılında)
5-bunun üzerine alacaklı itirazın iptali davası açıyor ancak bu davayı da kaybediyor dosya yargıtay onamasıyla kesinleşiyor.

karşı taraf aleyhine haksız muhafaza,haciz ve icra takibi nedeniyle dava açmayı düşünüyorum.ancak zamanaşımı konusunda çelişkiye düştüm

1- bu olayda zaman aşımı haciz tarihi olan 2008den mi
2- icra hukuk mahkemesinin kararının yargıtaydan bozulduğu ve takibin durdurulmasına karar verildiği 2009dan mı
3- yoksa itirazın iptalii davasının red edildiği tarihten mi başlar.

Haksız eylemin(yani haczin) tarihi olan 2008'in göz önüne alınması gerektiğinin düşünüyorum.

Sayın meslektaşım,


Müvekkiliniz haksız yere haciz tehdidine bırakıldığı için manevi tazminat talebinde bulunma hakkınızın; Müdürlüğün işleminin takibin durdurulması gerektiği yönündeki şikayetiniz üzerine, Yargıtay kararına yerel mahkemenin uyması yönündeki verdiği karar ile başlayacağını düşünüyorum. Zira Borçlar Kanunu'nun 154. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler sayılmıştır. Söz konusu maddenin 2. fıkrasında zaman aşımı kesilme sebeplerinden yararlanmak için manevi tazminat talebi bulunma hakkı olan tarafın (alacaklının) "dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına" başvurması gerekmektedir. Özetle; İcra Mahkemesine şikayet talebinizin sonuçlandığı tarihten itibaren zamanaşımı başlangıcı kabul edilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Saygılarımla...

Müvekkilinizin borca yaptığı itirazı kabul etmeyen icra müdürü aleyhine, Adalet Bakanlığı'na karşı da tazminat davası açabilirsiniz, bilginiz olsun.

Alıntı: Yazan Av. Özge Çavuş Müvekkilinizin borca yaptığı itirazı kabul etmeyen icra müdürü aleyhine, Adalet Bakanlığı'na karşı da tazminat davası açabilirsiniz, bilginiz olsun.

Bu söylediğiniz konu hakkında biraz daha detaylı bilgi verebilir misiniz sayın meslektaşım?

Alıntı: Yazan fatih avsar Bu söylediğiniz konu hakkında biraz daha detaylı bilgi verebilir misiniz sayın meslektaşım?

SORUMLULUK:

Madde 5 - (Değişik madde: 06/06/1985 - 3222/1 md.)

İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır.

Adalet Bkn. aleyhine Asliye Hukuk mahkemelerinde ve icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açabiliyorsunuz davayı.