Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İbranamenin İçeriğine İtiraz

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-03-2009, 21:50   #1
slnn

 
Varsayılan İbranamenin İçeriğine İtiraz

Arkadaşlar merhaba

İş akdi feshedilen işçinin hakedşileri elden nakden ödendikten sonra haklarını aldığına dair matbu bir ibranameyi imzalayıp beriyor. Daha sonra dava açıp bu ibranamenin içeriğine itiraz ediyor. Gerkçe olarak da söz konusu ibranamede yazılı haklarını almadığını, ibranamenin zaten matbu olduğunu vs hususlarını ileri sürmüştür. Şimdi mahkeme de ibranamede yazılı hakların ödendiğine dair bizden makbuz sunmamızı istiyor. Sizce bu durum normal midir, neler yapmak gerekiyor?
Old 30-03-2009, 21:54   #2
Adli Tip

 
Varsayılan

Ibranamede tum alacak kalemleri ayri ayri, rakam da belirtilerek yazilmissa gecerli kabul edilmesi gerekir.


Saygilar,
Old 30-03-2009, 21:56   #3
slnn

 
Varsayılan

Üstadım,

Yazılmış olmasına rağmen mahkeme yine de makbuzları istiyor. ve bize de bu konuda kesin süre verdi.
Old 30-03-2009, 22:08   #4
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan slnn
Üstadım,

Yazılmış olmasına rağmen mahkeme yine de makbuzları istiyor. ve bize de bu konuda kesin süre verdi.

Sayin Meslektasim;

Makbuz, banka dekontu vs varsa elbette sunun.
Yoksa (ki elden odenmis diyorsunuz) bol bol Yargitay karari sunun. Yargitay'in ibranameyle ilgili her yonde karari var.
Ben yazdigim kriterleri Yargitay uyelerinin katildigi bir seminerden hatirliyorum. Yarin yeniden ben de bakarim kararlara.

Saygilar,
Old 31-03-2009, 08:07   #5
Adli Tip

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;

Davada şimdiye kadar yapılan savunmalar ve İşten Ayrılma Bildirgesinin içeriği, ibranamenin içeriği ile çelişmiyorsa, ibranameye itibar edilecektir. Örneğin, davada, "işçinin fazla mesai yapmadığı" ibranamede ise " fazla mesai alacağının ödendiği" yazıyorsa ibranameye itibar edilmeyecektir. Böyle bir durum yoksa, işçinin alacakları hesap edilecek ve ibranamede belirtilen rakamlardan fazla alacağı doğmazsa dava reddedilecektir. Yartgıtay miktar içeren "ibraname" başlıklı belgelerin zaten makbuz olarak niteleneceğini belirtiyor. Ayrıca bir makbuz bulamamanız çok sorun değil.


Alıntı:
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/4977
K. 2004/29756
T. 28.12.2004
DAVA : Taraflar arasındaki fazla çalışma ücretinin ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davacı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.12.2004 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına Av. EK geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davalının temyizine gelince:
Davacı işçi, fazla çalışma ücretlerinin eksik olarak ödendiğini ileri sürerek bu yönde istekte bulunmuş, mahkemece isteğin kısmen kabulüne dair karar verilmiştir. Davacı işçinin iş sözleşmesinin feshinden sonra düzenlenen ibranamede, fazla çalışma ücretlerinin tamamının ödendiği ve başkaca hakkının bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı, söz konusu ibranamenin miktar içermemesi ve önceden işverence matbu olarak hazırlanmış olması nedeniyle geçersiz olduğunu ifade etmiştir. Ancak, dinlenen davacı tanıkları ibranamenin boş olarak önceden imzalatıldığı yönünde bir beyanda bulunmamışlardır.
Öte yandan, miktar içermemesi başlı başına ibranamenin geçersizliği sonucunu doğurmaz. Fesihten sonra düzenlenen ve davacının imzasını taşıyan ibranamede, fazla çalışma ücretlerinin tam olarak ödendiği başkaca alacağın kalmadığı belirtildiğine göre, anılan ibranameye değer vermek gerekir. Dairemizin, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen kararlılık kazanmış olan uygulaması bu doğrultudadır. Bu durumda davacının fazla çalışma fark ücretine dair talebinin ibraname dikkate alınarak reddine karar verilmelidir. Mahkemece, anılan isteğin kabulü cihetine gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 400.000.000 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.12.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/34624
K. 2007/30755
T. 18.10.2007
DAVA : Davacı, izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı izin ücreti alacağının ödenmediğini belirterek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davacının haklarının ödendiğini ve ibraname imzaladığını savunmuştur.
Mahkemece ibranameye değer verilmeyerek istek doğrultusunda karar verilmiştir. Dosyada mevcut ibranamede alacakların kalemler halinde sayıldığı, davacının izin haklarını aldığını beyan ettiği görülmüştür. Dairemizin kararlık kazanan uygulaması; miktarlar yazılı olduğu takdirde ibranamenin makbuz niteliğinde olduğu, miktar yazılı olmayan ancak alacakların açıkça belirtmek suretiyle imzalanan belgelerin geçerli ibraname mahiyeti taşıdığı yolundadır. İbranamenin miktar içermemesi geçersiz olduğu sonucunu doğurmaz. İbranamenin içeriği ile davalı işverenin savunması arasında çelişkili bir durum da bulunmamaktadır. Mahkemece aksi düşünceyle ibranamenin geçersizliğine karar verilmesi hatalıdır.
Bu nedenlerle davacının davasının reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/19078
K. 2008/10919
T. 1.5.2008
DAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, bayram ve genel tatil ücreti ile fazla mesai alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S.Tok tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında düzenlenen ibranamenin geçerliliği olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
İbra sözleşmesi, İsviçre Borçlar Kanununun 115. maddesinde düzenlendiği halde Türk Borçlar Kanununa bu madde alınmamıştır. Bir kanunda ana kurallar ve kurumlar oluşturulurken ibra gibi önemli bir kurma yer verilmemiş oluşunun ancak hata sonucu olabileceği öğretide ileri sürülmüştür. ( Berki, Şakir: Borçların Sükutu, AÜHF, Cilt XII. s. 237 ). Bununla birlikte gerek öğretide gerek uygulamada ibraname, bir borcun tam ya da kısmen ifa edilmeden sona ermesini sağlayan özel sukut nedeni olarak kabul edilmektedir. ( Feyzioğlu, F.N. Borçlar Hukuku Umumi Hükümler, Cilt II, İstanbul 1969, s. 351 ). Bu noktada ibra sözleşmesinin bir ödeme yönünde bir anlaşma olmadığı, borcun kısmen ya da tamamen tatmin edilemeyen sona erme şekillerinden biri olduğu belirtilmelidir.
İş Hukukunda ibra sözleşmesi ibraname adıyla yaygın bir uygulama alanı bulmaktadır. İbra sözleşmesinin tanımı, şekli ve hükümlerinin Borçlar Kanununda düzenlenmesi gerekliliğinin ötesinde, iş hukukunun işçiyi koruyucu özelliği sebebiyle İş Kanunlarında normatif hüküm olarak ele alınması gerektiği açıktır.
İşçi, emeği karşılığında aldığı ücret ve diğer parasal hakları ile kendisinin ve ailesinin geçimini temin etmektedir. Bu açıdan bakıldığında bir işçinin nedensiz yere işvereni ibra etmesi hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir, İş Hukukunda ibra sözleşmeleri dar yorumlanmalı ve borcun asıl sona erme nedeni ifa olarak ele alınmalıdır. Borcun tatmin edilemeyen sona erme şekillerinden biri olan ibra sözleşmelerine İş Hukuku açısından sınırlı biçimde değer verilmelidir.
Yeni Borçlar Kanunu tasarısında bu konuya değinilmiş ve 419. maddesinde, işçi ve işveren ilişkileri açısından ibra sözleşmesine dair bazı kurallara yer verilmiştir. Bahsi geçen düzenleme de, işçilik alacaklarını sona erdiren ibra sözleşmelerinin sınırlı biçimde ele alınması gerektiğini göstermektedir. Bu itibarla Borçlar Kanunun irade fesadını düzenleyen 23-31. maddeleri arasında düzenlenmiş olan irade fesadı hallerinin İş Hukukunda ibra sözleşmeleri bakımında çok daha titizlikle ele alınması gerekir, ibra sözleşmesi yapılırken taraflardan birinin esaslı hataya düşmesi, diğer tarafın ya da üçüncü şahsın hile ya da korkutmasıyla karşılaşması halinde ibra iradesine değer verilemez.
Ote yandan Borçlar Kanunun 21. maddesinde sözü edilen aşırı yararlanma ( gabin )ölçütünün de ibra sözleşmelerinin geçerliliği noktasında değerlendirilmesi gerekir.
İş ilişkisinin devamı sırasında düzenlenen ibra sözleşmeleri geçerli değildir. İşçi bu dönemde tamamen işverene bağımlı durumdadır ve iş güvencesi hükümlerine rağmen iş ilişkisinin devamını sağlamak ya da bir kısım işçilik alacaklarına bir an önce kavuşabilmek için iradesi dışında ibra sözleşmesi imzalamaya yönelmiş sayılmalıdır.
İbra sözleşmesi, varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir yol olmakla, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçların ibra yoluyla sona ermesi de mümkün olmaz. Bu nedenle işveren tarafından işçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması düşünülemez. Savunma ile ve işverenin diğer kayıtları ile çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir.
Miktar içeren ibra sözleşmelerinde ise, alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hallerinde dairemizin kökleşmiş içtihatlarında ibraya değer verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir.
Somut olayda davalının dayandığı "İbraname" başlıklı belgenin metin kısmı matbudur. İş Sözleşmesinin feshi tarafı yönünden seçenekli ifade yazılmış ise de, belgenin alt kısmında ödenen kıdem tazminatı ve ücretin miktarı gösterilmiştir. Davacı imzası inkar etmiş ancak, usulüne uygun araştırmada imzanın davacıya ait olduğu saptanmıştır. Bu durumda anılan belge, ödendiği belirtilen kıdem tazminatı yönünden geçerli yazılı miktarla sınırlı makbuz niteliğinde bulunduğundan bilirkişi tarafından belirlenen kıdem tazminatı miktarından indirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Saygılar,
Old 31-03-2009, 09:35   #6
angel82

 
Varsayılan

ibranamede miktar belirtilmişse zaten bu ibraname fatura niteliğindedir.yargıtayu kararlarıda bu yöndedir.eğer miktar yazılı değilse verilenler kalemler halinde belirtilmişse ozaman yargıtay bu ibranameyi geçerli sayıyor.davada işveren verdiği ibranameyle aynı doğrultuda bir savunma yaparsa sorun çıkmıyor.
Old 16-03-2010, 18:40   #7
BOSMAN

 
Varsayılan

İbranamede rakam belirtilmişse kıdem tazminatı farkını talep edebilir miyiz?
Müvekkilime asgari ücret üzerinden kıdem tazminatı ödenmiş ve ibranemede rakam belirtilerek "şu kadar kıdem tazminatı aldım, ibra ediyorum" şeklinde kendi el yazısı ile imzalamıştır. Ancak 12 yıllık işçi olan müvekkilin gerçek maaşı 950 tl nettir, bu durumda aradaki fark için dava açılabilir mi ? Teşekkürler
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İbranamenin Geçerliliği Kadir COŞKUN Meslektaşların Soruları 5 14-03-2011 10:38
İbranamenin Hukuki Niteliği Kemosabe Meslektaşların Soruları 2 26-03-2009 21:33
İbranamenin gücü ? amd_athlon Meslektaşların Soruları 2 28-03-2006 19:37
İtiraz Süresi ayhan_bostan Hukuk Soruları Arşivi 15 01-03-2004 23:17
İbranamenin Neleri Kapsadığı... o.balci Meslektaşların Soruları 3 20-08-2003 10:05


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03384709 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.