faturalandırılmamış alacağa ilişkin icra takibi

Müvekkilim ile bir spor kulübü arasında spor kulübüne müvekkilce gerçekleştirlecek bir hizmet sözleşmesi yapılmış olup bu spor kulübünce müvekkile yapılacak ödemeler düzenli bir biçimde gerçekleşmemektedir.İlk bir sene müvekkilce karşı tarafa faturalar kesilerek ibraz edilse de vergiden kaynaklanan ve meblağların fazlalığından kaynaklanan sebeplerle müvekkil firmaca karşı taraftan ödeme gerçekleşmediği için fatura kesilmemiş bulunmaktadır. Ve müvekkil şirket bu toplam faturalı ve faturasız alacaklar için icra takibi yaparak alacaklarını almak istemektedirler. Benim tereddüt ettiğim noktalar aşağıda belirtilecektir.Lütfen İlgisi ve bilgisi olan meslektaşlarımızın dikkatine ...
1-Faturadan kaynaklanan alacaklarla beraber faturasız alacaklarda beraberinde ilamsız icra takibi yapılabilecek midir?
2-Faturasız olarak talep ettiğimiz alacaklarımızı takibe itiraz olması halinde itirazın iptali sürecinde her türlü delille ispatlama olanağına sahibiz ve bu tür delilller ne olabilir?
3- Alacağı faturalandırmamış olacağımızdan ötürü müvekkil şirketin mahkeme sürecinde vergi sorunu yaşaması söz konusu olabilir mi bununla ilgili bir yaptrım ya da ceza söz konusu mudur.(çünkü kazanım talep ederken hak kaybı yada maddii kayıba sebebiyet vermek istemem )
4-Konuyla ilgili yani faturalandırılmamış alacağa ilişkin Yargıtay Kararı bilen varsa ve yollayabilirse çok çok minnettar kalırım
TEŞEKKÜRLERRRR.....

Kimse cevap vermemiş ama benim haricen öğrendiğime göre biz alacağımızın kdv sini yatırmamış olduğumuzdan karşı taraf yani borçlu bizi maliyeye şikayet edebilirmiş (KDV kanunu md. 10 vd. )
Evet kazancımızın vergisini ödemeliyiz ama eğer o kazancı alamadıysak da hala ödemelimiyiz benim anladığım vergide adalet anlayışına pek uygun düşmüyor bu düzenleme,,,bilgisi olan yada çıkış yolu önerebilecek ya da en azından yorum yapacak meslektaş ve arkadaşların yardımlarını bekliyorum
Saygılarımlaaaaa.....

Öncelikle itirazın kaldırılması aşamasında veya itirazın iptali yargılamasında, müvekkilinizin fatura kesip kesmediği, vergi hukuku boyutuyla incelenmez. Bunun yanında,ilamsız takip yapabilmeniz için elinizde hiçbir belge olmasına gerek yoktur.(Genel Haciz Yolu ile Takiplerde) Meğer ki; borçlu, ödeme emrine karşı itirazda bulunsun. Yani, siz, amiyane tabirle canınız sıkıldığı için dahi, genel haciz yolu ile ilamsız takip yapabilirsiniz. Ancak, anladığım kadarıyla, borçlunuzun itiraz edeceği kaçınılmaz bir durum; bu andan itibaren de, eğer elinizde İİK. m. 68 anlamında bir belge varsa, itirazın kaldırılması yoluna gidersiniz. İSpat usulü kanunda açık. Bu belgelerden biri yoksa elinizde, bu durumda da itirazın iptali davası açar ve genel hükümler dairesinde, ispat kuralları da buna göre belirlenmek üzere, borçlunun itirazının iptalini sağlayabilirsiniz.
Vergi Hukuku boyutu ile, hangi anda fatura kesmeniz gerekitği ise usul kanununda açıkça yazmaktadır. Buna göre, fatura kesmeniz gerektiği halde kesmediğiniz kanaatine varıyorsanız, borçlunun müvekkilinizi şikayet etme riskini de göz önünde bulundurmalısınız. Ki; borçlu kuvvetle muhtemel bu yolu deneyecektir. Umarım yardımcı olur, iyi çalışmalar!

T.C.
DANIŞTAY
11. DAİRE
E. 1997/2348
K. 1999/549
T. 10.2.1999
• FATURA ( Hizmetin Yapıldığı Yıl Değil Tahsilatın Yapıldığı Bir Sonraki Yılda Kayıtlara İntikali - Re'sen Kaçakçılık Cezalı KDV. Tarh Edilemeyeceği )
• VERGİYİ DOĞURAN OLAYIN TAHSİLAT İLE MEYDANA GELECEĞİ ( Faturanın Hizmetin Yapıldığı Yıl Değil Tahsilatın Yapıldığı Bir Sonraki Yılda Kayıtlara İntikali - Re'sen Kaçakçılık Cezalı KDV. Tarh Edilemeyeceği )
• KATMA DEĞER VERGİSİ ( Faturanın Hizmetin Yapıldığı Yıl Değil Tahsilatın Yapıldığı Bir Sonraki Yılda Kayıtlara İntikali - Re'sen Kaçakçılık Cezalı KDV. Tarh Edilemeyeceği )
• BEYANIN HİZMETİN YAPILDIĞI YIL DEĞİL TAHSİLATIN YAPILDIĞI BİR SONRAKİ YILDA YAPILMASI ( Bir Yıl Önce Kesilen Fatura - Re'sen Kaçakçılık Cezalı KDV. Tarh Edilemeyeceği )
213/m.19
3065/m.10

ÖZET : Fatura bedellerinin daha sonraki dönemlerde tahsil edilmesi halinde vergiyi doğuran olay tahsil ile meydana gelir.

İstemin Özeti: Yükümlü şirket tarafından 1993/Kasım-Aralık döneminde bilgisayarlı tomografi ve röntgen çekim hizmetleri karşılığı olan faturaların, 1994 yılında düzenlendiği ve beyan edildiği ileri sürülerek inceleme raporuyla belirlenen matrah üzerinden re'sen kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 19. maddesinde, vergiyi doğuran olayın, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu ve hukuki durumun tekemmülü ile doğacağının açıklandığı, olayda SSK ile yapılan sözleşme uyarınca hizmetin gerçekleştirildiği tarihte fatura düzenlenmesine karşın fatura bedellerinin daha sonraki dönemlerde tahsil edilmesi nedeniyle 1993 yılı kayıtlarına değil vergiyi doğuran olayın tahsili ile maydana geldiği 1994 yılı kayıtlarına intikal ettirildiği anlaşıldığından, hizmet tarihinde beyan edilmediği belirtilerek yapılan tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle vergi ve cezanın kaldırılmasına karar verilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, yapılan tarhiyatın usul ve Yasa'ya uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

KARAR : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.

Bu nedenle temyiz isteminin reddine, Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oybirliğiyle karar verildi.

avferidun ve KAANKAL'a ,öncelikle cevaplarınız için teşekkürler,,evet tabii ki ilamsız takibi nasıl gerçekleştireceğimi ve devamındaki prosedürü biliyorum,ama sizin de değindiğiniz gibi karşı tarafın alacağımızı faturalandırmadığımız için bizi şikayet etme ihtimali çok yüksek ayrıca o döneme ait alacağa ilişkin şu an dahi fatura kesecek olursak usulsüzlük cezasıyla karşılaşma ihtimalimiz söz konusu hoş hiç fatura kesmemenin cezasından daha hafif bi yaptırımı olsa da,,,işte bu şikayet durumdan dolayı elimiz kolumuz bağlı kalıyoo,,ve borçlunun borcu yanına kar kalıyoo,,ve bu da benim adalet anlayışıma ne yazık ki uymuyoorrr..

Sayın KAANKAL gönderdiğiniz karar için yeniden teşekkürler,ve bu karardan anladığım kadarıyla eğer yanlış anlamıyorsam icra yoluna başvurduğumuz zamanda faturayı kesmemizin tarh ve tahsil bakımından sorun doğurmayacğına yönelik öyle değil mii??? cevap verirseniz çok sevinirim..çünkü epey yüklü bir alacağın tahsili için çıkış yolu aramaktayım.. teşekkürlerr.

Faturalandırılmamış alacaktan dolayı faturaya dayanarak yapacağınız takip sonunda karşı taraf, itirazda bulunur ise bu durumda alacağınızı ispat etmeniz mümkün değildir. Müvekkilinizin tacir olduğu düşünüldüğünde , vergi usül kanunu ve katma değer kanununa göre bedelini tahsil etmemiş olsanız dahi yapılan işi faturandırıp defterlerınize kaydetmek zorundasınız. Aksi halde borcun varlığını ispat etmeniz mümkün değildir. Göndermiş olduğum kararda serbest meslek sahipleri içindi. Bu olaya uygulamak doğru olmaz.
Tacir olmanız sebebiyle defter kayıtlrınız önem taşır.
Bu durumda kanaatimce yapılan işi tespit ettirerek bir alacak davası açmak.
Dava sonunda lehınize alacağa hükmedilir ve tahsil ederseniz gelir olarak defterlere kaydedip vergisini ödersiniz.

Daha evvelde de teşekkür etmiştim ama bu defa bir sorum daha olacak size bu konuyla ilgili ,,daha evvel alacak davası açma yolunu da düşünmüştüm ama alacak davasında daa bu alacakları faturalandırmamış olmamız yani belgelendirmemiş olmamız konusunda bir sorun çıkmaz öyle değil mi... bir de spor kulübüne gerçekleştirdiğimiz hizmet güvenlik hizmeti olup maç başına gönderilen güvenlik görevlisi sayısı valilik ve emniyet kayıtlarında mevcut bulunmaktadır.. bu tür ispat araçlarını alacak davasına delil konusu yapabiliriz öyle değil mi..zaten ben bu delilleri eğer itiraz olması halinde itirazın iptali davsında delil olarak ileri sürecektim..(defterlerimizde kayıt yok ama her türlü delille ispat olabileceği için)bilginiz ve ilginiz için tekrar teşekkürlerimi sunarım..iyi çalışmalar dilerim..

Vergi açısından biraz katkıda bulunmak isterim. Sözleşmeye dayalı olarak, teslim edilen hizmet tamamlandı ise,VUK'nun 19. maddesince vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş demektir.

Ticari kazancın tespiti açısından tahsilat değil, tahakkuk ilkesi geçerlidir.

Müvekkiliniz, yalnızca alacağı için değil, vergi hukuku açısından süresinde beyan edemediği, matrahları için, ek beyanname vermelidir.

Herhangibir şikayet ve/veya ihbar olmadan VUK'nun 371. maddesinden yararlanarak vereceği ek beyannameler için, vergi ziyaı cezası ile karşılaşmaz.