Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Sözleşmeli Personelin Sözleşmesinin Yenilenmemesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-12-2015, 16:18   #1
Göktürk SAĞLAM

 
Varsayılan Sözleşmeli Personelin Sözleşmesinin Yenilenmemesi

Sevgili Meslektaşlarım,
Bir müvekkilim 2002 yılı ile 2010 yılları arasında belediyede veteriner hekim olarak hizmet akdiyle çalışmıştır. Daha sonra ise müvekkil 2010 yılında belediye kanunun 49.maddesinin 4. fıkrasına dayanılarak kısmi zamanlı çalışan sözleşmeli personel olarak istihdam edilmiştir.

Ancak belediye sözleşmesini bu sene yenilememeye karar vermiştir.
1) Son statüsü sözleşmeli personel olan müvekkilim işe iade davası açma hakkının olmadığını düşünüyorum. İdari yargıda iptal davası mı açılmalıdır. Daha önce bu tip bir dava açan meslektaşım var mıdır. Danıştay kararı mevcutsa paylaşılırsa çok sevinirim.

2) Müvekkil 2002-2010 yılları arasında iş akdiyle çalışmıştır. Daha sonra kendide rıza göstererek sözleşmeli personel olmuştur. Müvekkilin işçilik alacaklarına ilişkin hakları mevcut mudur? Şimdiden cevaplarınız için teşekkürler.
Old 13-12-2015, 23:49   #2
Alparslan Alhan

 
Varsayılan

işe iade açabilir, belirli süreli şartları varmı??
işçi alacakları her halde baki zaten.
Belirli sürelinin şartları olsa bile 4 sene yenilenmiş, belirsize döner.
Old 16-12-2015, 17:02   #3
Göktürk SAĞLAM

 
Varsayılan

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Ankara 18. İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2014
NUMARASI : 2013/216-2014/370

DAVA : Davacı, iş sonu tazminatı farkı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı ve davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Taraflar arasında uyuşmazlık, davacının çalışmalarının İş Kanunu kapsamında kalıp kalmadığı ve buna göre iş mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 1. maddesinin 2. fıkrasında, İş Kanunu'nun 4. maddesinde belirtilen istisnalar dışında kalan bütün işyerlerinde, işverenler ile işveren vekillerine ve çalışma şekline bakılmaksızın işçilere bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
Sorun daha çok, statü hukukuna tabi kamu çalışanları ile yine kamuda çalışan işçiler arasındaki ayrım noktasında ortaya çıkmaktadır. T.C. Anayasasının 128. maddesi, “Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir” şeklindedir.
657 sayılı Kanun'un 4. maddesinde ise kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle görüleceği hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun'un (A) bendinde, mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılacağı, ayrıca maddede sözü edilen kurumlar dışındaki kurumlarda, genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanların memur oldukları belirtilmiştir.
Memur, sözleşmeli personel ve işçinin ortak noktası ücret karşılığı bağımlı çalışmalarıdır. Memur, genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde görevlendirilir. İşe alınması, “atama” idari işlemiyle olur. Yine memurların çalışma şartları, hakları, ödev ve sorumlulukları ve memurluğun sona ermesi önceden kanun ile kesin olarak belirlenmiştir. Bu konularda memur ile onu atayan idare arasında farklı bir uygulamanın kararlaştırılması söz konusu olmaz.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesinde ise, “kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, kurumun teklifi üzerine Devlet Personel Dairesi ve Maliye Bakanlığının görüşleri alınarak Bakanlar Kurulunca geçici olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti” yapanların sözleşmeli personel oldukları açıklanmıştır.
Öte yandan, 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 s. KHK.nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 3. maddesinde, teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda hizmetlerin memurlar, sözleşmeli personel ve işçiler eliyle gördürüleceği belirtilmiştir. Anılan maddenin (b) bendinde, “Teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda, devlet tarafından tahsis edilen kamu sermayesinin karlı, verimli ve ekonominin kurallarına uygun bir şekilde kullanılmasında bulunduğu teşkilat, hiyerarşik kademe ve görev unvanı itibariyle kuruluşunun karlılık ve verimliliğini doğrudan doğruya etkileyebilecek karar alma, alınan kararları uygulatma ve uygulamayı denetleme yetkisi verilmiş asli ve sürekli görevler genel idare esaslarına göre yürütülür. Teşebbüs ve bağlı ortaklıkların genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli görevleri genel müdür, genel müdür yardımcısı, teftiş kurulu başkanı, kurul ve daire başkanları, müessese, bölge, fabrika, işletme ve şube müdürleri, müfettiş ve müfettiş yardımcıları ile ekli 1 sayılı cetvelde kadro ünvanları gösterilen diğer personel eliyle gördürülür. Bunlar hakkında bu Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen hükümler dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır” şeklinde kurala yer verilerek, anılan kurumlarda çalışanlar bakımından memur kavramı ortaya konulmuş ve (c) bendinde ise, “ (b) bendi dışında kalan sözleşmeli personel, teşebbüs ve bağlı ortaklıkların genel idare esasları dışında yürüttükleri hizmetlerinde bu Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen hukuki esaslar çerçevesinde akdedilecek bir sözleşme ile çalıştırılan ve işçi statüsünde olmayan personel” sözleşmeli personel olarak ifade edilmiştir.
Bu anlatıma göre, 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesinde açıklanan işlerde, özel bir meslek bilgisi ve uzmanlığı olan kişilerin, Bakanlar Kurulu Kararı ile geçici olarak çalıştırılan ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/b maddesi uyarınca genel idare esaslarına göre hizmet yürüten, memur ve işçi sayılmayan çalışanlar sözleşmeli personel olarak ifade edilmelidir. 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre, sözleşmeli personele de 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uygulanır. Ayrıca 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Kamu İktisadi Teşebbüslerinde sözleşmeli personel çalıştırılmasının esasları belirlenmiştir.
Sözleşmeli personel de kural olarak sosyal güvenlik sistemi açısından memurlar gibi Emekli Sandığına tabidir. Ancak, Kamu İktisadi Teşebbüslerinde çalışanlar açısından, işçilikten sözleşmeli personel statüsüne geçiş ya da daha önce sözleşmeli personel olarak görev yapmış olanların bir süre sonra işçi olarak çalıştırılmaya başlandığı uygulamada karşılanılmaktadır. Bu durumda daha önce işçi olarak çalışan ve Sosyal Sigortalar Kurumuna prim ödeyen çalışanın, görev ve unvanında yükselme sonucu sözleşmeli personel olarak atanması halinde sosyal güvenlik yönünden aynı uygulamaya devam edildiği ve Sosyal Sigortalar Kurumu ile olan bağlantısı devam ederek, sözleşmeli personel olarak çalıştığı dönemde dahi primlerin Sosyal Sigortalar Kurumuna ödenmesi mümkündür. Bazen de bunun aksine, Emekli Sandığı ile bağlantısı olan sözleşmeli personel işçi statüsüne geçirilmiş olmasına rağmen, anılan S.. K.. ile olan bağlantısı devam ettirilmektedir.

Bu durumda, sosyal güvenlik açısından çalışanın bağlı olduğu kurum statüyü belirlemek açısından tek başına yeterli değildir.
Memur ve sözleşmeli personel statü hukukuna tabi olduğundan idare ile çıkacak olan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde değil, idari yargı yerinde çözümlenmelidir. Uyuşmazlık Mahkemesinin 1995/1 esas 1996/1 karar sayılı ilke kararında, özelleştirme kapsamında olsun ya da olmasın Kamu İktisadi Teşebbüslerinde sözleşmeli personel statüsünde çalışanların, kurumları ile olan ilişkilerinden doğan anlaşmazlıkların çözüm yerinin idari yargı olduğu hükme bağlanmıştır. Çalışmaların bir kısmının sözleşmeli personel bir kısmının da işçilikte geçmesi halinde de İş Hukuku açısından sadece işçilikte geçen dönem değerlendirilir.
Somut olayda davacının atama tasarrufu ile çalıştığı bellidir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/b maddesi ile ilgili davalar, idari yargının görevi kapsamındadır. Bu sebeple yargı yolu açısından davanın reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 16-12-2015, 17:03   #4
Göktürk SAĞLAM

 
Varsayılan

Yukarıda ki yargıtay kararı idari mahkemeleri yetkili olduğunu söylemekte. Elinizde aksi yönde bir karar mevcutsa paylaşırsanız çok sevinirim.
Old 17-12-2015, 12:38   #5
akrd61

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşım

Anlatımınızdan müvekkilinizin 5393 sayılı yasa 49/3 md.e göre sözleşmeli personel statüsünde
olduğu anlaşılmaktadır.Bu durum da İdare Mahkemesinden YÜRÜTMENİN DURDURULMASI talebiyle birlikte ilgili belediyenin sözleşmeyi yenilememe işleminin İPTALİNİ, sözleşmeyi yenilememe işlemi nedeniyle müvekkilinizin yoksun kaldığı parasal haklarının davanızın açıldığı tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesini isteyeceksiniz .

2011 yılında karara bağlanmış müvekkilin kendisinin açmış olduğu ve lehine sonuçlanan ve halen DANIŞTAY da olan konunuzla benzer nitelikte davanın gerekçe kısmını alıntılıyorum.Umarım yardımcı olur.



Alıntı:
5393 sayılı Belediye Kanununun 49. maddesinin 3. fıkrasında; "Belediye ve bağlı
kuruluslarında, norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk,
ekonomi, bilişim ve iletişim, planlama, araştııma ve gelistirme, eğitim ve danışmanlık
alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plancısı, çözümleyici ve programcı,
tabip, .uzman tabip, uzman tabip, -ebe, hemşire,- veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker
gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşme ile çalıstınlabilir. Sözlesmeli personel eliyle
yürütülen hizmetlere ilişkin boş kadrolara ayrıca atama yapılamaz. Bu personelin,
yürütecekleri hizmet için ihdas edilmiş kadro unvanının gerektirdiği nitelikleri taşımaları
şarttır. Bu fıkra uyarınca sözleşme li olarak istihdam edileceklere ödenecek net ücret, söz
konusu kadro unvanı için birinci derecenin birinci kademesi esas alınmak suretiyle 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununa göre tespit edilecek her türlü ödemeler toplamının net tutarının
yüzde 25 fazlasını geçmemek üzere belediye meclisi kararıyla belirlenir. Genel hükümlere
göre birinci dereceden kadro ihdas edilemeyen kadro unvanları için ise o kadro unvanından
ihdası yapılmış en yüksek kadro derecesinin birinci kademesi esas alınır ve yapılacak
ödemenin azami tutarı yukarıda belirtilen usule göre tespit olunur. Bu fıkra hükümlerine
göre çalıştırılacak personel için Içişleri Bakanlığı unvanları itibariyle sınırlama getirebilir."
hükmüne yer verilmiş; aynı maddenin 5. fıkrasında da, üçüncü fıkra hükmü uyarınca
çalıştırılacak personel hakkında bu Kanunla düzenlenmeyen hususlarda vize şartı
aranmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4'üncü maddesinin (B) fıkrasına
göre istihdam edilenler hakkındaki hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin (B) bendinin 1. fıkrasında,
sozlesmeli personel: Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli
projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve islerliği için şart olan, zaruri ve
istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren
geçici işlerde, Bakanlar Kurulunca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde kururnun teklifi ve
Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığı'nca vizelenen pozisyonlarda,
mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve isçi sayılmayan kamu
hizmeti görevlileri olarak tanırnlanmıs; son fıkrasında, "(Ek fıkra: 04/04/2007-5620 S.Kl4
mad) Sôzlesmeli personel seçiminde uygulanacak sınav ile istisnaları, bunlara ödenebilecek
ücretlerin üst sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler (Değişik
ibare: 25/06/2009-5917 S.Kl47.mad) pozisyon ünvan ve nitelikleri, sözleşme fesih halleri,
pozisyonların iptali, istihdamına dair hususlar ile sözleşme esas ve usulleri Devlet Personel
Başkanlığının görüşü ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kumlunca belirlenir.
(Ek ibare: 25/06/2009-5917 S.Kl47. mad) Bu şekilde istihdam edilenler, hizmet sözleşmesi
esaslarına aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmelerinin feshedilmesi veya
sözleşme dönemi içerisinde Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen istisnalar hariç sözlesmeyi
tek taraflı feshetmeleri halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kurumların
sözlesmeli personel pozisyonlarında istihdam edilemezler." hükmüne yer verilmiştir.

28.06. 1978 tarih ve ı6330 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren
ve günün koşullarına göre yapılan değişikliklerle birlikte halen yürürlükte
olan 06.06.1978 tarih ve 7115754 sayılı Bakanlar Kumlu Kararıile belirlenen "Sozlesmeli
Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların, dava konusu işlem tarihi itibariyle yürürlükte
bulunan haliyle 2. maddesınde, sözlesmeli personel: mevzuatına uygun olarak bırıncı
madde de belirtilen kuruluşlarda (belediyeler de dahil) sözleşme ile çalıştırılan ve işçi
sayılmayan kamu görevlileri olarak tanımlanmış; 7. maddesinde, hizmetlerine gerek
kalmadığı için sözleşmesinin feshedilmesi veya yenilenmemesi durumuna, iş sonu tazminatı
konusunda, hukuki bir sonuç bağlanmış; 12. maddesinde, sôzlesmeli olarak
çalıstırılacaklann, ilgili kurumun saptayacağı özel koşulların yanı sıra, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu'nun değişik 48'inci maddesinin CA) fıkrasının 4,5,6 ve 7'ııci bentlerinde
belirtilen koşulları da taşunalarının gerekli olduğu düzenlenmiş; sözleşmenin
yenilenmeyeceği hallere ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, belediyelerde
vize şartı aranmaksızın 5393 sayılı Kanun'un' 49. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen alanlarda
ve unvanlarda yıllık sözleşme ile uzman ve teknik personel çalıstınlabileceği, bu personel
eliyle yürütülen hizmetlere ilişkin kadrolara ayrıca atama yapılamayacağı ve bu personelin,
yürütecekleri hizmetler için ihdas edilmiş kadro unvanının gerektirdiği nitelikleri taşıması
gerektiği açıktır.

Her şeyden önce belediyeler bünyesinde sözlesmeli personel istihdam etmek için
sozlesmeli personelin pozisyonuna uygun boş kadronun bulunması şarttır. 657 sayılı
Kanun'un kadroların tespitine ilişkin hükümleri Cm.33,34) dikkate alındığında, ihdas edilen
kadroların bir ihtiyaç karşılığı olduğu açıktır. Belediyelerde boş olan kadroların karşılığında
5393 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 3: fıkrası uyarınca sözlesmeli personel istihdam etmek
ve istihdam edilenlerin sözleşmelerini yenilernek hususunda idarenin takdir yetkisi
bulunmakla birlikte bu yetkinin mutlak ve sınırsız olmadığı, sebep ve maksat yönlerinden
yargı denetimine tabi olduğu da açıktır.

Sözlesmeli olarak istihdam edilen personel, idareyle yapmış olduğu yıllık sözleşmeler
uyarınca görev yapmakta olup, bu sözleşme, idarelerin kamu hukuku kurallarına dayanarak
yaptıkları bir idari sozlesmedir, Taraflardan birinin kamu tüzel kişisi olması, konunun kamu
hizmeti ile ilgili bulunması, düzenleme biçimi ve yürütme yöntemine ilişkin kuralların kamu
hukuku kuralları olması ve idareye üstünlük tanıması idari sozlesmelerin ana koşullarıdır.
Bu bağlamda sozlesmeli personel ile idare arasındaki ilişkisi bir kamu hukuku iliskisidir.

657 sayılı Kanunda da kamu hizmeti görevlileri olarak kabul edilen sözlesmeli
personel, Anayasanın 128. maddesinin ilk fıkrasında bahsi geçen diğer kamu görevlileri
kategorisine dahilolup, idarenin tek yanlı belirlemiş olduğu genel düzenleyici kurallar
çerçevesinde hak sahibi oldukları dikkate alındığında statü hukuku kapsamında durumlarının
değerlendirilmesi gerekmektedir.

Sözlesmeli personelolarak istihdam edilmeye başlanan bir kimsenin sözleşmesinin
yenilenmemesi için, sözlesmeli personel olarak istihdam edilen pozisyonun karşılığı olan bir
kadronun bulumnaması veya kadro bulumnakla birlikte ilgilinin, söz konusu pozisyonda
görevlendirilebilmesi için gerekli
olan şartlardan 'birini yitirmesi ya da bu sartları baştan taşımadığının sonradan anlaşılmış olması gerekir.

Dosyanın incelemnesinden; davacının davalı idare emrinde geçici işçi olarak çalışmakta iken
sözlesmeli personel statüsüne geçebilıne sartlarını taşıdığından bahisle 5620
sayılı . Kanun uyarınca 03.03.2008 tarihli ve 76 sayılı islernle sözlesmeli personel
pozisyonuna geçirildiği ve devamında 5393 sayılı Kanun'un 49. maddesi kapsamında
Tekniker kadro ünvanına ilişkin görevleri yürütmek üzere istihdam edilmekte iken en son
01.01.2010 tarihinden geçerli olmak üzere sözleşmesinin yenilendiği, davalı idarece dava
konusu islemle fen işleri müdürlüğünde personel fazlası bulunduğundan ve davacıya
verilecek uygun iş programı bulunmadığından 31.12.2012. tarihinde sone erecek olan
sözleşmesinin yenilenmeyeceğinin bildirilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığıanlaşılmıştır.

Uyuşmazlığa konu olayda, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile açıklamalar
birlikte değerlendirildiğinde, davacının inşaat teknikeri pozisyonunda görev yaptığı dikkate
alınarak Mahkememizin 12.01.2011 günlü ara kararı ile davalı idareden inşaat teknikeri norm
kadro sayısı ile anılan kadroların dolu olup olmadığı, dolu ise kaç tanesinin kadrolu, kaç
tanesinin sozlesmeli olduğu ve sozlesmeli olanların hangi tarihte göreve başladığının
sorulması üzerine idarece, üç tane tekniker kadrosu olduğu ve bunlardan iki tanesinin boş/bir
tanesinin de 12.02.2008 tarihinde göreve başlayan sözlesmeli personelolduğunun belirtildiği,
işleme sebep olarak Fen Işleri müdürlüğündeki iş yoğunluğuna göre personel fazlalığı olduğu
belirtilmiş ise de, ara karar cevabında bu konuya ilişkin somut verilere de yer verilmediği,
kaldı ki boş norm kadronun olması yukarıda da değinildiği gibi kadronun ihtiyacın bir
karşılığı olduğu hususu da dikkate alındığında i davacı ile 201 1 yılı için sözleşme
yenilenmemesine ilişkin dava konusu islemde hukuka uyarlık bulunmamıştır.

Ote yandan, hukuka aykınlığı saptanan işlem nedeniyle davacının uğradığı zararların
tazmini Anayasal bir zorunluluktur.
. .
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin IPTALINE, dava konusu işlem nedeniyle
davacının yoksun kaldığı parasal haklarının davanın açıldığı 03.01.2011 tarihinden itibaren
hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü
yapılan 60,80 TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
kullanılmayan 30,30 TL yürütmeyi durdurma harcı ile posta ücretinden artan 60,00 TL'nin
isteği halinde davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıstay'a
teıiıyiz yolu açık olmak üzere 04/03/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi .
Old 19-12-2015, 23:29   #6
Göktürk SAĞLAM

 
Varsayılan

Sayin meslektasim cevabiniz ve paylasiminiz icin minnettarim. Cok yardimi dokundu tesekkurler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Belediye Bünyesinde İstihdam Edilen 4/b'li Hamile Personelin Sözleşmesinin Yenilenmemesi Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 21-12-2011 11:14
4 B'li sözleşmeli personelin geçici olarak görevlendirilmesi hk. karatas Meslektaşların Soruları 0 27-03-2011 22:53
sözleşmeli personelin işe iade davası zeliha ert Meslektaşların Soruları 1 24-12-2010 10:56
devlet tiyatroları kanunu ve sözleşmeli personelin tayin hakkı faruksa Meslektaşların Soruları 1 23-02-2007 23:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04274702 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.