Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Üç yıldır ücret almayan işçi iş aktini haklı sebeple feshedebilir mi ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-06-2011, 11:19   #1
lowyer

 
Acil Üç yıldır ücret almayan işçi iş aktini haklı sebeple feshedebilir mi ?

Sevgili meslektaşlarım,
Müvekkil kayınpederine ait işyerinde eşiyle birlikte yaklaşık üç yıldır çalışıyor. Bir süre sonra sigorta girişi yapılıyor.Düzenli olarak her gün 10-12 saat çalışmasına rağmen hiç ücret ödenmiyor.Eşiyle yaşadığı geçimsizlik sebebiyle evden ayrılıyor, tabii işi de bırakmış oluyor. İşten ayrılmasından bir hafta kadar sonra kendisinden işyerinin anahtarı isteniyor.Kargo ile gönderiyor. Bu arada iki ay banka hesabına asgari ücret tutarında ödeme yapılıyor.Fiilen işi bırakmasından 40 gün sonrasının tarihi belirtilerek devamsızlık sebebiyle iş aktinin feshine dair iki gün önce ihtar geliyor.
İş aktinin haklı sebeple feshi konusunda daha önce tartışmalar olduysa da , işverenle aradaki akrabalık bağı işçi hakları açısından farklı yorumlanabilir mi ?düşüncesiyle yeni başlık açtım.
İhtarnameye cevaben bir ihtarname gönderip, yaklaşık üç yıldır ücret, fazla çalışma v.b haklarını alamadığı için iş aktini yaklaşık 40 gün önce feshettiğini belirterek meblağ belirtmeksizin ve fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutarak kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai, izin ücreti haklarını talep etmeyi düşündüm.Meblağ belirterek dava aşamasında kendimizi bağlamak istemedim.
daha önce bir yargıtay kararında ihtarnamede meblağ belirtmenin şart olmadığını okumuştum.Akrabalık ilişkisi ve bu kadar uzun süre ücret dahi almadan çalışmaya razı olması , işçinin bu duruma razı olması gibi farklı yorumlanabilir mi ?Yorumlarınız için şimdiden teşekkürler
Old 22-06-2011, 12:31   #2
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan fesih edebilir

506 sayılı kanun 3-C gereği "Aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü dereceye kadar (Üçüncü derece dahil) olan hısımlar sırasında ve aralarında dışardan başka kimse katılmayarak bu konut içinde yapılan işlerde çalışanlar." - sigortalı sayılmazlar. Sizin durum buna uymuyor. Zaten karşı taraf devamsızlık nedeniyle fesih ettiğini bildirerek iş akdinin varlığını kabul etmiş. Siz de ücretlerin ödenmemesi ve sigorta primlerin eksik yatırılmış olması nedeniyle ihtar göndererek iş akdini kendinizin haklı nedenle fesih etmiş olduğunuzu belirtebilirsiniz. İşçilik alacaklarınızı talep edebilirsiniz.
Ya da karşı tarafın yapmış olduğu devamsızlık nedeniyle feshin haksız fesih olduğunu iddia edebilirsiniz. Tabii ikisi bir arada olmaz. Ücretin ödenmemesi nedeniyle fesih hakkının kullanılması için 6 günlük süre var. Ama sizin olayınızda çok önemli olduğunu düşünmüyorum.
Old 22-06-2011, 17:09   #3
carlito

 
Varsayılan

Anlattiginiz durum isci acısından haklı fesih sebebidir..
Old 22-06-2011, 21:12   #4
tiryakim

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 1991/608

K. 1991/8315

T. 10.5.1991

• İŞÇİ ÜCRETLERİNE FARKLI ORANLARDA ZAM YAPILMASI ( Haklı Fesih Sebebi Olmaması-Kıdem Tazminatı )

• HAKLI NEDENLE FESİH ( İşçi Ücretlerine Farklı Oranlarda Zam Yapılmasının Haklı Fesih Sebebi Olmadığı )

• KIDEM TAZMİNATI ( İş Akdinin Zammın Farklı Oranlarda Yapılması Nedeniyle İşçi Tarafından Feshedilmiş Olması Halinde )

1475/m.16

ÖZET : İşyerinde çalışan avukatlardan bazılarına yüksek bazılarına ise düşük oranda zam yapılması, işçi yönünden haklı fesih nedeni sayılmaz.
DAVA : Davacı, kıdem ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1475 sayılı İş Kanununun 16. maddesinin II. bendinin ( d ) fıkrasına göre işveren tarafından ücretin kanun hükümleri veya iş sözleşmesi şartları gereğince hesap edilmemesi veya ödenmemesi işçiye bildirimsiz fesih hakkı verir.Davada söz konusu edilen olayda davacının ücretinin kanun hükümleri veya iş sözleşmesi şartları gereğince hesap edilmemesi veya ödenmemesi gibi bir durum yoktur. İşverenin takdir hakkına dayanarak işyerinde çalışan bazı avukatların ücretlerine daha yüksek, davacıya ise daha düşük oranda zam yapmış olması bu yasa hükmü çerçevesinde mütalaa edilemez. Bu durumda, davacı kıdem tazminatına hak kazanamayacağından, isteğin reddine karar vermek gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan bu kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 10.5.1991 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 22-06-2011, 21:18   #5
tiryakim

 
Varsayılan Ücret - Haklı Nedenle Fesih

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2010/9-85
Karar: 2010/94
Karar Tarihi: 17.02.2010

İŞÇİ ALACAKLARI DAVASI - İŞVEREN TARAFINDAN İŞÇİNİN ÜCRETİNİN KANUN VE SÖZLEŞMEDE ÖNGÖRÜLEN ZAMANDA VE SÜRESİNDE ÖDENMEMESİ VEYA HESAPLANMAMASI - HAKLI NEDENLE FESİH - KIDEM TAZMİNATI ALMAYA HAK KAZANILDIĞI - DİRENME HÜKMÜNÜN BOZULMASI GEREĞİ

ÖZET: Somut olayda davacı işçinin iş sözleşmesini haklı nedene dayanarak feshettiği ve kıdem tazminatı almaya hak kazandığı sonucuna varılmıştır. Aynı yöne işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, yanılgılı gerekçe ile önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekir.

(1475 S. K. m. 14) (4857 S. K. m. 17, 24, 120)

Dava: Taraflar arasındaki <kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacakları> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 1.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.09.2007 gün ve 2004/965 E., 2007/1127 K. sayılı kararın incelenmesinin davacı vekili ile davalı Akyıldız Turizm Gıda Ldt. Şti. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 22.07.2009 gün ve 2008/1610 E., 2009/22514 K. sayılı ilamı ile;

(<…1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı şirketin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı vekili işyerinin davalı şirket tarafından devralınmasından sonra işverenin eski kadroyu tasfiye etmek amacıyla baskı yaptığını, eşitliğe aykırı ayrımcı hareketlerde bulunduğunu, kendiliğinden işten ayrılmasını sağlayamayınca akdi işverenin haksız feshettiğini ileri sürerek ihbar, kıdem ve kötü niyet tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili çalışma ücretlerinin hüküm altına alınmasını istemiştir.

Davalılar vekili davacı ve bir kısım işçinin 24.09.2004 tarihinde işverene gönderdikleri ihtarnameden sonra işyerine gelmediklerini, işyerinde herhangi bir ayrımcılığın söz konusu olmadığını, şirketin ekonomik olarak zor durumda olması nedeniyle ücretlere zam yapılmadığından daha iyi iş imkanı bulan davacı ve arkadaşlarının işten ayrıldıklarını savunmuştur.

Mahkemece işverenin ayrım yaptığı hususunun inandırıcı delillerle ispatlanamadığı, davacı ve arkadaşlarının devamsızlık yaptıkları, akdin işverence haklı nedenle feshedildiği kabul edilerek ihbar, kıdem ve kötü niyet tazminatı isteklerinin reddine, fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinin kabulüne karar verilmiştir.

Uyuşmazlık feshin kimin tarafından gerçekleştirildiği ve haklılığı noktasındadır.

Mahkemece dinlenen gerek davacı gerekse davalı tanıklarının ifadelerinden işyerinde işçilerle işveren arasında bir takım sıkıntılar yaşandığı ve çözümü konusunda toplantı yapıldığı ancak sonuca ulaşılamadığı anlaşılmaktadır. İşyerinde ekonomik sıkıntı olduğu tarafların kabulünde olup işçilik alacaklarının da ödenmediği dosya içeriğiyle sabittir. Bu durumda akdin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiği kabul edilerek kıdem tazminatı isteği hüküm altına alınmalıdır.

3- Yasal faizin en yüksek mevduat faizi olduğu kastedilmekle davalının bu yönde ki temyizi bozma nedeni yapılmamıştır…>)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Karar: Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, iş akdinin davacı işçi tarafından haklı nedenlerle feshedildiği olgusuna dayalı kıdem tazminatı istemine ilişkindir.

Davacı vekilinin, 06.12.2007 tarihli dilekçe ile; davalılardan E. Y. hakkındaki temyiz hakkından feragat ettiği anlaşıldığından, bu davalı yönünden hüküm kesinleşmiştir.

Yüksek Özel Dairece; hüküm, kıdem tazminatı dışında kalan talepler yönünden bozma nedeni yapılmadığından, bu talepler yönünden kesinleşmiş olup, önümüze gelen uyuşmazlık kıdem tazminatı hakkında verilen karara ilişkindir.

Özel Dairece; hüküm yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmuş, yerel mahkemece ilk hükümde direnilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının iş aktini feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı; varılacak sonuca göre, davacıya kıdem tazminatı verilip verilmeyeceği, noktalarında toplanmaktadır.

Öncelikle, konuya ilişkin yasal düzenlemeler üzerinde durulmasının faydalı olacağı düşünülmüştür;

Kıdem Tazminatı; 4857 Sayılı Kanun’da ayrıca ve açıkça düzenlenmemiş, 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesinde düzenlenmiştir. 1474 Sayılı Kanun, 4857 Sayılı Kanun’un 120. maddesi ile mülga edilmiş olmasına rağmen 14. madde halen yürürlüktedir.

4857 Sayılı İş Kanunun 24. maddesine göre, süresi belirli olsun veya olmasın işçinin bazı hallerde iş sözleşmesini süresinin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebileceği açıklanmış, bu haklı fesih hallerinin <Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri> başlıklı <e> bendinde;

<İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,> şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.

Bu madde içeriğinden de açıkça anlaşılacağı üzere; işveren tarafından işçinin ücretinin kanun ve sözleşmede öngörülen zamanda ve süresinde ödenmemesi veya hesaplanmaması durumunda, işçi tarafından sözleşme, süre bitiminden önce ve bildirim süresi beklenmeksizin, haklı olarak feshedilebileceği gibi; işçi, kıdem tazminatını da hak edecektir.

Önemle belirtilmelidir ki, burada sözü edilen <ücret> kavramı içerisine, işçinin <fazla mesai, genel ücreti v.s> gibi alacakların da girdiğinde kuşku bulunmamaktadır.

Açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınarak somut olay değerlendirildiğinde;

Davacı işçinin 29.09.1997 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığı, işyerinin 01.11.2003 tarihinde eski işveren E. Y. tarafından davalı Akyıldız Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne devir edildiği, işyerinin davalı tarafından devir alınmasından sonra ekonomik sıkıntılar yaşadığı bundan dolayı işçilerin maaşlarına zam yapılamadığı gibi işyerinin kar edemediği, işçilerin iş sözleşmesini feshetmesi dolayısı ile kıdem tazminat haklarını yitirmeleri amacıyla işveren tarafından davacıya baskı yapıldığı ve kötü muamelede bulunulduğu, işçiler arasında ayrım yapıldığı, davalı işverenin yeni işçi arayışlarına girdiği hususları dava ve davalının cevap dilekçesinden, tarafların birbirine gönderdikleri ihtarnamelerden ve taraf tanıklarının beyanlarından açıkça anlaşılmaktadır.

Davacı işçi tarafından iş sözleşmesi 23.09.2004 tarihinde feshedilmiştir.

Tüm bu yaşanan olaylarla birlikte davacı işçinin talep konusu ettiği fazla çalışma ücreti ile hafta tatili çalışma ücretinin işveren tarafından ödenmediği hususu mahkemece ve Özel Daire’ce sabit görülmüş, karar bu yönlere ilişkin olarak kesinleşmiştir. Dolayısı ile davalı işverenin davacı işçinin ücretini kanun ve sözleşmeye uygun olarak hesaplamadığı ve zamanında ödemediği olgusu da sabit görülmüştür.

Açıklanan tüm maddi olgular ve oluşan bu durum karşısında, somut olayda davacı işçinin 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 24/2-e maddesine uygun olarak iş sözleşmesini haklı nedene dayanarak feshettiği ve kıdem tazminatı almaya hak kazandığı sonucuna varılmıştır.

Bu nedenle, aynı yöne işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, yanılgılı gerekçe ile önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup; kararın bozulması gerekir.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 17.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatlık sözleşmesinin haklı sebeple feshi Numerus Clausus Meslektaşların Soruları 1 02-05-2011 15:10
iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı sebeple feshi? gerol Meslektaşların Soruları 3 18-05-2009 11:35
işverenin haklı sebeple feshi(çok acil!!!) HEATHER Meslektaşların Soruları 4 30-01-2007 10:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03996110 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.