Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Suça Karışan Yabancılarla İlgili Genelge

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-07-2008, 18:13   #1
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Suça Karışan Yabancılarla İlgili Genelge

Suça karışan yabancılarla ilgili Emniyet Müdürlüğü Genelgesi'ne ihtiyacım bulunmaktadır.

Muhtemel Tarih ve Sayısı: 27.01.2006 Tarih ve 12(9) Sayılı Genelge

Şimdiden teşekkürler.
Old 13-07-2008, 20:29   #2
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Şu olabilir mi?



Genelge: Yabancı Uyrukluların Özgürlüklerinin Kısıtlanması ve Serbest Bırakılmalarının Bildirilmesi Hakkında Genelge

Genelge Yıl/No: 2006/70
Kurum: Adalet Bakanlığı
R.G. Tarihi: 01.01.2006
R.G. No:

Yabancı Uyrukluların Özgürlüklerinin Kısıtlanması ve Serbest Bırakılmalarının Bildirilmesi Hakkında Genelge

Sayı: B.03.0.UİG.0.00.00.06/010.06.02/8 01/01/2006

Genelge No:70




(1) Bilindiği üzere; ülkemizde işledikleri suçlar nedeni ile gözaltına alınan, tutuklanan veya hükümlü oldukları suçlar nedeni ile cezalarının infazlarına başlanan yabancı uyrukluların, özgürlüklerinin kısıtlanması ve serbest bırakılmalarına ilişkin durumlarının ve adı geçenlerin açık kimliklerini içeren belgelerle birlikte isnat olunan suçlara ilişkin bilgilerin taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar gereğince Bakanlığımıza ivedilikle iletilmesi gerekmektedir.

(2) Bu Genelge, yabancı diplomatik misyon mensuplarının Bakanlığımıza yaptıkları resmî ziyaret ve yazışmalarda bu konuların gündeme getirilmesi karşısında uygulamada aksaklıklara meydan verilmemesi ve adlî teşkilatımızın bilgilendirilmesi amacıyla hazırlanmıştır.

(3) Ülkemizin de tarafı bulunduğu, 20/05/1975 tarih ve 1901 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunan ve metni 21/12/1984 tarih ve 18615 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi”ne A.B.D., Afganistan, Almanya, Andorra, Angola, Antigua ve Barbuda, Arjantin, Arnavutluk, Avustralya, Avusturya, Azerbaycan, Bahama, Bahreyn, Bangladeş, Barbados, Belçika, Belize, Benin, Beyaz Rusya (Belarus), Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık (İngiltere), Bolivya, Bosna-Hersek, Brezilya, Bulgaristan, Burkina Faso, Bhutan, Cezayir, Cibuti, Çek Cumhuriyeti, Çin Halk Cumhuriyeti, Danimarka, Dominik Cumhuriyeti, Ekvador, El Salvador, Ekvator Ginesi, Endonezya, Eritre, Ermenistan, Estonya, Fas, Fiji, Fildişi Sahilleri, Filipinler, Finlandiya, Fransa, Gabon, Gana, Gine, Grenada, Guatemala, Guyana, Güney Afrika, Güney Kore, Gürcistan, Haiti, Hırvatistan, Hindistan, Hollanda, Honduras, Irak, İran, İrlanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Jamaika, Japonya, Kamerun, Kanada, Kazakistan, Kenya, Kırgızistan, Kolombiya, Kosta Rika, Kribati, Kuveyt, Kuzey Kore, Küba, Laos, Lesotho, Letonya, Liberya, Libya, Lihtenştayn, Litvanya, Lübnan, Lüksemburg, Macaristan, Madagaskar, Makedonya, Malavi, Maldiv Adaları, Malezya, Mali, Malta, Marşal Adaları, Mauritius, Meksika, Mısır, Mikronezya, Myanmar, Moğolistan, Moldova, Moritanya, Mozambik, Namibya, Nepal, Nijerya, Nikaragua, Norveç, Özbekistan, Pakistan, Panama, Papua Yeni Gine, Paraguay, Peru, Polonya, Portekiz, Saint Vincent ve Grenadinler, Romanya, Rusya Federasyonu, Ruanda, Samoa, Santa Lucia, Sao Tome ve Principe, Senegal, Seyşel Adaları, Sırbistan ve Karadağ, Slovenya, Slovakya, Somali, Sudan, Surinam, Suriye, Suudi Arabistan, Şili, Tacikistan, Tanzanya, Tayland, Togo, Tonga, Trinidad ve Tobago, Tunus, Tuvalu, Türkmenistan, Ukrayna, Umman, Uruguay, Ürdün, Vanuatu, Vatikan, Venezuela, Vietnam, Yemen, Yeni Zelanda, Yeşil Burun (Cape Verde), Yunanistan ve Zimbabve taraf bulunmaktadırlar.
(4) Anılan Sözleşmenin;

a) 36/1.b. maddesinde; “İlgili talep ettiği takdirde, kabul eden devletin yetkili makamları, gönderen devletin bir uyruğunun gönderen devlet konsolosluğu görev çevresinde tutuklanmasından, hapsedilmesinden veya önleyici mahiyette veya herhangi bir şekilde gözaltına alınmasından vakit geçirmeksizin söz konusu konsolosluğu haberdar edeceklerdir. Tutuklanmış, hapsedilmiş veya herhangi bir şekilde gözaltına alınmış olan kişiden konsolosluğa hitaben sadır olmuş her türlü haber, keza anılan makamlarca derhal konsolosluğa intikal ettirilecek ve yine bu makamlar, bu bentle tanınmış olan haklar hakkında ilgili kişiye gecikmeksizin bilgi vereceklerdir.”

b) 36/1.c. maddesinde de; “Konsolosluk memurları, hapsedilmiş, önleyici mahiyette veya herhangi bir şekilde gözaltına alınmış olan gönderen devletin uyruğunu ziyaret etmek, onunla görüşmek ve muhaberatta bulunmak ve onun mahkemeleri önünde temsilini sağlamak hakkına sahiptirler. Konsolosluk memurları, keza kendi konsolosluk görev çevresinde bu hükmün yerine getirilmesi amacıyla hapsedilmiş veya gözaltına alınmış olan gönderen devletin uyruğunu ziyaret etmek hakkına sahiptirler. Bununla beraber, konsolosluk memurları, hapsedilmiş veya önleyici mahiyette veya herhangi bir şekilde gözaltına alınmış bulunan bir vatandaşın açıkça muhalefet etmesi halinde bu vatandaş lehine müdahalede bulunmaktan kaçınacaklardır.”

Hükümleri yer almaktadır.

(5) Diğer taraftan; 1963 tarihli “Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi”nin 73’üncü maddesi aynen;

“1. Bu Sözleşme hükümleri, yürürlükteki diğer uluslararası anlaşmalara taraf olan Devletlerarasındaki ilişkilerde bu anlaşmaları haleldar etmeyecektir.

2. Bu Sözleşmenin hiç bir hükmü, devletleri, Sözleşme hükümlerini teyit eden, tamamlayan veya ıslah eden veya bunların uygulama alanını genişleten uluslararası anlaşmalar akdetmelerine engel olmayacaktır."

Hükmünü öngördüğünden bazı devletlerle daha önce yürürlükte olan iki taraflı konsolosluk ilişkileri hakkındaki Sözleşme, Anlaşma ve Mukavelenameler yürürlükte olup, anılan çok taraflı Viyana Sözleşmesinin yürürlüğe girmesinden sonra da Ülkemiz, konuya ilişkin iki taraflı sözleşmeleri ve anlaşmaları da akdetmiş bulunmaktadır.

(6) Almanya, Arnavutluk, Azerbaycan, Belçika, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Çin Halk Cumhuriyeti, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Almanya, İtalya, Macaristan, Romanya, Tunus, Azerbaycan, Rusya Federasyonu, Çin Halk Cumhuriyeti, Mısır Arap Cumhuriyeti, Gürcistan, Suriye, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Litvanya, Lübnan, Hırvatistan (Türkiye Cumhuriyeti ile Yugoslavya Federatif Sosyalist Cumhuriyeti Arasında Konsolosluk Sözleşmesi halefiyet yoluyla geçerlidir), Polonya ve Ukrayna ile Ülkemiz arasında ikili konsolosluk sözleşmesi bulunmaktadır.

(7) İç mevzuatımızda, yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama ve tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddiaların yazılı veya sözlü olarak derhal, toplu suçlarda ise, en geç hâkim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilmesi Anayasa’nın 19’uncu maddesinin 4’üncü fıkrasında, yakalanan veya tutuklanan kişinin durumunun yakınlarına derhal bildirilmesi ise Anayasa’nın 19’uncu maddesinin 6’ncı fıkrasında öngörülmüştür.

(8) Bu bağlamda, tutuklamanın amacını ihlâl etmemek koşulu ile tutuklanan sanığın yakınlarına ve esaslı bir alâkası olan diğer kimselere, tutuklananın istemesi halinde resmen haber verilmesi ve tutuklanan sanığın hâkim önüne çıkarılması halinde hâkim tarafından verilecek bir kararla durumun yakınlarına bildirilmesi, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 107’nci maddesinde açıkça belirtilmiş bulunmaktadır.

(9) Ayrıca, yukarıda belirtilen çok taraflı Sözleşme ile iki taraflı Sözleşme, Anlaşma ve Mukavelenamelerin ilgili maddeleri ile yukarıda belirtilen iç mevzuatımız hükümleri de dikkate alınmak suretiyle uygulamanın aksamalara yer verilmeyecek şekilde yapılması uluslararası hukukun temel ilkelerinden olan ahde vefa (pacta sund servenda) gereğidir.

(10) Bu itibarla, yabancı uyruklu bir şahsın yakalanması (gözaltına alınması), tutuklanması ve özgürlüğü bağlayıcı nitelikte bir cezanın infazı amacıyla cezaevine alınması ve serbest bırakılması hallerinde, ekte örneği gönderilen “Yabancı uyrukluların özgürlüklerinin kısıtlanması ve serbest bırakılmalarının bildirilmesine ilişkin bilgi formu”nun eksiksiz olarak doldurularak kimlik belgelerinin onaylı suretleri, tutuklama müzekkeresi veya müddetname örneğiyle birlikte Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne 24 saat içerisinde faksla (425 02 90) iletilmesi konusunda gerekli duyarlılık gösterilmelidir.

Yabancı uyrukluların özgürlüklerinin kısıtlanması ve serbest bırakılmaları halinde yukarıda açıklanan hususlar çerçevesinde işlem yapılmasını rica ederim.

Cemil ÇİÇEK
Bakan


EK: Yabancı uyrukluların özgürlüklerinin kısıtlanması ve serbest bırakılmalarının bildirilmesine ilişkin bilgi formu
Old 14-07-2008, 07:48   #3
kubilayparlak

 
Varsayılan

merhaba, belirtmiş olduğunuz tarihten öncesine ait bir genelge var onu ekliyorum,

T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Emniyet Genel Müdürlüğü

SAYI : B.05.1.EGM.0.13.05.04. 27/04/2004
KONU : Suça karışan yabancılar



Genelge
2004/82
İLGİ : 20.06.2001 gün 150835 gün ve 150835 sayılı genelgemiz.

Bilindiği üzere, Türkiye`de bulunduğu sırada trafik kazasına karışan, tutuklanan, gözaltına alınan, hüküm giyen veya vefat eden yabacılarla ilgili olay bildirimi, geciktirilmeksizin hem Dışişleri Bakanlığına hem de Bakanlığımıza eş zamanlı olarak gönderilmekte, yabancının temsilciliği ile de temasa geçilmektedir.

Ancak uygulamada bir takım gecikmelerin olabildiği görülmektedir.

Nitekim, 23.03.2004 tarihinde Kiev`de gerçekleştirilen 5. Dönem Türkiye-Ukrayna Konsolosluk görüşmelerinde Ukrayna Tarafı, “tutuklanan Ukrayna vatandaşlarına ilişkin bilgilerin kısa sürede iletilmesinde sorunlar yaşandığını gördüklerini, ilgili temsilciliklere doğrudan bildirilmesine ilişkin Konsolosluk Anlaşmasında düzenlemeler bulunduğunu, ayrıca raporlarda ölüm sebebi olarak “tetkik” ibaresine yer verilmesinin sıkıntıya yol açtığı, kendilerinin “bilinmeyen” ifadesini tercih ettikleri” hususlarını dile getirmiştir.

24 Nisan 1963 tarihli “Konsolosluk İlişkileri Hakkındaki Viyana Sözleşmesi” nin 36 ncı maddesinde “Kabul eden Devlet makamlarının gönderen Devlet vatandaşlarının bu ülkede tutuklanmalarından, hapsedilmelerinden veya önleyici mahiyette veya herhangi bir şekilde gözaltına alınmalarından, vakit geçirmemeksizin söz konusu Konsolosluğu haberdar edeceklerdir” hükmü gereğince, ilgili konsolosluğun mümkün olan en seri yoldan bilgilendirilmesi gerekmektedir.

Söz konusu olay bildiriminin, en seri şekilde yapılması sırasında yabancıya ait pasaportlara ilişkin bir takım hususlara da dikkat edilmesi gerekmektedir.

Buna göre, bu işlemler sırasında aşağıdaki şekilde hareket edilmesi uygun görülmüştür:

1- Tutuklanan, göz altına alınan veya hakkında herhangi bir nedenden dolayı adlî veya idari işlem başlatılan yabancıların, pasaport bilgileri ve karıştıkları olaya ilişkin düzenlenecek “Olay Bildirim Formu” yabancının Türkiye`deki en yakın temsilciliğine süratle bildirilecek, eş zamanlı olarak da Dışişleri Bakanlığına ve Bakanlığımıza iletilecektir. Şayet Formun tanzim edilmesi zaman alacaksa, temsilciliğe ön bildirimde bulunulacak, Form daha sonra ulaştırılacaktır.

2- Bilindiği üzere pasaportlar, her devletin kendi vatandaşlarına serbestçe seyahat edebilmeleri için verdiği ve devletin mülkü sayılan belgeler olup, başka ülke makamları tarafından uzun süre el konulması söz konusu olamayacak uluslararası güvence altında bulunan belgelerdir.

Bu nedenle, tetkik edilmek üzere alınan pasaportlar gerekli işlemler süratle tamamlandıktan sonra sahiplerine veya ilgili temsilciliğine iade edilecektir. İşlemlerin devamında yararlanılmak üzere, yabancı hakkında işlem yapan birimlerimiz (Yabancılar Şubeleri ayırımı yapılmaksızın) gerek duyuyorsa yabancının pasaportundan fotokopi alarak göndermek istediği birimlere “aslının aynıdır” kaydını düşerek gönderecek, yabancının pasaportunu alıkoymayacaktır.
Öte yandan, yabancının pasaportunun şahıslara veya temsilciliğine teslim edilmeyip de adlî emanette tutulması, yabancının sınır dışı işlemlerinde temsilciliğinden yeniden seyahat belgesi temin edilmesini zorunlu kıldığından, bu işlemler için gidip- gelmeler, yabancının bu süre içerisinde bekletilmesi gibi durumlar hem bütçe kaynaklarının kullanılması ile malî külfete yol açmakta hem de idarî işlemlerin uzayıp gitmesine neden olmaktadır.

3-Pasaportta veya pasaport üzerinde bulunan vize veya diğer kayıtlar üzerinde tahrifat yapmak suçundan veya başka bir suçtan dolayı hakkında soruşturma ya da yargılama süren yabancı ülke vatandaşlarının el konulan pasaportlar, suç fiilinde dahli olmayan bir kişiye yani pasaportu veren devletin mülkünde olduğundan pasaportların müsadere edilmesi mümkün bulunmamaktadır.(TCK 36/1)

Yabancıların pasaportlarına delil olarak el konulması durumunda ise, yargılama sona ermeden önce veya bu kişilerin haklarındaki adlî işlemler tamamlandığında pasaportların iade edilmesi gerekmektedir. Şayet pasaport suçta kullanılmış ve pasaport sahibi mahkûm olmuş ise, pasaportun yabancının uyruğunda bulunduğu devletin temsilciliğine gönderilmesi, diğer durumlarda da yabancının kendisine veya koşulların durumuna göre temsilciliğine iadesi gerekecektir.

Gereken hassasiyetin gösterilerek, yabancı hakkında işlem yapan tüm güvenlik birimlerimizin yukarıda belirtilen şekilde hareket etmelerinin sağlanmasını ve bu yönde sıralı amirlerce eğitimlerinin verilmesini Umum Valiliklerden, bilgilerini dağıtımdaki kurumlardan arz ve rica ederim.



Sebati BUYURAN
Bakan a.
Müsteşar Yardımcısı



D A Ğ I T I M :
G e r e ğ i : B i l g i :
Umum Valiliklerine (FAKS) Dışişleri Bakanlığına
Jandarma Genel Komutanlığı na Adalet Bakanlığına
Sahil Güvenlik Komutanlığına Nüfus Vatandaşlık Genel Müdürülüğüne
Old 14-07-2008, 10:46   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Yardımcı olan meslektaşlarıma teşekkür ederim. Ancak 2 genelge de işime yaramamaktadır. İşin ilginç olan tarafı ise, bu genelge internette olmadığı gibi;(anladığım kadarıyla) mevzuat programlarında da bulunmamaktadır. Adeta bu genelge, kamuoyundan saklanmaktadır.

Yardımcı olacaklara, olayı kısaca özetlemek istiyorum. Müvekkile Türkmen vatandaşı olup, kendi vatandaşının bir Türk erkeği tarafından zorla tutulduğundan bahisle, polisi aramış. O sırada kendisi de sözkonusu eve gidip kızı bırakmalarını istemiş. Mesken sahibi de müvekkileden şikayetçi olup, suç isnadında bulunmuş. Diğer kız da mesken sahibinin ifadesine (ya da zorlamasına)uygun olarak, kendi pasaportuna müvekkilenin el koyduğunu iddia etmiş.(Görgü tanıkları polis gelmeden az önce evden 6-7 erkeğin, don gömlek çıktığını görmüş)

Böylece müvekkile müşteki iken, şüpheli konumuna düşmüş. Savcılık tarafların ifadesini almamış, dosyayı ikmalen istemiş.

Bu arada aslında pasaport ablasında olan ama ablasının da vize tarihi geçtiği için ismini veremeyen(Çünkü ablasını ihbar etmiş olacak); diğer vatandaş ifadesini değiştirmek istemektedir. Yabancılar Şube Müdürlüğü, kendilerinin buna yetkilerinin olmadığını, sadece sınırdışı işlemleriyle uğraştıklarını söylemişlerdir.

Ortada suç olup olmadığı ilk etapta önemli değildir.Yabancılar Şube Müdürlüğü, adli kovuşturma geçiren yabancıların sınırdışı edildiğini ısrarla vurgulamaktadır. Yani müvekkile hakkında daha sonra takipsizlik veya beraat kararı verilse bile, çoktan sınırdışı edilmiş olacaktır. Müdürlük, sözünü ettikleri genelgeye dayandıklarını savunmaktadır.

Oysa;
Alıntı:
KANUN NO: 5683
YABANCILARIN TÜRKİYE'DE İKAMET VE SEYAHATLERİ HAKKINDA KANUN
YABANCILARIN TÜRKİYE'Yİ TERKE DAVET VEYA SINIR DIŞI EDİLMELERİ HALLERİ MUZIR ŞAHISLAR


MADDE 19 - İçişleri Bakanlığınca memlekette kalması umumi güvenliğe, siyasi ve idari icaplara aykırı sayılan yabancılar verilecek muayyen müddet zarfında Türkiye'den çıkmağa davet olunur.

Bu müddetin sonunda Türkiye'yi terketmiyenler sınır dışı edilebilirler.”

alıtısını yaptığım madde metninde buna dair bir hüküm yoktur.

Yine;
Alıntı:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI (1982)
Kabul Tarihi: 7 Kasım 1982
V. YABANCILARIN DURUMU

MADDE 16 - Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.”

Alıtısını yaptığım Anayasa maddesine göre yabancıların da temel hak ve özgürlükleri kanunla sınırlanabilir. Bu bakımdan ortada açıkça hukuka aykırı bir durum bulunmaktadır. Genelge ile yabancılar haklarında sadece suç atımı bile olsa; 'adli kovuşturma geçirdiği' için sınırdışı edilecektir.

Bunun sonucu olarak karşılaşacakları durum ilgili kanun maddesinde şöyle hüküm altına alınmıştır:

Alıntı:
“MADDE 22 - (Değişik 1. fıkra: 5728 - 23.1.2008 / m.134) Türkiye'den sınır dışı edilenler İçişleri Bakanlığının hususi müsaadesi alınmadıkça Türkiye'ye dönemezler, bunlardan ağır ceza mahkemesinin görevine giren bir suçtan dolayı Türkiye'de mahkum olmuş ve cezası çektirilerek sınır dışı edilmiş olanlar bir daha Türkiye'ye giremezler; ancak İçişleri Bakanlığının müsaadesiyle durmadan transit geçmeleri caizdir.”

Yani kızdığınız bir yabancıya herhangi bir suç isnadında bulunabilirsiniz. Hemen sınırdışı edilecektir. 2-5 yıl süren yargılama sonunda beraat ederse ve Bakanlık uygun görürse tekrar Türkiye'ye giriş yapabilecektir. Bu arada siz de kıs kıs güleceksiniz.
Old 25-07-2008, 10:04   #5
umutlaw

 
Varsayılan

Sayin Ergin,

Genelgeyi her yere sordum sanki kimse gostermek istemiyor!
Garip bir durum, acaba siz bulabildiniz mi?

Buldugunuzda paylasmanizi dilerim.

Saygilarimla.
Old 04-02-2013, 13:08   #6
yavuzselimaydın

 
Varsayılan

Sayın Ergin,

Yazınızın üzerinden uzun zaman geçmesine karşın belirtmek isterim ki, benzer bir olayı 2 ay evvel ben de yaşamış olmam sebebiyle aynı genelgeye ihtiyaç duymuş, ve hala Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 27.01.2006 tarih ve 12 sayılı genelgesini bulamamış bulunmaktayım. Her ne kadar bu gün için benim açımdan olay çözülmüş olsa da, diğer meslektaşlara faydası olur düşüncesiyle somut olayı paylaşmak isterim.

Sizin olayınızda da olduğu gibi Özbek vatandaşı olan müvekkilin tehdit şuçlamasıyla karakol ifadesine katıldık. İfadeden sonra Savcılık, işlemlerin ikmalen yapılmasına karar verdi. Ancak sizin bahsetmiş olduğunuz genelge nedeniyle müvekkil polis tarafından serbest bırakılmadı ve sınır dışı işlemleri yapılmak üzere önce hastaneye sonra da Kumkapı Yabancılar Şubeye sevk edildi. Somut olayla müvekkilin hiç bir ilgisi olmadığı halde kendisi sınır dışı edilecekken çok uzun uğraşlar sonucu bunun önüne geçebildik ve müvekkil yabancılar şubeden serbest bırakıldı. İmzalamış olduğu Salıverme Tutanağına da “ Bahse konu şahsa ülkemizde bulunduğu süre zarfında kanun ve idari icaplara uyması gerektiği tebliğ edilerek şahıs geri gönderme merkezimizden salı verilmiştir” ibaresi koyuldu. Yani müvekkile bir nevi, uslu dur denildi.
İlgili genelgenin A/6 maddesinde " iki yıl ve daha fazla süreyle hapis cezasını gerektiren bir suçtan hakkında adli işlem yapılan yabancıların sınır dışı işlemlerinin gerçekleştirileceği" belirtilmiş. Sizin de bahsettiğiniz gibi şüpheli sıfatı ile ifade dahi vermeniz sınır dışı edilmenize yeterli.
Bahsetmiş olduğumuz genelgeyi tüm ilgili yerlerde aramış olmama karşın bulamadım. Hatta Yabancıların Sınır Dışı İşlemleri ile ilgili diğer mevzuatlarda dahi hiçbir şekilde bu genelgenin ismine dahi rastlamadım. Bu genelge sanki bir efsane gibi ama hala pratikte uygulanıyor.

Saygılarımla.
Old 04-02-2013, 13:22   #7
yavuzselimaydın

 
Varsayılan

Aslında bu noktada bir sorumu da sizinle paylaşmak isterim. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz müvekkilimiz lehine kendisine iftira atan şahıs hakkında Türkiye adli makamlarında şikayette bulanabilir miyiz? Keza müvekkil yabancı ülke vatandaşı ve Türkiye'de ikamet etmemekte ? Şimdiden teşekkür ederim.
Old 04-02-2013, 13:28   #8
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yavuzselimaydın
Aslında bu noktada bir sorumu da sizinle paylaşmak isterim. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz müvekkilimiz lehine kendisine iftira atan şahıs hakkında Türkiye adli makamlarında şikayette bulanabilir miyiz? Keza müvekkil yabancı ülke vatandaşı ve Türkiye'de ikamet etmemekte ? Şimdiden teşekkür ederim.

Tabii ki, şikayet hakkınız bulunmaktadır.
Old 04-02-2013, 13:34   #9
yavuzselimaydın

 
Varsayılan

Benim kafamı karıştıran nokta, 3071 sayılı DİLEKÇE HAKKININ KULLANILMASINA DAİR KANUN'un Amaç başlıklı 1. maddesinde " Bu Kanunun amacı, Türk vatandaşlarının ve Türkiye'de ikamet eden yabancıların kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma haklarının kullanılma biçimini düzenlemektir." düzenlemesinin yapılmış olması.
Buradan hareketle, Türkiye'de ikamet etmeyen yabancıların dilekçeyle başvuru hakkı yoktur diyebilir miyiz?
Old 04-02-2013, 13:51   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yavuzselimaydın
Benim kafamı karıştıran nokta, 3071 sayılı DİLEKÇE HAKKININ KULLANILMASINA DAİR KANUN'un Amaç başlıklı 1. maddesinde " Bu Kanunun amacı, Türk vatandaşlarının ve Türkiye'de ikamet eden yabancıların kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma haklarının kullanılma biçimini düzenlemektir." düzenlemesinin yapılmış olması.
Buradan hareketle, Türkiye'de ikamet etmeyen yabancıların dilekçeyle başvuru hakkı yoktur diyebilir miyiz?

Dayanak yaptığınız kanun Türkiye'de ikamet etmeyen bir yabancıya "hakaret etme" veya "iftirada" bulunma hakkı tanımamaktadır. Forum konusuna uyarlamak gerekirse, bir Türk vatandaşı "İçişleri Bakanlığına(veya TBMM'ye),27.01.2006 Tarih ve 12 Sayılı Genelge'ye ulaşamadığını Emniyet Müdürlüğü'nün resmi sitelerinde dahi bulunmadığını, genelgenin içeriğinin kendisine bildirilmesini" isterse ve diğer şekil koşullarını da yerine getirirse, kendisine bilgi verilecektir. Ancak Türkiye'de ikamet etmeyen bir yabancının bu başvurusu red edilecektir.

Yani bir çeşit bilgi edinme hakkıdır.
Old 04-02-2013, 14:11   #11
yavuzselimaydın

 
Varsayılan

Aslında sizin açmış olduğunuz forum konusuna bahsetmiş olduğum şikayet hakkının varlığını araştırırken vakıf olmuştum. Müvekkili yanlış yönlendirmemek adına da olumlu-olumsuz tüm ihtimalleri araştırmak istedim. Şu ana kadar da böyle bir şikayet hakkı olmadığı yönünde bir düzenleme ile karşılaşmadım.
Yine yabancı ülke vatandaşları için öngörülen teminat şartının da sadece hukuk davaları için düzenlenmiş olduğundan, sanırım araştıracak başkaca bir husus kalmadı.
İlginize teşekkür ederim.

Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
2007/47 sayılı genelge ahmetyılmaz Meslektaşların Soruları 1 08-04-2008 08:43
Sigorta Şirketinin Aracı Kusuru Sonucu Çalınıp Kazaya Karışan Kişiye Karşı Rücu Hakkı ezgi c Meslektaşların Soruları 2 19-03-2008 15:36
Mevduat toplayıp kayıplara karışan işadamları (!) ve banka hesapları ad-hoc Meslektaşların Soruları 0 02-12-2007 10:04
Yabancılarla Sözleşme Yapılması,tahkim Ve İlamın İnfazı valpuriso Meslektaşların Soruları 3 09-08-2003 23:23
Kişiyi Suça Toplum Mu İter Yosa Kişi Kendi Mi Suça Yönelir?Neden? yasemin Hukuk Soruları Arşivi 2 04-03-2002 19:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06274891 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.