Duruşmada bulunanlar kimlerdir?

"Duruşmada bulunanlar" a tanık ve dinleyiciler de dahil mi acaba...

Alıntı: Yazan Av.Nur Hayat BURAN Ben kimim? Herkes miyim? Duruşmada bulunan mıyım?

Alıntı: Yazan Av.Nur Hayat BURAN "Hiçbir şey beni, hakkımdaki bir kanaati düzeltmek mecburiyeti kadar korkutmazdı."

Sn. Buran;

Mesajınız ile imzanız gayet uyumlu olmuş Sizi korkutmamak için hakkınızdaki kanaatimi bildirmesem

Saygılarımla...

Alıntı: Yazan Av.Özgür KARABULUT Sn. Buran; Mesajınız ile imzanız gayet uyumlu olmuş Sizi korkutmamak için hakkınızdaki kanaatimi bildirmesem Saygılarımla...

Lütfen bildiriniz efenim aksi takdirde sizi örtmenime (AYB)şikayet edebilirim. Bilirsiniz fena kızar...

Alıntı: Yazan Av.Nur Hayat BURAN Efenim sizlerin vekil olarak takip ettiğiniz karşılıklı duruşmanızda ben de duruşma sıramı bekliyorum, duruşma salonunda oturmuş sıramın gelmesini bekliyorum, bir yandan da vakit geçirmek için kitap okuyorum. Ben kimim? Herkes miyim? Duruşmada bulunan mıyım?

Cık, cıkk, cıkkk... Biz oturalım mı, kalkalım mı, kavgası yapalım. Siz kitap okuyun. Hiç olur mu?

Soru: Başkasının duruşmasında kitap okumak, duruşma intizamını bozar mı?

Peki tamam kanaatimi bildiriyorum:

HMK'nın bu hükmünü "dava"'yı yani dosyayı esas alarak düşünecek olursak (ki bence böyle düşünülmeli) ne yapılan duruşma ne de verilecek hüküm sizinle ilgili olmadığından -bence- yoksunuz aslında . Bu durumda ayağa kalkma zorunluluğunuz da olmamalıdır.

Hal böyle olunca (Sn. İlhan Erden'in mesajına da yanıt vermiş oldum), doğru cevap bence (c) şıkkıdır. Sn. Güntay'ın ve Sn. Ergin'in cevabına geldik.

(Eğer "Bu durum HMK ile CMK arasında çelişki yaratır" diyen olursa peşinen cevabımı vereyim, bu benim değil Kanunkoyucu'nun sorunu )

Saygılarımla...

Alıntı: Yazan Av.Özgür KARABULUT Peki tamam kanaatimi bildiriyorum: HMK'nın bu hükmünü "dava"'yı yani dosyayı esas alarak düşünecek olursak (ki bence böyle düşünülmeli) ne yapılan duruşma ne de verilecek hüküm sizinle ilgili olmadığından -bence- yoksunuz aslında . Bu durumda ayağa kalkma zorunluluğunuz da olmamalıdır. Hal böyle olunca (Sn. İlhan Erden'in mesajına da yanıt vermiş oldum), doğru cevap bence (c) şıkkıdır. Sn. Güntay'ın ve Sn. Ergin'in cevabına geldik. (Eğer "Bu durum HMK ile CMK arasında çelişki yaratır" diyen olursa peşinen cevabımı vereyim, bu benim değil Kanunkoyucu'nun sorunu ) Saygılarımla...

Adalet hepimiz içindir. Kararın ilgilisi değil o anda salonda olanların hepsi hüküm okunurken ayağa kalkmalıdır.

Hakim ve katip dışındaki herkes (e) şıkkı yanıtımı ısrar ve özenle tekrar ederim.

Alıntı: Yazan Av.Özgür KARABULUT -bence- yoksunuz aslında

Alıntı: Yazan av-ufuk Hakim ve katip dışındaki herkes (e) şıkkı yanıtımı ısrar ve özenle tekrar ederim.

Sorumu değiştirip e şıkkını da ekledim.

Alıntı: Yazan Av.Nur Hayat BURAN HMK.294(5) Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler. Bu duruşmada bulunanlar kimdir? Lütfen kendilerini tanıtsınlar. a) Mübaşir, katip, hakim dahil duruşma salonunda bulunan herkes. b) Duruşma salonunda bulunan mübaşir, katip, hakim hariç herkes. c) O anda duruşması görülen taraflar ve vekilleri. d) Hiçbiri. e) Hakim ve katip hariç, mübaşir dahil herkes.

Bence duruşmada bulunan sadece Sayın "Kavili"dir.

Alıntı: Yazan Av.Mehmet Saim Dikici Sayın "Kavili"dir.

Kendisine özel mesaj atıp forumdan haberdar ettim ama henüz teşrif etmediler...

Alıntı: Yazan Av.Nur Hayat BURAN Kendisine özel mesaj atıp forumdan haberdar ettim ama henüz teşrif etmediler...

Bütün yazılanları okudu, emin ol...

Alıntı: Yazan Av.Nur Hayat BURAN HMK.294(5) Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler. Bu duruşmada bulunanlar kimdir? Lütfen kendilerini tanıtsınlar. a) Mübaşir, katip, hakim dahil duruşma salonunda bulunan herkes. b) Duruşma salonunda bulunan mübaşir, katip, hakim hariç herkes. c) O anda duruşması görülen taraflar ve vekilleri. d) Hiçbiri. e) Hakim ve katip hariç, mübaşir dahil herkes.

Alıntı: Yazan Av.Özgür KARABULUT O halde; Mübaşir (hep ayakta olduğundan), katip (ayakta yazamayacağından), hakim (mahkeme kavramına dahil olup oturur vaziyette olacağı açıkça ifade edildiğinden) hariç olacağına göre (a), illa ki birileri ayağa kalkacağına göre (d) şıkları elendi. Cevap; taraflar ve vekilleri dışında başka ayağa kalkacak olup olmadığına göre (b) ve (c) şıklarından biri olmalı değil mi? Yaklaşıyoruz galiba

Yasa diyor ki; "Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler."
Karar yazıldıktan sonra tefhim edilir, katip de ayakta dinlemelidir.
Sonuç: Kararı, tefhim eden (mahkeme başkanı ya da hakimi) dışındaki herkes ayakta dinlemelidir.

TEFHİM; “…Yargılamaya son verildi, GEREĞİ düşünüldü…” cümlesi ile “KARARIN YAZILMASI” eylemi arasında…

Katip ?

HMK md 233 "Yemin eda edilirken hakim de dahil hazir bulunan herkes ayyaga kalkar" diyor. Yani hakimi ozellikle belirtmis.

Katibi kendiliginden herkese dahil etmis 233.

Buradan soru baglaminda hakimin oturacagi katibin kalkacagini anliyorum

Aksi halde 233 gibi ozellikle belirtildi.

Ama uygulamada katip de oturur kesin...

Not: Tefhim yazi bittikten sonradir. Yoksa yazarken bayagi zor olur.

Not not: Tefhim: Md 294/3... okunmasi suretiyle...

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ Sonuç: Kararı, tefhim eden (mahkeme başkanı ya da hakimi) dışındaki herkes ayakta dinlemelidir.

Şıklara bir yenisi eklendi.

HMK.294(5) Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler.

Bu duruşmada bulunanlar kimdir? Lütfen kendilerini tanıtsınlar.

a) Mübaşir, katip, hakim dahil duruşma salonunda bulunan
herkes.
b) Duruşma salonunda bulunan mübaşir, katip, hakim hariç
herkes.
c) O anda duruşması görülen taraflar ve vekilleri.
d) Hiçbiri.
e) Hakim ve katip hariç, mübaşir dahil herkes.
f) Duruşma salonunda bulunan, hükmü tefhim eden mahkeme heyeti ya da hakimi dışındaki herkes.

f) Duruşma salonunda bulunan, hükmü tefhim eden mahkeme heyeti ya da hakimi dışındaki herkes.

Düzeltme önerisi:
f) Hükmü tefhim eden mahkeme heyeti ya da hakimi dışında, duruşma salonunda bulunan, herkes.

Soru:
1."Hüküm özeti" yazdırılmaya.."Gereği düşünüldü" ile başlayıp "...tefhim edildi" ile bitmiyor mu?

2.Yoksa ayrıca "okunmak" suretiyle mi "tefhim" ediliyor?

Katibin durumu zor

Gereği düşünüldü;
Öneriye uyulmasına, f şıkkının Sayın Av. Hulusi Metin'in önerisindeki gibi devamına dair ekli gerekçeli kararda....

Bugün duruşma beklerken başıma geldi. Hakime hanım karar okunurken salonda bulunan herkesi ayağa kalkması için uyardı. "Yeni HMK'ya göre bu zorunlu daha bilmiyor musunuz" diyerek de hepimizi aşağıladı. Gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum Şaşkınlıktan herkes ayağa kalktı ama ben hala bunun mantığını anlayamıyorum.

Katip ne yaptı ?

Alıntı: Yazan avpınar Bugün duruşma beklerken başıma geldi. Hakime hanım karar okunurken salonda bulunan herkesi ayağa kalkması için uyardı. "Yeni HMK'ya göre bu zorunlu daha bilmiyor musunuz" diyerek de hepimizi aşağıladı. Gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum Şaşkınlıktan herkes ayağa kalktı ama ben hala bunun mantığını anlayamıyorum.

Bu herkesi ayağa kaldırma mantığı ve telakkisi, eski dönemler devlet anlayışının (20. yüzyıl) bir kalıntısı ve uzantısıdır. Yasanın muradı herkesi ayağa kaldırmak falan değildir. O an, devletten adli talepte (adaleti temin talebi,) bulunmuş olan tarafların, kendileri hakkındaki hükmü ayakta tefehhüm etmelerinden ibarettir, hükmün anlam sahası...

Bahsettiğiniz uygulamanın sakın tek doğru, yeknesak ve yasal uygulama olduğunu da düşünmeyin. Böyle birşey yok yani. Yeni yasa yürürlüğe girdiğinden beri bir sürü duruşmaya girdim, birçoğunun sırasını duruşma salonunda bekledim, hiç böyle birşeye rastlamadım.

Saygılar.

Alıntı: Yazan Av. Hulusi Metin Katip ne yaptı ?

Katip oturuyordu

Alıntı: Yazan Av.Ömer Güntay Bu herkesi ayağa kaldırma mantığı ve telakkisi, eski dönemler devlet anlayışının (20. yüzyıl) bir kalıntı ve uzantısıdır. Yasanın muradı herkesi ayağa kaldırmak falan değildir. O an, devletten adli talepte (adaleti temin talebi,) bulunmuş olan tarafların, kendileri hakkındaki hükmü ayakta tefehhüm etmelerinden ibarettir, hükmün anlam sahası... Bahsettiğiniz uygulamanın sakın tek doğru, yeknesak ve yasal uygulama olduğunu da düşünmeyin. Böyle birşey yok yani. Yeni yasa yürürlüğe girdiğinden beri bir sürü duruşmaya girdim, birçoğunun sırasını duruşma salonunda bekledim, hiç böyle birşeye rastlamadım. Saygılar.

Ben de yasa yürürlüğe girdikten sonra pek çok duruşmaya girdim ve izledim. İlk defa başıma geldi benim de. Tek kanun varken bu kadar uygulama farklılığı olması, kanun maddelerinin bir çoğunun açık olmayıp, yoruma açık olmasından kaynaklanmaktadır. Prof. Dr. Muhammed Özekes'e katıldığı bir seminerde neden bu kadar yoruma açık ve çelişkili maddeler olduğu , yoksa kanunun acele mi çıkarıldığı sorulduğunda, 5 yıllık bir süreçten bahsetti. HMK bence beş yıl üzerinde çalışılmış bir kanun değil.

Alıntı: Yazan avpınar Ben de yasa yürürlüğe girdikten sonra pek çok duruşmaya girdim ve izledim. İlk defa başıma geldi benim de. Tek kanun varken bu kadar uygulama farklılığı olması, kanun maddelerinin bir çoğunun açık olmayıp, yoruma açık olmasından kaynaklanmaktadır. Prof. Dr. Muhammed Özekes'e katıldığı bir seminerde neden bu kadar yoruma açık ve çelişkili maddeler olduğu , yoksa kanunun acele mi çıkarıldığı sorulduğunda, 5 yıllık bir süreçten bahsetti. HMK bence beş yıl üzerinde çalışılmış bir kanun değil.

5 yıldır kadük kalan ve belli bir birikime, tartışmaya/müzakereye dayanan tasarı ile yürütmenin yasamadan geçiriverdiği yasa arasında bayağı farklılıklar söz konusu imiş...

Bugün duruşma salonunda sadece bir izleyici avukat vardı duruşmam görülürken. Peş peşe 3 davam vardı. İkincisi karara çıktı. Hüküm verilirken bekleyen meslektaş ve oturan mübaşir ayağa kalktı, hükmü ayakta dinlediler. Katip oturuyordu. Mübaşir, meslektaşa ayağa kalkması uyarısında bulunmadı. Meslektaş kendiliğinden kalktı. Demek ki sorumun cevabı ona göre (c) şıkkı değil.

Alıntı: Yazan Av.Nur Hayat BURAN Bugün duruşma salonunda sadece bir izleyici avukat vardı duruşmam görülürken. Peş peşe 3 davam vardı. İkincisi karara çıktı. Hüküm verilirken bekleyen meslektaş ve oturan mübaşir ayağa kalktı, hükmü ayakta dinlediler. Katip oturuyordu. Mübaşir, meslektaşa ayağa kalkması uyarısında bulunmadı. Meslektaş kendiliğinden kalktı. Demek ki sorumun cevabı ona göre (c) şıkkı değil.

Katip, kararı yazdığı için mi oturuyordu?
Ya da şöyle sorayım: Hakim, kararı sadece yazdırdı mı, yoksa yazdırdıktan sonra tefhim etti mi?

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ Katip, kararı yazdığı için mi oturuyordu? Ya da şöyle sorayım: Hakim, kararı sadece yazdırdı mı, yoksa yazdırdıktan sonra tefhim etti mi?

Cevap veriyorum. Az önce karara çıkan dosyada, hakim, hükmü sessizce yazdırdı. Ayrıca tefhim etmedi. Salonda bulunan 4 meslektaş kıpraşmadan durdu, ayağa kalkmadı.

Benim az önce girdiğim duruşmada hakim bekleyenlerin ayağa kalkmasını istedi, herkes ayağa kalktığında ise "tamam kalktığınızı gördüm oturabilirsiniz" dedi. Kararı yazdırmaya devam etti

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ Katip, kararı yazdığı için mi oturuyordu? Ya da şöyle sorayım: Hakim, kararı sadece yazdırdı mı, yoksa yazdırdıktan sonra tefhim etti mi?

Sadece hükmü verdi, tefhim etmedi. Katip yazdığı için oturuyordu.

Bir şey daha var.
MADDE 233/5; "Yemin eda edilirken, hâkim de dâhil olmak üzere hazır bulunan herkes ayağa kalkar."

Burada açık açık yazmış hakim de dahil demiş, bir de hazır bulunanlar demiş, duruşmada bulunanlar dememiş, demek ki hazır bulunanlarla duruşmada bulunanlar farklı.

İyi de kim bunlar?

Alıntı: Yazan avpınar Benim az önce girdiğim duruşmada hakim bekleyenlerin ayağa kalkmasını istedi, herkes ayağa kalktığında ise "tamam kalktığınızı gördüm oturabilirsiniz" dedi. Kararı yazdırmaya devam etti

İş akışına, duruşma salonu ortamına uygun olmayan, garip görüntüler oluşturacak bu tür bir uygulamayı, ölçü duygusu gelişkin, maslahatı bilen gözeten bir hakimin benimseyip tatbik etmeyeceği/edemeyeceği tabiidir...

Alıntı: Yazan Av.Nur Hayat BURAN Sadece hükmü verdi, tefhim etmedi. Katip yazdığı için oturuyordu. Bir şey daha var. MADDE 233/5; "Yemin eda edilirken, hâkim de dâhil olmak üzere hazır bulunan herkes ayağa kalkar." Burada açık açık yazmış hakim de dahil demiş, bir de hazır bulunanlar demiş, duruşmada bulunanlar dememiş, demek ki hazır bulunanlarla duruşmada bulunanlar farklı.

Bence "duruşmada hazır bulunanlarla", "duruşma salonunda bulunanlar" farklı...