Sahtecilik Davası - Menfi Tespit

Müvekkil hakkında tanzim edilmiş olan sahte bir senet mevcut ve bu senede dayanarak ihtiyati haciz kararı için mahkemeye başvurulmuş durumda. Benim sorum şu : Açacağım Menfi Tespit (kanun'da ''sahtecilik davası''olarak geçmekte) davasında İİK 72.II ve HUMK 317 md gereğince olay sahtecilik olduğu için icra takibi kendiliğinden duracak mıdır ? yoksa Mahkeme sahtecilik de olsa teminata hükmediyor mu ? Teşekkürler....

Sahtelik davası( HUMK M.317), niteliği itibariyle bir menfi tespit davasıdır ve içerdiği hükümler, İİK m.72 hükümlerine göre daha özel olduğu için bu hükümler ( HUMK M.317) uygulanır. ( Zannederim sehven sahtecilik davası terimini kullandınız.Zira sahtecilik davası, meselenin ceza boyutuyla ilgili bir davadır ) Açılmış olan sahtelik davasında mahkeme, sahteliği iddia olunan senet hakkında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar vermiş ve senedin yazıldığını görenlerin tanık olarak dinlenmesine karar vermiş ise icra takibi olduğu yerde durur. Bu durma teminatsız ve yasa gereğidir.Saygılarımla.

Müvekkilimden zorla alınan ve icra takibine konulan senet nedeniyle yaptığımız şikayet nedeniyle yapılan yargılama sonucunda;senedin zorla imzalatıldığına karar verilip sanık cezalandırıldı.Ancak talebimiza karşın icra takibinin durdurulmasına ilişkin bir karar vermedi Ağır Ceza Mahkemesince.Şimdi; 'alacaklı'yla varolan haczin ceza kararı kesinleşinceye kadar fekki konusunda (menfi tespit davası açmaksızın)görüşüyoruz.Ama İcra Müdürlüğü fek nedeniyle tahsil harcı ödemelisiniz diyor.Harç ödemeden haczin fekki mümkün değil midir?

Sayın Alibakkalın ali;
Sahtelik nedeniyle ceza mahkemesinde açılan sahtecilik davasının icra takibine etkisi; ceza mahkemesinde açılan kamu davasının icra takibini durdurabilmesi için, HUMK m.317' de belirtilen koşullara ek olarak borçlunun davaya katılma talebinde bulunarak ( CMK 317 vd) kişisel hakkını talep etmesi, sahteliğini öne sürdüğü senedin iptalini( yani senetten dolayı borçlu bulunmadığının tespitini) istemesi gerekir. Böylece, ceza muhakemesine katılma yoluyla borçlu tarafından sahtelik(menfi tespit) davası açılmaktadır. Borçlu ceza davasına müdahale etmemişse bu davanın icra takibine hiçbir etkisi yoktur.Bu halde borçlu icra takibinin durmasını istiyorsa hukuk mahkemesinde ayrı bir sahtelik davası açabilir.Saygılarımla.

Sayın Alibakkalın ali;
Yukardaki açıklamalar, senedin sahteliğine dayalı açıklamalardı.Oysa sizin olayınızda sahteliğe dayalı değil, ikraha dayalı bir senedin geçersizliği hali sözkonusu.Acaba ceza mahkemesi sizin olayınızda talebinizi reddederken( şayet katılma dilekçesi vermişseniz), sahteciliğe dayalı hususların kıyasen ikraha dayalı hususlara uygulanamayacağına dair bir faraziyeyle mi hareket etti? Şayet böyleyse kanımca yargıtay kararlarının incelenmesi yerinde olur.Saygılarımla.

Sayın lawyer35 Meslektaşım;
Ceza davasına katıldık.HUMK 317 gereği 'takibin durdurulmasını' da talep ettik.Ancak Mahkeme şifahi olarak hukuk mahkemesine gidin dedi.Kararda da bizim talebimize ilişkin bi değerlendirme yapmadı.İİK 71.dayanarak İcra Hukuk Mahkemesinden takibin iptalini denemeyi düşebilir miyiz sizce.Menfi Tespit davasını harç nedeniyle şimdilik açmak istemiyoruz.Ama başkaca çözüm kalmazsa son yöntem bu davayı açmak tabikii.Zamanınız ve emeğiniz için teşekkür ederim.Sağlıcaklakalın.

Sayın Alibakkalınali,
İİK Md.71 uyarınca icra mahkemesinin kararıyla takibin talik veya iptali için; takibin kesinleşmesinden(ödeme emrinin borçluya tebilğinden) sonraki devrede borcun ödendiğinin veya alacaklının borçluya mühlet verdiğinin noterden tastikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı gerekir. Anlattıklarınız doğrultusunda, İİK 71 bağlamında bir belgenin elinizde olmadığı anlaşılıyor. Dolayısıyla İİK 71'i kullanmanız icra takibinin durdurulmasını sağlamayacak gibi görünüyor.Saygılarımla.

Herkeze iyi çalışmalar dilerim. Yine farklı bir olayla ilgili olarak kısaca bi soru sormak istiyorum :
Müvekkil hakkında düzenlenmiş sahte bir senet var, İhtiyati haciz alınarak müvekkilin evine gelinmiş ve müvekkilde haciz tehdidi altında kısmı ödemede bulunmuş. Biz sahtecilikden dolayı menfi tespit davası açacağız fakat açacağımız menfi tespit davasında ödenen kısım için istirdat davasını ayrı mı açmamız lazım acaba ? Veya aynı dava dilekçesinde ödenen kısım için istirdatı, kalan kısım için borçlu olmadığının tespitini isteyebilir miyiz ?
Ayrıca HUMK 317. Maddesi sahtecilik iddası nedeniyle açılmış menfi tespit davasında icra takibinin kendiliğinden durduğundan bahsedilmekte. Bu konuyla ilğili yargıtay kararı mevcut olan arkadaşlar eklerler ise sevinirim. Teşekkürlerr.