Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Muvazaalı mirasa bağlı şirket hissesi için iptal ve tescil davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-12-2011, 18:51   #1
av.cemil

 
Varsayılan Muvazaalı mirasa bağlı şirket hissesi için iptal ve tescil davası

Sevgili meslektaşlar;Bana yeni gelen bir dosya var.Burada şirket hissesi ile ilgili muris baba önce 18 yaşından küçük velayeti kendinde oğlu üzerine %51 hisse yapıyor(kuruluş aşamasında)daha sonra büyük oğluna velayeten imzalayarak devrediyor ve halen hakim hisse büyük oğlunda.Biz yazılı belge ile bu hissenin aslında babanın olduğunu delillendirebiliyoruz.Muvazaa yaparak oğlunda kalmasını sağlıyor.Tapu tescil ve iptal davalarında olduğu gibi muvazaa nedeniyle bu şirket hissenin iptalini ve mirascılar oranında tescilini isteyebilirim diye düşünüyorum.Bu konuda deneyimi olan meslekdaşlarımın ilgisini bekliyorum.
Old 10-12-2011, 21:29   #2
üye26959

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.cemil
daha sonra büyük oğluna velayeten imzalayarak devrediyor
değerli meslektaşım medeni kanun m.335 vd. maddeleri gereği anne baba velayeti altındaki çocuğun mallarını özen yükümlülüğü çerçevesinde yönetmekle yükümlüdürler. bu nedenle anne babanın çocuk adına bağış yapması mümkün değildir. yapılmışsa mahkemeye yapılacak itirazla anne babanın mallar üzerindeki yönetim yetkisi alınır. eğer bağış değil de satım olarak gösterilmişse de aynı yöntemle; yani çocuğun buna ihtiyacı olup olmadığı, söz konusu devrin zaruri olup olmadığı, menfaatine ters düşüp düşmediği konusunda yapılacak itiraz neticesinde de işlem iptal edilebilir.
Old 10-12-2011, 22:13   #3
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.cemil
Sevgili meslektaşlar;Bana yeni gelen bir dosya var.Burada şirket hissesi ile ilgili muris baba önce 18 yaşından küçük velayeti kendinde oğlu üzerine %51 hisse yapıyor(kuruluş aşamasında)daha sonra büyük oğluna velayeten imzalayarak devrediyor ve halen hakim hisse büyük oğlunda.Biz yazılı belge ile bu hissenin aslında babanın olduğunu delillendirebiliyoruz.Muvazaa yaparak oğlunda kalmasını sağlıyor.Tapu tescil ve iptal davalarında olduğu gibi muvazaa nedeniyle bu şirket hissenin iptalini ve mirascılar oranında tescilini isteyebilirim diye düşünüyorum.Bu konuda deneyimi olan meslekdaşlarımın ilgisini bekliyorum.

Önceden bu gibi durumlarda "muvazaa" kabul edilmekte ise de son yargısal uygulamalar gözetildiğinde, uyuşmazlığın ancak, tenkis hükümleri çerçevesinde inceleneceğini düşünüyorum. Yine de Yüksek Yargıtay 1. HD' nin son kararlarını aramakta fayda vardır. Kademeli olarak, muvazaa, bu olmazsa, tenkis diye dava açılabilir. Kolay gelsin.
Old 10-12-2011, 22:22   #4
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Çok hızlısınız.Soruyu tekrar okuyup mesajımı silene kadar yakaladınız. Şirket hisselerinin devrinde muvazayla ilgili Yargıtay kararı olduğunu hatırlıyorum. Bulursam ekleyeceğim.
Old 10-12-2011, 22:26   #5
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=67019
burada benzer konuyu tartışmışız. Ben bir karar bulmuşum. Ama diaport mevzuat programı olanlardan kararın tamamını bulabilirsiniz.
Old 10-12-2011, 22:27   #6
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Bende son Yargıtay kararları değil de muvazaa ile ilgili asıl kitabı bulunmakla birlikte, ekleyebileğiniz karar, aydınlatıcı olacağı gibi, sorunun tam cevabı olacaktır. Kolaylıklar dilerim. Saygılarımla.
Old 10-12-2011, 22:35   #8
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Evran KIRMIZI
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=67019
burada benzer konuyu tartışmışız. Ben bir karar bulmuşum. Ama diaport mevzuat programı olanlardan kararın tamamını bulabilirsiniz.

Değerli meslektaşım,,
Muris muvazaası hususunda, artık murisin tapuda üzerine kayıtlı taşınmazlarının söz konusu olabileceği, esasen 1974 tarihli İBK'nda da bunun böyle kabul edildiği gerekçe olarak belirtilmektedir. Hâl böyle olunca sorunun, konunun bu çerçevede değerlendirilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum. Kolay gelsin.
Old 10-12-2011, 22:45   #9
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım,
Kararın tarihi 1999,
Benim mufassal muvazaa kitabımın tarihi de 1993 (seneler çok çabuk). Bu ikisi de birbiriyle tamamen örtüşüyor.
Ne var ki, 2000' den sonraki yargısal görüş ve kararların (bende de yok, link proğram vs. de bende yok) değiştiğini ve soruna yararlı olacağını biliyorum. Kolay gelsin.
Old 11-12-2011, 12:13   #10
AV.HAKANTEM

 
Varsayılan

Bence "nam-ı müstear" konusunu bir araştırın. Aslında kendisine ait olan hisseyi başkası adına yapmış. Muvazaa yerine bunun daha doğru bir yol olacağı düşüncesindeyim.
Old 11-12-2011, 12:20   #11
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım, nam-ı müstear da bir çeşit muvazaadır, ancak daha ziyade taraflar arasında söz konusu olur ve ispatı için en azından "basit" yazılı belge aranır. Bu olayda ise, murisin sağlar arası tasarrufuna karşı bir mirasçı tavır almakta olduğundan, muvazaa söz konusu olabileceği gibi, bu mirasçı (Ü) işlemlerin dışında olan üçüncü kişidir ve delil serbestisinden yararlanır. Ancak, "muvazaa mı" tenkis mi"; tahkike tâbi bir konudur. Saygılarımla.
Old 11-12-2011, 22:08   #12
av.cemil

 
Varsayılan

Bu ilginç konu ile ilgilenen meslektaşlarıma tşk ediyorum.Bu arada bende okuma ve çalışmalarıma devam ediyorum..Özellikle forumda verilen linkte bulunan Yargıtay kararlarını okuyunca muvazaa konusunda bi sonuç almanın zor olduğunu düşünüyorum.Tenkis oranlarıda bizi çok tatmin etmeyecek gibi...Bi arkadaşın dediği gibi küçüğün adına yapılan ve aleyhine olan işlemin hakim onayı olmadan yapılmasından dolayı iptalini istemek bana daha mantıklı görünmeye başladı.Bu konuda deneyim yaşayan arkadaşımız var mı?İlginiz için tşkler...
Old 16-12-2011, 11:16   #13
avrecepefe

 
Varsayılan

Sevgili meslektaşım,
konuyla ilgili bir davam hala devam ediyor. Ben Muvazaa tanımından ve Yargıtay Kararlarından yola çıktığımda devri şekle tabi hak ve alacaklar için de muris muvazaası nedenine dayalı olarak iptal davası açılabileceğini düşünüyorum. Bilindiği üzere muvazaada önemli olan gizli işlemin(bağış) şekle tabi olup olmamasıdır. Eğer gizli işlem şekle tabi değilse muvazaa değil tenkis davası açılmalıdır.
Örneğin; menkul veya bir miktar paranın devri elden teslim suretiyle gerçekleşir ve şekil koşulu olmadığı için bu tür devirler geçerlidir.(BK. m237/1) Mülkiyet intikal etmiştir.

Ne var ki; muvazaada, gizli işlem şekle bağlıysa ve bu gizli işlemeilişkin irade açıklamaları şekle uygun yapılmamışsa, görünüşteki işlemyapılırken yasaların öngördüğü şekle uyulmuş olması, gizli işlemdeki şekleaykırılığı gidermez. Bu durumda, görünüşteki işlem tarafların gerçekiradelerini yansıtmadığından herhangi bir sonuç doğurmadığı gibi, gizli işlemdahi şekle aykırılıktan dolayı geçersizdir.”(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun03.12.2008 Tarih, 2008/1-711 Esas, 2008/725 Karar sayılı ilamından)

Yine örneğin tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların muvazaalı devrinde de devir işlemi geçerli olup ancak tenkis isteyebilirsiniz.
Ancak, taşınır mal, yani mehkul olsa da örneğin trafiğe kayıtlı araçların devri noterde gerçekleştirilmek zorundadır. Aksi halde devir geçersizdir. Trafiğe kayıtlı aracın mirasçılardan mal kaçırılmak amacıyla devri halinde muvazaa sebepli iptal davası açılabilir. Yargıtayın kararını ekleyeceğim.
Şirketlere gelince;
Yargıtayın bu konuda çok kararını bulamadım. Ancak aşağıda ekleyeceğim A.Ş. ile ilgili bir kararı var. Fakat bu karar LTD.ŞTİ. ile ilgili olaylara uygulanamaz. Zira kural odur ki Anonim Şirketlerde hisse devri için pay senetlerinin elden teslimi yeterlidir. Yani TTK:520. maddede LTD.ŞTİ hisseleri nin devri için getirilen bir şekli zorunluluk gibi kural A.Ş ler için geçerli değildir.(TTK m.415)
Burada bilinmesi gerekn şey, parasını babası vermek suretiyle kuruluş aşamasında çocuk ortak yapılmışsa burada hisse devri değil para bağışı vardır ve muvazaaya dayanamazsınız.
Dava dışıA.Ş.’ nin dava dosyası içerisinde bulunan ana sözleşme metni ve tadillerinde şirketpaylarının hamiline olarak düzenleneceği belirlenmiştir. Ayrıca, payın devrininherhangi bir şekle tabi olacağı da ana sözleşme de kararlaştırılmış değildir.Bu durumda davalıların elinde hamiline yazılı pay senetleri de bulunduğunagöre ve bunların iptalleri sağlanmadıkça geçerli olacaklarının da kabulügerektiğinden, bu senetlerin bağış yolu ile bu davalıya intikal ettirilmesi BK.nun 237 nci maddesine göre geçerli bir işlemdir. O halde, bu davalının dadava konusu payları muvazaa yolu ile aldığı gerekçesiyle geçersiz sayılmasıdoğru görülmemiştir.
Mirasçı Fehmi’nin A.Ş deki paydaşlığının muvazaasebebiyle iptal edilemeyeceğine hükmedilen kararın gerekçesinde, Bu ilişkide, şirket ortaklık sözleşmesi murisile bu davalı arasında olmadığından taraflar arasında nisbi (mevsuf) birmuvazaadan söz edilemez.Paranınbağışlanmış olması BK. nun 237 nci maddesi hükmü uyarınca geçerlidir ve birşekle bağlı değildir. O halde, bu davalının, dava dışı Anonim şirkettekipaydaşlığının muvazaa sebebiyle iptali mümkün değildir. Neticesine varıldığı gözden kaçırılmamalıdır.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 1998/9242 Esas ve 1999/4123 Karar )
Old 16-12-2011, 11:24   #14
avrecepefe

 
Varsayılan

Sevgili Cumhur,
Yargıtay, her ne kadar ağırlıklı olarak taşınmazlarla ilgili muvazaa ilkelerini belirlemişse de birçok kararında taşınır mal, hak ve alacaklar için de muvazaalı işlemler yapılabileceğini, yani muris muvazaasına konu edilebileçeğini belirtmiştir.

Muris muvazaası tapuya kayıtlıtaşınmazların devri halinde olabileceği gibi, taşınır mal, alacak ve haklardada mümkündür. (YHGK. 03.12.2008T. 2008/1-711 E. Ve 2008/725 K. sayılı ilamı,YHGK. 12.05.1999 T. 1999/4-286 E. Ve 1999/293 K. Sayılı ilamı)
Old 16-12-2011, 18:31   #15
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avrecepefe
Sevgili Cumhur,
Yargıtay, her ne kadar ağırlıklı olarak taşınmazlarla ilgili muvazaa ilkelerini belirlemişse de birçok kararında taşınır mal, hak ve alacaklar için de muvazaalı işlemler yapılabileceğini, yani muris muvazaasına konu edilebileçeğini belirtmiştir.

Muris muvazaası tapuya kayıtlıtaşınmazların devri halinde olabileceği gibi, taşınır mal, alacak ve haklardada mümkündür. (YHGK. 03.12.2008T. 2008/1-711 E. Ve 2008/725 K. sayılı ilamı,YHGK. 12.05.1999 T. 1999/4-286 E. Ve 1999/293 K. Sayılı ilamı)

Değerli meslektaşım, Av. Recep Bey, bu kararlara teşekkür ederim ; görünen o ki, bu konuyla ilgilisiniz.
Zannımca, 1999 tarihinden sonra, önce HGK. olmak üzere bu kararlardaki görüşünden döndü ve Yüksek 1. Hukuk Dairesi de, HGK' nun yeni görüşünden söz ederek ve buna uyduğunu zikrederek ve özellikle "muris muvazaası nedeniyle tapu iptali davalarında", tapuya kayıtlı olmayan taşınmazları, menkul mal niteliğinde saymış, ya da murisin sağlığında parasını kendisi vererek satın aldığı taşınmazları da murisin kendi üzerine kayıtlı değil diye, 1974 tarihli İBK' nın dışında tutmuştur. Diğer bir anlatımla, 1974 sayılı İBK.ı, tapuda muris adına kayıtlı olupta, murisin sağlığında işlem yaptığı taşınmazlara hasredilmiştir. Elbette ki, tetkike tâbi geniş bir konu olup, bunlar benim görüşlerimdir; bir bağlayıcılığı olmadığı gibi, belki, düşündürücü olur . Saygılar ve kolaylıklar dilerim.
Old 17-12-2011, 14:15   #16
avrecepefe

 
Varsayılan

Sayın Cumhur Bey,
Tapuya kayıtlı olmayan taşınmazlarıN, menkul mal niteliğinde sayıldığı, ya da murisin sağlığında parasını kendisi vererek satın aldığı taşınmazları da murisin kendi üzerine kayıtlı değil diye, 1974 tarihli İBK' nın dışında tutulduğu, diğer bir anlatımla, 1974 sayılı İBK.ının, tapuda muris adına kayıtlı olupta, murisin sağlığında işlem yaptığı taşınmazlara hasredildiği noktasında hem fikiriz sizinle. Zaten ben aksine birşey söylemedim. Açıklamalarımı ve sayın meslektaşımın sorusuna verdiğim cevabı incelerseniz aynı şeyleri ifade ettiğimi görürsünüz. Hem de tıpa tıp aynı şeyler. Meslektaşımız LTD. ŞTİ hisselerinin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı devredilmesi halinde iptale tabi olup olmayacaklarını sormuştu. Hatta HGK'nun 2008 tarihli bir kararını arkadaşımızın sualine cevap olması bakımından yazmıştım. Saygılarımla.
Old 20-12-2011, 12:02   #17
av.cemil

 
Varsayılan

İlgilenen tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum.Görünen olayın muvazaaya uymayacağı,tenkis yerine denkleştirme yani terekeye iade(669) müvekkillerin daha lehine uyacak gibi gözüküyor.Ancak hangi durumda tenkise tabi, hangi durumda denkleştirme istenebilir bu ayrımı tam anlayamadım.Bu konuda bilgi ve deneyimini paylaşam meslektaşlarıma şimdiden tşk ediyorum...
Old 20-12-2011, 15:06   #18
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

"Ancak, hangi durumda tenkise tabi, hangi durumda denkleştirme Mirasta iade) istenebilir, bu ayrımı tam anlayamadım.Bu konuda bilgi ve deneyimini paylaşam meslektaşlarıma şimdiden tşk ediyorum."

Değerli meslektaşım, esasen denkleştirme ( mirasta iade) hakında örnek kararlara az rastlanmaktadır.
Bu konuda bkz (Esat Şener, Miras Hukuku, Birinci Kitap, 1977, Ankara, Sh. 627 vd; Mirasta İade ile Tenkisin Farkları)
Old 21-12-2011, 11:13   #19
avrecepefe

 
Varsayılan

Sevgili Cemil,
Eğer yapılan işlemin herhangi bir biçimde geçersizliği ileri sürülebiliyorsa, örneğin; esasında bağışlanmak istenilen bir taşınmaz, tapuda satış gibi gösterilmişse, bu durumda; tapudaki işlem gerçek iradeyi yansıtmadığı, gizli bağış işlemi ise şekil şartına uymadığı için geçersizdir. Bu durumda muvazaaya, tenkise veya hem muvazaa ve hem tenkise birlikte dayanılabilir.
Ancak yapılan işlem hukuken iptal edilemeyen, yani geçerli bir işlem ise bu takdirde sadece tenkis hükümlerine dayanılabilir. Saygılarımla..
Old 17-03-2016, 16:48   #20
Av. Özgen Kahyaoğlu

 
Varsayılan

Üzerinden çok zaman geçmiş ancak şu an aynı konuyla ilgili araştırmaları yapmaktayım. Sayın Av. Cemil, davayı açtınız mı, açtıysanız ne şekilde sonuç aldınız?
Old 17-03-2016, 17:09   #21
av.cemil

 
Varsayılan

Davamız devam ediyor,bekletici mesele yapılabilir başka proplemlerde vardı,ayrıca başka davalarla da birleşti,daha bilirkişi görüşü dahi alamadık...
Old 17-03-2016, 17:20   #22
Av. Özgen Kahyaoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.cemil
Davamız devam ediyor,bekletici mesele yapılabilir başka proplemlerde vardı,ayrıca başka davalarla da birleşti,daha bilirkişi görüşü dahi alamadık...

Hızlı cevabınız için teşekkürler. Davayı muvazaa üzerinden mi yoksa, tenkis üzerinden mi açmıştınız? Açıkçası ben terditli açmayı düşünüyorum ama emin olamadım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
aile konutu şerhine bağlı tapu iptal ve tescil davasında vekalet ücreti AV.MAHİROĞLU Meslektaşların Soruları 5 25-08-2021 13:12
Tapu iptal ve tescil davası mı? düzeltme davası mı? Hak düşürücü Süre Sorunu? parezger Meslektaşların Soruları 6 14-10-2020 16:51
Kooperatif hissesinin muvazaalı devri. Tasarrufu iptal davası mı ,Tapu İptal mi? Av.Aksoy Meslektaşların Soruları 1 19-07-2010 13:22
işverenin iş güvencesi hükümlerini bertaraf etmek için muvazaalı şirket kurmuş olması Av. Özlem Özmen Meslektaşların Soruları 1 03-05-2010 15:47
tapu iptal ve tescil davasına bağlı olarak ecrimisil talebi Av. Ada Deniz Meslektaşların Soruları 1 29-05-2008 13:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07226896 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.