Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

A.İ.H.M Başvurularında Usul Değişti mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-04-2009, 19:55   #1
Av.Sertaç Kartal

 
Varsayılan A.İ.H.M Başvurularında Usul Değişti mi?

Aşağıdaki gazete haberi üzerine bu konu başlığını açma ihtiyacı hissettim.
İç hukuk yolları tüketilmeden direk başvuru artık mümkün mü?


Kasım 2008 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) adil yargılanma hakkı ve yaşama hakkıyla ilgili maddelerin ihlal edildiği suçlamasıyla AİHM’ye başvuran Okkır başvurudan 1 ay sonra jet hızıyla kabul yanıtı verildiğini sonradan öğrendiğini belirterek şunları söyledi: "Başvurumuzun üzerinden 3 ay geçince Şubat ayında AİHM’ye ulaştık, akibetini sorduk. Bize başvurumuzun kabul edildiğini daha önce bildirdiklerini, tekrar göndereceklerini belirttiler. Birkaç gün önce ikinci bir yazı geldi. Başvurumuz kabul edilmiş. Şimdi esasa girilecek ve biz şikayetlerimizi ayrıntılı olarak Mayıs ayı başında ileteceğiz."

Başvurunun kabulü, davanın usul yönünden eksiği olmadığı, iddia konusu suçlamaların sözleşme maddeleri kapsamında değerlendirildiği ve esasa girileceği anlamına geliyor. Şimdi davacının şikayetleri yeniden alınacak, bu şikayet Türkiye Cumhuriyeti’ne iletilip yanıt istenecek. Buradan gelecek yanıt yeniden davacıya iletilecek. AİHM davayı kısa sürede bitirmek için taraflara "dostane çözüm" önerecek ve tazminat miktarında anlaşmalarını isteyecek. Sonuç alamazsa kendisi belli bir tazminata hükmedecek.
Old 25-04-2009, 20:12   #2
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Bildiğim kadarıyla kurallarda bir değişiklik yok ancak uzun süredir AİHM, iç hukuk yollarının etkili olmaması durumunda yani hakkın sürüncemede bırakılması vb. durumlarda iç hukuk yollarının tüketilmesini aramadan başvuruları ön incelemede kabul etmektedir.
Old 25-04-2009, 20:37   #3
Av.Sertaç Kartal

 
Varsayılan

Daha önce böyle bir başvuru kabülü bulamadım.Buna benzer emsal karar, var mı acaba elinizde? Teşekkürler,kolay gelsin...
Old 25-04-2009, 21:08   #4
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Yunanistan’a Karşı Açılan Papamichalopoulos ve Diğerlerinin Davası Başvuru Numarası 14556/89.Karar Tarihi 24.06.1993. Seri A no. 260-B

Fransa’ya Karşı Açılan Hentrich Davası Başvuru Numarası 13616/88. Karar Tarihi 22.09.1994. Seri A no. 296-A

Türkiye’ye Karşı Açılan Moğul Davası Başvuru Numarası 40217/02 ve 40218/02. Karar Tarihi 09.01.2007

Yukarıda belirttim üç kararda da mahkeme hükümetin iç hukuk yollarının tüketilmediği iddiasını reddetmiştir, konuları farklı olan bu üç olayda da başvurucuların hakkını ileri sürebileceği etkili bir iç hukuk yolu bulunmamaktadır.
Kararlarla ilgili değerlendirmem yayımlanmamış makale durumunda olduğundan aktaramıyorum. Çeşitli çalışmalarda bu kararlarla ilgili bilgilere ulaşabilirsiniz.
Old 25-04-2009, 21:27   #5
Av.Sertaç Kartal

 
Varsayılan

Kararlar için teşekkür ederim,
Öğrendiğime göre;
Hastalığın ortaya çıkarılması ve tedavisinde kusuru olduğu iddia edilen kamu görevlileri ve sağlık personeli hakkında suç duyurusunda bulunan Okkır, kamu görevlilerinin yargılanmasına mülki amirlerin izin vermemesi üzerine'' başvuru kabul edilmiş..
Old 26-04-2009, 09:48   #6
Mehmet Fikri Ateş

 
Varsayılan

Bu konuyla ilgili bir ders notundan aktarıyorum:

İÇ HUKUK YOLLARINI TÜKETMEKTEN MUAF SAYILMA;
- İç Hukuk Yollarının Etkisiz Olması
- Sözleşme'ye Aykırı Uygulamanın İdari Pratik Haline Gelmesi
- İç Hukuk Yollarına Başvurma Halinde Misillemeyle Karşılaşma Tehlikesi
- İç Hukuk Yollarına Başvurmada Yasal Bir Engel Bulunması
- İç Hukuk Yollarına Başvurmada Yerleşik Bir Yargısal
İçtihadın Engel Teşkil Etmesi
- İç Hukuk Yollarının İnceleme Süresi Açısından İhlali
Gidermede Yetersiz Kalması
Old 27-04-2009, 10:40   #7
Av.Sertaç Kartal

 
Varsayılan

İç hukuk Yollarını tüketmekten muaf sayılma koşulları için teşekkür ederim.
Çok yerinde oldu bu bilgiler...
Old 28-04-2009, 14:21   #8
Av.Sertaç Kartal

 
Varsayılan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 3.Maddesinin ihlali ile ilgil başvuru haberi

Ergenekon davası kapsamında yargılanan eski Yüzbaşı Gazi Güder, AİHM'e başvurdu.


Eski yüzbaşı yüksek bilgisayar mühendisi Gazi Güder’in avukatı Özbay Demirel, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurarak, müvekkilinin haklarının ihlal edildiğini öne sürdü. Başvuru dilekçesinde Gazi Güder’in iddia olunan sözde Ergenekon terör örgütüne üye olmak ve hukuka aykırı şekilde kişisel verileri kaydetmek suçlamasıyla tutuklandığı anlatıldı.



AİHS İHLAL EDİLDİ İDDİASI



17 ay 20 gün tutuklu kalan Güder’in tutukluluk süresinin 15 ayını Tekirdağ F tipi cezaevindeki hücre odasında çektiği, henüz hüküm yememiş hatta sabıkası bile olmayan bir kişinin başka tutukevleri mevcutken ağır koşulları olan ve genelde hüküm yemiş olan kişilerin gönderildiği Tekirdağ F tipi cezaevine gönderilmesinin insan haklarına aykırı olduğu kaydedildi.



Gazi Güder’in Tekirdağ F tipi cezaevinde, 24 saatin büyük bir bölümünü havalandırması ve penceresi olmayan, yazın zaman zaman tahammül edilemeyecek kadar sıcak olan, çeşitli böceklerin çoğunlukla mevcut olduğu kışın ise yeteri kadar ısınılmayacak kadar soğuk olan hücresinde geçirmek zorunda kaldığı belirtildi. Güder’in sabıkası dahi olmayan, hüküm yememiş bir kişi olarak bu kadar ağır koşulları olan hücre tipi mevcut olan Tekirdağ F tipi cezaevinde kalmasının onurunun kırılmasına ve insanlık dışı muamele görmesine neden olduğu belirtilerek, ‘’Unutulmamalıdır ki müvekkil halen bir mahkum değil tutuksuz yargılanmakta olan bir insandır.Hiç kimse suçluluğu ispat edilene kadar suçlu sayılamaz ilkesi de bu yönden ihlal edilmiştir. Bu açıklanan sebepler ile Sözleşmenin 3.Maddesi ihlal edilmiştir" denildi.



Yargılama yapıldığı sırada çeşitli zamanlarda Güder hakkındaki tutukluluk kararına itiraz edildiği ancak, bu itirazların sürekli olarak basma kalıp, aynı kelimeler ile reddedildiği ileri sürüldü.



Gazi Güder’in tutuklu kaldığı sürenin 14 ayını ne ile suçlandığını bilmeden geçirdiği anlatılan dilekçede, “Soruşturmanın kapsamını gerekçe göstererek dosyaya kısıtlama kararı konmuş ve iddianamenin hazırlanması neredeyse 14 ay sürmüştür. Müvekkilim bu 14 ay boyunca F tipi özel güvenlikli cezaevinde, dışarıda devam eden karalama kampanyasına hiçbir etkide bulunamadan, ailesini göremeden ve ne ile suçlandığını dahi bilemeden hapis yatmıştır. İddianamenin hazırlanmasından sonra da durumunda hiçbir olumlu değişiklik yapılmamıştır. İddianamenin verilmesinden sonra tam 3 ay duruşmaların başlamasını ve hakim önüne çıkarılmayı umutla beklemiş ancak ne yazık ki mahkeme de sanıkların kişisel haklarıyla hiçbir şekilde ilgilenmemektedir" denildi.



Kamuoyunda Ergenekon Davası olarak bilinen davanın duruşmalarının Silivri Cezaevi kampusu içerisine inşa edilen bir salonda yapıldığı ve bu salonun salon sanıkların büyük çoğunluğunun ve neredeyse tüm avukatların yerleşim yeri olan İstanbul’a yaklaşık 100 Km (62.14 mile) mesafede olduğu anlatılarak şunlar söylendi: “Bu durumda duruşma salonuna varmak için her gün 100 km gidiş ve 100 km dönüş olmak üzere toplam 200 km yol gidilmekte, İstanbul Trafiği göz önüne alındığında günün yaklaşık 4 saatini yollarda geçirmekteyiz. Bu avukatlara uygulanan caydırma politikasının sadece bir bölümüdür. Yapılan bütün itirazlara rağmen yerel mahkeme salonu değiştirmemiş, ulaşımı daha rahat olan bir yere nakil sağlanmamıştır. Ayrıca duruşma salonu olarak adlandırılan bu yer bir ceza infaz kurumunun içinde yer almaktadır. Yani herhangi bir vatandaşın avukat, basın ya da sanık yakını olmadığı sürece duruşmaları izlemesine kesinlikle izin verilmemektedir. Sadece özel giriş kartı olanlar duruşmalara alınmakta onlar da ancak sınırlı bir sayıda olmaktadırlar. Gerek Türk Hukukunda gerekse de evrensel hukukta yer alan Duruşmaların Kamusal nitelikte olma kuralı ihlal edilmiştir. “



Evrensel soruşturma kurallının da ihlal edildiği belirtilen başvuru dilekçesinde, duruşmalar başlamış olmasına rağmen hala sanıklara ve avukatlarına gösterilmeyen belgeler olduğu, yani Gazi Güder bir suçtan mahkeme önünde yargılanırken o suça ilişkin dosyadaki belgeleri görmekten yasaklandığı kaydedildi. Bu durumun ''akıl almaz hukuk katliamı'' diye nitelendirilerek, yasaklamaya gerekçe olarak diğer bir takım sanıklar hakkında henüz iddianame verilmemiş olmasının gösterildiği belirtilen dilekçede, ''Bu sebepler dosyada hala göremediğimiz bir takım belgelerin olması en kutsal savunma hakkımızı baltalamakta, bu konudaki ısrarlı taleplerimiz Yerel Mahkemece dikkate alınmamakta, sayın savcılar mahkemenin talep ettiği belgeleri dahi 'gizlilik' gibi komik bir gerekçe ile reddetmektedirler. Bu haksızlıktır, bu hukuksuzluk, bu AİHS’nin en ağır şekilde ihlalidir. Bu ihlali önleyemeyen Yerel Mahkeme ve diğer merciiler bu skandal durumdan sorumludurlar'' denildi.



Gazi Güder, hakkında verilen arama kararının da kanuna ve hukuka aykırı olduğu ifade edilerek,tüm bu gerekçelerle Güder’in çekmiş olduğu acılara, uğramış olduğu manevi yaralara karşılık Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 100 bin Euro manevi tazminata, maddi zararlarına binaen 178.280,98 Türk Lirası maddi tazminata, 30.000 TL avukatlık ücreti, 3.750 Euro AİHM Başvuru Masrafı ve 3.000 TL yol masrafına hükmedilmesi istendi.
Old 29-04-2009, 21:53   #9
aqua

 
Varsayılan

http://www.inhak-bb.adalet.gov.tr/aihm/aihmtkliste.asp
adresinde Türkiye Kararlarının çevirileri bulunmaktadır. Bu kararların birçoğunda da görüleceği üzere iç hukuk yolonu tüketmek gerekmemektedir.
Old 04-05-2009, 12:20   #10
Av.Sertaç Kartal

 
Varsayılan

Ahim kararları ile ilgili site adresi için teşekkür ederim.Çok faydalı oldu.
Ayrıca bu konuda söylemek istediğim bir kaç şey var.
Ahime başvuru, istisnai,özel bir durum olmaktan çıkıp, genel bir teamül halini alır ise,Türk hukuk sisteminine olan güvenin sarsılacağını düşünüyorum. Devletin bekaası için tehlikeli bir durum.Bu durumun tarihte bir benzeri Kuzey Hindistandaki, Türk-Hint imparatorluğunun(Baburler) son zamanlarında yaşandı.Kendi topraklarında,ingilizlerle, yargı erkini paylaşmanın sonucunda, Baburler zamanla güçlerini kaybettiler ve tarihe karıştılar.Kraliyet ailesi katledildi,sürüldü,yok edildi.Tac mahal, mazide bir hatıra olarak kaldı.O nefis mimarinin sahipleri, hatalarını yok olarak ödediler.Tarihede Mogol diye tanıttılar. Bknz:Babur Şah,Humayun Şah,Ekber Şah,Şah Cihan ve Fetihpur-Skhri şehri.
Old 04-05-2009, 12:41   #11
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

Aihm nin kabul kararı ile kabul edilebilirlik kararını karıştırmışsınız.tartışmaya başlangıç edilen karar bilebildiğim kadarı iel kabul edilebilirlik kararıdır.kabul edilebilirlik kararı verilen her olayda başvurucunun talebi kabul edilecek diye bir şey yoktur.radaki farka dikkatinizi çekmek isterim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Gelir Vergisi Kanunu değişti Seyda Hukuk Haberleri 0 09-01-2007 10:16
İcra Formları Değişti Av.Habibe YILMAZ KAYAR Meslektaşların Soruları 1 26-04-2005 20:46
Görev Hadleri Değişti Av. Bülent Sabri Akpunar Hukuk Haberleri 0 17-07-2004 20:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04674506 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.