Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Dolandiricilik Suçunda Zarar Tazmini

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-03-2022, 14:13   #1
pirensesavukat

 
Varsayılan Dolandiricilik Suçunda Zarar Tazmini

iyi günler meslektaşlarım,
Bir ceza davam var. Müvekkil evlilik vaadiyle kandırılmış. Evleneceğini düşündüğü kadına ev tutmuş. Para göndermiş. Dekontları mevcut. Savcılığa suç duyurusunda bulanacağız ancak zararını tazmin etmesi için nerede ne davası açmam lazım kararsız kaldım. Sebepsiz zenginleşme davası açılabilir mi? açılacaksa hangi mahkemede açılabilir? maddi manevi tazminat talebi ileri sürersem sebepsiz zenginleşmeye gitmeye gerek kalır mı? Kararsız kaldım. Sevgili üstatların fikrini almak isterim. Şimdiden çok teşekkür ederim.

Üyemiz pirensesavukat 19-06-2023 13:30 tarihinde Ankara Ankara Adliyesi'de bulunacak. Bu kurumdaki işler için kendisi ile 19-06-2024 12:00 tarihine kadar temasa geçebilirsiniz. [İlgili Adliyeye Gidiyorum Duyurusu]
Old 03-03-2022, 08:36   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
iyi günler meslektaşlarım,
Bir ceza davam var. Müvekkil evlilik vaadiyle kandırılmış. Evleneceğini düşündüğü kadına ev tutmuş. Para göndermiş. Dekontları mevcut. Savcılığa suç duyurusunda bulanacağız ancak zararını tazmin etmesi için nerede ne davası açmam lazım kararsız kaldım. Sebepsiz zenginleşme davası açılabilir mi? açılacaksa hangi mahkemede açılabilir? maddi manevi tazminat talebi ileri sürersem sebepsiz zenginleşmeye gitmeye gerek kalır mı? Kararsız kaldım. Sevgili üstatların fikrini almak isterim. Şimdiden çok teşekkür ederim.
Sayın pirensesavukat;

Yargıtay 15. Ceza Dairesinin belirttiğiniz duruma ilişkin iki farklı karar özetini alıntılamak isterim. Karar özetleri incelendiğinde, bu tip durumlarda "evlenme vaadi" olgusunun ve eylemin failine yapılan kazandırmaların kanıtlanması hususunun önemi ortaya çıkmaktadır.

Tazminat davasına gelince, irade sakatlığı hallerinden olan hileye dayalı bir dava açılmasının isabetli olacağı ve davada görevli mahkemenin asliye hukuk olduğu kanaatindeyim.

Saygılarımla...

Alıntı:
Yazan Yargıtay 15. CD 2017/36996 E. - 2018/8394 K.
...Sanığın, 2008 yılı yaz aylarında Seyitgazi ilçesindeki bir düğünde katılan ile tanıştığı, katılanın evlenmek istediğini bildirmesi üzerine sanığın, katılana evlenmek için memleketinden bir bayan bulabileceğini söylediği ve 2008 yılı Kasım ayı sonlarında bir bayan bulduğunu bildirerek haklarındaki soruşturma tefrik edilip açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen ve kendilerini … olarak tanıtan şahıslarla birlikte katılanın evine gittiği, katılanın isimli kadınla evlenme karşılığı başlık parası olarak 8.000 TL’yi sanığa ve yanındakilere verdiği, ayrıca takı olarak 1 çift altın küpe, 3 adet altın bilezik, 1 adet nişan yüzüğü taktığı, daha sonra sanığın ve yanındakilerin gelin kıza elbise alacaklarını bahane ederek evden ayrıldıkları ve bir daha geri dönmedikleri anlaşılmakla; eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uyarınca sanığın belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemiş ise de, bu hususun kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezasının kanuni sonucu olması nedeniyle infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.

Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın atılı suçu işlemediğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA...

Alıntı:
Yazan Yargıtay 15. CD 2013/25333 E. - 2016/1652 K.
...Sanıklardan …..‘in, katılana evlenmesi için sanık … ile tanıştırdığı, katılanda evleneceği vaadi ile sanık …’a 4 büyük altın, 1 adet yarım altın, 1 yüzük, 1 küpe ve 50.000 TL para verdikten sonra sanıkların kaçtığı iddia edilen olayda sanık …’un katılana evlenme vaadinde bulunmadığını, katılan ile bir süre birlikte yaşadıklarını bu süre içinde kendisine hediyeler verdiğini, sanık …’in ise sanık … ile katılanı kendisinin tanıştırmadığını, sanık … ile katılan ile birlikte yaşadıkları sırada tanıştığına dair savunmaları dışında katılanın soyut iddialarından başka delil elde edilemediği anlaşıldığından beraatlerine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçu işlediklerine dair delil elde edilemediği gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA...
Old 03-03-2022, 11:17   #3
pirensesavukat

 
Varsayılan

çok teşekkür ederim üstad

Üyemiz pirensesavukat 19-06-2023 13:30 tarihinde Ankara Ankara Adliyesi'de bulunacak. Bu kurumdaki işler için kendisi ile 19-06-2024 12:00 tarihine kadar temasa geçebilirsiniz. [İlgili Adliyeye Gidiyorum Duyurusu]
Old 03-03-2022, 20:53   #4
Av.Tuğba Göktepe

 
Varsayılan

T.C YARGITAY 11.Ceza Dairesi Esas: 2021/ 34895 Karar: 2021 / 8623 Karar Tarihi: 18.10.2021


YARGITAY KARARI

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 17.03.2021 tarih ve 2021/2558 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21.04.2021 tarih ve KYB-2021/45814 sayılı ihbarname ile;

"

Dolandırıcılık> suçundan şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29.06.2020 tarihli ve 2020/25587 soruşturma, 2020/14831 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04.09.2020 tarihli ve 2020/4328 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,

Somut olayda, müşteki ile şüphelilerden ...'in kendisini önce ... ismiyle müştekiye tanıtıp, müştekiye

evlenme vaadinde bulunarak bu hususta güvenini kazanmasını müteakip, şüphelinin araç kiralama yeri açacağını söyleyerek müştekiden para istediği, müştekinin de 52.000,00 Türk lirası tutarında kredi çekerek şüpheliye verdiği, şüphelinin işyeri açmak için daha fazla paraya ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine de müştekinin bu defa 55.000,00 Türk lirası tutarında daha kredi çektiği ve bireysel emeklilik için biriktirdiği 14.000,00 Türk lirasını da şüphelinin hesabına yatırdığı, şüpheli ...'ın diğer yandan da müştekinin internet bankacılığı bilgilerini de öğrenmek suretiyle hesaplarını kullanarak çeşitli zamanlarda eski eşi olan şüpheli ... hesabına para gönderdiği, müştekinin araç kiralama firmasının olup olmadığı hususunda şüphelenmesi üzerine de bu kez diğer şüpheli ... ile müştekinin evine gelerek, araç kiralama şirketini (... Rent a Car)'ın esasen kendisinin olduğunu ancak şüpheli ... üzerine kayıt ettirmek zorunda kaldığını dilerse ...'a sorabileceğini beyan ettiği, ancak aradan geçen zamana rağmen şüpheli ...'ın evlilik vaadini gerçekleştirmediği gibi, almış olduğu paralara ilişkin de hiçbir ödeme yapmadığı, bu şekilde gerçekleşen olay nedeniyle müştekinin gelişen süreçte planlı bir şekilde dolandırıldığını anladığını beyan ederek şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sonunda ise, taraflar arasında yaşanan olayın hukuki ihtilaf niteliğinde olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmış ise de, şüphelilerden ...'in kendisini en başında ... ismiyle tanıtması, ... Rent A Car isimli araç kiralama firmasını da kendisinin gibi göstermesi, müştekinin güvenini kazandıktan sonra iradesi dışında hesaplarında işlemler yaparak eski karısına bilgisi ve rızası dışında paralar havale etmesi, evlilik vaadi ile krediler çekilmesinden sonra bu vaadini gerçekleştirmediği gibi, ödeme hususunda da hiçbir irade ortaya koymaması karşısında, şüphelinin

dolandırıcılık kastı ile hareket edip etmediğine yönelik etkin bir soruşturma yapılması gerektiği, bu nedenle çekilen kredilere ait banka kayıtları ve dekontların dosya arasına alınması, taraflar arasındaki mesaj kayıtlarının incelenmesi, şüpheli hakkında benzer şekilde soruşturma dosyaları olup olmadığının tespit edilmesi, ... Rent A Car isimli firmanın sahibinin fiili olarak şüpheli ... olup olmadığı hususunda kolluk araştırması yapılması ve şüphelilerin beyanlarının alınması ile oluşacak sonuca göre şüphelilerin hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle, eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla,

Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Müştekinin şikayet dilekçesinde; şüphelilerden ...'ın adını ... ve mesleğini psikiyatrist olarak tanıttıktan sonra duygusal olarak yakınlaştığını, akabinde araç kiralama şirketi kurup işyeri açacağını ancak maddi açıdan zor durumda bulunduğunu , zaten evlenince sorun kalmayacağını belirterek, müştekiye krediler çektirip, bireysel emeklilik parasını da aldığı ve bu şekilde borç altına soktuktan sonra oyalayıp bunları ödemediği gibi telefonlara da cevap vermemeye başladığını, müştekinin borç altına girme sebebinin evleneceklerine duyduğu inanç olduğu halde şüphelinin para almak amacıyla bu vaatlerde bulunduğunu anladığını belirttiği olayda, her ne kadar denetim imkanının ortadan kalkmadığı hilenin bulunmadığı ve alacak borç ilişkisi olduğu belirtilerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de; şüphelinin farklı isim ve meslekle hareket ederek araç kiralama şirketi kuracağını belirtmesi, ... isimli birisiyle müştekinin yanına giderek, bu şirketi ...'ın adına kurduklarını belirtmesi, müştekinin hesaplarından eski eşi ...'e ve ...'a paralar göndermesi ve şüphelinin müşteki ile

evlenmediği gibi borçları da ödenmediğinin anlaşılması, taraflar arasındaki mesaj kayıtlarının da şikayet içeriğini doğrular nitelikte olması karşısında; şüphelilerin şikayet konusu olaya ilişkin beyanlarının alınması, çekilen kredi belgelerinin dosya içerisine alınması, ''... Rent a Car'' adlı şirketin var olup olmadığının ve kime ait olduğunun araştırılması ve tüm bu delillere göre şüphelilerin en baştan itibaren atılı suçu işleme kastı ile ve ayrıca iştirak halinde hareket edip etmediklerinin değerlendirilerek sonucuna göre durumlarının takdiri gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmakla, Bakırköy 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04.09.2020 tarihli ve 2020/4328 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 18.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Old 04-03-2022, 16:02   #5
drako

 
Varsayılan

Yakın zamanda bu konuda benim de bir dosyamda savcılık şüphelinin ifadesini bile almadan kyok kararı verdi.İtiraz ettik sulh ceza reddetti.

Bizim olayımızda ise evli olan erkek evli olmasına rağmen yurtdışında yaşayan müvekkile evlenmek istediğini ev tutacağını belirterek para almış ve hatta yüzük bile vermiştir.Ancak ne hikmetse savcılık taraflar arasında gönül ilişkisi var deyip şüphelinin ifadesini bile almadan gönül ilişkisine kanaat getirip KYOK kararı vermişti.

Kanun yararına bozmaya başvurmuştum ben de henüz yanıt gelmedi.Şayet olumlu sonuç alırsam kararı paylaşırım meslektaşım.
Old 05-03-2022, 14:12   #6
Av. Suat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan drako
Yakın zamanda bu konuda benim de bir dosyamda savcılık şüphelinin ifadesini bile almadan kyok kararı verdi.İtiraz ettik sulh ceza reddetti.

Bizim olayımızda ise evli olan erkek evli olmasına rağmen yurtdışında yaşayan müvekkile evlenmek istediğini ev tutacağını belirterek para almış ve hatta yüzük bile vermiştir.Ancak ne hikmetse savcılık taraflar arasında gönül ilişkisi var deyip şüphelinin ifadesini bile almadan gönül ilişkisine kanaat getirip KYOK kararı vermişti.

Kanun yararına bozmaya başvurmuştum ben de henüz yanıt gelmedi.Şayet olumlu sonuç alırsam kararı paylaşırım meslektaşım.


Kesinleşmiş takipsizlik kararına karşı cmk 309 uyarınca kanun yararına bozma başvurusu ve KABUL kararı

T.C.Yargıtay14. Ceza Dairesi

Esas No:2017/11
Karar No:2017/2348
K. Tarihi:

14. Ceza Dairesi 2017/11 E. , 2017/2348 K.

"İçtihat Metni"

Hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, tehdit ve cinsel taciz suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 20.04.2016 tarihli ve 2015/101946 soruşturma, 2016/20857 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İzmir 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 24/05/2016 gün ve 2016/1762 Değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde,

Dosya kapsamına göre müştekinin, sosyal medya üzerinden tanıştığı şüphelinin yine sosyal medya üzerinden kendisine hakaret içerikli sözler sarfettiği, tehditte bulunduğunu, özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği iddiasına ilişkin olarak, tespit edilen mesaj içeriklerinde tehdit ve hakaret ve cinsel taciz içerir kayıtların bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, somut olayda kimlik ve adres bilgileri bilinen, hesap ve telefon numarası mevcut olan şüphelinin ifadesi alınıp belirtilen yönlerden araştırma yapılması, yine müştekinin ifadesinde telefonunda mesaj ve arama kayıtlarının bulunduğunu belirtmesi karşısında müştekinin telefonunda inceleme yapılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik soruşturma ile verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara vaki itirazın kabulüne karar verilmesi yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16.12.2016 gün ve 94660652-105-35-12930-2016- Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak ile birlikte tevdi kılınmakla gereği düşünüldü:

Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İzmir 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 24.05.2016 gün ve 2016/1762 Değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yapılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 02.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 06-03-2022, 19:51   #7
drako

 
Varsayılan

Meslektaşım öncelikle içtihat için teşekkür ederim. Kanun yararına bozma yoluna 3 ay once başvurmuştum. Sonucu buraya yazacağım inşallah.
Old 03-11-2023, 12:09   #8
Av. Ferdal E. Erdem

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan drako
Meslektaşım öncelikle içtihat için teşekkür ederim. Kanun yararına bozma yoluna 3 ay once başvurmuştum. Sonucu buraya yazacağım inşallah.

Meslektaşım benzer bir durum benim de bugün başıma geldi. Savcılık ifade dahi almaksızın kyok verdi geçti. Sulh Ceza da itirazı reddeder kesin. Siz kanun yoluna bozma'dan bir sonuç alabildiniz mi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Iş Makinesi Kirasi - Zarar Tazmini yavuzselimaydın Meslektaşların Soruları 0 01-09-2014 14:26
Voltajdan Kaynaklı Zarar Tazmini - Parite Meslektaşların Soruları 2 19-06-2014 19:58
havayolu şirketinin sorumuluğu ve zarar tazmini AV.M.BURAK KINACILAR Meslektaşların Soruları 6 24-12-2011 00:20
Yabancı plakalı motorlu aracın zarar tazmini gulsarihan Meslektaşların Soruları 1 13-03-2009 12:37
maddi-manevi zarar tazmini avfeyzafbal Meslektaşların Soruları 3 18-10-2006 20:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07683492 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.