Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Süre tutum dilekçesinde sanığın isminin yanlış yazılması..

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-02-2014, 09:12   #1
starsailor

 
Varsayılan Süre tutum dilekçesinde sanığın isminin yanlış yazılması..

CMK müdafiliğinin yaptığım bir dosyada 3 SSÇ olup karar 3 çocuğun da aleyhine verilmiştir.Bu çocuklardan 2 sinin müdafiliğini yapmama karşın süre tutum dilekçesinde müdafiliğini yapmadığım 3.çocuğun ismini yazmış olduğumu süre geçtikten sonra fark etmiş bulunmaktayız. Konu ile İlgili ya da benzer yargıtay kararı varsa yardımcı olursanız sevinirim.Saygılar.
Old 27-02-2014, 09:22   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
CMK müdafiliğinin yaptığım bir dosyada 3 SSÇ olup karar 3 çocuğun da aleyhine verilmiştir.Bu çocuklardan 2 sinin müdafiliğini yapmama karşın süre tutum dilekçesinde müdafiliğini yapmadığım 3.çocuğun ismini yazmış olduğumu süre geçtikten sonra fark etmiş bulunmaktayız. Konu ile İlgili ya da benzer yargıtay kararı varsa yardımcı olursanız sevinirim.Saygılar.
Sayın starsailor;

Bu bir maddi hatadır ve sunacağınız ek dilekçe ile sehven müdafiiliğini üstlenmediğiniz 3. şahsın adını dilekçeye yazdığınızı, asıl maksadınızın müdafii olduğunuz diğer iki sanık hakkında verilen hükmü temyiz etmek/süre tutum talebinde bulunmak olduğunu belirtin.

Zira müdafii olmadığınız şahıs hakkında temyiz talebinde bulunmak hem mümkün olmayıp hem de mantıken düşünülemeyeceğinden maddi hata yapmış olduğunuz hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır.

Saygılarımla..
Old 27-02-2014, 15:00   #3
üye26959

 
Varsayılan

vekili/müdafii olmadığınız kişi hakkında temyiz talebinde bulunamayacağınız için 3.kişi bakımından sonuç doğurmaz. müdafii olduğunuz ve ismini yazmadığınız 2. kişi bakımından da maddi hata yapıldığına ilişkin beyan sunmanız yeterli olacaktır. yargıtay kararına ihtiyaç olacağını sanmıyorum.
Old 28-02-2014, 12:07   #4
tiryakim

 
Varsayılan

Gerekçeli karar size tebliğ olduğunda gerekçeli temyiz dilekçesini yazarken belirtirsiniz durumu.
Old 28-02-2014, 18:08   #5
Hemocrania

 
Varsayılan

vekili olmadığınız kişi adına süre tutum dilekçesi verdiniz. Ancak müvekkilleriniz adına süre tutum dilekçesi vermek üzere süreniz geçmedi ise sorun olacağını sanmıyorum.Yeniden bir dilekçe verebilirsiniz hak kaybına uğramamak adına.

Ancak müvekkilleriniz adına süre tutum dilekçesi verme süreniz geçmiş ise gerekçeli kararı beklemeksizin yeni bir beyanda bulunarak hatanın maddi hata olduğunu, vekili olmadığınız kişi adına süre tutum verme hakkınızın ve menfaatinizin olmadığını belirten bir beyan dilekçesi vermenizi tavsiye ederim.

Genel olarak sorun olacağını düşünmemekle birlikte karışıklığa neden olma ihtimalini de gözardı etmemenizi tavsiye ederim..
Old 04-03-2014, 14:22   #6
tiryakim

 
Varsayılan

Yargıtay
Ceza Genel Kurulu
Esas : 2007/2-29
Karar : 2007/24
Tarih : 06.02.2007

Özet:

YARGITAY KARARI


Sanık hakkında kasten yaralama suçundan yapılan yargılama sonunda; sanık Ahmet Şahin'in 765 sayılı Yasanın 456/4. ve 457/1 inci maddeleri uyarınca 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Sütçüler Sulh Ceza Mahkemesince verilen 12.11.2003 gün ve 60-61 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine; YARGITAY 3. Ceza Dairesince yapılan inceleme sonucunda 05.12.2005 gün ve 24298-27743 sayı ile;

"....gereği düşünüldü.

Yüzüne karşı 30.10.2003 tarihinde verilen hükmü, 1412 sayılı CMUK.nun 310. maddesinde belirtilen yasal bir haftalık süreden sonra 12.11.2003 tarihinde temyiz eden sanığın temyiz isteminin aynı Kanunun 317 nci maddesi gereğince reddine..." KARAR VERİLMİŞTİR.

Bunun üzerine; Sütçüler Sulh Ceza Mahkemesince ve sanık tarafından; Sütçüler Cumhuriyet Başsavcılığına, temyiz dilekçesinin aslında süresinde verildiği bildirilerek, bu nedenle YARGITAY Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde gerekli girişimde BULUNULMASI İSTENİLMİŞTİR.

Bu yazıları dikkate alan Sütçüler Cumhuriyet Başsavcılığı bir yazıyla durumu YARGITAY Cumhuriyet BAŞSAVCILIĞINA BİLDİRMİŞTİR.

YARGITAY Cumhuriyet Başsavcılığınca 22.01.2007 gün ve 89269 sayı ile;

"Eşe karşı etkili eylem suçundan sanık Ahmet Şahin'in yapılan yargılaması sonunda, 765 sayılı Yasanın 456/4, 457/1 inci maddeleri gereğince 4 ay hapis cezasıyla mahkumiyetine dair Sütçüler Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 12.11.2003 gün ve 60-61 sayılı olup, yüze karşı tefhim edilen hüküm, sanık tarafından 12.11.2003 günlü dilekçeyle TEMYİZ EDİLMİŞTİR.

Yerel Mahkemenin gerekçeli kararında suç tarihinin 30.10.2003 olarak gösterilmesinden kaynaklanan nedenle Cumhuriyet Başsavcılığımızca sehven sanığın temyiz isteminin reddi talep edilmiş, Yüksek YARGITAY 2. Ceza Dairesinin 05.12.2005 gün ve 24298-27743 sayılı kararı ile de, sanığın temyiz isteminin bir haftalık yasal süreden sonra yapıldığından dolayı CMUK.nun 317 nci maddesi uyarınca reddine KARAR VERİLMİŞTİR.

Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilen dava dosyasının incelenmesinde; sanığın 12.11.2003 günlü temyiz dilekçesinin bir haftalık yasal süre içinde verildiği anlaşıldığından bu nedenle itiraz yasa yoluna gidilmesi ve Yüksek YARGITAY 2. Ceza Dairesinin red kararının kaldırılması ve dosyanın "hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın 7. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9 uncu maddeleri uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle" yerel mahkeme kararının bozulması talebimizle temyiz incelemesi yapılmak üzere Yüksek YARGITAY 2. Ceza Dairesine gönderilmesi gerektiği SONUCUNA VARILMIŞTIR." Açıklaması ile "Yüksek YARGITAY 2. Ceza Dairesinin sanığın temyiz talebinin reddine ilişkin 05.12.2005 gün ve 24298-27743 sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yüksek YARGITAY 2. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmesi..." talebiyle itiraz yasa YOLUNA BAŞVURULMUŞTUR.

Dosya YARGITAY Birinci Başkanlığına gönderilmekle, YARGITAY Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Görüldüğü gibi uyuşmazlık; temyiz dilekçesinin yasada öngörülen süre içerisinde verilip VERİLMEDİĞİNE İLİŞKİNDİR.

Konuya geçmeden önce itirazın kapsamını BELİRLEMEK GEREKMEKTEDİR. İtiraz, sanık hakkındaki mahkumiyet HÜKMÜNE İLİŞKİNDİR. Aynı kararda yer alan ve tehdit suçundan kurulmuş olan beraat hükmü itiraza KONU EDİLMEMİŞTİR. Bu nedenle, Genel Kurul hükmü sadece kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne HASREN İNCELENMİŞTİR.

Dosya incelendiğinde;

Eşine karşı kasten yaralama suçunu işlemekten yargılanan sanık Ahmet Şahin hakkında yapılan yargılama sonunda, 12.11.2003 tarihli sanığın da hazır bulunduğu oturumda hükmün tefhim EDİLDİĞİ GÖRÜLMEKTEDİR.

Hükmün tefhimi üzerine; sanık aynı tarihte, bir başka anlatımla 12.11.2003 günü temyiz dilekçesi vererek hükmü temyiz etmek İSTEDİĞİNİ BİLDİRMİŞTİR.

Daha sonra; gerekçeli kararın yazılması sırasında; hüküm tarihi karar sonuna 12.11.2003 biçiminde yazılırken, başlık kısmına sehven 30.10.2003 OLARAK YAZILMIŞTIR.

Buna bağlı olarak; hüküm tarihi 30.10.2003 gibi algılanmak suretiyle Özel Dairece, yasal süreden sonra yapılan temyiz isteminin reddine KARAR VERİLMİŞTİR.

Burada üzerinde durulması gereken bir başka konu, Özel Daire'nin yerel mahkeme kararındaki bir hataya dayalı olarak temyizin reddine karar vermesinin maddi hata sayılıp SAYILMAYACAĞINA İLİŞKİNDİR. Zira, 06.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasanın 29 uncu maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 8 inci maddesinin 1 inci fıkrasına eklenen son cümleye göre; "…YARGITAY ceza daireleriyle Ceza Genel Kurulu kararlarındaki yazıma ilişkin maddi hataların düzeltilmesi için YARGITAY Cumhuriyet Başsavcısı, ilgili ceza dairesi veya Ceza Genel Kuruluna başvurabilir."

Somut olayda yerel mahkemenin karar başlığına hüküm tarihini yanlış yazmış olması maddi hata olarak değerlendirilebilirse de; dosyayı tümüyle görme olanağı bulunan Yüksek Dairenin kararını tamamıyla bu maddi hatanın üzerine bina etmiş olduğu, dolayısıyla da yerel mahkemenin yapmış olduğu bir maddi hataya dayalı olarak, yine bir maddi hata yaptığı söylenemez.

Bu itibarla, sanığın 1 haftalık yasal süre içerisinde mahkemeye sunmuş olduğu temyiz dilekçesine istinaden temyiz incelemesi yapılması gerekirken, dilekçenin süresinden sonra verildiğinin kabulüyle temyiz isteminin reddine karar verilmesi isabetli bulunmadığından itirazın kabulüyle YARGITAY 2. Ceza Dairesinin kararının KALDIRILMASI GEREKİR.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;

1- YARGITAY Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,

2- YARGITAY 2. Ceza Dairesinin 05.12.2005 gün ve 24298-27743 sayılı kararının KALDIRILMASINA,

3- Dosyanın; sanık temyizi nedeniyle temyiz incelemesi yapılması için YARGITAY 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere YARGITAY Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine 06.02.2007 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

Kaynak:Corpus Arşiv
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Temyiz dilekçesinde esas numarasının yanlış yazılması Metel Meslektaşların Soruları 10 23-09-2016 11:32
sehven davacının isminin yanlış yazılması ayse1728 Meslektaşların Soruları 2 30-11-2012 01:03
icra takibinde borçlu soy isminin yanlış yazılması Av.Nuri YENİÇERİ Meslektaşların Soruları 4 10-08-2010 17:17
Süre Tutum Dilekçesinde Tehir-i İcra Talebinin Yokluğu Av.Selim Balku Hukuk Sohbetleri 10 23-06-2010 13:33
çeke bankaca yanlış ticaret ünvanı yazılması sonucu açılan yanlış takip melis aksu Meslektaşların Soruları 1 27-03-2008 00:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04658008 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.