Işçi Tarafindan Gönderilen Ihtarnamenin Işverene Dava Tarihinden Sonra Tebliğ Edilmesi Halinde Temerrüt Ve Faiz Sorunu

Merhabalar arkadaşlar. Sormak istediğim soru ile ilgili görüşlerinizi ve mevcut ise elinizde bulunan yargıtay kararlarını paylaşırsanız çok sevinirim.

Davacı işçi 18 aylık belirli süreli iş sözleşmesi ile işe başlamış olup, 6. ayında 14.12.2012 tarihinde işveren tarafından sözlü olarak iş sözleşmesinin feshedildiği bildirilmiştir.


İşçi tarafından işverene ihtarname çekilmiş ve bu fesih bildirimini yazılı yapması talep edilmiştir. (bu ihtarnamede alacaklar belirtilmemiş sadece fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuştur.)

İşveren günler sonra cevap vermiş, ve bunun üzerine işçi 17.01.2013 tarihinde alacak kalemlerini belirtip (fazla mesai, hafta tatili, bakiye ücret) bu alacaklarının 3 gün içinde kendisine ödenmesini talep etmiştir.

Fakat, işçi 1 gün sonra (18.01.2013) mahkemede kısmi dava dava açmıştır.

İşçi tarafından işverene gönderilen ihtarname, işverene 22.01.2013 tarihinde tebliğ edilmiş ve işçi tarafından ödeme için verilen süre bu halde 25.01.2013 tarihinde dolmuştur.

İşçinin iş sözleşmesinin feshedildiği tarih: 14.12.2012
İşçinin fesih bildirimini yazılı yapması için işverene yolladığı ihtarname tarihi: 17.12.2012
İlk ihtarnamenin işveren tarafından tebellüğ edildiği tarih: 22.12.2012
İşverenden gelen cevaba istinaden işçinin 3 günlük ödeme süresi verdiği ihtarnamenin keşide tarihi: 17.01.2013
DAVA AÇILIŞ TARİHİ : 18.01.2013
İhtarnamenin işverene tebliğ edildiği tarih: 22.01.2013
İhtarname ile verilen ödeme süresinin dolduğu tarih: 25.01.2013
Dava dilekçesinin işverene tebliğ edildiği tarih: 26.02.2013

Bu durumda, kısmi davayı ıslah edeceğimiz için, işverenin temerrüde düştüğü tarih olarak hangi tarih esas alınacaktır ?

Şöyle ki; işçi kendisine ödeme yapılması için 17.01.2013 tarihinde ihtarname göndermiş ve bu ihtarnamenin tebliğini beklemeden bir gün sonra 18.01.2013 tarihinde kısmi dava açmıştır. ihtarname işverene 22.01.2013 tarihinde tebliğ edilmiş ve verilen süre 25.01.2013 te dolmuştur Dava dilekçesi ve ekleri ise işverene 26.02.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.

Burada, davanın açıldığı tarihten önce düzenlenmesine rağmen dava açılış tarihinden sonra (ancak davadan işveren haberdar olmadan önce) işverene tebliğ edilen ihtarname tarihi itibari ile mi işveren temerrüde düşmüş olur ve faiz başlangıcı kabul edilir ?

Yoksa yine dava tarihi mi esas alınır...
Görüşlerinizi ve varsa yargıtay kararı paylaşabilirseniz çok sevinirim..

Alıntı: Yazan babima ...İşçi tarafından işverene ihtarname çekilmiş ve bu fesih bildirimini yazılı yapması talep edilmiştir. (bu ihtarnamede alacaklar belirtilmemiş sadece fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuştur.) ... işçi 17.01.2013 tarihinde alacak kalemlerini belirtip (fazla mesai, hafta tatili, bakiye ücret) bu alacaklarının 3 gün içinde kendisine ödenmesini talep etmiştir. ...işçi 1 gün sonra (18.01.2013) mahkemede kısmi dava dava açmıştır. İşçi tarafından işverene gönderilen ihtarname, işverene 22.01.2013 tarihinde tebliğ edilmiş ve işçi tarafından ödeme için verilen süre bu halde 25.01.2013 tarihinde dolmuştur. ... işverenin temerrüde düştüğü tarih olarak hangi tarih esas alınacaktır ?...

İşverenin temerrüde düşürülmesine ihtiyaç olan alacak kalemleri için; kısmi davada talep olunan miktara dava tarihinden itibaren; kalan kısma ihtarname ile verilen sürenin bitiminden itibaren faiz işleyecektir.

P.S: İşçinin ilk ihtarnamesinde alacak talebi olmadığını yazmışsanız da işbu ihtarname içeriğini bilemediğim için Yargıtay 9 HD'nin, ihtarnamede miktar belirtilmemesinin temerrüde engel olmayacağını kabul ettiğini de hatırlatmak isterim.

Merhabalar, Yanıtınız için çok teşekkür ederim.
ilk ihtarnamede sadece feshi yazılı olarak bildir denilmiş. İkinci ihtarnamede (17.01.2015) alacak kalemleri belirtilmiş (miktar yazılmadan) ve üç günlük süre tanınmış.
Talep edilen alacak kalemleri:
-BAKİYE SÜRE ÜCRETİ
-FAZLA MESAİ
-HAFTA TATİLİ

o halde, kısmi dava ile talep edilen miktarlara dava tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi,
ıslah edilen kısma ise İhtarname ile verilen ödeme süresinin dolduğu 25.01.2013 tarihi itibari ile faiz uygulanmasını talep edeceğiz..

Bir de, Yargıtay'ın son kararı kısmi davada ıslah yapılsa dahi (önceden ihtarname yok ise) ıslah edilen kısıma da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi yönündeymiş. Bu karar elinde olan meslektaşımız var mı?

Alıntı: Yazan babima ...Talep edilen alacak kalemleri: -BAKİYE SÜRE ÜCRETİ ... o halde, kısmi dava ile talep edilen miktarlara dava tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi, ıslah edilen kısma ise İhtarname ile verilen ödeme süresinin dolduğu 25.01.2013 tarihi itibari ile faiz uygulanmasını talep edeceğiz..

Bakiye süre ücreti, çalışmaya dayalı bir ücret olmadığından faiz yönünden 4857 S.K. m.34 uygulanmaz.

O halde bakiye süre ücretine faiz işletilmeyecek midir?

Alıntı: Yazan babima O halde bakiye süre ücretine faiz işletilmeyecek midir?

4857 S.K. m.34: "...Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır..." düzenlemesi uygulanmaz. Temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işler.

Alıntı: Yazan babima Merhabalar, Yanıtınız için çok teşekkür ederim. ilk ihtarnamede sadece feshi yazılı olarak bildir denilmiş. İkinci ihtarnamede (17.01.2015) alacak kalemleri belirtilmiş (miktar yazılmadan) ve üç günlük süre tanınmış. Talep edilen alacak kalemleri: -BAKİYE SÜRE ÜCRETİ -FAZLA MESAİ -HAFTA TATİLİ o halde, kısmi dava ile talep edilen miktarlara dava tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi, ıslah edilen kısma ise İhtarname ile verilen ödeme süresinin dolduğu 25.01.2013 tarihi itibari ile faiz uygulanmasını talep edeceğiz..

Bakiye süre ücreti fiilen çalışılan bir emek karşılığı olmadığı için tazminat niteliğinde olup, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilir. Dava dilekçesinde tazminat olarak talep etmeyip bakiye süre ücreti isterseniz fiilen çalışılmadığı için bu alacak reddedilebilir.
İhtimalli konuşuyorum çünkü iş mahkemesi hakimlerinin birbirleri arasındaki kararları ve Yargıtay kararları birbirine uymuyor. Bir davamda tazminat talep edilmemiştir, talepten başka şeye karar verilmez diye dava reddedildi, Yargıtay onaması ile kesinleşti. Bir davada hakim ise bakiye süre ücreti, sanki tazminat talep edilmiş gibi karar verdi. Bir davada ise (red üzerine) Yargıtay bunun cezai şart olduğunu varsayıp ona göre karar ver diye kararı bozdu.

bakiye ücret tazminatına yasal faiz işletileceğine ilişkin elinizde yargıtay kararı var mı acaba?

Bir de fazla mesai alacağına mevduat faizi işletileceği hususu doğru mudur