Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İşçinin işyerindeki hırsızlık suçundan beraati ve kıdem tazminatı!!

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-04-2008, 10:55   #1
pamuk

 
Varsayılan İşçinin işyerindeki hırsızlık suçundan beraati ve kıdem tazminatı!!

Müvekkilim, çalıştığı işyerinde hırsızlık suçlamasıyla karşılaşmış ve bu sebepten dolayı iş akdine son verilmiştir.Akabinde hakkında hırsızlıktan dolayı açılan ceza davasından delil yetersizliğinden beraat etmiştir.Bu durumda kıdem tazminatı alacağı için dava açılacak olursa kazanma ihtimali nedir? Burada beraat kararının gerekçesi önemli midir? Delil yetersizliğinden beraat kıdem tazminatına hak kazanmasına yeterli midir? Hukuk mahkemesi hakiminin, ceza mahkemesinin bu şekildeki beraat kararına bakış açısı ne olur? Kıdem tazminatına ilişkin dava açmayı düşündüğümden dolayı bu konuda acil olarak cevaba ve konuyla ilgili Yargıtay kararlarına ihtiyacım var.. Yardımcı olan arkadaşlara teşekkür ederim....
Old 10-04-2008, 11:03   #2
miss_lawyer

 
Varsayılan

benim de buna ilişkin davam vardı..işveren, makinalara zarar verdi diye işçiyi işten çıkardı, biz hemen iş davası açtık, işverenin de şikayeti ile ceza davası açıldı. ceza davası bekletici mesele yapıldı ve beraat ile iş davasını da kazanmış olduk..ceza dosyası hala yargıtayda fakat iş mahkemesi kesinleşmeyi beklemeden, yerel mah. kararı ile talebimizi haklı gördü ve iş davasını kazandık..saygılarımla..
Old 10-04-2008, 11:48   #3
Av.Y.Selim ÜSTÜN

 
Varsayılan

Açacağınız davada almış olduğunuz beraat kararı yeterlidir . Kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanırsınız. O konuda sıkıntı olmaz.Ben başka bir bakış açısı vermek isterim. Müvekkiliniz eğer bu sebeple işten çıkartıldıysa, müvekkiliniz adına açacağınız iş davasında bence kıdem tazminatı kadar kötü niyet tazminatı talep edin. Ayrıca genel mahkemede manevi tazminat talep edin.Elimdeki bir davada müvekkilim iş yerinden hırsızlık suçlamasıyla işten çıkartılmıştır. Yapılan soruşturmada takipsizlik kararı verilmiştir. Bizim tarafımızdan hem kıdem tazminatı-ihbar tazminatıyla beraber kötü niyet tazminatı davası açılmıştır. Dava devam etmektedir. AYRICA GENEL MAHKEMEDE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI AÇILMIŞTIR. Genel mahkemedeki dava neticelenmiş ve müvekkilim adına 4000 YTL manevi tazminat çıkmıştır.

Saygılarımla.
Old 10-04-2008, 12:24   #4
pamuk

 
Varsayılan

yardımlarınız için çok teşekkür ederim.Konuyla ilgili fikirlerimin netleşmesini sağladınız.Beni bu konuda düşündüren şey ceza davasındaki delil yetersizliği dolayısıyla beraatin hukuk davasına etkisiydi.Bu konuyla ilgili elinizde yargıtay kararı varsa ve gönderebilirseniz çok sevinirim.
Old 01-06-2009, 01:52   #5
Ersin KUŞ

 
Varsayılan

        • İlgili Kanun / Madde
        • 1475 S.İşK/13,14,35,41,42
        • 5521 S.İşMK/8
    • T.C.
  • YARGITAY
  • 9. HUKUK DAİRESİ
  • Esas No. 2004/17749
  • Karar No. 2005/12132
  • Tarihi: 05.04.2005
      • l TEMYİZ SÜRESİNİN GEÇİRİLMESİ
      • l TEMYİZDE HUKUKİ MENFAATİN BULUNMAMASI
      • l CEZA DAVASINDA AKLANMANIN HAKLI FESİH OLGUSUNU ORTADAN KALDIRMAMASI
      • ÖZETİ: Karar davacı vekilinin yüzüne karşı 20.5.2004 tarihinde usulünce tefhim edilmiş ve karar 8 günlük temyiz süresi geçtikten sonra 15.6.2004 tarihinde temyiz edilmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, anılan yasada katılma yoluyla temyize de yer verilmemiştir. Davacı vekilinin temyiz isteğinin süre aşımı sebebiyle REDİNE.
      • Mahkemece, davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumu hakkında açılan dava atiye terkedilmiş olmakla bu kurum aleyhine karar verilmediği görülmektedir. Buna rağmen davalı kurum vekilince karar temyiz edilmiştir. Temyizde hukuki menfaat yokluğu nedeniyle davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumunun temyiz talebinin REDDİNE.
      • Davacı işçi üçüncü şahıs adına satın aldığını söylediği mazotla ilgili fatura ibraz edememiştir. Yine, mazotun bu üçüncü şahsa verilmesi için davacının kullandığı tırın görev güzergahının değiştirildiği de tartışma dışıdır. Olayın ortaya çıkışı da davacının kullandığı tırın normalden daha fazla yakıt harcaması üzerine takibe alınması ve köylülerden birinin ihbarı sonucu olmuştur. Yapılan bu açıklamalara göre davacı işçinin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar içine girdiği anlaşılmaktadır. Ceza davasından beraat etmiş olması sonuca etkili görülmemiştir.
DAVA: Taraflar arasındaki ihbar, kıdem tazminatı, fazla mesai, ücret ile hafta ve bayram tatili gündeliklerinin ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davalılardan Talip Kahraman’ın duruşma talep etmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 5.4.2005 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat T.Ö geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesine göre iş mahkemelerinden verilen kararlara karşı tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Karar davacı vekilinin yüzüne karşı 20.5.2004 tarihinde usulünce tefhim edilmiş ve karar 8 günlük temyiz süresi geçtikten sonra 15.6.2004 tarihinde temyiz edilmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, anılan yasada katılma yoluyla temyize de yer verilmemiştir. Davacı vekilinin temyiz isteğinin süre aşımı sebebiyle REDİNE,
2- Mahkemece, davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumu hakkında açılan dava atiye terkedilmiş olmakla bu kurum aleyhine karar verilmediği görülmektedir. Buna rağmen davalı kurum vekilince karar temyiz edilmiştir. Temyizde hukuki menfaat yokluğu nedeniyle davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumunun temyiz talebinin REDDİNE,
3- Davalı işverenin temyizine gelince:
Davacı işçi açmış olduğu bu davada ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuştur. Davalı işveren ise, davacının işverene ait araçtan mazot alarak başkasına satmak suretiyle hırsızlık yapması sebebiyle iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının ceza davasından beraat ettiği ve güzergahın değiştirilmemesi yönünde işverenin talimatına rağmen buna aykırılık halinde iş sözleşmesinin feshedileceği noktasında uyarılmadığı gerekçesiyle feshin haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
Dosya içinde bulunan Jandarma tutanağı, bilirkişi raporu ve ceza mahkemesi sorgu zaptına göre davacı işçi davalıya ait işyerinde tır şoförü olarak çalışırken, 22.12.2001 tarihinde işverene ait araçtaki mazotu bir başka şahsa satmak istemiş ve bu sırada işveren yetkilisi tarafından durum tespit edilmiştir. Davacı işçi, mazotu tanık olarak dinlenen Ali Doğanın isteği üzerine ve onun verdiği 30.000.000TL para ile aldığını söylemiş, ancak bu konuda delil sunamamıştır. Kaldı ki, tanık olarak dinlenen Ali Doğan Jandarmaya verdiği ilk ifadesinde, mazotu davacıya vermiş olduğu 15.000.000TL karşılığında satın aldığını beyan etmiş, ardından ceza mahkemesinde bu paranın 30.000.000TL olduğunu açıklayarak bu konuda çelişkiye düşmüştür. Söz konusu 2 teneke mazota jandarma tarafından el konulmuş ve yapılan bilirkişi incelemesine göre mazotun bu tarihteki piyasa değeri 32.976.000TL olmaktadır. Davacı işçi üçüncü şahıs adına satın aldığını söylediği mazotla ilgili fatura ibraz edememiştir. Yine, mazotun bu üçüncü şahsa verilmesi için davacının kullandığı tırın görev güzergahının değiştirildiği de tartışma dışıdır. Olayın ortaya çıkışı da davacının kullandığı tırın normalden daha fazla yakıt harcaması üzerine takibe alınması ve köylülerden birinin ihbarı sonucu olmuştur. Yapılan bu açıklamalara göre davacı işçinin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar içine girdiği anlaşılmaktadır. Ceza davasından beraat etmiş olması sonuca etkili görülmemiştir. Somut olayda davacının iş sözleşmesinin hak düşürücü süresi içinde ve haklı nedene dayanarak işverence feshedildiği sabit olup, bu durumda davacının ihbar ve kıdem tazminatlarına hak kazanmasına olanak bulunmamaktadır. Mahkemece anılan tazminat isteklerinin reddi gerekirken yazılı şekilde isteklerin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 400 YTL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 5.4.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 01-06-2009, 16:24   #6
Adli Tip

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/648
K. 1997/6556
T. 2.7.1997

DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, iş sözleşmesinin davalı Genel Müdürlükçe haksız olarak feshedildiğinden bahisle ihbar ve kıdem tazminatı istemiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme, davayı kabul etmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, olay tarihinde davacının ambar görevlisi olarak çalışmış olduğu anlaşılmıştır. Bu sırada ambarda bulunan altı adet delici matkap ucu adı geçen tarafından ambar defterine kayıt edilmiştir. Ne varki, yapılan araştırmada bu malzemelerin bulunmadığı tesbit edilmiştir. Bu tesbit sırasında delici matkap uçlarının başka bir yere gönderildiğine ilişkin herhangi bir belgeye de rastlanılmamıştır. Davacının sorumluluğu altında bulunan malzemelerin kaybolmasından kendisinin sorumlu olması gerekir. Her ne kadar davacı aleyhine Diyarbakır Birinci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava delil yetersizliği nedeni ile beraat ile sonuçlanmış ise de, bu beraat kararı BK.nun 53. maddesine göre hukuk mahkemesini bağlamaz. Ortaya çıkan bu olgulara göre davacının eylemi, 1475 sayılı Kanunun 17/II-d maddesi kapsamına girmektedir. O halde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 2.4.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sigortasız İşçinin Kıdem Tazminatı o.balci Meslektaşların Soruları 7 29-12-2009 00:21
Kıdem Tazminatı Av.Hatice Sarıbardak Meslektaşların Soruları 3 17-10-2007 19:01
kıdem tazminatı advocat63 Meslektaşların Soruları 2 07-10-2007 12:59
Kıdem Tazminatı tarlak Hukuk Soruları Arşivi 3 30-06-2005 18:04
Kooparatifde Çalışan İşcinin Çıkartılması Halinde Ödenecek Kıdem Tazminatı necdet Hukuk Soruları Arşivi 1 04-03-2002 21:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06938601 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.