Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tuzlu Su Atığı Nedeniyle Çoraklaşan Tarım Arazisinin Islahı Talebi...

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-04-2012, 19:10   #1
advokat34

 
Varsayılan Tuzlu Su Atığı Nedeniyle Çoraklaşan Tarım Arazisinin Islahı Talebi...

Herkese merhaba.
Müvekkilin tarlasına, yakınında bulunan bir Tuz Fabrikasının tuzlu su atığı akmaktadır. "Delil Tespiti" için dava açılmış ve gelen bilirkişi raporuyla, atık nedeniyle tarlada tuzluluk oranının çok arttığı ve tüm tarlanın verimliliğinin yok olmak riskiyle kaşı karşıya olduğu tespit edildi. Fabrikanın tuzlu su atığı hala devam ettiği ve uyarılara rağmen bir önlem alınmadığı için müvekkil dava açmak istiyor.

Müvekkilin talepleri : 1. Mevcut tecavüzün önlenmesi (Müdahalenin Menni),
2. Tarlanın tecavüz edilen kısmına ait toprağın eski hale getirilmesi (ıslahı),
3. Tecavüz edilen bölgede verimlilik düştüğünden ve ürün
alamadığından ecrimisil talebi.

Davayı açmadan önce Hakim ile yaptığımız görüşmede, müdahalenin menni davası açılamayacağı, ortada bir müdahale olmadığı ve ecrimisil de talep edilemeyeceğini ancak zararın istenebileceğini söyledi. Müvekkil ise öncelikli olarak devam etmekte olan ve giderek tarlanın tümü için risk teşkil eden tuzlu su atığının önlenmesi için bir şey yaılmasını, sonrasında ise verimsiz hale gelen bölgenin eski hale getirilmesini istiyor. Çünkü karşı taraftan zarar adı altında alınabilecek para ile tarlasını eski hale getirmesi mümkün görünmemektedir. Toprağın ıslahı çok masraflı bir iş.

Hakimin bu görüşü karşısında, mevcut durumda müvekkilin öncelikli taleplerine cevap bulabilmek için başvurulması gereken hukuki yol ne olmalıdır? Bu konudaki görüşerinizi paylaşmanızı bekliyorum.
Old 03-04-2012, 23:30   #2
egemen48

 
Varsayılan

hakim neden müdahalenin meni davası acılamaz demiş anlamıs değilim,keza hala su akmaya devam etmektedir.Bence de ecrimisil istenemez,cünkü ortada haksız ve kötüniyetli bir zilyetlik durum yok fakat tarlanın ve ürünlerin ugradıgı ve kişinin bu sürec icersinde kazanamadıgı bedelin zararı istenebilir.
müdahalenin meni acılabileceğine ilişkin karar ekliyorum

T.C. YARGITAY

1.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/10887
Karar: 2001/11672
Karar Tarihi: 05.11.2001


ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI - HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

ÖZET: Davalı şirketin anılan yasa hükmünden yararlandığı kabul edilse dahi bu husus davacıya zarar veren eylemlerin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına engel teşkil etmez, olsa olsa davalı şirkete davacıya zarar vermemek koşulu ile eskisi gibi kanalı geçirme hakkı verir. Hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.

(2942 S. K. m. 38)

Dava: Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü

Karar: Davacı adına kayıtlı 172 parsel sayılı çaplı taşınmazdan, davalı şirketin pis su kanalı geçirdiğini, bu kanalın patladığını buradan tarla içerisine pis suların dağıldığını ve pis koku yayıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesini ve kanalın kapatılmasını istemiştir. Davalı taraf ise sözü edilen pis su kanalının 1975 yılında inşa edildiğini ve 2942 sayılı yasanın 38.maddesine göre 20 yıllık sürenin geçtiğini savunmuştur. Mahkemece davalı Anonim Şirkete bağlı fabrikanın evsel ve endüstriyel atık sularının, davacıya ait parsel içerisinden geçirilen kanalizasyonla deşarj edilirken büzlerin kırılmasıyla tıkanması sonucunda pis suların etrafa dağıldığı ve pis konunun yayıldığını, ne var ki, 2942sayılı yasanın 38.maddesi uyarınca 20 yıldan fazla süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmiştir. Toplanan kanıtlara ve tüm dosya içeriğine ve davalının savunmalarına göre iddianın sübut bulduğu tartışmasızdır. Öte yandan davalının statüsü gereği, olayda 2942 sayılı yasanın 38.maddesinin uygulama yer olmadığı açıktır.

Bir an için davalı şirketin anılan yasa hükmünden yararlandığı kabul edilse dahi bu husus davacıya zarar veren eylemlerin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına engel teşkil etmez, olsa olsa davalı şirkete davacıya zarar vermemek koşulu ile eskisi gibi kanalı geçirme hakkı verir.

Sonuç: Hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK. un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 05.11.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Old 04-04-2012, 09:25   #3
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın advokat34

Özel hukuk yoluyla hakkınızı ararken diğer yandan 2872 sayılı ÇEVRE KANUNU yoluyla da atık suyla toprak kirliliği yaratan şirketin çanına ot tıkayabilirsiniz.

(Kanun'u ararken 2006 değişikliklerini içermesine dikkat ediniz.)

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tarım İşçisinin İhbar ve Kıdem Tazminatı Talebi Kemosabe Meslektaşların Soruları 10 10-10-2019 15:49
hisseli tarım arazisinin 3.şahıslara satışı av.fevziaksoy Meslektaşların Soruları 25 13-10-2015 09:24
Mer'a Arazisinin Kiralanması Kemosabe Meslektaşların Soruları 1 30-11-2011 09:47
Miras Nedeniyle Tarım Arazilerinin Bölünmesi Kanunla Önlenecek Av.Suat Ergin Hukuk Haberleri 3 18-05-2007 13:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03417706 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.