Duruşmada bulunanlar kimlerdir?

Alıntı: Yazan Av.Nur Hayat BURAN Sadece hükmü verdi, tefhim etmedi. Katip yazdığı için oturuyordu.

Usule uygun olmamış. Hakimin kısa kararı yazdırıp, sonra tefhim etmesi ve tefhim esnasında hakim dışında katip dahil herkesin ayakta dinlemesi gerekirdi.

Kanunun ifadesi yanlış anlaşılmaya neden oluyor bence. Duruşmada bulunanlar değil de taraflar denilseydi duraksamaya yer olmayacak ve uygulamada böyle komik durumlar yaşanmayacaktı.

Alıntı: Yazan avpınar Kanunun ifadesi yanlış anlaşılmaya neden oluyor bence. Duruşmada bulunanlar değil de taraflar denilseydi duraksamaya yer olmayacak ve uygulamada böyle komik durumlar yaşanmayacaktı.

Haklısınız. İfade başarısızlığı açısından katılıyorum.
Amaaa, dava tektir ve bu tek davanın duruşması yapılır. Bir davanın duruşması birden fazla oturum da sürebilir. Maddede duruşmada bulunanlar ifadesini bu şekilde o davanın duruşması olarak kabul etmek gerekir. Yani duruşmanın içinde bulunduğu kavram "dava"dır. "Duruşmada bulunanlar" da o duruşmaya ilişkin davanın taraflarıdır. Meseleyi lafzen de böyle yorumlamak gerekir. "Bulunanlar" kelimesindeki çoğul eki, ilgili ilgisiz herkesi değil, usul hukukundaki iki taraflılık, taraf taaddüdü ve taraf vekillerini ifade için kullanılmıştır.
Diğer kişiler ise "duruşma" da değil "duruşma yapılması için tahsis edilmiş salonda" bekleyenlerdir.
Saygılar.

Alıntı: Yazan Av.Ömer Güntay Haklısınız. İfade başarısızlığı açısından katılıyorum. Amaaa, dava tektir ve bu tek davanın duruşması yapılır. Bir davanın duruşması birden fazla oturum da sürebilir. Maddede duruşmada bulunanlar ifadesini bu şekilde o davanın duruşması olarak kabul etmek gerekir. Yani duruşmanın içinde bulunduğu kavram "dava"dır. "Duruşmada bulunanlar" da o duruşmaya ilişkin davanın taraflarıdır. Meseleyi lafzen de böyle yorumlamak gerekir. "Bulunanlar" kelimesindeki çoğul eki, ilgili ilgisiz herkesi değil, usul hukukundaki iki taraflılık, taraf taaddüdü ve taraf vekillerini ifade için kullanılmıştır. Diğer kişiler ise "duruşma" da değil "duruşma salonunda" bir kenarda bekleyenlerdir. Saygılar.

Katılıyorum söylediklerinize ve kanunun ifadesinden bunun anlaşılması gerektiğine. Hatta bu tartışma konusu açıldığında maddenin açık olduğunu ve tartışmanın gereksiz olduğunu bile düşünmüştüm. Fakat uygulamada hakimler farklı yorumladığı için böyle bir ortam doğdu. Oysa ki Usul Kanunu yoruma açık olmamalı, her husus kanunda açıkça belirtilmeli ki uygulamada birlik olsun.

Geçen hafta seminerde Muhammed Özekes Hoca'ya sordum, Türk Milleti adına verilen karar olduğuna göre salondaki herkes dedi.

Alıntı: Yazan Av.Nur Hayat BURAN Geçen hafta seminerde Muhammed Özekes Hoca'ya sordum, Türk Milleti adına verilen karar olduğuna göre salondaki herkes dedi.

Hoca böyle düşünüp hazırlamış olabilir ancak kanunkoyucu bu şekilde mi algıladı acaba

Yasada belirtilen hükmü algılayış biçimine saygı gösteriyorum, yasayı uygulamada ki titizliğe de saygı gösteriyorum hatta daha da ileri gidip yasa da "dinler" kelimesine de takılıp, dinliyorlar mı yoksa başka şey mi düşünüyorlar? Kontrolünü yapsalar dahi saygı gösteriyorum.

Ancak,

kulak meselesini bırakıp, deve ile uğraşma noktasında da aynı titizliği gösterecekler mi benim bu konuda kaygılarım var...

Şuan dahi iki duruşma arası 5 ay veren hakim var, delillerin toplanmasında sürat, usul ekonomisine verilen önem, davaların süratle sonuçlanması, ya bunlar ne oldu?

Kolay Gelsin...