Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ticareti Terk

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-04-2009, 15:27   #1
avturker

 
Varsayılan Ticareti Terk

Merhabalar,
İ.İ.K. ve Yargıtay kararlarından biraz araştırdım ancak 'Ticareti Terk' suçunun unsurlarını ve şikayet prosedürünü anlayamadım.
Çeki ciro ederek müvekkile veren şirketin yerinde şu anda aynı konuda faaliyet gösteren farklı bir şirket var, tebligatı almamışlar. Ticaret sicilden adres ve ortakların adlarını soracağım.
Bu işlemlerden sonra 'Ticareti Terk' fiilinden dolayı şikayet etmek için sadece ilgili ticaret sicil müdürlüğüne haber vermeden ticaretin terk edilmiş olması yeterlimi, başka koşullar varmı?
Şikayet İcra Ceza Mahkemesine mi yoksa savcılığıma yapılır?
Şimdiden teşekkürler...
Old 22-04-2009, 16:21   #2
av.araf

 
Varsayılan

İzleyecebileceğiniz bir usul : Ticaret sicilden adres istedikten sonra gelen adrese tebligat çıkartın ve adreste bulunmamaları veya tebligatı almamaları halinde tebligat kanunu 35'e göre tebligat yaparak takibi kesinleştirin.Daha sonra haciz işlemi ile adreste bulunmadıklarını zabıt altına alın ve İcra Ceza Mahkemesinde davanızı açın.Ticaret sicilden gelen belgeleri,haciz zabıtlarınızı ve yapmış iseniz emniyet araştırmalarınızı delil olarak ekleyin .Yukarda yazdığım işlemler ceza kararı almanızı kolaylaştıracaktır.
Old 22-04-2009, 16:33   #3
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,

İİk 44. maddesinde belirlenen suçun oluşması için öncelikle tacirin ticareti ter etmesi ve bu hususu ticaret siciline bildirmemiş olması gerekir.

Olayınızda,şirketin adresinde başka bir işle iştigal edildiği bellidir.ancak tacirin işyerinden ayrılırken x"ticareti terk edip etmediği " belli değildir.

Tacir,işyerini değiştirmiş ve fakat yeni işyerini ticaret siciline bildirmemiş olabilir.Bana göre öncelikle şirketin veri numarasını tespit emnezi,Vergi dairesine bu numara altında çalışan tacirin/şirketin hangi adreste ticari faaliyetine devam ettiğini sormanız yararınıza olacaktır.

Eğer gelen yanıtta aynı adres bildiriliyor ise bu takdirde ortada muvazaalı bir durum ya da işyeri devri gibi bir durum olabilir.

Eğer farklı bir adres bildirilmiş ise bu takdirde ticaretin terk edilmediği ortaya çıkar.

Saygılarımla
T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/223

K. 2008/2029

T. 1.4.2008

• TİCARETİ TERK SUÇU ( Oluşabilmesi İçin Şirketin Fiili Olarak Ticareti Terk Etmesi ve Bu Durumu Kayıtlı Bulunduğu Ticaret Sicili Memurluğuna Bildirmemesi Gerektiği )

• EKSİK SORUŞTURMA ( Ticareti Terk Suçu - Fiili Durum Ticaret Sicilindeki Adres Yanında Vergi Dairesi Kayıtları Gibi Kayıtlar da İncelenerek Faaliyette Bulunabileceği Adreslerde de Araştırılıp Belirlenmesi Gerektiği )

• TÜZEL KİŞİLERİN SORUMLULUĞU ( Tüzel Kişi İle Birlikte Şikayet Edilen Şirket Temsilcisi Bulunması Karşısında Tüzel Kişilik Hakkında Açılan Davanın Reddine Karar Verilmesi Gerektiği )

2004/m.44,345


ÖZET : Ticareti terk suçunun oluşabilmesi için, şirketin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu kayıtlı bulunduğu ticaret sicili memurluğuna bildirmemesi gerekir. Fiili durum, ticaret sicilindeki adres yanında, vergi dairesi kayıtları gibi kayıtlar da incelenerek faaliyette bulunabileceği adreslerde de araştırılıp belirlenmelidir.
Tüzel kişi ile birlikte şikayet edilen şirket temsilcisi bulunması karşısında, tüzel kişilik hakkında açılan davanın reddine karar verilmelidir.
DAVA : Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanıklar H.Erkut ve İ... İnş. Gıda Tur. Ltd. Şti.'nin beraatlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığı'nın bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, gereği görüşüldü:
KARAR : L. İnş. Gıda Ltd. Şti. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelemesi sonucunda;
Şikayetçi vekilinin şikayete havi dilekçesinde takip borçlusu tüzel kişilik ile temsilcisi şirket yetkilisinin ayrı ayrı şikayet edilmesi karşısında, tüzel kişilik hakkında açılan davanın İİK'nın 345. maddesi gereği davanın reddine karar verilmesi gerekirken beraat kararı verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün BOZULMASINA,
Sanık H.Erkut hakkında verilen hükmün temyiz incelemesi sonucunda; Sanığın adının gerekçeli karar başlığında H.Erkut olarak düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için, şirketin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu İİK'nın 44. maddesi uyarınca onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı bulunduğu Ticaret Sicili Memurluğu'na bildirmemesi gerekmektedir. Fiili durumun araştırılarak şirketin ticareti gerçekten terk edip etmediği yönünde yalnızca Ticaret Sicil Memurluğu'nca bildirilen adres ile yetinilmeden, varsa ticari faaliyette bulunabilecekleri adreslerin tespiti için zabıta araştırması yaptırılması, ayrıca Vergi Dairesi Müdürlüğü'nden gerekli bilgiler sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve farklı gerekçe ile sanığın beraatine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle hükmün istem gibi ( BOZULMASINA ), 01.04.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.
T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/3206

K. 2005/9598

T. 17.10.2005

• İSTİHKAK DAVASI ( Tasarrufun İptali Davası - Bir Ticari İşletmenin Devri Halinde İşyerini Borcun Doğumundan Sonra Devralan Şahsın Borçlunun Alacaklarını Izrar Kastını Bildiği ve Borçlunun da Izrar Kastıyla Hareket Ettiği Kabul Olunduğu )

• TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİ ( İşyerini Borcun Doğumundan Sonra Devralan Şahsın Borçlunun Alacaklarını Izrar Kastını Bildiği ve Borçlunun da Izrar Kastıyla Hareket Ettiği Kabul Olunduğu - Tasarrufun İptali )

• IZRAR KASTIYLA HAREKET ( 3. Kişi Bu Karinenin Aksini Ancak İptal Davasını Açan Alacaklıya Devir Tarihinde Devri Satışlarının da En Az 3 Ay Evvel Keyfiyetin Yazılı Olarak Bildirildiğini veya Ticari İşletmenin Bulunduğu Yerde Görülebileceği )

• KARİNENİN AKSİNİ İSPAT ( Ticari İşletmenin Bulunduğu Yerde Görülebilir Levhaları Asmakla Birlikte Ticaret Sicil Gazetesinde Bu Olmadığı Takdirde Tüm Alacaklıların Öğrenmelerini Sağlayacak Şekilde Uygun Vasıtalarla İlan Edildiği İspat Edilirse )

2004/m.44,96,97,280/son

818/m.179


ÖZET : Uyuşmazlık 3.kişinin İİK.'nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davası ile alacaklının İİK.'nun 97/17.maddesine dayalı olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bir ticari işletmenin devri halinde işyerini borcun doğumundan sonra devralan şahsın borçlunun alacaklarını ızrar kastını bildiği ve borçlunun da ızrar kasdıyla hareket ettiği kabul olunur. Üçüncü kişi bu karinenin aksini, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir tarihinde devri satışlarının da en az 3 ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla birlikte Ticaret Sicil Gazetesinde bu olmadığı takdirde tüm alacaklıların öğrenmelerini sağlayacak şekilde uygun vasıtalarla ilan edildiğini ispat ederse çürütmüş olur.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı karşı davacı ( Alacaklı ) vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Havva Aydınlı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Uyuşmazlık 3.kişinin İİK.'nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davası ile alacaklının İİK.'nun 97/17.maddesine dayalı olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
1-Haciz borçlu şirket tarafından 25.12.2002 tarihinde davacı 3.kişiye devredilen fabrika işyerinde yapılmıştır. Borçlu ile davacı arasındaki ilişki ticari işletme devri niteliğinde bulunduğundan İİK'nun 44 ve BK. 179.maddelerinin uygulanması gerektiği açıkça ortadadır. Anılan maddelerde öngörülen koşulların yerine getirildiği iddia ve ispat edilememiştir. Gerçekten borçlunun devri kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirerek ilan ettiği ve mal beyanı verdiğine ilişkin dosyada hiçbir kanıt yoktur. Bu durumda devir alacaklının haklarını etkilemeyeceği gibi devralan davacı da borçlar kanunun 179.maddesi gereği işletmenin borçlarından sorumlu bulunduğundan 3.kişinin davasının reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırıdır.
2-Alacaklının açtığı tasarrufun iptali davasına gelince;
Davalı-Karşı davacı alacaklı icra takibini 18.11.2002 tarihli buğday satışına dayalı müstahsil makbuzuna dayanarak yapmıştır. İptali istenen tasarruf ise 25.12.2002 tarihli olup borç doğumundan sonradır. İİK.'nun 280/son maddesi hükmünce bir ticari işletmenin devri halinde işyerini borcun doğumundan sonra devralan şahsın borçlunun alacaklarını ızrar kastını bildiği ve borçlunun da ızrar kasdıyla hareket ettiği kabul olunur. Üçüncü kişi bu karinenin aksini, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir tarihinde devri satışlarının da en az 3 ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla birlikte Ticaret Sicil Gazetesinde bu olmadığı takdirde tüm alacaklıların öğrenmelerini sağlayacak şekilde uygun vasıtalarla ilan edildiğini ispat ederse çürütmüş olur. Somut olayda yasaca öngörülen karinenin aksi savunularak ispat edilmediğinden mahkemece davanın kabulü yerine yasaya uygun düşmeyen gerekçelerle reddi doğru değildir.
O halde, davalı- karşı davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/6994

K. 2005/9614

T. 6.10.2005

• İFLAS DAVASI ( Ticareti Terk Eden Tacir - Ticareti Terkettiğini 15 Gün İçinde Ticaret Siciline Bildiren ve Bu Durumu İlan Ettiren Tacir 1 Yıl Süreyle İflasa Tabi Olmaya Devam Edeceği )

• TİCARETİ TERK EDEN TACİR ( Ticareti Terkettiğini 15 Gün İçinde Ticaret Siciline Bildiren ve Bu Durumu İlan Ettiren Tacir 1 Yıl Süreyle İflasa Tabi Olmaya Devam Edeceği )

• TİCARETİ TERKTEN SONRA İFLASA TABİ OLMA SÜRESİ ( Ticareti Terkettiğini 15 Gün İçinde Ticaret Siciline Bildiren ve Bu Durumu İlan Ettiren Tacir 1 Yıl Süreyle İflasa Tabi Olmaya Devam Edeceği )

2004/m.44,164


ÖZET : Meriç Vergi Dairesinden gelen yazıda bu davalının ticareti terkettiği bildirilmiştir. Ticareti terkeden tacirin durumu İİK.nun 44. maddesinde düzenlenmiştir. Hükme uygun olarak ticareti terkettiğini 15 gün içinde ticaret siciline bildiren ve bu durumu ilan ettiren tacir 1 yıl süreyle iflasa tabi olmaya devam eder.
DAVA : Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen REDDİNE yönelik olarak verilen hükmün davalı Merinos Deri Ltd.Şti. ile süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı Merinos Deri Ltd.Şti.'nin müvekkili bankadan 15.5.2002 tarihli kredi sözleşmesi uyarınca kredi aldığını, diğer davalıların kredi sözleşmesine kefil olduğunu, kredi borcu ile ilgili olarak verilen 23.5.2003 vadeli bonoların ödenmemesi üzerine başlatılan haciz yoluyla takibin iflasa çevrildiğini, davalıların takibe itiraz ederek durdurduğunu, itirazların haksız olduğunu ileri sürerek davalıların itirazının kaldırılarak iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davalı şirketin depo emri tebliğine rağmen ödeme yapmadığı, davalı gerçek kişilerin tacir olmadığı gerekçesiyle davalı şirketin iflasına, diğer davalılar hakkındaki iflas talebinin REDDİNE karar verilmiş, karar davacı ve davalı Merinos Deri Ltd.Şti. vekilince temyiz edilmiştir.
1- İİK.nun 164. maddesine göre Ticaret Mahkemelerinin iflas ile ilgili kararları tebliğinden itibaren 10 gün içinde temyiz olunabilir. Karar davalı vekiline 8.4.2005 tarihinde tebliğ edilmiş, olup 25.4.2005 tarihli temyiz isteminin süresinde olmadığından reddi gerekmiştir.
2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3- Davalı Faruk Çancar'ın tacir olmadığı gerekçesiyle iflas talebi reddedilmiştir.
Meriç Vergi Dairesinden gelen yazıda bu davalının ticareti terkettiği bildirilmiştir. Ticareti terkeden tacirin durumu İİK.nun 44. maddesinde düzenlenmiştir. Hükme uygun olarak ticareti terkettiğini 15 gün içinde ticaret siciline bildiren ve bu durumu ilan ettiren tacir 1 yıl süreyle iflasa tabi olmaya devam eder. Mahkemece ticareti terkeden davalının anılan hükme uygun işlem yapıp yapmadığı, dolayısıyla iflasa tabi olup olmadığı üzerinde durulmadan eksik inceleme ile karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin REDDİNE, ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, ( 3 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. T.C.

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/9788

K. 2005/1185

T. 17.2.2005

• TİCARETİ TERK HÜKMÜNE AYKIRILIK SUÇU ( Borçlu Şirketin Ticaret Sicil Kayıtlarında Faal Durumunda Görünmesinin Ticari Faaliyetini Fiilen Sürdürdüğü Anlamına Gelmemesi )

• ŞİRKETİN FAAL OLMASI ( Şirketin Suç Tarihinde Başka Bir Adreste Ticari Faaliyetini Sürdürüp Sürdürmediğinin Araştırılıp Sonucuna Göre Karar Verilmesinin Gerekmesi )

2004/m.44,337/a


ÖZET : Borçlu şirketin ticaret sicil kayıtlarında faal durumunda görünmesi ticari faaliyetini fiilen sürdürdüğü anlamına gelmemesi karşısında, şirketin suç tarihinde başka bir adreste ticari faaliyetini sürdürüp sürdürmediği araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
DAVA : Ticareti terk hükmüne aykırılıktan sanık Fatih Ökten'in yapılan yargılaması sonunda;Beraatine dair ANKARA 19.İcra Ceza Mahkemesinden verilen 17.2.2004 gün ve 1432 esas 328 karar sayılı hükmün süresi içinde, Yargıtay'ca incelenmesi müşteki vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından 22.9.2004 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : Borçlu şirketin ticaret sicil kayıtlarında faal durumunda görünmesinin ticari faaliyetini fiilen sürdürdüğü anlamına gelmemesi karşısında, şirketin suç tarihinde başka bir adreste ticari faaliyetini sürdürüp sürdürmediği araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme yazılı biçimde sanığın beraatine karar verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş müşteki vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten doyalı BOZULMASINA 17.2.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 09-05-2011, 18:05   #4
ekrem200

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

CEZA GENEL KURULU

E. 2010/16-75

K. 2010/129

T. 1.6.2010

• TİCARETİ TERK SUÇU ( Tacir Sayılan Limited Şirketlerin Temsil ve İdareye Yetkili Müdürlerinin Şirketin Ticareti Terk Etmeleri Halinde İcra İflas Yasası'nın 44. Maddesindeki Yükümlülükleri Yerine Getirmeyeceklerine İlişkin Bir İstisna Getirilmediği )

• LİMİTED ŞİRKETLERİN MÜDÜRLERİ ( Şirketin Ticareti Terk Etmeleri Halinde İcra İflas Yasası'nın 44. Maddesindeki Yükümlülükleri Yerine Getirmeyeceklerine İlişkin Bir İstisna Getirilmediği - Gerçek Kişi Tacirler Gibi Cezalandırılabileceği )

• TİCARİ ŞİRKETİ TEMSİL VE İDAREDEN SORUMLU MÜDÜR VE YETKİLİLERİ ( Ticareti Terk Suçunu İşleyemeyeceklerinin Kabulü Halinde Ticareti Terk Suçunu İşleyen Gerçek Kişi Tacirlerin Cezalandırılmaları Gerektiği )

• ADRESİN DEĞİŞTİRİLMESİ OLGUSU ( Tek Başına Ticaretin Terk Edildiği Anlamına Gelmeyeceği de Göz Önüne Alınarak Sanığın Müdürü Olduğu Şirketin Ticareti Terk Edip Etmediğinin Araştırılması Gerektiği )

6762/m.14,18,136

2004/m.44,337/a,345


ÖZET : Tacir sayılan limited şirketlerin, temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, şirketin ticareti terk etmeleri halinde İcra İflas Yasası'nın 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisna getirilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı Yasanın 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına da bir engel bulunmamaktadır. Diğer yandan, İİY'nın 44. maddesinde yapılan değişikliğin "ticareti terk eden kötü niyetli borçluların" bu davranışlarının önlenmesi amacıyla yapıldığı da gerekçede açıkça ifade edilmektedir.
Ticari şirketi temsil ve idareden sorumlu müdür ve yetkililerinin bu suçu işleyemeyeceklerinin kabulü halinde, ticareti terk suçunu işleyen gerçek kişi tacirlerin İİY'nın 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmaları gerekecek, ancak aynı fiili işleyen ve İİY'nın 345. maddesi uyarınca bu fiilden sorumlu tutulması gereken ticari şirket müdür ve yetkililerinin cezai sorumluluktan muaf tutulmaları anlamına gelecektir ki bunun yasal bir dayanağı bulunmamaktadır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ticareti terk gencerx07 Meslektaşların Soruları 28 25-11-2015 12:21
Kadın Ticareti Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 7 27-10-2008 23:21
Terk nedeni ile boşanma davasında terk ihtarının kötüniyetli olduğunun ispatı hırs Meslektaşların Soruları 3 27-04-2007 21:52
Ticareti Terk Suçunun Başlangıç Zamanı? thalassa Meslektaşların Soruları 2 28-02-2007 15:48
Beste Ticareti tromokolo Hukuk Soruları Arşivi 1 31-10-2004 10:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06987691 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.