Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

işçinin maaşının eksiltilmesine rızası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-11-2007, 12:36   #1
av.mansur

 
Varsayılan işçinin maaşının eksiltilmesine rızası

merhaba
müvekkil işveren işyerinin ekanomik sıkıntıları nedeniyle bir işçisinin maaşını işçiyle aralarında mutabakata vararak 1100-YTL'Den 950-YTL'ye düşürülüyor. işçi maaşındaki bu indirimi kabul ediyor..şu halde işçi daha sonraki zamanlarda bunu haklı nedenle fesih şartı olarak öne sürebilir mi ya da eksik ödeme iddiası ile talepte bulunabilir mi...
Old 12-11-2007, 16:36   #2
ekinheval

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 1999/12575
K. 1999/16529
T. 2.11.1999
• ÜCRET ALACAĞI ( İşverenin Asgari Ücretin Altında Olmamak Kaydıyla Ücrette İndirim Yapabilmesi )
• KIDEM TAZMİNATI ( İş Akdinin Haksız Feshi Nedeniyle )
1475/m.13
ÖZET : Davacı davalıya ait işyerinde çalıştığı sırada 1992 yılı Haziran ayında işveren tarafından girdi-çıktı işlemi yapıldığını, bu sırada avans niteliğinde ihbar-kıdem tazminatı ödendiğini, ancak daha düşük ücretle çalışmalarını sürdürdüğünü bilahare hizmet akti sona erdiğinde son çalışma süresi nazara alınarak düşürülen ücrete göre tazminatınlarının hesaplanıp ödendiğini iddia ederek Haziran 1992 tarihinden ücretin düşürülmesi sebebi ile eksik ödenen ücret, ikramiye, fazla çalışma ücreti, hafta ve genel tatil çalışma ücreti, yıllık izin ücreti farklarının tahsilini istemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki, ücret, ikramiye, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti, hafta ve genel tatil gündelikleri ile kıdem tazminatının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 2.11.1999 salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti.Duruşma günü davalı adına Avukat ile karşı taraf adına Avukat geldiler.Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle Kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre,yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, davacı yararına takdir edilen 65.000.000 TL duruşma avukatlık parası ile aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine 2.11.1999 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

----------------

Davacı davalıya ait işyerinde çalıştığı sırada 1992 yılı Haziran ayında işveren tarafından girdi-çıktı işlemi yapıldığını, bu sırada avans niteliğinde ihbar-kıdem tazminatı ödendiğini, ancak daha düşük ücretle çalışmalarını sürdürdüğünü bilahare hizmet akti sona erdiğinde son çalışma süresi nazara alınarak düşürülen ücrete göre tazminatınlarının hesaplanıp ödendiğini iddia ederek Haziran 1992 tarihinden ücretin düşürülmesi sebebi ile eksik ödenen ücret, ikramiye, fazla çalışma ücreti, hafta ve genel tatil çalışma ücreti, yıllık izin ücreti farklarının tahsilini istemiştir.

Davalı ise 1992 yılında davacının hizmet akdinin İş Yasasının 13. maddesi gereğince sona erdirildiğini ihbar ve kıdem tazminatının ödendiğini ve ibraname alındığını, yeni bir akitle daha az ücretle çalışmalarını sürdürdüğünü yasal haklarının ödendiğini davanın haksız açıldığını savunmuştur.

Mahkemece istekler hüküm altına alınmıştır.

Dosya içeriğinden davacının uzun bir süreden beri çalıştığı işyeri işvereni davalının, ekonomik nedenlerle ya işçi çıkarmak veya daha az ücretle işçi çalıştırmak zorunda olduğunu, kendi istekleri ile işyerinden ayrılan işçilere yasal tazminatlarını ödeyeceğini, bu işçilerden daha az ücretle çalışmak isteyenlerle yeniden akit yapılabileceği hususunda işyerinde duyuru yaptığı, üçyüzün üzerinde işçi çalışan işyerinde yüzden fazla işçinin ve bu arada davacının Haziran-Ağustos 1992 tarihleri döneminde "nakit para ihtiyacım dolayısıyla, kıdem ve ihbar tazminatlarının verilerek, istifanın kabulünü tensiplerinize arz ederim" ifadesini taşıyan dilekçe ile işverene başvurdukları bunun üzerine davacıya ihbar ve kıdem tazminatlarının ödendiği, davacı tarafından davalının ibra edildiği, bu işlemleri müteakip davacının daha az ücretle çalışmalarını sürdürdüğü ikinci dönem çalışması süresince bu yeni ücrete göre yapılan Toplu İş Sözleşmesi zamlarına, ücret, ikramiye, fazla mesai, tatil ve izin ücreti ödemelerine itiraz etmediği, anlaşılmaktadır.

Yukarıda açıklandığı gibi 1992 Haziran ayında davacının verdiği dilekçenin verilmesi için işverenin duyurusu dışında bir eylem olduğu kanıtlanmış değildir.Çok sayıda işçinin çalıştığı işyerinde dilekçe vermiyen tazminatlarını almayan çoğunluk eski ücretle çalışmaları sürdürmüştür.

Bu deliller karşısında işverenin ileride daha az kıdem tazminatı ödemek için kötüniyetli davrandığını kabul etmek mümkün değildir.1992 yılında işlemler tarafların karşılıklı rızaları ile gerçekleşmiştir.

Bu nedenlerle Haziran 1992 tarihinde hizmet akdi sona erdirildiğinin ve daha az ücretle çalışmak üzere yeni bir hizmet akti kurulduğunun kabulü gerekir.Taraflar bu tür davranmakta karşılıklı menfaatlerinin bulunduğunda anlaşmışlardır.Zira işçi toplu para alarak ihtiyaçlarını gidermiş ve işsiz kalmaktan kurtulmuş, işveren de ekonomik dengesini kurarak işyerini kapatmadan daha az ücretlede olsa işçilerini çalıştırabilmiş işyerinde sosyal barış bozulmamıştır.

1475 sayılı Yasanın 60. maddesinde düzenlenen ücretlerde indirim yapılamıyacağı yasağı, işverenin tek taraflı indirim yapamaması ile ilgilidir.Taraflar karşılıklı anlaşarak ve ileriye dönük her zaman asgari ücretin altına inmemek koşuluyla ücrette indirim yapabilirler.Zira işyerinin ekonomik koşulları bunu zorunlu kılabilir ve işçi işsiz kalmamak için bunu kabul edebilir.

İşyerinde Toplu İş Sözleşmeside uygulanmaktadır.Sendikanın da bu uygulamalara karşı çıktığı iddia edilmemiştir.

Açıklanan bu nedenlerle mahalli mahkeme kararının bozulması ve davanın reddi gerektiği görüşünde olduğumdan Daire çoğunluğunun onama kararına katılamıyorum.
Old 12-11-2007, 16:36   #3
ekinheval

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/4976
K. 2004/29755
T. 28.12.2004
• KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI FARK ALACAĞI ( Ücretin Tarafların Karşılıklı İradesiyle ve Uzun Bir Süre İndirimli Olarak Ödenmesi - Kıdem ve İhbar Tazminatının İndirimli Olarak Ödenen Ücret Esas Alınarak Hesaplanması Gereği )
• ÜCRETTE İNDİRİM YAPILMASI ( Tarafların Karşılıklı İradeleri Sonucu Belirlenebileceği - İzin Alacağının Belirlenmiş İndirimli Ücrete Göre Hesaplanması Gereği )
• FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ ALACAĞI ( Fesihten Sonra Düzenlenmiş İbraname İle İbra Edilmesi )
1475/m. 13, 14,60
ÖZET : Davacı işçinin ücretlerinden indirim tek taraflı olarak işverence yapılmış değildir. İşverence ücretlerin düşürülmesi teklif edilmiş ve bunu kabul etmeyenlere tazminatları ödeneceği açıklanmıştır. Davacı işçi ise, ücretin düşürülmesini kabul etmiştir. Tarafların karşılıklı iradeleri sonucu belirlenen ve uzun süre bu şekilde ödenen ücret yerine, 30.3.2001 tarihinde ödenmekte olan ücret esas alınarak sonuca gidilmesi doğru değildir. Somut olay bakımından İş Kanununun 60. maddesine aykırılıkta da söz edilemez.

DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma ücreti, bayram, genel tatil gündelikleri ile ücret alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.12.2004 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Abdullah Y.Kunacı ile karşı taraf adına Avukat Lalehan Eymirlioğlu geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Taraflar arasında 1.4.2001 tarihinde imzalanan sözleşme ile davacının brüt ücreti 480.000.000 TL olarak belirlenmiştir. Anılan sözleşme ile, işçi ve işverenin karşılıklı iradeleri sonucu davacının aylık ücreti indirilmiştir. Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işverence feshedildiği 31.12.2001 tarihine kadar aylık ücretlerini sözleşmede belirtildiği şekilde almış ve herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmemiştir.

İş sözleşmesinin feshi üzerine kendisine sözleşmede yazılı olan ücreti üzerinden ihbar ve kıdem tazminatları ödenmiştir. Davacının 18.1.2002 tarihinde imzaladığı ibranamede de ihbar ve kıdem tazminatlarının tam olarak ödendiği açıklanmıştır. Daha sonra açılan bu davada ücretlerin düşürülmesinin mümkün olamadığı ileri sürülerek ücret farkı ile ihbar ve kıdem tazminatları fark isteklerinde bulunulmuş, mahkemece isteklerin kabulüne dair karar verilmiştir.

Belirtmek gerekir ki, davacı işçinin ücretlerinden indirim tek taraflı olarak işverence yapılmış değildir. İşverence ücretlerin düşürülmesi teklif edilmiş ve bunu kabul etmeyenlere tazminatları ödeneceği açıklanmıştır. Davacı işçi ise, ücretin düşürülmesini kabul etmiştir. Tarafların karşılıklı iradeleri sonucu belirlenen ve uzun süre bu şekilde ödenen ücret yerine, 30.3.2001 tarihinde ödenmekte olan ücret esas alınarak sonuca gidilmesi doğru değildir. Somut olay bakımından İş Kanununun 60. maddesine aykırılıkta da söz edilemez.

Yapılan bu açıklamalara göre, ücret farkı ile ihbar ve kıdem tazminatı farkına hak kazanılmasına olanak bulunmamaktadır. Mahkemece anılan isteklerin reddi gerekirken, yazılı şekilde isteklerin kabulüne karar verilmesi hatalıdır.

İzin alacağının da tarafların belirledikleri ücret dikkate alınarak yeniden hesaplanması gerekir. Mahkemece, gerekirse bu yönden bilirkişiden ek rapor alınarak sonuca gidilmelidir.

3- Fesihten sonra düzenlenen ve davacı işçinin imzasını taşıyan ibranamede, fazla çalışma ücretlerinin tam olarak ödendiği belirtilmiştir. Anılan ibraname uyarınca fazla çalışma ücretine hak kazanılmasına olanak bulunmamaktadır. Mahkemece anılan isteğin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü cihetine gidilmesi hatalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 400.000.000 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.12.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 12-11-2007, 16:38   #4
ekinheval

 
Varsayılan

İndirim yapılmasına işçi muvafakat gösterdiği için haklı nedenle feshin mümkün olmadığını düşünüyorum.
Old 12-11-2007, 16:47   #5
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Kanun No: 4857
İş Kanunu

Kabul Tarihi: 10.06.2003
R.G. Tarihi: 10.06.2003
R.G. No: 25134

Ücretten indirim yapılamayacak haller

MADDE 62 - Her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin yasal olarak daha aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle yada bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz.



Old 12-11-2007, 20:50   #6
Av.Nazlı Yolaç

 
Varsayılan

4857S.İş Kanununun değişiklik yapılmasına ilişkin 22.maddesi bu konuda çok sarih bir hüküm olarak karşımıza çıkıyor.

"Çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi
MADDE 22.- İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir.
Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz."

Eğer ücretin düşürülmesine ilişkin değişiklik işçiye yazılı olarak önerilmemişse, işçi tarafından da altı iş günü içinde yazılı olarak kabul edilmemişse sözünü ettiğiniz değişiklik yani ücrette indirim yapılması geçerli değildir. Ancak bu şartlara uygun olarak işlemler yürütülmüş ve değişiklik yani ücrette indirim karşılıklı ve yazılı mutabakatla sürelere de uyarak yapılmışsa geçerlidir.
Old 12-11-2007, 21:55   #7
ali ekmekçi

 
Varsayılan

olayınızda işçinin haklı nedenle fesih hakkı yoktur,rıza göstermiştir bu duruma...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kürtajda Eşin Rızası Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 52 27-08-2009 22:18
Borçlunun birden fazla maaşının haczi me_as Meslektaşların Soruları 4 11-07-2007 16:51
Aile konutu satışında eş rızası şart Merhaba Aile Hukuku Çalışma Grubu 10 05-11-2006 19:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04865503 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.