Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tapuda isim tashihi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-08-2012, 15:07   #1
merturk84

 
Varsayılan Tapuda isim tashihi

Sayın meslektaşlarım iyi çalışmalar...
Tapuda müvekkilimin dedesinin ismine soy isim eklemek için dava açacağım.
Müvekkilimin dedesi tapuda 32/36 pay sahibi.Gayrimenkul, soy isim olmadığı için intikal yapılamadığından dolayı hala müvekkilimin dedesinin adına kayıtlı.Ancak diğer paydaşların kim olduklarını bilmiyoruz.Bunları davaya eklemem gerekmiyor diye biliyorum?
Bunun yanında müvekkilimin 5 kardeşi ve vefat eden kardeşinin çocukları var.Yani mirasçı fazla.Davayı açmam için sadece müvekkilimin vekaleti gerekli mi yoksa diğer yasal mirasçılar da davaya dahil edilmeli mi,onlardan da vekalet almam gerekir mi?
cevaplarınız için şimdiden teşekkürler...
Old 02-08-2012, 15:19   #2
av.yağmur deniz

 
Varsayılan

tapuda isim tashihi davasını bir mirasçı açabilir.tapusicil müdürlüğü davalı gösterilir.dava HMK ile sulh hukuk mahkemesine açılıyor.
Old 02-08-2012, 15:31   #3
merturk84

 
Varsayılan

Evet sayın Yağmur Deniz.
Açılacak dava basit bir dava hatta aldığım kararlar var ancak mirasçı sayısının fazla olması ve bilinmeyen paydaşların olması ayrıca edinme sebebinin 'kadastro' olması kafamı karıştırdı.
Cevabınız için çok teşekkürler...
Old 02-08-2012, 15:39   #4
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2008/14-676
Karar: 2008/695
Karar Tarihi: 12.11.2008

ÖZET: Terekenin lehine olan durumlarda mirasçıların birinin de dava açabileceği öngörülmüştür. Bu durumda direnme kararının yeni düzenleme itibariyle yerinde olduğunun gözetilmesi gerekir.

(4721 S. K. m. 640, 702) (743 S. K. m. 581) (YHGK. 28.01.2004 T. 2004/2-13 E. 2004/43 K.) (YHGK. 10.03.2004 T. 2004/1-150 E. 2004/138 K.) (YHGK. 16.02.2005 T. 2005/8-22 E. 2005/64 K.)

Dava: Taraflar arasındaki <tapu kaydında soyadı tashihi> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 16.12.1997 gün ve 1996/145 E.1997/509 K.sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 16.04.1998 gün ve 2315 E.2875 K. sayılı ilamı ile;

(... Dava, murise ait soyadının nüfusa uygun olarak tapuya ilavesi istemine ilişkindir. Bu tür davalarda tüm mirasçıların birlikte dava açmaları veya açılan davaya muvafakat etmeleri buda mümkün olmazsa terekeye tayin edilecek mümessil huzuru ile davaya bakılması gerekir.

Dosyadaki veraset belgesine göre muris Harun’un davacıdan başka mirasçısı da vardır. Bu kişinin davaya dahil edilmesi ile Medeni Kanunun 581. md.sinin hükmü yerine getirilmiş olmaz.Eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir...),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Dava, tapu kaydında soyadı tashihi istemine ilişkindir.

Davacı, 397 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında malik olarak <Ali oğlu Harun> yazılı olduğunu, taşınmazın babasına ait bulunduğunu tapu kaydına babasının soyadının Baysal olarak yazılmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı Tapu İdaresi, davanın reddini cevaben bildirmiştir.

Mahkemenin davanın kabulüne dair verdiği karar, yukarıda belirtilen nedenle Özel Dairece bozulmuş, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; elbirliği mülkiyetine tabi terekeye ilişkin olarak açılan davalarda dava dışı mirasçının davada yer alması hususunun ne şekilde sağlanacağı noktasındadır.

Miras ortaklığı da kanundan doğan bir elbirliği mülkiyetidir. Eski 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 581. maddesinde ve yeni 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesinde düzenlenmiştir. 08.12.2001 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Medeni Kanunu eski Yasa döneminde uygulamada karşılaşılan bazı güçlüklerin giderilmesi için yeni düzenlemeler getirmiştir. Bu nedenle MK. nun 640. maddesine dördüncü fıkra eklenmiştir. Bu hüküm, mirasçıların her birinin hakkını korumak için tek başına dava açmasına imkan sağlamakta ve sağlanan korumadan mirasçıların yararlanmasını öngörmektedir.

Buna göre, olağan koruma eylemleri ve buna bağlı olarak onarımlar, mahsullerin toplanması, bozulacak olanların satılması, acele olarak yapılması zorunlu bulunan işlemin yerine getirilmesi ile istihkak, elatmanın önlenmesi, tapu sicilinde hak sahipliğinin saptanması gibi taksimi mümkün olmayan talepler ortaklardan her biri tarafından dava yoluyla ileri sürülebilir.

Somut olayda, dosya içerisindeki veraset ilamına göre, miras bırakan H... B...'ın davacı dışında bir mirasçısı daha bulunmaktadır. Her ne kadar direnme kararının verildiği 20.10.1998 tarih itibariyle eski 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 581. maddesindeki koşullar mahkemece yerine getirilmemişse de, yukarıda da açıklandığı üzere, 08.12.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640/4. maddesi <... mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır...> ve 702/4. maddesinde <...ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır...> hükümleri gereğince terekenin lehine olan durumlarda mirasçıların birinin de dava açabileceği öngörülmüştür. Bu görüşümüzü Hukuk Genel Kurulu'nun 28.01.2004 tarih 2004/2-13 E., 2004/43 K.; 10.03.2004 tarih 2004/1-150 E., 2004/138 K.; 16.02.2005 tarih ve 2005/8-22 E.2005/64 K. sayılı kararları da doğrulamaktadır.

O halde mahkemenin direnme kararı yeni düzenleme itibariyle yerindedir.

Ancak, işin esasına ilişkin temyiz itirazları incelenmediğinden dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararı yerinde olup, işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 02-08-2012, 15:40   #5
zizou21

 
Varsayılan

Bazı tashih işlemlerinde dava açılmasına bile gerek kalmayabiliyor. İlgili kanun maddesini hatırlayamiyorum şimdi ancak; belli durumlarda tapu müdürü tashih işlemini gerçekleştirebiliyor. Tapu kütüğünde, tescilin dayanağı olan belgeye aykırı olarak ve adi yazı hatası
mahiyetinde yanlışlık yapıldığının sonradan fark edilmesi durumunda tapu sicil müdürü
tarafından re’sen düzeltme yapılır.(TST md.85) Bu hususu araştırmanızı öneririm, iyi çalışmalar.
Old 04-08-2012, 23:28   #6
merturk84

 
Varsayılan

Çok teşekkürler sayın meslektaşlarım...İyi çalışmalar...
Old 05-08-2012, 18:12   #7
noonemins000

 
Varsayılan

YARGITAY 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2846 KARAR NO: 2012/3570
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2011
NUMARASI : 2011/1739-2011/1622
DAVACILAR : ——-
DAVALI : ANTALYA TAPU SİCİL MÜDÜRLÜĞÜ
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 07.12.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 19.12.2011 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 17 sayılı parselde murisin tapuda — olarak yazılı isminin nüfus kaydına uygun olarak — olarak düzeltilmesini istemiştir.
Mahkemece, tensip ile birlikte HMK’nun 382. maddesinde gösterilen hasımsız işlerden olmadığı gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine, asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Bu tür davalarda Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde belirtilen ve kütükte bulunması zorunlu olan kimlik bilgilerinden tapu malikinin adı ile soyadı, baba adındaki yanlışlıkların düzeltilmesi istenebilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesinde; “Çekişmesiz yargı, hukukun mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır” hükmüne yer verilmiş; bu ölçütler ise ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller olarak ifade edilmiştir.
Kanunda çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu önce genel çerçevesi belirlenerek, daha sonra da mümkün olduğunca sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Yani, 382. maddede sayılmamakla beraber çekişmesiz yargının ölçütlerinden birini veya birkaçını taşıyan bir iş de çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilmelidir.
Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında, davacı taraf tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesini talep etmekte olup bu tür davalarda hasım gösterilen Tapu Sicil Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık yoktur. Tapu Sicil Müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte davada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir.
Davacıların yukarıda belirtildiği gibi davada tapu kayıtlarının malik hanesindeki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebilecekleri herhangi bir hakları da bulunmamaktadır.
Yine bu tür davalarda, kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen tapu maliki ile ilgili araştırmada mülkiyet nakline neden olunmaması için, taraf delilleri dışında gerekli görülen hususlarda re’sen araştırma yapılması gerekmektedir. Ayrıca, bu davaların sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamaktadır. Kararın haksız veya hatalı görülmesi halinde ileri sürülen delillere göre yeniden düzeltme talebinde bulunulabilmesi, hükmün değiştirilebilmesi mümkündür. Bunların yanında, uygulamada davanın kabulüne karar verilmesi halinde dahi yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmakta, Tapu Sicil Müdürlüğü yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaktadır.
Bütün bu değerlendirmelere göre; tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davaları da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 2-ç/1 fıkrasında “Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması” çekişmesiz yargı işi sayılmış olup, niteliği itibariyle tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarından başka bu tarife uyacak bir dava türü de bulunmamaktadır.
Halen yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 383. maddesine göre de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemeleridir. Bu itibarla, çekişmesiz yargı işi olan tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarına sulh hukuk mahkemelerince bakılması gerekir.
Anılan yasanın 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince, görev dava şartlarından olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmalıdır. Bu tür davaların asliye hukuk mahkemesinde görülmesi mümkün olmadığından, mahkemece davanın esastan sonuçlandırılması gerekir. Bu sebeple sulh hukuk mahkemesince verilen görevsizlik kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 12.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 30-01-2013, 13:07   #8
Av.Birsel

 
Varsayılan

Sayın meslekteşım, iyi çalışmalar.. Bahsettiğiniz davanın aynısını (tapu kaydına müvekkilimin babasının soyadının eklenmesi talepli) bir dava açacağım. Sizin davanız ne durumdadır ve dava açarken eklemem gereken belgeler nelerdir bilgi verirseniz minnettar kalacağım.. Ayrıca bu tür bir davada keşif yapılır mı? Bilgisizliğimi mazur görünüz lütfen..
Old 18-02-2013, 14:27   #9
merturk84

 
Varsayılan

Rica ederim,bilgisizlik ne kelime.iyi araştırmak lazım tabiki de.
Davayı ben açtım ve bir celsede karara çıktı.2 tanık bulmanız yeterli oluyor.tabi öncesinde tapu-nüfus kayıtları vs isteniyor.herhangi bir eklemeniz gereken belge yok.muris babanın kaydına soyadı eklemek için ise mirasçılık belgesi eklemeniz gerekmektedir.ayrıca yukarıda verilmiş kararları da inceleyebilirsiniz.
İyi çalışmalar...
Old 19-02-2013, 16:24   #10
Av.Birsel

 
Varsayılan

ben de davamı açtım ve 9 nisanda duruşmam var. ilk duruşmada tanıklarımı hazır etsem hakim dinler mi diye düşünmekteyim.
Old 27-02-2013, 09:56   #11
feyruz

 
Varsayılan

sevgili meslektaşlarım. bir müvekkilimin babasına ait olan parselde kadastro tespiti sırasında yanlış isim yazılmak suretiyle hata yapılmış. kadastro tespitine itiraz davasının ise süresi çoktan geçmiş; çünkü kadastro tespiti 1974 yılında yapılmış. yani askı süresini filan çoktan geçirmiş bulunuyoruz. dün parselin bulunduğu yerdeki tapu müdürlüğüne söz konusu isim yanlışlığının düzeltilmesi için bir dilekçe verdim. fakat bu şekilde de olayın çözülebileceğinden emin değilim. müvekkilin babasına ait olan parselde yazılan isim, o köyde hiçbir zaman yaşamamış bir kişiye ait. bu yönde köy muhtarından aldığım bir belge de var. yani muhtar, köyümüzde bu isimde bir kişi hiçbir zaman yaşamamıştır diye bir belge verdi; ben de o belgeyle birlikte tapuya düzeltme talebimi verdim. bu konuda bana değerli bilgilerinizi aktarıp yardımcı olabilirseniz sevinirim. bu tür isim düzeltme durumlarında dava yolları da bir şekilde kapandığı takdirde izlememiz gereken yol nedir??
Old 27-02-2013, 10:48   #12
özel.yetkili.avukat

 
Varsayılan

Tapuda isim tashihi davalarında, bahsettiğiniz şekilde, kadastro tespitine itiraz süresini kaçırmak gibi bir durum söz konusu değil. Siz kadastro tespitinde belirlenen sınıra ya da kişilere itiraz etmiyorsunuz. Yanlış yazılan ismi, tanık, nüfus md.den alınacak belgeler vs. delillerle davaq açıp düzelttirmeniz mümkün.
Old 17-08-2015, 15:44   #13
just4kick

 
Varsayılan

Arkadaşlar merhaba. Müvekkilin hissedarı olduğu bir taşınmazda diğer 9 ortaktan 6sının sadece isim ve soyismi var, 3 tanesinin ise sadece ismi var. bu durumda ne yapmam gerekiyor? teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tapuda isim tashihi,tek dava hukukkızı Meslektaşların Soruları 2 09-04-2012 11:07
Tapuda isim tashihi davası ile tapu kaydına soy isim ekleme davası birlikte açılabilir mi? ncoban Meslektaşların Soruları 2 16-01-2012 11:22
tapuda isim tashihi sarissa Meslektaşların Soruları 2 21-08-2007 11:36
tapuda isim tashihi Nuriye Değer Meslektaşların Soruları 1 24-02-2007 11:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05846000 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.